Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/706 E. 2019/155 K. 01.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/706
KARAR NO : 2019/155
DAVA : Menfi Tespit (Haksız Eylemden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2017
KARAR TARİHİ: 01/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Haksız Eylemden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden şirkete ait … plaka sayılı aracın …tarihinde kazaya karışması sonucu …’ın vefat ettiğini, kazanın müvekkili şirkete ait aracın sürücüsü …’ın alkollü araç kullanması neticesinde meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde alkol etkili olduğundan aracın sigorta şirketinin bu kazadan mütevellit ödeyeceği tazminatın müvekkiline rücu edilmesi ihtimali olduğundan müvekillerinin mirasçılarla ve maddi manevi tazminat talep edebilecek kişilerle … tarihli sözleşmeyi yaptığını, müvekkilinin vefat edenin eşi … ile çocukları … ve …’a toplamda 400.000 TL maddi manevi tazminat ödemeyi kabul ettiğini, tazminatın 254.000 TL’sinin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, bu hususun sözleşmede de açıkça yazdığını, bakiye borcun aylık 4.000 TL taksitler halinde kalacak son bakiye 100.000 TL’nin de …tarihinde tek seferde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, söz konusu borçtan dolayı müvekkillerinin alacaklısı … olan 148.000 TL bedelli …tanzim, … vade tarihli bonoyu tanzim ederek teslim ettiğini, karşı tarafın sözleşmeye rağmen aracın trafik sigorta şirketi olan … sigorta şirketine müracaat ederek 176.889,90 TL tazminat aldıklarını, dolayısıyla karşı tarafın müvekkili ve sigorta şirketinden sözleşme bedeli olan 400.000 TL’yi de geçecek şekilde tahsilat yaptığını, fazladan 30.889,90 TL almış olduğunu, sigorta şirketinin 176.889,90 TL’lik tazminat ödemesi için müvekkili şirkete rücu ettiğini, karşı tarafa teslim edilen bononun bedelsiz kalıp iadesinin gerektiğini ve yine fazla yapılan 30.889,90 TL’lik ödemenin istirdatının gerektiğini belirterek dava konusu bono sebebiyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, fazla ödeme 30.889,90 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; açılan davadan ötürü müvekkilinin üzgün ve şaşkın olduğunu, kazadan ancak 2 sene sonra hukuki işlerle ilgilenebildiğini, 3 çocuğu ile yaşamını devam ettirmeye çalıştığını, müvekkilinin görümcesinin ailenin büyüğü olarak yasal işleri toparlamak amacıyla 2017 yaz ayında …’ya gelerek dava konusu … tarihli protokolün yapıldığını, protokolde müvekkillerinin zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi olan …sigorta A.Ş’ye başvuramayacakları yönünde bir maddenin olmadığını, müvekkilinin eşinin ölümü ile müvekkillerinin çok büyük ekonomik sıkıntıya girerek davacılarla bu şekilde sözleşme yapmak zorunda kaldığını, protokolde bahsedilen 200.000 TL karşılığında ev alındığını, küçük kızın halen psikolojik tedavi gördüğünü, 2 yıl geçmesine rağmen davacıların söz verip de yapmadıkları ödemeler sebebiyle garanti olsun diye karşı taraftan bono aldıklarını, davacının bono bedelini ödemediği gibi fazla yapılan ödemeyi de istemesinin akıl almaz olduğunu, ayrıca davacı tarafın sigorta şirketine yaptığı herhangi bir ödemenin de henüz bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas, … karar sayılı ilamı ile dosyanın iş bu dosyamız ile birleştirilmesine karar verildiği, gelen dosyanın incelenmesinde; davalıların hukuki sebeplerinin farklı olması sebebiyle birleştirmenin uygun olmadığı gerekçeleriyle dosyanın tefrik edilerek mahkemesine iade edildiği, …. Asliye Ticaret mahkemesinin … tarih, …esas, … karar sayılı ilamı ile yeniden birleştirme kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin birleşerek gelen … esas sayılı dosyasında davacılar vekilinin sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin maliki bulunduğu … plaka sayılı aracın … tarihinde kazaya karışması sonucunda … isimli şahsın vefat ettiğini, kazanın müvekkili şirkete ait araç sürücüsü …’ın alkollü araç kullanması sonucu meydana geldiğini, müvekkili şirketin kazanın meydana gelmesinde alkolün etkili olması nedeniyle aracını sigortalatmış olduğu sigorta şirketinin ölenin mirasçılarına ödeyeceği tazminattan dolayı kendisine rücu edebileceğini düşünerek ölenin mirasçılarıyla maddi ve manevi tazminat yönünden anlaşma yolunu tercih ettiğini, …tarihli anlaşmaya göre müvekkili şirketin ölen …’ın annesi … için 50.000,00.-TL, kardeşleri … ve … için 25.000,00.-TL maddi ve manevi tazminat ödemeyi kabul ettiğini, karşı tarafa temsilen …’un sözleşmeyi imzaladığını, davalı …’un alacaklı ve müvekkillerinin borçlusu olduğu … tanzim … vade tarihli 100.000,00.-TL bedelli bononun davalıya verildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme ve bono senedine rağmen temsil olunan …’ın müvekkili şirketin aracının trafik sigortacısı …Sigorta Şirketine … tarihinde müracaat ederek tazminatını aldığını, davalının yetkisiz temsil hükümlerine göre davrandığını, yetkisiz temsile istinaden yapılan sözleşmenin onanmaması ve sözleşmenin müvekkili tarafında da geçersiz addedilmesi nedeniyle sözleşmeye istinaden davalıya verilen senedin bedelsiz kaldığını, bu nedenlerle davaya konu … tanzim, … vade tarihli alacaklısı … borçlusu müvekkileri olan 100.000,00.-TL bedelli bono senedinin devir ve temlikinin önlenmesi ve takibe konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ile bu senetten dolayı müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalısı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında tam bir anlaşma sağlanmışken davacı tarafın Ağustos ayında verdiği senedi Kasım ayında iptal ettirmek istemesinin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin erkek kardeşinin ölümü ile yıkıldığını, yaşadığı acının şokunu uzun süre üzerinden atamadığını, kaza tarihi olan … tarihinden ancak 2 sene sonra kardeşinin eşinin ısrarı ile bu olaya dahil olmak zorunda kaldığını, müvekkilinin kazadan önce 2 kardeşi olduğunu ve kardeşi …’ın uzun süredir ABD’de yaşadığını, iki yıllık dönemde anne …’ın yaşadığı üzüntü etkisi ile kalp krizi geçirdiğini, anjiyo olduğunu ve bir de kanser hastalığına yakalandığını, kendisinden 6 tümör alındığını, bundan dolayı anne …’ın tüm bakımının da müvekkilinin üzerinde olduğunu, İstanbul’da yaşayan müvekkilinin ailenin büyüğü olarak yasal işleri toparlamak amacıyla 2017 yazında Antalya’ya geldiğini ve davacı vekilinin sunmuş olduğu … tarihli protokol ile taraflar arasında helalleşme meydana geldiğini, dava ile iptali istenilen senedin müvekkiline verildiğini, yapılan protokol incelendiğinde … Sigorta AŞ’ye başvuramayacakları yönünde bir madde olmadığını, bu nedenlerle müvekkilinin ve adına hareket ettiği kişilerin anılan protokole en ufak bir eyleminin olmadığını, müvekkilinin ve erkek kardeşi …’ın … Sigorta AŞ’den beş kuruş almadığını, sadece anneleri …’ın destekten yoksun kalma tazminatı olarak 18.920,10 TL para aldığını, davacıların sigorta şirketine yaptıkları bir ödemenin olmadığını belirterek, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından sözleşme sureti, trafik poliçe bilgileri, kaza tespit tutanağı, araç ruhsatı, makbuz ve ibranameler, dava konusu senet suretleri delil olarak sunulmuş, mahkememizce trafik sigorta şirketinden davalılara yapılan ödemelere ilişkin hasar dosyası ve poliçe celp edilmiş, bilirkişi raporu alınarak tüm deliller toplanmıştır.
Asıl dava, bedelsizliğe dayalı bonodan kaynaklı menfi tespit istemiyle fazla ödenen bedelin istirdatına ilişkin olup, bononun taraflar arasında düzenlenen … tarihli protokol sebebiyle davalıya verildiği noktasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın söz konusu protokol ve davalıya yapılan ödeme sebebiyle davalının ayrıca sigorta şirketine başvurma hakkının bulunup bulunmadığı, sigorta şirketince yapılan ödeme sebebiyle bononun bedelsiz kalıp kalmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Birleşen dava, aynı protokole imza atan birleşen dosya davalısının yetkisiz temsil hükümlerine göre hareket ettiği iddiasıyla sözleşmenin ve sözleşme doğrultusunda birleşen dosya davalısına verilen bononun bedelsiz kaldığı iddialarına dayalı menfi tespit davasıdır.
Dava konusu bonoların incelenmesinde; asıl dosyaya konu …tanzim, …vade tarihli 148.000 TL bedelli bononun, keşidecilerinin davacılar lehtarının davalı … olduğu, birleşen dosyaya konu … tarih, … vade tarihli, 100.000 TL bedelli bononun, keşidecilerinin davacılar lehtarının davalı … olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında varlığı ihtilafsız olan dava konusu … tarihli protokolün incelenmesinde; protokolün … tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden …’ın yasal mirasçıları, kardeşleri ve annesi ile kaza yapan aracın işleteni olan …Turizm Taşımacılık İnş. San.Ltd şirketi ile şirket yetkilisi … arasında düzenlendiği, …’ın yasal mirasçılar olan …, … ve …’a toplamda 400.000 TL maddi ve manevi tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, bu bedelin 254.000 TL’sinin ödendiği, bakiye miktarın Ağustos 2017 tarihinden itibaren her ay 4.000 TL ödenerek ve son kalan 100.000 TL’lik bakiye de … tarihinde tek seferde ödenerek ödemenin tamamlanacağı, ödeme tamamlandığında mirasçıların davacıları ibra etmiş sayılacakları, ödemenin karşılığında … vade tarihli 148.000 TL bedelli teminat senedinin düzenlenerek mirasçılara verildiği, yine …’ın …’ın annesi …’a 50.000 TL maddi ve manevi, kardeşleri …ve …a da her birine 25.000 TL manevi tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, toplam bu 100.000 TL’nin …’a ait banka hesabına ödenmesi ile … ve …’ın davacıların ibraz etmiş sayılacakları, …’un temsilci olarak hareket ettiği, 100.000 TL’nin … tarihinde tek seferde ödeneceği, bu ödeme için …’a …vade tarihli 100.000 TL bedelli teminat senedinin verildiği, ödemeler yapılınca senetlerin iade alınacağı hususunda tarafların anlaşmaya vardıkları, sözleşmede …’ın kendisi ve çocukları adına temsilen hareket ettiği belirtilerek imza attığı, …’un da … adlarına onları temsilen hareket ettiği belirtilerek imza attığı görülmüştür.
Davacı şirkete ait aracın trafik sigortacısı olan … sigorta şirketinden celp edilen hasar dosyasının incelenmesinde; söz konusu trafik kazası sebebiyle yasal mirasçıların ve ölenin annesi …’ın başvurusu sonucu …tarihinde …’a 18.920,10 TL, …’a 1.357,20 TL, …’a 5.236,92 TL, …’a kendisine asaleten kızı …a velayeten (… için 147.275,40 TL, kızı … için 23.002,38 TL olmak üzere )170.277,78 TL ödeme yapıldığı, makbuz ve ibranameler alındığı görülmüştür.
Hasar dosyası içerisinde bulunan kesinleşmiş ceza mahkemesi kararında … tarihinde meydana gelen trafik kazasında sanık …’ın alkollü şekilde kullandığı … plakalı otobüsü ile seyir halinde iken kırmızı ışıkta durmayarak kavşakta yeşil ışıkta geçen …’ın kullandığı … plakalı otomobile çarparak …’ın ölümüne sebebiyet verdiği, alkollü olması ve kırmızı ışıkta geçmesi sebebiyle bilinçli taksirle hareket ettiği ve tam kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak sanığın 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek … tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Asıl dosyada davacılar her ne kadar protokol doğrultusunda karşı tarafla 400.000 TL’ye anlaştıklarını, ödemenin bir kısmının yapılıp bakiyesi için bono verdiklerini, davalının buna rağmen trafik sigorta şirketine başvurarak da ayrıca ödeme aldığını, bu nedenle bononun bedelsiz kalıp, sözleşmede kararlaştırılandan fazla yapılan ödemenin de istirdatının gerektiğini ileri sürmüşler ise de; söz konusu sözleşmenin maddi ve manevi tazminat alacaklarının ödenmesi olarak kararlaştırılması, bu alacak kalemlerinin her biri için ayrı ayrı ne kadar ödeneceği ile ilgili herhangi bir belirlemenin yapılmaması, trafik kazasından ötürü sürücü işleten ve trafik sigorta şirketinin oluşan tüm zarardan müteselsilen sorumlu olmaları, sözleşme tarihinde gerçek maddi zarar miktarı belli olmadığından yapılacak olan ödemelerin ve ibranamenin de ancak makbuz hükmünde olabileceği değerlendirilerek uyuşmazlığın çözümü için davalı tarafın destekten yoksunluk zararlarının hesaplanması, sigorta şirketi ve işleten tarafından yapılan ödemelerin ve davacılar tarafından verilen bononun zararı karşılayıp karşılamadığının tespitinin gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yine birleşen dosyada davacılar vekili, anne …ın sigorta şirketine başvurarak ödeme almasını gerekçe gösterip sözleşmede anne adına hareket eden davalı … ‘un yetkisiz temsil hükümlerine göre hareket ettiğini ve sözleşme ve bononun geçersiz olduğunu ileri sürmüşse de; anne …’ın sigorta şirketine başvuru yapması hususu tek başına, davalı …’ın yetkisiz hareket ettiğini göstermez. Ki zaten davalının anne ve kardeşler adına hareket etmediğine yönelik ne davalının ne de temsil olunan anne ve kardeşlerin beyanı vardır. Davalının yetkisiz hareket ettiği temsilci ve temsil olunanlarca ileri sürülmemişken sırf annenin sigorta şirketinden ödeme almış olması verilen bononun ve sözleşmenin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Bu yüzden sözleşmede kardeşler için kararlaştırılan 50.000,00 TL lik manevi tazminat miktarı yönünden bono geçerliliğini korumaktadır. Bononun kalan 50.000,00 TL lik kısmı anne …’ın maddi ve manevi zararlarına karşılık belirlenmiştir. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere sözleşme tarihinde maddi zarar miktarı henüz belli olmadığından uyuşmazlığın çözümü için annenin destekten yoksunluk zararının hesaplanması, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ve davacılar tarafından verilen bononun (50.000,TL lik kısmı) zararı karşılayıp karşılamadığının tespiti gereklidir.
Mahkememizce …’ın ölümü sebebiyle geride kalanların destekten yoksunluk tazminatlarının hesaplanması için dosya bilirkişiye verilmiş, alınan … havale tarihli raporda; davalı eş …’ın zararının 363.351,32 TL, çocuk …’ın zararının 143.915,73 TL, …’ın zararının 2.713,85 TL olmak üzere toplam 509.980,90 TL olduğu, sigorta şirketinin yaptığı ödemenin güncellenmiş halinin mahsubu ile kalan bakiye zararın 322.380,39 TL olduğu, diğer çocuk …’ın olay tarihindeki yaşı 19 olduğundan destek süresinin bulunmadığı, … havale tarihli ek raporda; anne …’ın zararının 87.034,06 TL olduğu hususlarının belirtildiği, annenin zararından sigortanın yaptığı ödemenin mahsup edilmediği anlaşılmıştır. Rapor denetime elverişli somut olaya uygun olduğundan Mahkememizce dikkate alınmıştır. Rapordaki veriler doğrultusunda Mahkememizce yapılan hesaplamada, sigorta şirketi tarafından … tarihinde anne …’a yapılan 18.920,10 TL lik ödemenin, ek rapor tarihinde kadar geçen 306 gün için yıllık %9 dan getireceği faiz miktarının 1427,56 TL olup, ödemenin güncellenmiş halinin toplam 20.347,66 TL olduğu, annenin bakiye maddi zararının (87.034,06-20.347,66 TL=66.686,40 ) 66.686,40 TL olduğu anlaşılmıştır.
Gelinen aşamada asıl dosyada; anne … ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının karşılığı olarak kararlaştırılan 400.000,00 TL nin, 509.980,90 TL olarak belirlenen maddi tazminatı bile karşılamadığı , sigorta şirketince yapılan ödemenin güncellenmiş halinin mahsubu ile kalan bakiye zararın 322.380,39 TL olduğu, davacılarca yapılan 254.000,00TL nin güncellenmiş halinin mahsubu halinde dahi maddi zararın tam olarak karşılanamayacağı anlaşılmıştır. Bu nedenle verilen 148.000,TL lik bono bakiye maddi zarar ve manevi zararların karşılığı olarak geçerliliğini sürdürmekte olup davacıların menfi tespit ve istirdat davaları ayrı ayrı reddedilmiştir.
Yine asıl dosyada … ve …’ın sözleşme ve dava tarihinde ergin olmaları ve bunlara ayrıca açılan bir dava olmaması sebebiyle anne …’a velayeten yöneltilen davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin talebi üzerine dava konusu bononun takibe konu edildiğinde takibin durdurulmasına yönelik verilen tedbir kararı dava sırasında uygulandığından İcra iflas kanunu 72/4 maddesi uyarınca dava konusu olan ve takibe konu edilen 148.000 TL asıl alacağın takdiren %20 si oranında hesaplanacak olan tazminatın davacılardan alınıp davalı …’a kendisine asaleten çocuğu …’e velayeten verilmesine karar verilmiştir.
Birleşen dava dosyasında; anne …ın maddi ve manevi zararlarının karşılığı olarak kararlaştırılan ve bonunun 50.000,00 TL lik kısmını oluşturan tutarın, sigorta şirketince yapılan ödemenin güncellenmiş halinin mahsubu ile kalan bakiye 66.686,40 TL lik zararı bile karşılamadığı, bononun kalan 50.000,00 TL lik kısmının ise kardeşlerin manevi zararlarına karşılık belirlenip kardeşler adına hareket eden …’un yetkisiz olarak hareket ettiği ispatlanamadığından geçerliliğini koruduğu, sonuç olarak verilen 100.000,TL lik bononun geçerliliğini sürdürmekte olup davacıların menfi tespit davalarının reddinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, dava konusu bono yönünden verilen takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı uygulanmış olduğundan davacılar aleyhine İİK 72/4 maddesi uyarınca tazminata hükmedilmiştir.
KARAR : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
A)Asıl dava yönünden;
1-Davacıların menfi tespit ve istirdat davalarının ayrı ayrı reddine,
2-İcra iflas kanunu 72/4 maddesi uyarınca dava konusu olan ve takibe konu edilen 148.000 TL asıl alacağın takdiren %20 si oranında hesaplanacak olan tazminatın davacılardan alınıp davalı …’a kendisine asaleten çocuğu …e velayeten verilmesine,
3-… ve …’ın sözleşme ve dava tarihinde ergin olmaları ve bunlara ayrıca açılan bir dava olmaması sebebiyle anne …’a velayeten yöneltilen davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine,
4-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan 3.055,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3010,60 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 16.683,40 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’a (kendisine asaleten çocuğu … e velayeten) verilmesine,

B)Birleşen Antalya 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/183 esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın reddine,
2-İİK’nun 72/4 maddesi gereği dava konusu olan ve takibe konu edilen 100.000 TL asıl alacağın takdiren %20 si oranında hesaplanacak olan tazminatın davacılardan alınıp davalı …’a verilmesine,
3-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1663,35 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak birleşen dosya davalısı …’a verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.01/03/2019

Katip …
*E-imzalıdır.

Hakim …
*E-imzalıdır.