Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/842 E. 2019/68 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/842 Esas
KARAR NO : 2019/68
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ: 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan menfi tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının dava dışı … Ofset Ltd. Şirketi aleyhine aralarında kira sözleşmesi olduğuna dayanarak …. İcra Müdürlüğünün … esas saylıı dosyasında takibe giriştiğini, itiraz üzerine davalının itirazın kaldırılması ve tahliye talepli olarak … İcra Hukuk mahkemesinde dava açtığını, davanın kabulü ile tahliye işlemlerinin gerçekleştirildiğini, fakat ilk derece mahkemesi kararının istinaf başvurusu sonucunda BAM …. Hukuk Dairesinin … esas-… karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı ve davanın reddine karar verildiğini, bu aşamada davalının müvekkillerinden …’nin yetkilisi olduğu … şirketi aleyhine giriştiği işlemler dışında müvekkillerine yönelik tehdit ve hakaret içerikli sataşmalarda bulunduğunu, müvekkillerinin yaşlı olan babalarının ricası ile davalı ile bir protokol düzenlediklerini, bu protokol ile şirketin davalıya ait işyerinde oturmaya devam edeceği, fakat buna karşılık protokol tarihinden sonra işleyecek kira bedellerine ilişkin olarak güvence mahiyetinde davaya konu 14 adet … ödeme başlangıç tarihli ve her ay sıralı senetler verdiklerini, davalının bu protokole uymadığını, kararı gerekçe göstererek tahliye işlemlerine giriştiğini, tahliye tarihinden sonraki boş olan aylara ilişkin olarak da icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, protokolün geçerliliğini yitirdiğini, zira davalının edimlerini yerine getirmediğini, müvekkillerinin protokol neticesinde davalıya 175.000 TL lik senetlerden ötürü borçlu olmalarının kabul edilemeyeceğini belirterek toplam 175.000 TL bedelli 14 adet senet sebebiyle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; …. İcra dairesinin … esas sayılı dosyasından davacılardan …in yetkilisi olduğu şirket aleyhine kira alacağına yönelik takip başlattığını, akabinde … İcra Hukuk mahkemesinin kendi lehine karar verdiğini, istinaf mahkemesinin kararında borçlunun borcunun olmadığına yönelik bir tespitin bulunmadığını, protokol imzalandığı hususu doğru olmakla birlikte davacıların beyanının aksine protokol ile davacıların şirketin mevcut kira borçlarını üstlendiklerini, bu hususun sözleşmede açık olduğunu, senetlerin güvence mahiyetinde verilmediğini, protokol tarihinden sonra işleyecek kira bedeline yönelik olarak verilmediğini, davacıların protokolde belirtilen dosyalar yönüyle edimlerini yerine getirmediklerini, takip başlatarak protokole aykırı davrandıklarını, kendisinin anlaşmayı ihlal etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, duruşmadaki beyanında da …. İcra Hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyasının istinaf incelemesinde başvurunun esastan reddedildiğini, kendisine ait işyerini … şirketine kiraladığını, kira alacağının olduğunu, bundan ötürü başlattığı takiplerin olduğunu, şirket yetkilisi … ile kardeşi …’nin bu takiplerin kapatılması için kira borçlarını ödeyeceklerini söyleyip dava konusu bonoları kendisine verdiklerini, bonoların mevcut kira borçlarının ödenmesine yönelik olarak verildiğini, gelecek dönem kira bedellerine ilişkin olmadığını, teminat senedi olmadıklarını belirtmiştir.
Davacı taraf … tarihli duruşmaya katılmamış, davalının davayı takip etmek istemesi üzerine yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, kira sözleşmesi sebebiyle gelecek dönem kira bedellerinin teminatı amacıyla önceden verildiği iddia olunan toplam 175.000 TL bedelli 14 adet bononun kiralananın tahliye edilmesi, bu doğrultuda hazırlanan protokolün geçersiz kaldığı iddialarıyla bedelsiz kaldıkları gerekçesine dayalı açılmış menfi tespit davası olup, taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu, davacı tarafça sunulan … tarihli protokülün imzalandığı noktalarında uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın protokol ile verilmesi kararlaştırılan söz konusu bonoların gelecek dönem kira bedellerinin teminatını oluşturmak veya mevcut kira borçlarının tasfiye edilmesi, ödenmesi amaçlarından hangisine yönelik olarak verildiği noktasında toplanmaktadır. Bu haliyle bonoların kira sözleşmesi gereğince verildiği hususu tartışmasız olup uyuşmazlığın çözümü için taraflar arasındaki kira ilişkisinin ve ödemelerin incelenmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’ nın 4. Maddesinin a bendine göre; kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere kira ilişkisine dair tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine aittir.
Somut olayda uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklı olup Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmıştır.
HMK’nın 115. maddesi gereğince yapılan incelemede göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
KARAR : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli … Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davalı asilin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.29/01/2019

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)