Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/636 E. 2018/721 K. 16.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/636
KARAR NO : 2018/721
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/10/2017
KARAR TARİHİ: 16/11/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle ; Davalı …’un … tarihinde sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı otobüsü ile Burdur ili Kemer ilçesinden düğün alayı götürürken … Kasabası ile … Mahallesi arasındaki yolda aşırı hız nedeniyle virajı alamayarak direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, uçuruma düştüğünü, çok sayıda kişinin ve içlerinde müvekkillerinin ağır yaralandığını, açılan kamu davası neticesinde davalının mahkumiyetine karar verildiği, kazaya karışan otobüsün diğer sigorta şirketine sigortalı olduğunu, her iki davalının maddi zarardan sorumlu olduklarını, her üç müvekkilininde kazada ağır şekilde yaralandığını, uzun süre tedavi gördüklerini belirterek her bir müvekkili yönünden ayrı ayrı şimdilik 1.000,00.-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile her iki davalıdan, her bir müvekkili yönünden ayrı ayrı 10.000,00.-TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.(yargılama sırasında davacı vekilinin meslekten ihracına karar verilmiştir.)
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını belirterek usuli itirazlarını bildirmiş davanın esası yönünden ise müvekkilinin poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, olaya ilişkin belgelerin müvekkiline gönderilmediğinden, davacının olay tarihi itibariyle faiz talebinin yerinde olmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, haksız fiile dayalı alacak sebebiyle avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine, diğer davalı asil ise cevap dilekçesinde ; mahkememizin yetkisine itiraz ederek … Mahkemelerinin yetkili olduğunu,ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın usül ve esasdan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda …tarih … esas, … karar sayılı ilam ile davacılar tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davacılar vekili ve davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin … tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile somut olay değerlendirildiğinde; kaza … tarihinde gerçekleşmiş, dava … tarihinde açılmıştır. Davaya konu tek taraflı trafik kazası sonucunda aralarında davacıların da bulunduğu pek çok yolcu yaralanmıştır.Davaya konu eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK 459/3 maddesi delaletiyle TCK 102/4 maddesi gerğince ceza zamanşaımı süresi 5 yıl olup uzamış ceza zamanaşımı süresi davanın açılıma tarihinde dolmuştur. Hal böyle olunca, Mahkemece davanın tümden zamanaşmından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir”. gerekçesiyle karar bozularak dosya mahkememize iade edilmiş olup, yeni alınan yukarıdaki esas üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Davacılar yeni yapılan yargılamada eski hale getirme talepli karar düzeltme yoluna başvurmuş olup, mahkememiz bu konu hakkında karar vermeye yetkili olmadığından dosya yeniden yargıtaya gönderilmiştir. Yargıtay 17 hukuk dairesinin … tarih, … esas- … karar sayılı ilam ile karar düzeltme talebi süre yönünden reddedilerek dosya mahkememize iade edilmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.1 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı bedensel zararın (Maddi )ve Manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK.nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir.Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda gerçekleşen … tarihli trafik kazasında aralarında davacılarında bulunduğu birçok kişi yaralanmıştır. Taksirle Yaralama eylemi kaza tarihinde yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCK’ya göre suç olarak tanımlanmış olup, söz konusu yasanın 459/3 maddesi delaletiyle TCK 102/4 maddesi gereğince ceza zamanaşımı süresi 5 yıl olarak düzenlenmiştir. Eldeki dava, uzamış ceza zamanaşımı süresi geçtikten sonra yani … tarihinde açılmıştır. Bu nedenle zamanaşımı süresi geçmiş olup, davalı tarafın süresinde sunduğu cevap dilekçesi dikkate alınarak davanın zamanaşımı sebebiyle reddine dair bozma ilamı doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar vermek geçekmiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacıların maddi ve manevi tazminat davalarının zamanaşımı sebebiyle ayrı ayrı reddine,
2-Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 35,90 TL harcın 445,00 TL peşin, 2.168,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.613,50 TL’den mahsubuna,
3-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 35,90 TL harcın, maddi tazminat davasından bakiye kalan 2.577,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.541,70 TL harcın karar kesinleşince talep halinde davacılara iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-Davalı … şirketi tarafından yapılan yargılama gideri 672,00 TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı … şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca (Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 03/03/2016 tarih, 2015/11819 esas 2016/3689 karar sayılı ilamı) 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı …, davalı … ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davacıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/11/2018

Katip …
*E-imzalı

Hakim …
*E-imzalı