Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/112 E. 2019/180 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/112
KARAR NO : 2019/180
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının vade tarihi olmayan senetler itakip konusu yaptığını, TTK.’nun 688.maddesi uyarınca vade bononun unsurlarından olsa da aynı kanunun 689/2.maddesi gereğinvi vadesi gösterilmemiş bir bononun görüldüğünde ödenmesi şart bir bono sayılır hükmü düzenlendiğini, ankak TTK.nun 690.maddesi uyarınca bonolar hakkında da uygulanması gerekin poliçelerdeki vadeye ilişkin aynı kanunun 616.maddesinde görüldüğünde ödenmek üzere kedişe olunan poliçe ibrazında ödeneceğini, böyle bir poliçenin keşide gününden itibaren 1 yıl içinde ödenmesi için ibrazı lazımdır hükmünü içerdiğini, davalı … tarafından takip konusu yapılan senetlere bakıldığında keşide tarihinin 15/06/2016 olduğunu, ancak davalı takibe … tarihinde başlattığını, vade tarihleri bulunmayan senetleri ibraz ve takip yain müracaat hakkı düştükten sonra takibe başlandığını, bu nedenle takibin iptali gerektiğini, davalı müvekkili hakkında Antalya …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile örnek 10 icra takibi başlattığını, müvekkili …ile davalı … arasında … Caddesinde bulunan dükkan hakkında 15/06/2016 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin söz konusu taşınmazı hak sahibi olduğunu zannettiğini davalıdan kiraladığını, kira sözleşmesi esnasında ise kira bedeline karşılık olarak kira sözleşmesi ile aynı düzenleme tarihli her ay için 2500.-TL olmak üzere seri senetler düzenlendiğini, müvekkilinin senetleri düzenli olarak ödediğini, 2017 Ocak ayı itibariyle müvekkili tarafından davalıdan kiralanan taşınmazın asıl hak sahibinin davalı olmadığı ortaya çıktığını, taşınmaz ile ilgili asıl hak sahibi olduğu ortaya çıkan dava dışı… isimli şahıs tarafından müvekkili aleyhine Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası ile müvekkile fuzuli işgal nedeniyle tahliye davası açıldığını, kendisi ile müvekkili arasında kira sözleşmesi ilişkisinin kurulmasını ve müvekkilinden geriye dönük kira bedelleri talep ettiğini, müvekkil davalı …’e konu ile ilgili kendisinin mağdur olduğunu dile getirerek… ile aralarındaki ihtilafın çözülmesini hem kendisine hem de gerçek hak sahibi olan… isimli şahısa ayrı ayrı kira ödemesinin mümkün olmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin kira bedelini ödemeyi bıraktığını, müvekkilin söz konusu taşınmazı tahilye ettiğini, takibe konu bono ve kira sözleşmesinin tarihlerinin aynı olduğunu, takibe konu bonolar kira bedellerine teminat oluşturmak üzere düzenlendiğini beyan ederek davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi dava ve talep ettiği görülmüştür.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesince … tarih …/… esas -… karar sayılı ilam ile görevsizlik kararı verilerek davacının başvurusu üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalı süresinden sonra sunduğu 10/04/2018 havale tarihli beyan dilekçesinde; davacı ile kira sözleşmesi olduğu hususunun doğru olduğunu, dosyaya eklenen kira sözleşmesinin bu sözleşme olduğunu, ancak dava konusu yapılan bonoların bu sözleşmeyle ilgisinin bulunmayıp nakit borç karşılığı alınana bonolar olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından kira sözleşme sureti, ödemelere ilişkin makbuzlar, ödendi yazılı bono suretleri delil olarak sunulmuş. Mahkememizce takip dosyası, olayla ilgili savcılık soruşturma dosyası, Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası ile Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyaları, Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası, celp edilmiş tüm deliller toplanmıştır.
Antalya …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafça davacı aleyhine … düzenleme tarihli 4 adet bonolara dayalı olarak 10.000,00.-TL asıl alacak, 22,48.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam, 10.022,48.-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiği, takip konusu bonoların incelenmesinde, davacının keşideci, davalının lehtar olarak yer aldığı bonoların düzenlenme tarihinin 15/06/2016 olup her birinin 2.500,00.-TL bedelli oldukları, bedelin nakden alındığının yazılı olduğu, bonolarda vade tarihinin bulunmadığı takibin … tarihinde başlatıldığı görülmüştür.
Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı dosyasının incelenmesinde… tarafından davacı … … aleyhine… parselde bulunan taşınmaz ile ilgili olarak müdahalenin önlenmesi talepli dava açıldığı, görevsizlik kararı ile dosyanın Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, burada yapılan yargılama sonucu davacının feragatı sebebiyle 13/10/2017 tarihinde davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde… tarafından aralarında davacı … …’un da bulunduğu birden fazla kişi aleyhine kira bedelinin tespiti istemli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucu davacının davadan feragat etmesi sebebiyle … tarihinde davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde davalı …’ün müşteki olarak yer aldığı, … hakkında 3091 Sayılı Yasaya Aykırılık, Taşınmaz Mal Zilyedliğine Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun 15/1.a.1, b cümlesi, TCK’nun 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucu beraat kararı verildiği görülmüştür.
Dava konusu olayla ilgili yürütülen Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı hakkında bedelsiz senedi kullandığı iddiasıyla yaptığı şikayet üzerine açılan bir soruşturma dosyası olduğu, yapılan tahkikat sonucu davalının bononun kira sözleşmesiyle ilgisinin olmadığına yönelik savunması davacının buna ilişkin yazılı delil sunamaması sebepleriyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, yapılan itiraz üzerine Antalya … Sulh Ceza Hakimliği tarafından … tarihli kararla itirazın reddedildiği anlaşılmıştır.
Dava, takipten sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı öncelikle takip konusu bonoların keşide gününden itibaren 1 yıl içerisinde ibraz edilmediği için davalının müracaat hakkının düştüğünü takibin iptali gerektiğini belirtmiştir. TTK’nın 777/2.maddesi uyarınca vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır. Aynı yasanın 778/1-b maddesi atfıyla bonolarda da uygulama alanı bulan 704/1 maddesine göre, görüldüğünde ödenecek bonoların düzenleme gününden itibaren 1 yıl içinde ödenmek üzere ibrazı şarttır. Davacı taraf bu 1 yıllık sürenin geçmiş olması sebebiyle takibin iptali gerektiğini belirtmişse de, söz konusu ibraz süresinin geçmesiyle lehtar sadece ciranta ve avaliste başvuru hakkını kaybeder. Keşidecinin sorumluluğu zaman aşımı süresi dolana kadar devam eder. Somut olayda davacı keşideci olup bonoların zaman aşımı süresi geçmediğinden davacının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı esas olarak takip konusu bonoların davalı ile aralarında olan kira sözleşmesinde kira bedellerinin teminatı olarak düzenlendiğini, kiralanan taşınmazın esasında davalıya ait olmadığının sonradan anlaşıldığını, asıl malik tarafından kendisine yönelik tahliye davası açılarak kira bedellerinin istendiğini, asıl malik ile anlaşarak davayı sonuçlandırdığını taşınmazı tahliye ettiğini bu nedenle davalıda kalan bonoların işlevsiz ve bedelsiz kaldığını belirterek eldeki davayı açmıştır. Davalı da davacı ile kira ilişkisinin olduğunu, dava dilekçesinde ekli kira sözleşmesinin doğru olduğunu kabul etmekle birlikte takip konusu bonoların bu sözleşmeye istinaden alınmadığını nakit borç karşılığı teslim alındığını savunmuştur.
Dava konusu bono şekli açıdan unsurları tam olup kambiyo senedi vasfındadır. Kambiyo senetleri temel hukuki ilişkiden bağımsız bir nitelik taşır ve soyut bir borç ikrarı içerir. Bu nedenle de bono düzenlenirken temel ilişkinin kaynağına yönelik “bedelin malen-nakden ya da teminat olarak alındığına” ilişkin ibarelerin senede yazılması zorunlu değildir. Şekli açıdan unsurları tam olan bono üzerinde bedelin nakden alındığının yazılı olduğu görülmüştür. Somut olayda, davacı borçlu emre yazılı bu senetten kaynaklanan borcu ödediğini savunmamış; aksine senedin kira ilişkisinde kira bedelinin teminatı olarak düzenlendiğini, davalının malik olmadığının sonradan anlaşılıp asıl malikin açtığı tahliye davası üzerine taşınmazın tahliye edilmesi sebebi ile davalı elinde kalan takip konusu bonoların karşılıksız kaldığını ileri sürmüştür. Davacının bu iddiası senet metninden anlaşılamamaktadır. Yani senet üzerinde kira sözleşmesinin teminatı olarak alındığına yönelik herhangi bir kayıt bulunmamakta, bilakis davacı iddiasının aksine bedelin nakden alındığı yazılmıştır. Sunulan kira sözleşmesinde de kira bedelinin teminatı olarak bono alınacağından bahsedilmemektedir. Davacının celbini istediği sulh hukuk mahkemesi dosyaları ile ceza mahkemesi dosyaları dava konusu bonolarla ilgili olmayıp, bu dosyalarda davalının kira sözleşmesi sebebiyle davacıdan bono aldığına yönelik herhangi bir beyanı da bulunmamaktadır. Yine konu ile ilgili bedelsiz senedi kullanma suçundan yürütülen soruşturmada şüphelinin suçlamayı kabul etmemesi, müşteki davacının da yazılı delil sunamaması sebebiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş ve kesinleşmiştir. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü bu ilişkinin varlığını, senedin düzenleme sebebini ispat yükü altında olduğunun kabulü gerekir. Davalının kabul etmemesi karşısında davacı, ileri sürdüğü düzenleme sebebini yani temel ilişkiyi ve senedin karşılıksız kaldığını yazılı bir delille kanıtlayamamıştır. Davacı yemin deliline dayanmışsa da bedelsiz senedi kullanmak suç olduğundan ve HMK’nın 226/3 maddesi uyarınca konusu suç olan vakıalarla ilgili yemin teklif edilemeyeceğinden davacı vekiline yemin hakkı hatırlatılmamıştır. Davacı, senet bedelini ödediğini de ileri sürmüş ve kanıtlamış değildir. Açıklanan sebeplerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL harcın peşin alınan 171,16.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 126,76.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalının yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/03/2019

Katip …
*E-imzalıdır.

Hakim …
*E-imzalıdır.