Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/82 E. 2018/623 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/82
KARAR NO : 2018/623
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2017
KARAR TARİHİ: 09/10/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan istirdat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın ticari kredi kullandırdığı … Züccaciye Ltd. Şti’nin borcuna karşılık Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, … Mah. … ada, …parsel, …nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazı ipotek verdiğini, kullanılan ilk kredi sonrası borcun ödendiğini, kredinin teminatı olan taşınmazdan ipoteğin kaldırıldığını, daha sonra davalı bankanın müvekkilinin bilgisi dışında herhangi bir imzası da olmaksızın … Züccaciye Ltd. Şti’ye yeni krediler kullandırdığını, bu kredilerin ve kredilere bağlı borçların ödenmemesi sebebiyle davalı tarafından müvekkili hakkında … İcra Müdürlüğünün … esas ve … esas sayılı dosyaları ile … İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı dosyalarında icra takibi başlatıldığını, ihtiyati haciz işlemi sırasında müvekkilinin dosya borçlarını haciz baskısı altında ödemek zorunda kaldığını, borçlu şirketi keşide ettiği karşılıksız çek nedeniyle 1.290,00.-TL bankanın çek yaprağı başına ödemekle sorumlu olduğu tutardan yine icra baskısı altında müvekkiline ödetildiğini, kefalet sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin niyetinin sadece ipotek vermek olduğunu, takip konusu alacakla ilgili müvekkilinin kefaletinin bulunmadığını, ilk kefalet sözleşmesinde daha sonra yapılacak olan borçlanmalara ilişkin atıf yapılmasının kefalet miktarı belirtilmediği için geçerli olmadığını, ayrıca kefalet sözleşmesinin imzalandığı … tarihinde müvekkilinin evli olduğunu, ancak kefalet sözleşmesinde rızasının bulunmadığını, müvekkilinin borçlu şirketin ortağı ya da yetkilisi de olmadığını, eş rızasının alınmamasının kefaleti geçersiz yaptığını, yükümsüz sözleşmelere istinaden müvekkillinden icra yolu ile tahsil edilen tutarların iadesi için bu davaya açmakta zorunlu olduklarını, …. İcra Müdürlüğünün … esas, … esas sayılı dosyaları ile …. İcra Müdürlüğünün … esas, … esas sayılı dosyalarına ve karşılıksız çeklere istinaden davalı tarafça haksız ve fazladan tahsil edilen miktarın tespiti ile ödeme tarihlerinden itibaren ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ön inceleme aşamasında iken davasını ıslah etmiş olup, … havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 5.000,00.-TL olarak bildirdiklerini, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası için 33.127,37.-TL, aynı dairenin … esas sayılı dosyası için 1.621,60.-TL, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası için 1.740,13.-TL, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarının her biri için ayrı ayrı 1.290,00.-TL, … seri nolu çekler için toplam 24.211,00.-TL olmak üzere bugüne kadar ödenen tutarın 67.150,10.-TL olduğunu beyan ederek dava değerinin bu olduğunu açıklamış ve harcı yatırmıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın Antalya Çarşı şubesi ile dava dışı borçlu … Züccaciye…Ltd. Şti ile ticari kredi sözleşmeleri imzalandığını, borçlu şirkete kredili mevduat hesabı açılarak çek karnesi verildiğini, davacının bu sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imza attığını, davacı ve dava dışı diğer borçlular, lehtarı … Züccaciye, borçluları …ve … olan ve …Züccaciye tarafından cirolanan bonoyu müvekkili bankaya teslim ettiklerini, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine borçluların hesaplarının kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine Antalya 12. İcra Müdürlüğünün … ve …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyaları ile alınan bono ile ilgili olarak da …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile icra takibi başlatıldığını, ipotek asıl borçlu lehine verildiğinden ipotek olsa bile ayrıca kefile de başvurulabileceğini, eş muvafakatlerinin alındığını, ayrıca 584 madde gereği eş rızasının bile gerekmediğini, davacının hakkında yapılan takiplere itiraz etmediğini, … esas sayılı dosyaya davacının … tarihinde kısmi ödeme yaptığını, bakiyeyi de sonraki bir tarihte müvekkili bankaya ödediğini, … tarihinde ise tahsil harcının borçlu tarafından ödenerek icra dosyasının kapatıldığını, mükerrer tahsilat yapılmadığını, davacı tarafından rızaen ödeme yapılarak dosya borcunun ödendiğini, davacının ödeme yaparken herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, dava açmasının kötü niyetli olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından haciz tutanağı sureti, ödeme dekontları, hesap hareketleri, davacının eşinin pasaport suretleri, davalı tarafından sözleşme ve ihtarname sureti delil olarak sunulmuş, mahkememizce davalı bankadan kredi sözleşmeleri, ihtarname ve ilgili belgeler celp edilmiş, borçlu şirketin ortak ve yetkili bilgileri UYAP üzerinden ile Ticaret ve Sanayi Odasından getirtilmiş, davacının eşinin yurt dışı giriş çıkış kayıtları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm deliller toplanmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı kefil tarafından banka aleyhine kefalet sözleşmesinin geçersizliği iddiasına dayalı olarak icra dosyalarına ödenen tutarların ve karşılıksız çıktığı gerekçesi ile davacıdan tahsil edilen çek sorumluluk bedellerinin istirdatına ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davalı banka tarafından davacı ile birlikte … ile …Züccaciye Ltd. Şirketine karşı kredi sözleşmesine dayalı fer’ileri ile birlikte toplam 28.900,82.-TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, alacaklı vekilince … tarihli dilekçe ile dosyadan vazgeçtiklerini belirttiği, aynı dairenin … esas sayılı dosyasının incelenmesinden; 1.290,00.-TL asıl alacak ve fer’ileri ile birlikte toplam 1.305,80.-TL alacağın tahsili için aynı borçlulara karşı örnek no: 7 ile takip başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davalı tarafından aynı borçlular aleyhine 1.290,00.-TL asıl alacak ve fer’ileri ile birlikte 1.402,29.-TL alacağın tahsili için örnek no: 7 ile takip başlatıldığı, aynı dairenin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davalı tarafından aynı borçlular aleyhine … tanzim tarihli 250.000,00.-TL bedelli bonoya istinaden 30.360,41.-TL asıl alacak ve fer’ileri birlikte toplam 30.593,18.-TL alacağın tahsili için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, haciz tutanağında borçlu davacı …’in 30.530,00.-TL ödeme yaptığı, çekici ücreti ve araç ücreti düşüldükten sonra kalan miktarın kasaya alınmasına karar verildiği, davacının haciz tutanağına göre eşinin imzasının sahte olduğunu belirttiği, tüm bu icra dosyalarında alacaklı vekilince …tarihli dilekçe ile dosyadan vazgeçildiğinin belirttiği görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarının incelenmesinden; davalı tarafından aynı borçlular aleyhine herhangi bir sebep belirtilmeksizin 1.290,00.-TL asıl alacak ve fer’ileri ile birlikte her bir dosya için sırasıyla 1.311,78.-TL, 1.323,66.-TL, 1.327,62.-TL, 1.335,50.-TL ve 1.339,46.-TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, davacının ödeme yaptığı gerekçesi ile 9.150,00.-TL’lik dekont suretini ekleyerek dosyaya itiraz ettiği, davacı yönünden takiplerin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili … havale tarihli dilekçesinde başlatılan icra dosyalarına yapılan ödemelerin davacı … tarafından yapıldığını belirtmiştir.
İcra dosyalarında alacaklı vekilinin vazgeçmeye dair sunduğu beyan tarihine göre eldeki davanın İİK 72/7 maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde karşılıksız çıkan çeklere istinaden kendisinden haksız yere alınan bedellerin de istirdatını istemiş olup, buna ilişkin yapılan takipleri ve takip olmaksızın talep üzerine banka hesabına bedeli yatırılan çek seri numaralarını ıslah dilekçesinde belirtmiştir. Bu şekilde bazı ödemeler takip olmaksızın banka hesabına yatırılmışsa da, davalının karşılıksız çıkan bazı çekler sebebiyle takipleri başlatmış olması, davacının muhtemel benzer takiplere maruz kalmamak için ödemeleri takip başlatılmadan ve fakat ihtirazi kayıtla yapmış olması sebepleriyle bu şekilde takip olmaksızın yapılan ödemelerin istirdatıyla ilgili olarak davacının hukuki yararının olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce gerek ATSO’dan gerekse UYAP üzerinden getirtilen evraklarda borçlu … Züccaciye Limited Şirketin ortak ve yetkili müdürünün … olduğu, kredi sözleşmelerinin imzalandığı tarihte de … münferiden şirkete yetkili olduğu, …’in kredi sözleşmelerinde davacı ile birlikte müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu görülmüştür.
… tarihli dava konusu sözleşme ve kefaletname tarihinde davacının eşi olan ve sözleşmede imzası bulunan …’in Antalya İl Emniyet Müdürlüğünden celp edilen yurt dışı giriş çıkış kayıtlarına göre … tarihinde ülkeden çıkış yapıp … tarihinde ülkeye giriş kaydının bulunduğu görülmüştür.
… havale tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından dolayı davacının 33.127,37.-TL istirdat talebinde bulunduğunu, bu icra dosyasında kat ihtarnamesinde bildirilen kredili mevduat hesabı alacağının takip konusu yapılmadığını, aralarında kredili mevduat hesabı da dahil olmak üzere nakit niteliği kazanmış banka alacaklarının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 250.000,00.-TL tutarlı bonoya istinaden yapılan takiple tahsil edildiğini, esasında kredi sözleşmesindeki kefalet geçerli olsa da bu sebeple mükerrer tahsilat yapıldığından ötürü …esas sayılı dosya ile ilgili yapılan ödemenin mükerrer olduğu, davacının kefalet sorumluluğunun geçerli bir şekilde doğduğu, davalı bankanın genel kredi sözleşmesine dayanan ve 250.000,00.-TL kefalet limiti içinde kalan nakit alacaklarını davacıdan da talep edilebileceği, kredili mevduat hesabından kaynaklanan ve ihtarnameye konu edilen banka alacağı ile hamiline yasal yükümlülük tutarı ödemesi yapıldığı belgeleriyle ispat edilen çekten doğan banka alacağının, 250.000,00.-TL bedelli bononun takibe konu edilmesi nedeniyle tahsil edildiği, bono ile tahsil edilenden başka diğer takiplere konu edilen alacakların mevcudiyetinin ispat edilmediği, davacının kefaleti gereğince çek hamillerine ödenen yasal yükümlülük tutarlarından doğan banka alacağına ödemek zorunda olduğu, ancak karşılıksız çeklerle ilgili henüz bir ödeme yapılmadan önce gayri nakdi nitelikte bulunan banka alacağı depo etmek konusunda açık bir taahhüdünün bulunmadığı, bu sebeple fiilen ödeme yapılan tutarların belgeleri gösterilmek suretiyle takip dayanaklarının ortaya konmasının gerektiği, ıslah dilekçesi ile bildirilen alacak tutarlarının geri istenmesinin haklı sebeplere dayandığı belirtilmiş olup, tarafların itirazı üzerine alınan … havale tarihli ek raporda davalı bankanın çek hamiline yasal yükümlülük tutarını ödediği ile ilgili herhangi bir belge sunmadığı, ilgili çek yaprağı fotokopisinin ödeme yapıldığına dair dekont türünden bir belgenin bulunmadığı, takiplerde alacağın kaynağı olarak çek numarasından bağımsız olan kredi hesap numaralarının gösterildiği, bu hali ile nakit banka alacağının doğduğundan bahsedilemeyeceği davacının gayri nakdi nitelikteki çek yasal yükümlülük tutarlarını iade veya depo etmek gibi açık bir taahhüdünün bulunulmadığı belirtilerek kök rapordaki görüşün yinelendiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı vekiline … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası yönünden herhangi bir dava değeri belirtmediği görülmekle dava değerini belirtmesi için süre verilmiş; davacı vekili … havale tarihli dilekçesiyle, bankanın aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak olmamak üzere hem … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından kambiyo takibi başlattığını, hemde … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlattığını, davalının bono üzerinden aldığı ihtiyati haciz kararının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında infaz ettirdiğini, haciz sırasında müvekkilinin 30.530,00 TL ödediğini, davalının daha sonra vekalet ücreti gibi alacaklarına istinaden 2.597,37 TL daha tahsil ettiğini, müvekkilinin ödediği 33.127,37 TL tutara istinaden davalının … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında ibraname düzenlediğini, müvekkilinden mükerrer tahsilat yapılmadığını, bu yüzden ….. esas sayılı dosyası için değer belirtmediklerini bildirmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin ıslah dilekçesinde seri numarasını belirttiği çekler için yapılan ödemelere ilişkin evraklarını sunması, takip dosyaları ile birlikte mükerrer bir talep varsa bu hususu açıklaması için kendisine süre verilmiş olup, davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile … ve … esas sayılı dosyaların tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatıldığını, müvekkilinin … tarihli haciz sırasında vekalet ücreti ve feriler hariç 30.750,00 TL ödeme yaptığını, bu takiplere istinaden ibraname düzenlenebilmesi için de davalı vekilinin talebi üzerine hesabına … tarihinde 9.277,00 TL daha ödendiğini, çekler için toplam 24.211,00 TL ödendiğini, .. İcra Müdürlüğünün bildirilen 5 dosyasına mahsuben müvekkilinin yapmış olduğu ödemelerin … tarihli 9.150,00 TL’lik makbuzun içinde olduğunu ve ıslah dilekçesinde sehven mükerrer beyan edildiğini belirterek bankaya yapılan toplam ödemenin 64.188,00 TL olduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde; davalı banka ile dava dışı … Züccaciye Emlak Gıda.. Ltd Şti arasında imzalanan … tarihli 50.000,00 TL limitli ticari kart sözleşmesi ile 250.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesine davacının müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, davacının eşi …’in aynı tarihli muvafakatname ile sözleşmelere ayrı ayrı uygunluk verdiği, borçlu şirketin kredi borcunun teminatı olarak davacının taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiği, davalı bankanın oluru ile … tarihinde terkin edildiği anlaşılmıştır.
TBK nın 586. Maddesi uyarınca müteselsil kefalet ilişkisinde alacaklı borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceğinden davacının bu yöndeki itirazları dikkate alınmamıştır. Davacı taraf ikinci olarak eşinin rızasının alınmadığını eşi adına atılı mevcut imzanın sahte olduğunu belirterek kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu dile getirmektedir. TBK nın konuyla ilgili 584. Maddesi şu şekildedir;
“(1)Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. (2)Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.(3)(Ek fıkra: 28/03/2013-6455 S.K./77. md) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”
Maddenin birinci fıkrası evli olan kişilerin kişisel sorumluluk altına girdikleri kefalet sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için en geç sözleşmenin kurulması anına kadar kural olarak diğer eşin yazılı rızasının alınmasını şart koşmuştur. Ancak, 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6455 sayılı Kanunla eklenen üçüncü fıkra, kefalette eşin rızasına ayrıksı bir durum getirmiştir. Buna göre; ticaret şirketinin ortağı veya yetkilisi tarafından şirket ile ilgili verilecek kefaletlerde eş rızası gerekmemektedir. Somut olayda davacı, şirketin önceden ortağı olmakla birlikte sözleşmenin imzalandığı tarihte ortak veya yetkili konumunda değildir. Ancak davacı imzaladığı sözleşme ile müteselsil kefil olma taahhüdünde bulunmuştur.6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinde “(1) iki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olurlar. Ancak kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. (2) Ticari borçlara kefalet halinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de birinci fıkra hükmü geçerli olur.” düzenlemesi yer almaktadır.
TTK’nun 7. maddesi gereği, bir ticari iş için birden fazla kişi borç altına giriyorsa bu kişilerin müteselsilen sorumlu oldukları karinesi mevcuttur. Hatta düzenlemenin ikinci fıkrası özel olarak kefalet sözleşmesi için bu müteselsil sorumluluğun hem kefil ile asıl borçlu, hem de birden fazla ise kefiller arasında olacağını belirtmektedir. Genel kredi sözleşmesinde asıl borçlu …Züccaciye Ltd. Şti. lehine bu şirketin yasal temsilcisi olan … ve davacı … müteselsil kefil olmuşlardır. Bu durumda TTK’nun 7 ve TBK’nun 584/son fıkrası uyarınca bu durumda davacı da şirket ortağı ve yöneticisi gibi kefalet vermiş sayılmakta ve bu durumda eş rızasına ihtiyaç duyulmamaktadır. Ayrıca bir sözleşme akdedilirken tarafların, hukuki işlemin geçersizliğine neden olabilecek davranışlardan kaçınması ve tarafların karşılıklı olarak birbirlerinin çıkarlarına aykırı davranışlardan kaçınmaları gerekir. Müteselsil kefalet sözleşmesine imza atan, davalı bankanın güven verip davalı bankanın asıl borçluya kredi kullandırmasından sonra davacının kefalet sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmesi kredi ve kefalet sözleşmesinin imzalandığı … tarihinden dava tarihi olan … tarihine kadar sessiz kalması TMK’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmekte olup hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. ( Aynı yönde verilen yerel mahkeme kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 02.03.2017 tarih 2016/5618 esas 2017/1675 sayılı ilamı ile onanmıştır.) Bu nedenle davacının kefalet sözleşmesinin geçersizliği iddiaları Mahkememizce kabul görmemiş ve geçerli kefalet ilişkisine , davacının ayrıca borcun hesabına yönelik açık bir itirazının bulunmamasına binaen bu kredi sözleşmesinden kaynaklı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile … İcra Müdürlüğünün bonoya dayalı olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan … esas sayılı dosyasından ötürü talep edilen 33.127,37.-TL nin istirdatına ilişkin talep reddedilmiştir.
Davacı taraf bankanın tahsil ettiği çek yaprağı sorumluluk bedellerinin de istirdatını istemektedir. Bankacı bilirkişi raporuyla da belirlendiği üzere davacının verdiği kefalet, bankanın kredili mevduat hesabından, hamillerine yasal yükümlülük ödemesi yapılan karşılıksız çeklerden doğan banka alacağını kapsamaktadır. Davacı kefilin karşılıksız kalmakla birlikte hamillerine yasal yükümlülük ödemesi yapılamayan çek yapraklarından doğan gayri nakdi alacağı karşılamaya, bu tutarları depo etmeye yönelik açık bir taahhüdünün bulunmadığı, davalı bankanın hamiline yasal yükümlülük ödemesi yaptığını somut olarak ispatladığı bir adet çek yaprağı bulunduğu, bunu da kredili mevduat hesabından doğan alacakla birleştirerek bonoya dayalı başlattığı takipte tahsil ettiği, bu çek dışında davalı bankanın … İcra Müdürlüğünün …, … İcra Müdürlüğünün …, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları ile başlattığı takiplerde herhangi bir çek numarası belirtmeyip hamiline yaptığı ödemeyi gösterir belge ibraz edemediği, kök rapordan sonra davalı taraf itiraz etmişse de yine bu hususta ispatlayıcı belge sunamadığı, davalının hamillerine yasal yükümlülük ödemesi yaptığını ispatlayamadığı çek yaprakları sebebiyle davacıdan tahsil ettiği tutarları iade etmekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı çek yaprakları sebebiyle hakkında başlatılan … İcra Müdürlüğünün …, … İcra Müdürlüğünün …, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyaları dışında herhangi bir takip olmaksızın bankanın isteği üzerine ihtirazi kayıtla yaptığı ödemeler olduğundan bahsetmiş ve buna dair dekontları sunmuştur. Islah dilekçesinde bu şekilde seri numarasını bildirdiği 18 adet çek yaprağının bulunduğunu belirtmiştir. Davacı ıslah dilekçesiyle takip dosyalarına ve ve seri numarasını belirttiği çeklere ayrı ayrı değer belirtmiş olup, sunduğu dekontlar incelendiğinde mükerrer talepte bulunmuş olabileceği değerlendirilerek bu hususta davacıdan açıklama yapması istenmiştir. Davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile çekler için toplam 24.211,00 TL ödendiğini, … İcra Müdürlüğünün bildirilen 5 dosyasına mahsuben müvekkilinin yapmış olduğu ödemelerin … tarihli 9.150,00 TL’lik makbuzun içinde olduğunu ve ıslah dilekçesinde sehven mükerrer beyan edildiğini ifade etmiştir.
Takip sebebi belirtilmemekle birlikte asıl alacağın miktarından çek yaprak bedelinin tahsiline ilişkin olduğu değerlendirilen … İcra Müdürlüğünün …ve …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyalarında alacaklı banka vekilince haricen tahsil sebebiyle takipten vazgeçildiğine ilişkin … tarihli dilekçe sunulduğu görülmüş, aynı şekilde diğer … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyalarında da davacı borçlu …tarihli 9.150,00 TL’lik dekontu sunarak itirazla takibi durdurmuştur. Bilirkişi de 9.150,00 TL lik dekont ile davacının 9. İcra Müdürlüğünün takip dosyalarının ödendiğini belirtmiştir. Davacının dosyaya ibraz ettiği diğer dekontların incelenmesinde ödemenin kaç adet çek için yapıldığının dekontun altına da ilgili çeklerin seri numaralarının yazıldığı görülmüştür. Davacının ıslah dilekçesinde seri numaralarını belirttiği çeklerden; … seri nolu çekler için … tarihinde 5400,00 TL, … seri nolu çekler için … tarihinde 2.820,00 TL, … seri nolu çek için … tarihinde 1.435,00 TL ( 25,00 TL lik kısmı sonraki bir tarihte olmak üzere), …seri nolu çek için … tarihinde iki ayrı ödemeyle toplam 1.316,00 TL , …seri nolu çek için … tarihinde 1290,00 TL, … seri nolu çek için …tarihinde 1304,00 Tl ( 14,00 TL lik kısmı sonraki bir tarihte olmak üzere) … seri nolu çek için …1496,00 TL olmak üzere toplam 15.061,00 TL ödeme yaptığı, ıslah dilekçesinde seri numarası belirtilen diğer kalan 7 adet çekle (…) ilgili olarak bir dekont sunulmamakla birlikte …. İcra Müdürlüğünün …, … İcra Müdürlüğünün …, ve … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyalarının sayısı dikkate alındığında bu 7 adet çekin ilgili dosyalar sebebiyle tahsil edildiği, … İcra Müdürlüğünün …, … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyalarının toplam takip tutarlarının (1305,80 Tl + 1402,29 TL ) 2708, 09 Tl olduğu, … İcra müdürlüğünün dosyalarının toplam tutarının ise 6.450, 00 TL olduğu, takip dosyalarından talep edilen toplam alacağın 9158, 09 Tl olup davacının takip dosyalarına yaptığı ödemeye ilişkin 9.150,00 TL lik dekontu sunduğu, sonuç olarak davacının sunduğu dekontlarla ispatladığı ödeme tutarlarından yola çıkılarak takip dosyalarından dolayı 9150,00 TL, ödeme dekontlarında seri numarası yazılı çeklerden dolayı 15.061 TL olmak üzere toplam 24.211,00 TL tutara yönelik istirdat isteminin yerinde olduğu kanaatiyle bu tutar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, ancak hükmün açıklayıcı olması sebebiyle her kalem (9.150,00 TL için ayrı 15.061,00 TL için ayrı) yönünden ayrı ayrı hüküm kurulurken hükmün 3. Bendinde davacının ıslah dilekçesinde seri numarasını belirttiği çeklerden ötürü davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile, toplam 15.061,00 TL’nin iadesine denilmesi gerekirken sehven 24.211,00 TL nin iadesine şeklinde hüküm kurulduğu görülmüş olup, tefhim edilen kısa kararı sonradan değiştirme imkanı yasal olarak mümkün olmadığından, tavzih yoluyla taraflara yüklenen hak ve borçlar değiştirilemeyeceğinden hükümde bu hususta herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak yargılama giderleri, vekalet ücreti ve harç hesaplanırken 9.150,00 TL ve 15.061,00 TL olmak üzere toplam 24.211,00 TL lik kabul miktarına göre hesaplama yapılmıştır.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kısmen kabulü ile;
1-Davacının … İcra Müdürlüğünün … ve … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyalarından kaynaklı … havale tarihli ıslah dilekçesinde belirttiği, 33.127,37 TL’lik istirdat talebinin reddine,
2-Davacının … İcra Müdürlüğünün …, … İcra Müdürlüğünün …, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları yönünden açtığı davanın kabulü ile, bu takip dosyaları sebebiyle davacnın davalıya borçlu olmadığının tespitine ve bu dosyalara istinaden ödenen 9.150,00 TL’nin ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının … havale tarihli ıslah dilekçesinde seri numarasını belirttiği çeklerden ötürü davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile, toplam 24.211,00 TL’nin,
-… seri nolu çekler için ödenen 5.400 TL’ye ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren,
-… seri nolu çekler için ödenen 2.820 TL’ye ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren,
-… seri nolu çek için ödenen 1.435 TL’ye ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren,
-… seri nolu çek için ödenen 1.316 TL’ye ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren,
-… seri nolu çek için ödenen 1.290 TL’ye ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren,
-… seri nolu çek için ödenen 1.304 TL’ye ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren,
-… seri nolu çek için ödenen 1.496 TL’ye ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren, avans faiz işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Alınması gerekli 1.653,85TL harçtan peşin alınan 85,39 TL ve 1.061,37 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 507,09 TL harcın davalıdan tahsiline,
6- Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava gideri, 148,00 TL tebligat gideri, 65,70 TL müzekkere gideri, 450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 699,70 TL yargılama giderinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 251,892 TL ve mahkememizde peşin olarak alınan 85,39 TL, tamamlama harcı 1.061,37 TL olmak üzere toplam toplam 1.398,652-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.905,32 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.073,30 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.09/10/2018

Katip
*E-imzalıdır.

Hakim
*E-imzalıdır.