Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/720 E. 2022/215 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2017/720
KARAR NO : 2022/215
DAVA : MENFİ TESPİT (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2014
KARAR TARİHİ: 23/03/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması neticesinde verilen 16/10/2015 tarih ve … E. … K.sayılı kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 12/10/2017 tarih ve … E. … K.sayılı kararı ile bozulması üzerine yeniden yapılan açık yargılama sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …Mobilya sahibinin davalı kurum Antalya Bölge Bayisi ile görüşürek üzerine kayıtlı 12 adet faturalı hattı iş yerinde kullanmak amacıyla 24 ay taahhütle davalı şirkete taşıdığını, taşıma işleminden yaklaşık bir ay sonra iş yerinin bulunduğu bölgede çekim gücünün zayıf olduğunu, müşterilerinin kendilerini aradıklarında ulaşamadıklarını beyan etmeleri üzerine fark etmiş olduğunu, bu sorun üzerine hem Kepez Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’na hem de davalı kuruma başvurduğunu, davalı kuruma ait müşteri hizmetlerini arayarak durumu bildirdiğini, bunun üzerine davalı kurumun müvekkilinin iş yerinin bulunduğu mevkide güç kaybı olduğunu kabul ettiklerini ve bununla ilgili alt yapı çalışmalarının yapıldığını ancak çalışmaların ne zaman sonuçlanacağının belli olmadığını bildirdiklerini, bunun üzerine müvekkilinin davalı şirketle defalarca görüştüğünü ancak bir sonuç alamadığını, söz konusu sözleşmenin 24 ay olduğunu ve kanunda 1 yıldan daha uzun süren sözleşmeyi ayıptan dolayı feshedebileceği ve cezai şart ödemek zorunda olmadığını ancak buna rağmen davalı kurumunun müvekkili aleyhine 2 adet fatura düzenlediğini, müvekkilinin müşterilerden gelen şikayetlerin çoğalması nedeniyle davalı kuruma ait 12 adet hattı başka bir gsm operatörüne taşıdığını, taşıma işlemini davalı şirkete bildirdiğini, bunun üzerine davalı şirketçe müvekkili aleyhine taahhüt bedelini ihlal ettiği gerekçesiyle 2 adet fatura düzenlendiğini beyanla faturalar sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve söz konusu faturaların iptalini dava ve talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevabında; davacının hatları yoğun bir şekilde kullandığını, çekim gücünün az olduğu bir iş yerinde bu kadar görüşme yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının imzalanan sözleşmede tüm hususlara uyacağını taahhüt ettiğini, hatların iptali durumunda cezai şart ödeyeceğinin çok açık olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; taraflar arasındaki GSM hatları ile ilgili imzalanan sözleşme süresi bitmeden davacının başka GSM operatörüne geçmesi nedeniyle, cayma bedeli, cihaz bedeli, geçmişe dönük indirimsiz bedelleri de içeren bir kısım faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin Menfi Tespit davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen 16/10/2015 tarih ve … E. … K.sayılı karar ile “…Dava, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesine dayalı olarak davacıya tahsis edilen hatların davacı tarafça amacına uygun kullanılamadığı, iş yerinde çekmediği bu nedenle başka bir şirkete taşınması nedeniyle sözleşmede ön görülen taahhüdün ihlaline dayalı olarak davacıya gönderilen Ekim ve Kasım aylarına ait faturalar nedeniyle davacıya borçlu olmadığının tespiti davasıdır. Mahkememizce yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu karşısında davacının hatları kullandığı iş yerinde, bürolarda ve tüm kapalı mekanlarda telefonların çekmediği bu nedenle kullanılamadığı, sebebinin de davalı şirketin yakında baz istasyonu olmaması ve alt yapı eksikliğinden kaynaklandığı anlaşılmakla davalı tarafça verilen hizmet ayıplı olduğundan davacının sözleşmeye devam etmeye zorlanamayacağı, sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, ve taahhütleri nedeniyle herhangi bir cayma bedeli talep edilemeyeceği anlaşılmakla resen yapılan ayrıştırma neticesinde davalı tarafça davacıya Kasım 2013 faturası ile taahhuk ettirilen 12 gsm hattı için hat başına 183,33.-TL’den toplam 2.199,96.-TL cayma bedeli, 144,10.-TL indirim iptali ve 823,10.-TL indirim iptali olmak üzere toplam 3.167,26.-TL taahhütten kaynaklı fatura kalemi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. …” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davacının 06.11.2013 tarih …nolu faturadan dolayı davalıya 3.167,26.-TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 12/10/2017 tarih ve … E. … K.sayılı kararı ile “… Somut olayda; mahkemece, davacının iş yerinde hatların çekip çekmediğine ve sebebine ilişkin elektrik elektronik mühendisi bilirkişiden rapor alındıktan ve hizmetin ayıplı olduğuna kanaat getirildikten sonra dava konusu faturalardaki hangi kalemlerin alınan hizmet, hangilerinin taahhüt kaynaklı olduğu kurumdan sorulmuş, cevabi yazıya göre resen hesaplama yapılmıştır. Oysa uzman bilirkişiler tarafından, dava konusu bedellerin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece taraflar arasında imzalanmış taahhüt sözleşmesi de dosyaya kazandırıldıktan sonra, dava dosyasının önceki bilirkişi dışında oluşturulacak, dava konusu GSM hatları ve telefon aboneliği konusunda uzman üç kişilik (aralarında mühendis bir bilirkişinin de bulunduğu) bilirkişi heyetine verilerek, davalının yargılama sürecindeki itirazları ve bilirkişi raporuna karşı ileri sürdüğü itirazlarını da karşılayacak şekilde taraflar arasındaki sözleşme ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde davacının taahhüdünü ihlal edip etmediği hususları da değerlendirilerek, hesaplama yapılmak suretiyle, davacının isteyebileceği bedel hakkında, tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve hüküm kurmaya elverişli, Yargıtay denetimine uygun bir rapor alınarak varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. …” gerekçesi ile mahkememiz kararını bozarak dosyayı mahkememize iade etmiştir.
Bozmaya uyulduktan sonra yeniden yapılan yargılama sonunda;
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, Kepez Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’ndan davacının müracaatı ile ilgili dosyanın bir sureti istenmiş, davacı vekili tarafından dava konusu Kasım 2013 ve Ekim 2013 aylarına ait iki adet fatura sureti davalı vekili tarafından da taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesi, faturalar, görüşme detayları dava konusu yere yakın baz istasyonu konumu ibraz edilmiş, davalı şirketin dava konusu fatura bedellerine ayrıntılı dökümleri getirtilmiş, mahallinde resen refakata alınan bir elektrik elektronik mühendisi bilirkişi ile keşif yapılarak, çekim gücü fiilen denetlenmiş, bilirkişiden ayrıntılı rapor ve ek rapor alınmıştır.
Bilirkişinin mahkememize sunduğu 29.12.2014 havale tarihli raporunda sonuç olarak; dosya üzerinde sunulan bilgi ve belgeler ile 28.11.2014 tarihinde yerinde yapılan incelemer sonucunda davacının iş yerinde yaşandığı beyan edilen cep telefonu görüşme problemlerinin sadece işyeri hizmet binası ofis odalarında oluşan kapsama problemi ve buna bağlı ortamdaki bağlantı sinyal seviyelerinin yetersiz oluşuna bağlı olduğunu, bu ofislerin dışında hücresel şebekeye bağlı olarak hatların kullanıldığı, davacının iş yeri ofislerindeki bağlantı problemlerinin servis sağlayıcının o bölgedeki hücresel şebeke alt yapısına bağlı kapsama probleminden kaynaklı olduğu bildirilmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesine dayalı olarak davacıya tahsis edilen hatların davacı tarafça amacına uygun kullanılamadığı, iş yerinde çekmediği bu nedenle başka bir şirkete taşınması nedeniyle sözleşmede ön görülen taahhüdün ihlaline dayalı olarak davacıya gönderilen Ekim ve Kasım aylarına ait faturalar nedeniyle davacıya borçlu olmadığının tespiti davasıdır. Mahkememizce yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu karşısında davacının hatları kullandığı iş yerinde, bürolarda ve tüm kapalı mekanlarda telefonların çekmediği bu nedenle kullanılamadığı, sebebinin de davalı şirketin yakında baz istasyonu olmaması ve alt yapı eksikliğinden kaynaklandığı anlaşılmakla davalı tarafça verilen hizmet ayıplı olduğundan davacının sözleşmeye devam etmeye zorlanamayacağı, sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, ve taahhütleri nedeniyle herhangi bir cayma bedeli talep edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yeniden bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Yeni bilirkişi heyeti de önceki bilirkişi heyetinin tespitlerine katılarak; taraflar arasında 3 farklı 24 aylık süreli taahhütnameler imzalandığını, faturada tahsiline aracılık edilen hizmetler kısmında bu bedelin toplam 4.402,00.-TL olduğunun görüldüğü, taahhüt süresi dolmamış aylık taksitlerden geriye kalanı cihaz bedelleri hesaplandığında ise toplam 6 cihaz için toplam miktarın 4,408,00.-TL olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği faturada tahsiline aracılık edilen hizmetler 4.402,00.-TL olarak verilmiş olduğundan, küsüratlardan kaynaklanan sadece 6 liralık eksik olarak bu miktarın 4.402,00.-TL olarak faturada yer aldığını, davacı firmanın kapsama sorununun (abonelik başlangıcından itibaren yaşanmış sorunun) belli bir alanda (bürosunda) olması ve diğer alanlarda kapsmada sorunu oluşmaması nedeniyle fatura ödemelerini düzenli olarak yapmaya devam ettiği, ayrıca her fatura döneminde telefon cihazlarına ilişkin (Toplam 6 adet) taksitleri ödeyerek bir itirazda da bulunmadığı tespitleri yapılmıştır. Taahhütname bitim tarihine göre, telefon cihazlarında fesih tarihine kadar henüz ödenmemiş olan taksitlerin, her ne kadar teknik yetersizlik ve kısmı kapsama problemi sorunu nedeniyle taahhütnameyi feshetmiş olsa da, telefon cihazlarının …’a geri iadesinin yapılmadığı ve davalı firmanın bünyesinde söz konusu cihazların kullanılmaya devam ediliyor olması da göz önünde bulundurulduğunda telefon cihazlarına ait kalan ve taahhüt sonuna kadar devam eden cihaz taksitlerini ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Yine bilirkişi raporunda 8.357,00.-TL’lik fatura içeriği incelendiğinde telefon satış bakiye taksit bedelleri ile bir kısım haberleşme bedelleri ve taahhüt iptal bedellerini kapsadığı, davalı GSM firmasının davacı aboneye taksitle telefon satışı yapması ve taksit bedellerini aylık faturalarını yansıtarak tahsil etmesi konusunun, aboneye tarife indirimi, hediye Sheli kartı gibi faydaların dışında bir konu olduğu, amacın taksitle cihaz satışı olduğu belirtilmiştir ki mahkememizce de bu görüş kabul edilmiştir. Zira bilirkişi raporunda da işaret edildiği gibi telefonlar hediye ve/veya indirim, hediye kabilinden verilmemiştir. GSM firmasının taksitle aboneye telefon satışında, telefon mülkiyeti aboneye geçmekte ve telefon mülkiyeti GSM firmasına geri dönmemektedir. Bu nedenle de abonelik hangi nedenle fesih olursa olsun, cihaz mülkiyeti abonede kaldığından, telefon cihazının tahsil edilmeyen taksit bedellerini GSM firması … A.Ş, aboneden talep edebilir. Aksi halde abonenin sebepsiz zenginleşmesi söz konusudur. Taksitle telefon satışı, tarife indirimi, hediye gibi faydalar, sözleşmenin feshi ile birlikte SONA ermektedir. Taksitle telefon satışında ödenmemiş geriye kalmış taksit bedelleri bulunduğundan ve cihaz Mülkiyeti abonede kaldığından, sona eren fatura ile telefon cihazı satışı işlemi ile, bakiye telefon cihazı taksitlerinin tamamının ödenmesi gerekmektedir. Zira telefon cihazlarının aboneye teslim edildiği ve davacı abonenin mülkiyetinde bulunduğu ve Davalı GSM firmasına iade edilmediği tartışmasızdır.
Böylece, dava konusu ve tahakkuk ettirilen 25.11.2013 son ödeme tarihli 8.357,00.-TL’lık fatura ile 23.10.2013 son ödeme tarihli 1.094, 40.-TL’lık faturalar incelendiğinde 1.094,40 TL lik faturanın kendinden önceki faturalar gibi davacı firmanın yaptığı konuşma ve diğer internet servis vb. Kullanımlarına ait olduğu bilirkişi heyeti tarafından tespit edilmiş, bu tespit doğrultusunda davacının bu bedelleri ödemek zorunda olduğu kabul edilmiştir.
Sonuç olarak bilirkişi heyet raporuna itibar etmemek için bir neden görülmediğinden, bozma öncesi ilk bilirkişi ile ikinci bilirkişi raporlarında belirtilen ve sinyal yetersizliği nedeniyle davacının sözleşme ve bağlı taahhütlerini sonlandırıp aboneliğini sona erdirmesinin haklı nedene dayandığı, yukarıda açıklandığı üzere 23.10.2013 son ödeme tarihli 1.094,40.-TL lık faturadan davacının sorumlu olduğu kabul edildiğinden 06/11/2013 tarihli, 25.11.2013 son ödeme tarihli, …nolu, 8.357,00.-TL’lık faturadan, taahhüt iptali ve diğer indirimlerin iptalini içeren ve faturada “Diğer Hizmetler” başlığı altında yer alan taahhüt iptali 1.543,48.-TL ile diğer indirimlerin iptali 582,02.-TL olmak üzere toplam 2.125,50.-TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının 06.11.2013 tarihli, 25.11.2013 son ödeme tarihli, … nolu, 8.357,00.-TL’lık faturadan dolayı davalıya 2.125,50.-TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Alınması gerekli 145,19.-TL harçtan, peşin olarak alınan 161,45.-TL harcın mahsubu ile kalan 16,26.-TL harcın DAVALIDAN ALINMASINA,
Mahkememizin … Harç nolu, 19/01/2016 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile 54,91.-TL bakiye karar harcı yazılmakla davalı tarafından alındı makbuzu ibraz edildiğinde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde 38,65.-TL’nin DAVALIYA İADESİNE,
Davacı tarafça bozmadan önce yapılan 853,95.-TL yargılama giderinin ve bozmadan sonra yapılan tebligat gideri 63,50.-TL, müzekkere gideri 110,30.-TL, talimat gideri 2.400,00.-TL olmak üzere toplam 3.618,20.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 813,70.-TL’nin ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 161,45.-TL olmak üzere toplam 975,15.-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.125,50.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 23/03/2022

KATİP …
E-imzalıdır

HAKİM …
E-imzalıdır