Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/807 E. 2018/239 K. 06.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/807 Esas
KARAR NO : 2018/239
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/02/2015
KARAR TARİHİ: 06/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin Antalya İli … İlçesi … Mevkiinde bulunan … isimli turizm tesisinin işletmecisi olduğunu, işletmesinde olan otele elektrik temin etmek için davalı kuruma müracaat ettiğini, 2012 Ekim ayından itibaren elektrik enerjisi kullanmaya başladığını, davalı kurum tarafından tahakkuk edilen faturaların zamanında ödendiğini, davalı tarafından elektrik tüketim bedeline ilave olarak bu bedellere kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış bedeli, sayaç okuma bedeli altında davacıdan haksız bedel tahsil edildiğini, HGK’nun 21.05.2014 tarihli … Esas … Karar sayılı kararına istinaden elektrik enerjisinin nakli sırasında meydana gelen kayıpla kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmayacağının karar altına alınmış olduğunu beyanla davalı kurum tarafından gerek örtülü gerekse açıkça faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış bedeli, sayaç okuma bedellerinin faturaların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi işletilmek sureti ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 6408 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun gereği 01.01.2013 tarihinden itibaren dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin ayrıştırıldığını, dava konusunun tamamen perakende satış faaliyetlerini ilgilendiren bir konu olduğunu, ilgili bedellerin perakende şirketlerince yapıldığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, kayıp kaçak bedelleri tahsil etmeme hususunda davalı kurumun herhangi bir inisiyatifi olmadığını, söz konusu bedellerin EPDK tarafından belirlenen ve dağıtım şirketlerinin uymakla yükümlü olduğu tarifelere dayandığını, müvekkilinin 6446 Sayılı Yasa gereği EPDK kararları doğrultusunda hareket etmesinin zorunlu olduğunu, davacının EPDK’nın tarife uygulamasının iptali için idari yargıda dava açması gerekirken mevcut tarifeyi uygulamak zorunda zorunda olan müvekkili şirkete karşı dava açmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili ile davacının karşılıklı olarak bu şartları kabul ederek sözleşme yaptıklarını, eldeki davanın açılmasının sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 15.09.2015 tarihli duruşmasında, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile husumet, zaman aşımı, yetki, hukuki yarar, derdestlik, kesin hüküm ve yargı yolu yönünden itirazlarını bildirdiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı, bu nedenle TBK’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu anlaşılmakla yerinde görülmeyen zaman aşımı def’inin reddine, davacı tarafça mahkemenin yetkisine itiraz ederek aynı zamanda derdestlik ve kesin hüküm itirazında bulunduğu, itirazda yetkili mahkemenin gösterilmediği, derdestlik ve kesin hüküme ilişkin mahkeme ve dosya numarasının bildirilmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta adli yargının görevli olduğu anlaşılmakla yerinde görülmeyen itirazların reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, davalı şirketten davacı şirkete ait dava konusu 2012 yılı Ekim ayından itibaren … abone numaralı abone dosyası, faturalar ve ödemelere ilişkin belgeleri getirtilmiş, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak ayrıntılı rapor alınmıştır.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile dava değerini 643.456,97.-TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiş, buna ilişkin ıslah harcı makbuzunu dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizin … tarih … esas … sayılı kararında “Davanın ıslah edilmiş hali ile kabulü ile; toplam 643.456,97.-TL alacağın 3.000,00.-TL’sinin dava tarihinden, 640.706,97.-TL’sinin ıslah tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş, kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin … tarih … esas … karar sayılı ile “karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedelleri ile ilgili olarak açılan davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin … yeni esasına kaydedilerek yapılan yargılama sırasında usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava, tahakkuk ettirilen elektrik fatura bedellerinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin iadesi davasıdır.
Dava açıldıktan sonra yasal mevzuatta değişiklik yapılmış, mahkememizin dosyalarından ve değişik mahkemelerin dosyaları ile 6719 sayılı yasa ile yapılan değişikliklerin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılmış, T.C. Anayasası’nın 152/3 maddesinde düzenlenen beş aylık sürenin geçmiş olması ve henüz karar verilmemiş olması nedeniyle usul ekonomisi gerekince Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar beklenmemiştir.
Dava tarihi itibari ile dava konusu uyuşmazlığın esasının düzenlendiği doğrudan bir yasa hükmü bulunmamakla birlikte davanın dayanağının Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin kararları ile Anayasanın Vergi Ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “… Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır…” şeklindeki düzenleme oluşturmaktadır. Bu düzenlemelere göre; kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak (elektrik enerjisinin hırsızlanması) bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanun’un 21. maddesiyle 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. fıkra ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükümü ile yine aynı Kanuna eklenen Geçici 20. Madde ile “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır” hükmü getirilmek suretiyle Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2017 tarih, 2016/16610 Esas, 2017/1011 Karar sayılı emsal içtihadında, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin 210 esas, 210 karar sayılı ve benzeri kararlarında elektrik dağıtım ve tedarikçi firmalara karşı açılan istirdat davaları, ilgili yasal düzenlemeler uyarınca değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen içtihatlarda da belirtildiği üzere, her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması ve tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gibi hallerde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarih, 2009/18-421 Esas – 2009/526 Karar sayılı ilamında “Dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 Karar Sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin emsal kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava yasa değişikliği nedeniyle konusuz kaldığından davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağına ve davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine dair anılan gerekçelerle karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
6719 sayılı kanunun 21 maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17 maddesine eklenen 10 fıkra hükmü ve 6719 sayılı kanunun 26 maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen geçici 20 madde hükümleri gereğince dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına
Alınması gerekli 35,90
.-TL harçtan, peşin olarak alınan 51,24.-TL ile ıslah harcı olarak alınan 10.941,67.-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 10.957,01.-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 128,64.-TL, tebligat gideri 173,00.-TL, müzekkere gideri 30,00.-TL, bilirkişi ücreti 660,00.-TL, talimat gideri 60,40.-TL olmak üzere toplam 1.052,04.-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 2.180,00.-TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.06/04/2018

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)