Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/828 E. 2019/378 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/828 Esas
KARAR NO : 2019/378
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ: 14/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile … Turizm Tic. A.Ş. Firması arasında imzalanan Genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri ile, müvekkil bankadan döviz kredisi, teminat mektubu kredisi, borçlu cari hesabı kredisi kullandığını, davalı kefillerin borcun tamamına müştereken ve müteselsilen kefil olduklarını, kredinin geri ödenmesinde temerrüde düşüldüğünden borçlulara noter kanalıyla ihtarnameler gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dava dışı olan asıl borçlu … Turizm Tic. A.Ş.firmasının … tarihi itibariyle müvekkil bankaya toplam 10.594.366,90.-TL borcunun bulunduğu, kefillerin borcun tamamına kefil olduklarını ancak takibin fazlaya dair hakları saklı tutularak 250.000,00.-TL’lik kısım için takip başlattıklarını, davalı kefillerin yetkiye, borca ve faize itiraz ettiğini itirazlarının haksız olduğunu belirterek, yapılan itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalılar vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı banka ile müvekkilleri arasında farklı tarihlerde çeşitli ihtarnamelerin keşide edildiğini, esasen vekillerinin kefaletinin de devam etmediğini, davacının çektiği … tarihli ihtarnamelere karşı müvekkillerinin süresi içerisinde karşı ihtarname göndererek itiraz ettiklerini, itiraz sebebiyle hesap katımı gerçekleşmediğini, alacağın ihtilaflı olduğunu, bu ihtarnamelerden önce davacı bankaya hitaben müvekkilleri tarafından … Noterliği’nin … tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile …. Noterliği’nin …tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamelerinin çekildiğini, müvekkillerinin pay sahibi olduğu dava dışı … Tur. Tic. A.Ş’nin davacı bankadan müvekkillerinin babalarının hesabında ve müvekkillerinin şahsi kefaletleri ile krediler kullandığını, kefaletin başladığı dönemden bu yana ortaklar arasında çözümlenemeyen uyuşmazlıkların başladığını, ortaklardan dava dışı …’in müvekkillerinin babalarının sağlığında, ancak babalarının olmadığı hallerde kullanmak üzere sahip olabileceği tek imza yetkisini, yetki süresi sona ermesine rağmen şirketin iradesi hilafına müvekkillerinin hiçbir muvafakatı olmadan kullandığını, bunun önlenmesi için bir dizi girişimde bulunulduğunu, …Asliye Hukuk Mahkemesinin …. tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile imza sirkülerinin iptal edildiğini, buna rağmen hileli işlemlerle şirket genel kurulunun toplandığını ve yeni iki yönetim kurulu üyesiyle birlikte hukuka aykırı işlemlerin devam ettiğini, tüm bu durumların gerek mahkemelerce gönderilen müzekkereler ile gerekse kendilerince gönderilen uyarı ihtarnameleri ile davacı bankaya detaylı olarak bildirildiğini, son gönderilen ihtarnameler ile müvekkillerinin TBK’nın 599 maddesi kapsamında kefalet beyanlarından döndüğü belirtilerek imzalanmış bulunan kefalet sözleşmelerinin herhangi bir ad altında yenilenmemesinin talep edildiğini, ancak davacı bankanın bunları dikkate almadan işlemlere devam ettiğini, yeni krediler tahsis ettiğini, müvekkillerinin bundan sorumlu olmayacağını, kefil olunan borcun ipotek ile temin edildiğini bu yüzden öncelikle bu yolun tüketilmesi gerektiğini belirterek icra inkar tazminatı talebinin ve davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından kredi sözleşme suretleri, hesap özetleri, faiz limit bilgileri, davalı vekili tarafından çekilen ihtarnameler, tebliğ mazbataları, … Asliye Hukuk Mahkemesinin karar, ara karar ve müzekkereleri delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm deliller toplanmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalılarca yapılmış itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün dava konusu … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalılar aleyhine döviz kredi borcu, teminat mektubu borcu, cari hesap borcu için ferileriyle birlikte toplam 10.594.366,90.-TL alacak için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak bu alacağın 250.000,00.-TL’lik kısmı yönünden ve bu tutara kat ihtarnamelerinin tebliğ tarihinden itibaren gösterilen oranlarda işleyecek faiz ve ferileri ile birlikte tahsiline yönelik örnek no: 7 olan ödeme emri ile takibe girişildiği, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçluların süresi içerisinde yetkiye, borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, takibin durdurulduğu eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Borçluların mahkememizin ve icra dairesinin yetkisine yaptıkları itirazlar, sözleşmenin 89,21 maddelerinde Antalya Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılınmış olması, sözleşmenin tacirler arasında yapılmış olması, kefaletin feriliği ve ticari teselsül karinesi gereğince yetki şartının davalıları da bağlaması sebebiyle HMK’nun 17 maddesi uyarınca reddedilmiştir.
Mahkememizce dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş alınan …havale tarihli raporda; Bankanın takip talebinin çok çok üzerinde alacağının sabit olduğu, talep ve bağlılık gereği davalı kefillerin kısmi takip tutarı olan 250.000,00.-TL’den sorumlu oldukları asıl alacak tutarının takip tarihinden itibaren %40 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında gider vergisine tabi olduğu hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Davalının rapora itirazları da dikkate alınarak dosya başka bir bankacı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş,mali müşavir bilirkişinin asıl borçlu … şirketinin sözleşmenin imzalandığı zaman ve sonraki süreçteki mali durumu ile ilgili şirket merkezinde yerinde inceleme yetkisi ile gerekli incelemeleri yaparak rapor hazırlaması ve sonrasında davalı tarafın cevap dilekçesi, rapora itiraz dilekçesi, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesi, karşılıklı iddialar çerçevesinde davalıların kefaletten dönmelerinin haklı sayılıp sayılamayacağı, dönme iradesinden sonra kullanılan kredilerden sorumlu tutulup tutulamayacakları, dönme tarihinden önce kullandırılan kredilerden doğmuş olan borçtan sorumluluklarının ne miktarda olduğu, kat ihtarnamesine yapılan itirazlar da gözetilerek borcun miktarı konusunda gerekirse banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi ile rapor tanzim etmeleri istenmiştir.
Sunulan … tarihli bilirkişi heyet raporunda; davalıların kefillikten dönmeleri ile ilgili olarak keşide edilen ihtarnamelerden sonra kullandırılan döviz kredilerinin tamamıyla daha önce kullandırılan döviz kredilerinin ana para ve faiz ödemeleri için kullandırılmış olduğu, dava dışı asıl borçluya yeni kaynak temin eden krediler olmadığı, yani kefaletten dönme tarihlerinden sonra dava dışı asılın ödemesi yapılmış ve boş duran mevcut kredi limitlerinden yeni bir kredi kulladırımının söz konusu olmadığı, dolayısıyla söz konusu kredilerin dönmeden sonra kefalet borcunu arttırıcı yönde bir etkilerinin olmadığı, aksine kullandırılan bu krediler sayesinde temerrüdün geciktirildiği ve hesap katına kadar geçen süreçte döviz kredilerinin faiz ve vergileri yanında bazı ana para geri ödemelerinin de yapılabildiğini, bu itibarla davalıların söz konusu bu kredilerden sorumlu oldukları ancak tüm krediler toplamında takip talebindeki asıl alacakla ilgili 10.018.654,67.-TL’lik tutarın ve ferilerinin yerinde olmadığı, asıl alacağın kat tarihi itibariyle tüm krediler toplamındaki ana paraların toplamının 10.005.734,50.-TL olduğu bu doğrultuda işlemiş faizin de 73.931,26.-TL’lik kısmının akdi, 377.994,41.-TL’lik kısmının temerrüt faizi olmak üzere toplam 451.965,67.-TL olduğu, gider vergisinin 22.596,28.-TL, masrafın da 3.886,00.-TL olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam alacağın 10.484.142,45.-TL olduğu, kısmi takip talebinin ve %40’lık temerrüt faizi talebinin yerinde olduğu asıl borçlunun ticari defter kayıtlarına göre sözleşme tarihi olan 2013 yılı itibariyle borçlu şirketin ödenmiş sermayesinin 3’te 2’sinden fazlasının yok olduğu, bu nedenle borca batık olduğu sözleşme tarihinden sonra 2017 yılı itibari ile ödenmiş sermayenin fazlasıyla korunduğu ve borca batık durumda olmadığı hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; davacı banka ile dava dışı … Tur. Tic. A.Ş arasında düzenlenen …tarihli 7.000.000,00.-USD ve 1.000.000,00.-TL limitli iki ayrı genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinin dava dışı … A.Ş ve … ile birlikte davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ödemelerde temerrüde düşülmesi üzerine davacı bankanın Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile alacağı kat ederek asıl borçluyla davalılara ihtarname gönderdiği, davalıların süresi içerisinde hesap kat ihtarına cevap dilekçesinde belirttikleri hususlar çerçevesinde itiraz ettikleri, hesap katından önce davalılardan …’in … Noterliği’nin … tarih, …’in … Noterliği’nin … tarih, …’in ise … Noterliği’nin … tarihli ihtarnameleri ile şirketin kötü gidişatından ötürü kefalet sözleşmelerinden döndüklerini belirterek sözleşmenin herhangi bir ad altında yenilenmemesini, yenileme yapılmışsa bunu kabul etmediklerini bildirdikleri, bankanın da karşı ihtarname çekerek kefaletten vazgeçme talebinin kabul etmediğini ve tüm alacağın tahsiline kadar sorumluluğun devam etmediğini, karşı tarafa bildirdiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki esas uyuşmazlık davalıların şirketin kötü gidişatını sebep göstererek kefaletten dönüp dönemeyecekleri, dönme iradelerinin geçerli olup olmadığı, takip konusu borcun dönme iradesinden önce kullandırılan kredilerden kaynaklı olup olmadığı ve bu itibarla davalıların sorumlu tutulup tutulamayacakları noktasında toplanmaktadır.
TBK’nın kefaletten dönme başlıklı 599.maddesine göre; Gelecekte doğacak bir borca kefalette, borçlunun borcun doğumundan önceki mali durumu, kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefalet sırasında kefilin iyiniyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa, kefil alacaklıya yazılı bir bildirimde bulunarak, borç doğmadığı sürece her zaman kefalet sözleşmesinden dönebilir.
Bilirkişi heyet raporunda mali müşavirin tespitinden de anlaşılacağı üzere asıl borçlu şirketin sözleşme tarihinde borca batık vaziyette olduğu, cevap dilekçesi ekinde sunulan mahkeme kararlarından da anlaşılacağı üzere davalıların babalarının ölümünden sonra özellikle şirkette imza yetkisi bulunan … ile davalılar arasında anlaşmazlıkların başladığı, bu itibarla davalıların TBK’nın 599.maddesi uyarınca şirketin kötü gidişatının ve yaşanan anlaşmazlıkları sebep göstererek kefaletten dönmeye yönelik iradelerinin geçerli olduğu, bu itibarla bu dönme iradesinden sonra banka tarafında şirkete yeni kaynak teminine yönelik kullandırılacak kredilerden davalıların sorumlu olmayacakları kanaatine varılmıştır.
Gelinen aşamada takip konusu kredi borçlarının davalıların kefaletlerinden dönmelerinden sonra kullandırılan yeni krediler sebebiyle oluşup oluşmadığının borç miktarının doğru olup olmadığının tespiti önem arz etmektedir.
Somut verilere dayalı hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle hükme esas alınan … tarihli heyet raporuyla bankacı bilirkişinin tüm kredi tarihlerini, dönme tarihlerini ve dönme tarihi itibariyle mevcut borç durumunun karşılaştırarak yaptığı tespitlerden de anlaşılacağı üzere davalıların kefaletlerinden dönme tarihinden önce kullandırılan …, …, …. ve …nolu döviz kredilerinin dönme tarihi itibariyle ihtiva ettiği faiz ve vergi hariç ana para bakiyelerinin toplamının 3.128.842,00.-USD olduğu, dönme tarihinden sonra kullandırılan …, …. ve …. nolu döviz kredilerinin tamamıyla dönme tarihinden önce kullandırılan döviz kredilerinin ana para ve faiz ödemeleri için kullandırıldığı, yeni kaynak temin eden krediler olmadığı, kefalet borcunu arttırıcı yönde bir etkilerinin olmadığı bilakis bu krediler sayesinde temerrüdün geciktirildiği ve hesap katına kadar geçen süreçte döviz kredilerinin faiz ve vergileri yanında bazı ana para geri ödemelerinin de yapılabildiği, bu itibarla davalıların söz konusu bu kredilerden sorumlu oldukları ancak tüm krediler toplamında takip talebindeki asıl alacakla ilgili 10.018.654,67.-TL’lik tutarın ve ferilerinin yerinde olmadığı, asıl alacağın kat tarihi itibariyle tüm krediler toplamındaki ana paraların toplamının 10.005.734,50.-TL, işlemiş faizin 73.931,26.-TL’lik kısmının akdi, 377.994,41.-TL’lik kısmının temerrüt faizi olmak üzere toplam 451.965,67.-TL, gider vergisinin 22.596,28.-TL, masrafın da 3.886,00.-TL olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam alacağın 10.484.142,45.-TL olduğu ancak davacının borcun sadece 250.000,00.-TL’lik kısmını takip konusu yaptığı bu nedenle taleple bağlılık gereği istenen 250.000,00.-TL bedelin ve yine %40’lık temerrüt faizi talebinin yerinde olup davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulü ile ,,, İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasında davalı borçluların itirazlarının iptali ile taleple bağlı kalınarak takibin 250.000,00.-TL alacak üzerinden ve bu alacağa %40 oranında temerrüt faizi işletilmek suretiyle aynen devamına, borçlu itirazında haksız olduğundan ve alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçluların itirazlarının iptali ile taleple bağlı kalınarak takibin 250.000,00.-TL alacak üzerinden ve bu alacağı %40 oranında temerrüt faizi işletilmek suretiyle aynen devamına,
2-Haksız itiraz edildiği anlaşılan 250.000,00.-TL’nin takdiren %20’si oranında hesaplanacak olan icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 17.077,50.-TL harçtan peşin alınan 3.019,38.-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.058,12.-TL harcın davalılardan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 214,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.650,00 TL ile peşin alınan 3.019,38 TL toplamı 4.669,38 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 20.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde ilgililere iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.Dosya incelendi.14/05/2019

Katip …
*E-imzalı

Hakim …
*E-imzalı