Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/559 E. 2019/343 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/559 Esas
KARAR NO : 2019/343
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2017
KARAR TARİHİ: 29/04/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dilekçesinde özetle: davalının müvekkili şirkette … tarihinde işe başladığını ve kendisinin Antalya bölgesinde satış uzmanı olarak çalıştırıldığını, aralarında TBK 348 ve devamı maddeleri gereğince aynı tarihli rekabet yasağı ve gizlilik taahhütnamesine ilişkin sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalının iş akdini haksız ve tek taraflı olarak feshettiği takdirde ya da iş veren tarafından haklı olarak feshedildiği takdirde fesih tarihinden itibaren 2 yıl boyunca … bölgesinde müvekkili şirketin faaliyet alanına giren aynı veya benzer bir işle iştigal eden ve müvekkili şirket ile rekabet edebilecek bir şirket veya kuruluşta çalışmayacağı hususunu taahhüt ettiğini, davalının … tarihinde herhangi bir haklı nedene dayanmaksızın iş akdini tek taraflı olarak sona erdirdiğini ve kısa bir süre sonra da müvekkili ile aynı iş kolunda faaliyette bulunan müvekkili şirketin rakibi bir başka şirkette çalışmaya başladığını, davalının müvek- kili şirkette müvekkilinin müşteri çevresine nüfus edebilecek bir konumda çalıştığını belir- terek sözleşmeye göre hesaplanacak 64.869,00.-TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş. Isla dilekçesi ile de bu talebini dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle talep edilen miktarın tahsiline karar verilmesi yönünde genişletmiştir.
Davalı vekili yazılı beyanında özetle: Müvekkilinin davacı şirkette satış uzmanı olarak çalıştığını, çalışırken kendi üstünde de bir amirinin bulunduğunu, işinin bayi- lerden gelen siparişleri almak olduğunu, bu işi yaparken inisiyatif kullanmadığını, sözleşme hükümlerinin Anayasa ve Borçlar Kanunu’na aykırı olduğunu, rekabet yasağı ve gizlilik taahhütnamesi başlıklı sözleşme metninin imzalandığı sırada ön yüzünün tamamen boş olduğunu, konuyla ilgili maddesine “Akdeniz ve Yalıtım Malzemeleri” ibarelerinin davacı tarafça müvekkilinin iradesi dışında eklendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki rekabet yasağına ilişkin sözleşme metni incelendiğinde “işveren ile iş ilişkisinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde … İki yıl süre ile iş vere- nin faaliyet alanına giren, aynı veya benzer bir işle iştigal eden ve iş verenle rekabet edebi- lecek bir işi kendi adına yapamayacağı, böyle bir şirket veya kuruluşa doğrudan veya dolaylı olarak sahip olmayacağı, yönetmeyeceği, işletmeyeceği, kontrol etmeyeceğini, katılmayaca- ğını, danışmanlık vermeyeceğini, çalışmayacağını, v.s. Sıfatla alakadar olmayacağını kabul, beyan ve taahhüt ettiği, rekabet yasağı hükümlerinin Akdeniz Bölgesi dahilinde faaliyet gösteren yalıtım malzemesi üreticisi, satıcısı ve dağıtıcı firmalar ile bunların devamı ve bu firma- lar tarafından kontrol edilen, yönetilen…. İle rekabet yasağı süresince ilişkiye giremeyeceğinin” düzenlendiği ihlal ettiği takdirde “aldığı son brüt aylık ücretin 12 katı tutarında tazminat ödemeyi taahhüt ettiği” nin yazılı olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacının son aldığı brüt ücretin tespiti açısından SGK ya müzekkere yazılmış davalının en son davacı şirketten 5.408,00.-TL ücret aldığı anlaşılmıştır. Davacı şirketten son aldığı ücrete ilişkin ücret bordrosu istenmiş, müzekkere cevabı dosya- mız arasına alınmıştır.
Davacı tarafından davalının müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra dava konusu işe girdiği şirketin faaliyet alanı ile ilgili davacı şirketin ürettiği …adı verilen ürünü, … adı verilen ürünü ve taş yünü adı verilen bir başka yalıtım malzemesini ürettiğini ifade ettiği, aynı ürünlerden … ve … isimli ürünlerin müvekkili şirket tarafından da üretilip satışının yapıldığını, …isimli ürünün ise yalnızca pazarlamasının müvekkili tarafından yapıldığı bildirilmiş, ayrıca bununla ilgili bu şirketin internet sayfasından temin edilen çıktılar sunulmuştur.
Dinlenen ve davacı şirkette insan kaynakları yöneticisi olarak çalıştığını beyan eden bir davacı tanığı beyanında özetle: Davalının, davacı şirkette satış uzmanı olarak bölgedeki tek yetkilisi olmak üzere çalışmakta iken 2017 yılında işten ayrıldığını, bu çalışma sebebi ile davacının bölgedeki tüm müşteri bilgilerine, fiyat iskonto oranlarına, ticari sırlarına vakıf olduğunu, davalının dava dışı bir şirkette işe girmesinden dolayı davacı şirketin ciro ve müşteri kaybına uğradığını hatta Antalya’da ki bölge müdürlüğünü de kapatmak zorunda kaldığını, davalının sonradan işe girdiği şirketin … …ve … üretim ve satışı ile ilgilendiğini,
Diğer davacı şirkette mali işler müdürü olarak çalıştığını beyan eden davacı tanığı beyanın da özetle: davacının satış uzmanı olarak 2016 yılında işe başladıktan sonra 2017 yılında işten ayrıldığını, bu sırada davacı şirketin satış koşullarını, müşteri çevresini, müşterileri ile olan ilişkilerini bildiği gibi yönettiğini de, kendisi ayrıldıktan sonra davacı şirketin ciddi pazar kaybına uğradığını, bu yüzden Antalya bölgesindeki şubeyi kapatmak zorunda kaldığını bildirmiştir.
Davalı, davacının dayandığı sözleşmede kendisine atfedilen imzayı kabul etmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: TBK 444 maddesine göre sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında rakip işletme ile başka türden bir menfaat ilişkisine girmekten kaçınmayı işçi, iş verene karşı yazılı olarak üstlenebilir.
Rekabet yasağı kaydı ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da iş verenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kurulması iş verenin önemli bir zararına sebep olabilecek nitelikte ise geçerli olduğu, 445. Maddesinde rekabet yasağının hakkaniyete aykırı olamayacağı zaman, iş türü bakımından uygun olmayan sınırlar içeremeyeceği, süresinin belirtilmesi gerektiği ve bu sürenin 2 yılı aşamayacağının belirtildiği görülmüştür. 446. Maddesinde ise, işçinin ön görülen cezai şartı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabileceği belirtilmiştir.
Gelen SGK kayıtlarına göre davalı, davacı şirketten 2017 yılının yedinci ayında ayrılmıştır. Davalının, davacı şirketten ayrıldıktan sonra dava dışı aynı sektörde çalışan bir başka şirkette işe girdiği de ihtilaf konusu değildir. Davalı ihtilaf konusu olarak sözleşmedeki geçerli olduğu alan ve konuya ilişkin “Akdeniz ve Yalıtım Malzemeleri ” ibarelerinin sonradan yazıldığını ifade etmekte ise bunu yazılı bir delil ile ispatlayamamıştır.
Dinlenen tanık beyanlarına göre davalı, davacı şirketin Akdeniz bölgesindeki şubesini davalının işten çıkmasından sonra kapatmıştır ve bu kapatmasının sebebi de müşteri portföyünü davalının, dava dışı şirkette işe başlaması olarak belirtmişlerdir. Bu da davalının, davacı şirkette yaptığı iş itibariyle davacının müşteri çevresini müşterilerle ilgili özel ticari bilgileri öğrenebilecek bir pozisyonda çalıştığına delalet etmektedir.
Davacının son aldığı aylık brüt ücret 5.408,00.-TL olarak kayıtlara geçmiştir. Davacının talebi bu brüt ücretin 12 katı olan sözleşmedeki cezai şartın ödenmesi yönündedir. Yani davacı 5.405,75.-TL aylık brüt ücret üzerinden 12 aylık cezai şart talep etmektedir. Bu miktar SGK kaydına göre olan brüt ücretten az olmakla davalı aleyhine bulunmayarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kabulü ile,
64.896,00.-TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 4.433,04.-TL harçtan, peşin olarak alınan 1.107,81.-TL harcın mahsubu ile kalan 3.325,23.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 36,00.-TL, tebligat masrafı 65,50.-TL, müzekkere masrafı 93,80.-TL, peşin harç 1.107,81.-TL olmak üzere toplam 1.267,11.-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacı tarafça yatırılan masraf avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 7.488,56.-TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’ nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.29/04/2019

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)