Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/501 E. 2018/566 K. 13.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/501 Esas
KARAR NO : 2018/566
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/08/2017
KARAR TARİHİ: 13/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında davalıya ait işletmenin zemin tadilatı ve kaplamasının yapılması konusunda sözlü olarak sözleşme yapıldığını, müvekkilinin bu sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülükleri ifa ettiğini, davalıya bu ifaya ilişkin fatura düzenleyip teslim edilip buna ilişkin olarak yetkili veya çalışanının imzasının alındığını, davalının ise borcunu ödemediğini, dayanak faturalara süresinde itiraz etmeyen ve bu suretle kabul etmiş sayılan davalının hakkında girişilen takibe yaptığı itirazın iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Davaya dayanak icra takibinde borcun dayanağının gösterilmediğini, icra takibinde ileri sürmediği bir hususun itirazın iptali davasında ileri sürülemeyeceğini buna muvafakatlarının da olmadığını, kaldı ki davacı ile müvekkili arasında yazılı ya da sözlü her hangi bir mal alım satımına veya hizmete görülmesine ilişkin sözleşme yapılmadığını, davacının dayanağı olan fatura ve belgeler de müvekkili şirketin her hangi bir imza ya da onayının olmadığını, fatura ve içeriklerinin müvekkiline teslimini davacının ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İcra dosyası incelendiğinde davacı tarafından 5.745,60.-TL asıl alacak, 282,40 TL işlemiş faiz üzerinden cari hesaptan kaynaklandığı belirtilen alacak için genel haciz yoluyla icra takibine girişildiği borca ve ferilerine yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının dayanağı olan faturalar incelendiğinde … tarihli 1.000,00.-TL ve … tarihli 9.345,00.-TL bedelli faturalarda fatura toplamı altında imzaların bulunduğu görülmüştür. Davacı bu imzaların davalı şirket yetkilisi veya çalışanına ait olduğunu bildirmiştir. Fatura asılları istendiğinde ise bunların davalı şirkette olduğunu kendilerinde ikinci nüshalarının bulunduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce davacı ve davalıdan ticari defterlerini sunmaları istenmiş davacı tarafça sunulan ticari defterlerin bilirkişi tarafından yapılan incelemesinde davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının defterlerine göre davalıdan 5.745,60.-TL alacaklı gözüktüğünü, temerrüte düşürülmediğini, fatura ve muhteviyatı malların tesliminin ispatlanması gerektiğini belirtmiştir.
Bilahare davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede ise bu defterlerinde usulüne uygun tutulduğu davalının davacı şirkete toplam 4.495,60 TL borçlu gözüktüğü bu borç farklılığının dava- cının defterlerinde kayıtlı olan toplam 2350,00.-TL bedelli iki ayrı faturadan kaynaklandığı davacının defterlerinde kayıtlı olup davalının defterlerinde kayıtlı olmayan 1100,00.-TL tahsilattan kaynaklandığı, davalı defterindeki … tarihli 600,00.-TL bedelli faturanın davacı şirketin cari hesap ekstresinde kayıtlı olduğu 1.750,00.-TL lik faturanın ise davacı şirkete teslim edildiği ile ilgili belge sunulmadığını, bu durumda davacının defterlerine göre 5745,60 TL den 600 TL lik fatura bedeli düşürüldüğünde davacının davalıdan 5.145,60 TL alacaklı olacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce resen davacının itirazı üzerine TTK 1530/4 maddesi gereğince fatura tesliminden itibaren 30 gün sonrasından takip tarihine kadar ki dönem için işlemiş faiz miktarının hesaplanması istenmiş bu yönden alınan rapor dosyaya konulmuştur.
HMK 222 maddesine göre ticari defterler usulüne uygun tutulmuş olmak kaydıyla sahibi lehine delil teşkil eder. Defterler usulüne uygun tutulmasa bile sahibi aleyhine her zaman delil teşkil eder, usulüne uygun defterlerin sahipleri lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın defter ve kayıtlarını bunlara aykırı olmaması veya hiçbir kayıt içermemesi yahutta defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delilerle ispatlanmamış olması gerekir .
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarına göre her iki tarafların defterleri usulüne uygun tutulmuştur. Defterler genel olarak birbiriyle uyumludur. Uyumlu olmayan husus ise 600,00.-TL lik fatura ve 1.100,00.-TL lik ödemeye ilişkindir. Bununla ilgili bilirkişi gerekli değerlendirmeyi yapmış ve 1.100,00.-TL lik ödemenin davalı şirket kayıtlarında olmama sebebi tahsilattan kaynaklandığı 600,00.-TL lik faturanın ise davacının sunduğu cari hesap ekstresinde mevcut olması karşısında toplam alacaktan mahsubu gerektiği değerlendirilmiş mahkememizce de bu değerlendirme somut olaya uygun bulunmuştur. Uygun bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl alacak yönünden davanın kabulüne kara vermek gerekmiş. Ayrıca faturaların ibrazından itibaren 30 gün içinde ödenmesi gerek- tiği bu süreden sonra temerrüt olgusunun gerçekleşeceği anlaşılarak bu miktarda bilirkişiye hesaplatılmış. Yapılan hesaplamada 691,50.-TL olduğu anlaşılmıştır. Davacı ise davalıdan 282,40.-TL talep etmiş olup hesaplanan miktardan daha azdır bu doğrultuda davanın aşağıdaki şekilde kısmen kabulüne kara verilmiş davacı bakiye alacağını ispatlayamadığından kötü niyetli bulunmayarak aleyhine tazminata hükmedilmemiş davalı ise kendi defterlerine göre olan borcunu dahi inkar etmiş olması karşısında itirazında haksız bulunarak aleyhine tazminata hükmedilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kısmen kabulü ile davalı hakkındaki … İcra müdürlüğünün … esasında yürütülen takibin ;
5.145,60.-TL asıl alacak, 282,40.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.428,00.-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle ve takipte belirtilen diğer şartlarla aynen devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
Davacının talebi itirazın haksız bulunması alacağın likit oluşu gözetilerek asıl alacağın %20 si oranındaki 1.029,12 .-TL tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Davacı kötü niyetli bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddine,
Kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 370,78.-TL karar ilam harcından peşin alınan 98,13.-TL ve icra takibi sebebiyle alınan 30,14.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 242,51.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 31,40.-TL, tebligat gideri 131,00-TL, müzekkere gideri 13,40.-TL, bilirkişi ücreti 480,00 TL olmak üzere toplam 655,80.-TL yargılama giderinin davacı tarafından yapılan 510,40 TL sinin kabul ve red oranları gözetilerek 459,59.-TL sinin ve 31,40 TL başlangıç harcı ile 98,13 TL peşin harç olmak üzere toplam 589,12.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 150,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözetilerek 14,93.-TL sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca belirlenen maktu 2.180,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Red edilen miktar üzerinden belirlenen 600,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.13/09/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır