Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/813 E. 2019/271 K. 08.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/813 Esas
KARAR NO : 2019/271
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ: 08/04/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dilekçesinde özetle: Davalının müvekkili bankaya karşı hem imzaladığı genel kredi sözleşmesi dolayısıyla hem kefalet sözleşmesi dolayısıyla sorumlu olduğu, dava tarihi itibari ile müvekkil banka tarafından tazmin edilen ihtarnameye konu gayrinakdi kredi borcu miktarı 59.348,98.-TL olduğunu, söz konusu borcun nakde dönüştüğünü ve bugüne kadar ödenmediğini, dava tarihi itibariyle davalının 59.348,98.-TL asıl alacak, 174.199,65.-TL temerrüt faizi ve 8.709,98.-TL BSMV olmak üzere toplam 242.258,61.-TL borcu bulunduğunu, ayrıca henüz tazmin edilmeyen 21.715,00.-TL tutarında gayri nakdi kredi borcu bulunmakta olup bu bedelin müvekkil bankanın faiz tutarında gayri nakdi kredi borcu bulunmakta olduğunu, bu bedelin müvekkil bankanın faiz getirmeyen bir hesabına nakden ve defaten bloke edilmesi gerektiğini belirterek toplam 242.258,61.-TL’nin dava tarihinden itibaren asıl alacağın %72 oranında temerrüt faizi ve BSMV’si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin ne borçlu ne de kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olmadığını, yalnızca ipotek veren sıfatıyla sorumluluğunun söz konusu olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan borcun borçlu şirket tarafından ödendiğini, müvekkilinin taşınmazı üzerine konulan ipoteğinde bu yüzden kaldırıldığını, borçlu şirketten davacı bankanın gerek nakdi gerek gayri nakdi alacaklarını tahsil edemediği için müvekkiline başvurulduğunu, talep edilen faiz oranının sözleşmeye uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Verdiği ikinci cevap dilekçesi ile de; sözleşmede ne borçlu ne de kefil sıfatıyla imzasının olmadığını, ayrıca borcunu … Bankası’ndan aldığı kredi ile 2011 yılında ödediğini belirtmiştir.
Mahkememizce davalıya davacının dayandığı … kefalet sözleşmesindeki imzayı inkar edip etmediği sorulmuş, “… tarihli müşterek borçlu ve müteselsil kefalet şerhli başlıklı belgeyi müvekkil …ipotek veren olarak imzalamıştır.” ifadesini kullanmıştır.
Bunun üzerine mahkememizce dosya bilirkişiye gönderilmiş, alınan bilirkişi raporunda; dayanak genel kredi sözleşmesinde davalı kefilin çek karnelerinden doğacak banka alacaklarını ödeme yükümlülüğünü üzerine almadığını, esasen 20/12/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı kanun ile düzenlenen yasal yükümlülük ödemesi konusunun 2008 tarihli sözleşmeye konu olamayacağını, fek edilen ipoteğe ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığını, tamamı haksız kalan çek yaprakları sebebi ile ödenen yasal yükümlülük tutarlarının eski kefilden istenemeyeceği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Taraflar arasındaki sözleşme bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi 2008 tarihli bir sözleşme olup 20/12/2009 tarihinde yürürlüğe giren ve bankalara her bir çek yaprağı için yasal yükümlülük tutarı ödeme sorumluluğu getiren düzenlemenin konusu olan borcun bu sözleşme ile tekeffül altına alındığının kabulü mümkün değildir. Böyle olunca davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davacının davalıdan 242.258,61TL alacağın tahsiline karar verilmesine ilişkin davasının reddine,
Mahkememizce verilen … tarihli ihtiyati haciz kararının değiştirilerek davalının bir sicile kayıtlı taşınır malları ile taşınmaz malları üzerinde muhafaza önlemleri uygulanmaksızın ihtiyati haciz uygulanmasına bunun dışındaki mal varlığı üzerine konulmasına karar verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına,
Karar gereğinin icra edilmesi için ihtiyati haciz kararının uygulandığı icra müdürlüğüne gereken müzekkerenin yazılmasına,
Alınması gerekli 44,40.-TL harcın, peşin olarak alınan 4.137,18.-TL harçtan mahsubu ile kalan 4.092,78.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 18.840,34.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 08/04/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır