Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/712 E. 2019/407 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/712 Esas
KARAR NO : 2019/407
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ: 21/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın Kemer şubesi ile … arasında … tarihinde genel kredi sözleşmeleri akdedildiğini, ve davalı borçlu …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı …ın kredi ve kredi kartı kullandığını, ancak borçlarını vadesinde ödemediğini, davalı borçluya ve dava dışı … ile diğer müşterek borçlu müteselsil kefile … Noterliğinden … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide olunmak suretiyle hesabın kat edildiğini, keşide edilen ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğünce … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı borçlu …’ın borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı borçlu aleyhine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki aleyhe hususları kabul etmediğini, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacının hukuki yararının olmadığını, kendilerinin ödeme emrine itiraz ettiklerini, …. İcra Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasından ödeme emrinin iptali davası açtığını, müvekkilin borcu varsa ödemek istediğini ancak böyle bir sözleşmeye imza atmadığını, miktarın belirlenmediğini, sözleşmede imza, isim, soyisim olmadığını, müvekkilinin eşinin imzasının alınmadığını,sözleşme aslının dosyaya sunulmadığını, müvekkilin borçlu değil kefil olduğunu, müvekkile gönderilen ihtarnamede borç miktarı 45.000,00.-TL olsa da icra takibini ve iş bu davayı 176.000,00.-TL üzerinden açtığını, imzaya itiraz ettiklerini, sözleşmenin 2008 tarihli olmasına rağmen hesap hareketlerinin 2014 tarihli olduğunu, sunulan sözleşmelerin …’a ait olduğunu belirterek davanın reddine, %20’den az olmamak kaydıyla davacının aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak tarafına verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından genel kredi sözleşmesi, ihtarname sureti, hesap hareketleri, kredi yıllık azami faiz oranları bildirim formu delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası getirtilmiş, davacı bankadan 2008 tarihli sözleşme ekstreler, çek taahhütnamesi ile ilgili belgeler getirtilmiş, davalının imza incelemesine elverişli imza asılları ilgili yerlerden toplanmış, davalının imza örnekleri alınmış, imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporu ile banka alacağına ilişkin bilirkişi raporu aldırılarak tarafların tüm delilleri toplanmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalı tarafça yapılmış itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından dava dışı … ve davalı … aleyhine kredi mevduat hesabı, kredi kartı ve ticari kredi hesabından kaynaklı ayrı ayrı ferileriyle birlikte toplam 163.435,48.-TL nakdi alacak ile 12.580,00.-TL gayri nakit depo talebi üzerinden örnek no: 7 olan ödeme emri ile takibe girişildiği, gayri nakit depo talebinden sadece asıl borçlu …’ın sorumlu tutulduğu, davalı …’ın ise nakdi alacağın sadece kefalet limiti olan 45.000,00.-TL’si ve bu tutara ihtar tarihinden itibaren işleyecek faiz, gider vergisi ve icra masrafları ile sorumlu tutulduğu ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde borca imzaya ve faize itiraz ettiği, takibin durdurulduğu eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İmza incelemesine ilişkin olarak alınan …tarihli bilirkişi raporunda; … tarihli genel kredi sözleşmesindeki davalı adına atılı bulunan imzaların davalı elinden çıktığının belirtildiği görülmüş, rapor denetime elverişli ve somut verilere dayalı olması nedeniyle dikkate alınmış ve sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğu Mahkememizce de kabul edilmiştir. Davalı vekili her ne kadar kefaletin geçerliliği için gerekli şekil koşullarına uyulmadığını belirtmişse de; kefaletin, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar kanunundaki düzenlemelere uygun olup geçerli olduğu görülmekle ,bu hususa yönelik itirazlar dikkate alınmamıştır.
… tarihli bankacı bilirkişinin raporunda; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında imzalanan … tarihli, 45.000,00.-TL limitli kredi sözleşmesine davalının müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, kefaletin geçerli olduğu, sözleşme doğrultusunda asıl borçluya kredili mevduat hesabı ticari kredi taahhüdü ve taksitli ticari kredi kullandırıldığı, borçların ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek asıl borçlu ile kefillere ihtarname gönderildiği, davalı kefilin …tarihinde temerrüde düştüğü, takipte istenen faiz oranlarının yasal mevzuata ve sözleşmeye uygun olduğu mütalaa edilerek bankanın takip tarihi itibariyle her üç kalemden ayrı ayrı alacaklarının hesaplandığı, daha sonra kefilin kefalet limiti sebebiyle taksitli ticari kredi alacağı üzerinden sorumlu olduğu miktarın hesaplandığı görülmüştür.
Davalının rapora itirazlarının irdelenmesi ve davalının sorumluluğu belirlenirken taksitli ticari kredi borcu üzerinden hesaplama yapılmasının dayanaklarının açıklanmasına yönelik bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır. Alınan …tarihli ek raporda; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında … tarihli olmak üzere birden fazla genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, davalının bunlar arasında sadece …tarihli 45.000,00.-TL limitli sözleşmede kefil sıfatıyla imzasının olduğu, davalı kefilin kefaleti süresiz ve geçerli olsa da, takip konusu taksitli ticari kredinin … tarihinde kullandırıldığı, dolayısıyla bu kredinin asıl borçlu ile imzalanan … tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılmış olup davalının sorumluluğunun bulunmadığı, takip konusu kredili mevduat hesabının dava dışı asıl borçlunun banka nezdinde ki ticari mevduat hesabı üzerinden … tarihinde açılarak kullandırıldığı, yani davalının kefil olarak imzasının bulunduğu 2008 tarihli sözleşmeden daha önceki bir sözleşmeye dayalı olarak açılmakla birlikte daha sonra akdedilen sözleşmeler itibariyle kredi bakiyesinin pek çok kez kapatılıp yeni kredi kullandırılması suretiyle sürdürüldüğü, ödeme emrinde talep edilen asıl alacak tutarının kat tarihini takiben tahsil edilen tutarların tenzili ile oluştuğu ve kredi bakiyesinin en son …tarihinde ödenerek borcun sıfırlandığı bu nedenle sözü edilen ticari mevduat hesabı kredi işlemlerinin … tarihli sözleşme kapsamında yapıldığının kabul edilmesi gerektiği bu durumda mevduat hesabı kredi işlemlerini davalının kefaletinin bulunduğu 2008 tarihli sözleşme ile irtibatlandırılmasına mümkün olmadığı, takip konusu ticari kredi kartını dava dışı asıl borçluya … tarihinde açılarak kullandırıldığı, yani davalının kefil olarak imzasının bulunduğu 2008 tarihli sözleşmeden daha önceki bir sözleşmeye dayalı olarak açılmakla birlikte daha sonra akdedilen sözleşmeler itibariyle kredi bakiyesinin pek çok kez kapatılıp yeni kredi kullandırılması suretiyle sürdürüldüğü, ödeme emrinde talep edilen asıl alacak tutarının kat tarihini takiben tahsil edilen tutarların tenzili ile oluştuğu ve kredi bakiyesinin en son … tarihinde ödenerek borcun sıfırlandığı bu nedenle sözü edilen ticari kredi işlemlerinin … tarihli sözleşme kapsamında yapıldığının kabul edilmesi gerektiği bu durumda ticari kredi işlemlerinin davalının kefaletinin bulunduğu 2008 tarihli sözleşme ile irtibatlandırılmasına mümkün olmadığı hususlarının mütalaa edildiği görülmüştür.
Mahkememizce somut verilere dayalı ve denetime elverişli olması sebebiyle bankacı bilirkişinin hazırladığı ek rapor dikkate alınarak takip konusu alacak kalemlerinin davalının kefaletinin bulunduğu … tarihli sözleşmeden kaynaklanmayıp davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında imzalanan diğer kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılan kredilerden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davacı vekili ek rapora itirazında; kefaletin TBK’nın 598.maddesi uyarınca asıl borcun sona ermesi borçlu ve kefil sıfatının aynı kişide birleşmesi ve sözleşme tarihinden itibaren 10 yıllık sürenin geçmesi ile sona ereceğini, yeni bir sözleşme yapılmasının kefaleti sonlandırmayacağını, kredi müşterisinin bu sözleşmeden veya başka sözleşmelerden kaynaklı borçlarından müteselsil kefil olması sebebiyle davalının sorumlu olduğunu iddia etmiş ise de, davalı ancak müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerden sorumlu tutulabilir. Aksinin kabulü, dava dışı asıl borçlunun davacı banka ile yaptığı veya yapacağı tüm sözleşmelerden kefilin de sorumlu tutulacağı anlamını taşır ki bu durum kefaletin ruhuna ve amacına aykırıdır. Davacı vekili ek rapora itirazında; takip konusu borçların davalının imzasının bulunduğu kredilerden kaynaklı olduğunu belirtmemiş takip talebinde de asıl borçlu ile müvekkili arasında imzalanan tüm sözleşmeleri dayanak belge olarak göstermiştir. Sonuç olarak takip konusu borçların davalının imzaladığı kredi sözleşmesinden kaynaklı olduğu iddia ve ispat olunmadığından ikinci kez ek rapor alınmayarak hükme esas alınan …tarihli ek rapor doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiş, takip konusu borçların davalının kefaletinin bulunduğu kredi sözleşmesinden kaynaklı olmadığı banka tarafından bilinebileceğinden haksız ve kötü niyetli takip sebebiyle davalının talebi üzerine davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Davalı yönünden takip değeri olan 45.000,00.-TL’nin takdiren %20’si oranında hesaplanacak kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 44.40.-TL harcın peşin alınan 2.125,83.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.081,43.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden takip değeri olan 45.000,00.-TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.300,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.21/05/2019

Katip …
*E-imzalı

Hakim …
*E-imzalı