Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/453 E. 2018/183 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/453 Esas
KARAR NO : 2018/183
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/11/2013
KARAR TARİHİ: 22/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; … İcra Müd.’nün … esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında ilki 30.000,00.-TL bedelli, ikincisi ise 32.800,00.-TL bedelli iki ayrı bonoya dayalı davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiğini, takibe dayanak bonolardaki müvekkiline atfen atılı imzaların müvekkiline ait olmadığı gibi müvekkilinin davalıya borcunun da olmadığını belirterek hakkındaki takipten dolayı ve takip dayanağı bonolar sebebi ile borçlu olmadığının tespitine ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiş, davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde: Alacaklı davalı tarafından davacı borçlu ile dava dışı … hakkında keşidecisi … ve davacı …, lehtarı davalı … olan her ikisi de malen kaydı taşıyan ilki … keşide … vade tarihli 32.800,00.-TL bedelli ve ikincisi … keşide, … vade tarihli 30.000,00.-TL bedelli bonolara dayalı … tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibe girişildiği anlaşılmıştır.
… C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında; dava konusu bonolarla ilgili sahtelik iddiası ile başlatılan soruşturma sonucunda … Ağır Ceza Mah.nin … esasında dosyamız davacısı ile birlikte …Ltd. Şirketi müşteki, şüphelilerin … ve dosyamız davalısı … olmak üzere tefecilik, evrakta sahtecilik, dolandırıcılık, bedelsiz senedi kullanma, güveni kötüye kullanma suçundan dava açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece bonolardaki imzalarla ilgili bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişi raporu ile dava konusu bonolardaki imzaların davacı elinden çıktığı tespit edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasındaki beyanında davalı özetle, davacı tarafa muhtelif zamanlarda elden para ve altın vermek suretiyle borç verdiğini, davacının aldığı borçları dava dışı şirketin giderleri için aldığını, ve borçlarını bilahare alacaklarını tahsil ettiklerinde ödemeyi vaad ettiğini, ancak süreçte 460.000,00.-TL ulaşan borçlarını ödeyememeleri üzerine keşide ettikleri bonoları verdiklerini yine taşınmaz devri yolu ile borçlarını ödemeyi taahhüt ettiklerini, buna ilişkin sözleşme düzenlendiğini, ancak davacının devretmeyi taahhüt ettiği taşınmazın üçüncü kişi adına tapulu olduğu ve taşınmazların kamu alanı içinde kaldığının anlaşıldığını bu yüzden borçlarını ödeyemediklerini beyan ettiğinin anlaşılması üzerine davalının isticvabına karar verilmiştir.
Davalı isticvap beyanında özetle, davacı ile dava dışı …’in … Ltd. Şirketinin ortakları olduğunu, kendisinden peyderpey borç para aldıklarını, borcun 100.000,00.-TL’ye ulaşması üzerine arsa devretmek suretiyle borçlarını ödeyeceklerini söylediklerini, bundan sonra da borç almaya devam ettiklerini, borçlarını … adına olan 3 adet arsanın tapusunun devri yolu ile ödeyeceklerini söyleyip kendisine bu kişiden alınma taşınmaz satış yetkisini de içeren vekaletnamesini gösterdiklerini ve … tarihli sözleşmeyi düzenlendiğini, bonoların ise bu sözleşmenin imzalandığı tarihten önce düzenlendiğini, ancak paraların davacı ile ortağına arsa devredileceği inancı ile ve senetlerinde verilen paraların teminatı olmak üzere düzenlendiğini ancak taşınmazların kamu alanı olması nedeniyle devir gerçekleşmediği bonoların için icraya konulduğunu bildirmiştir.
… tarihli sözleşmede davalı ile dava dışı … ve …’nun isim ve imzalarının bulunduğu, davacı ile şahit olarak isimleri yazılı … ve …’nın isimleri yazılı ise de imzalarının bulunmadığı, sözleşmede davacı ile …’in davalıya borçları karşılığında verilmiş olan aralarında dava konusu olanların da bulunduğu toplam 460.000,00.-TL bedelli senetlere karşılık …’ya ait Antalya ili Sütçüler Mahallesinde bulunan taşınmaz hisselerinin devredileceği, sözleşmenin 6 maddesinde ayrıca davalıdan elden alınmış ve senede bağlanmamış 30.000,00.-TL ve 9 adet cumhuriyet altının … tarihine kadar davacı ile … tarafından davalıya ödeneceği ve …’ya ait olan taşınmaz paylarının devrinin vekaleten gerçekleşeceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozmadan önce “Takip konusu bonolardaki …. İmzaların davacının eli ürünü olduğu, … (dava konusu) bonolar malen (kaydıyla düzenlendiği), davacı bonoların (düzenlenme sebebinin davalı tarafça) talil edildiğini ileri sürerek (borç para verdiğini) ispat yükünün davalı alacaklıya geçtiğini ileri sürmüş ise de; taraflarca itiraza uğramayan … tarihli sözleşme, tarafların … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ve … Ağır Ceza Mah.nin … esas sayılı dosyalarındaki beyanları birlikte değerlendirildiğinde, bonoların davacı ve bonolarda imzası bulunan dava dışı … tarafından davalıdan alınan borç paralar nedeniyle ancak bu borcun dava dışı …’ya ait taşınmazın davalıya devri yolu ile ödenecek olması ve bonoların da taşınmaz devri gerçekleşinceye kadar borç alınan paralar karşılığında ve taraflarca itiraza uğramayan … tarihli sözleşmede yazılı olduğu üzere düzenlendiği, bu hali ile bonoların malen kaydı ile düzenlenmiş olmasının senedin düzenlenme nedeninin talili anlamına gelmeyeceği, ispat yükünün … borçlu olmadığını ileri süren davacıya ait olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile bonolardaki imzaların davacının eli ürünü olduğu” gerekçesi ile davanın reddine ve tazminata hükmedilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. H.D. 2016/16555 esas ve 2017/3437 karar sayılı ilamı ile “Mahkemece yaptırılan imza incelemesi sonucunda senetlerdeki imzaların davacıya ait olduğu saptanmış ancak davacının talil iddiası üzerinde durulmamıştır. Davalı isticvap beyanında dava konusu senetlerin peyder pey verilen borç para karşılığı düzenlendiğini belirtmiş olduğuna göre “malen” kaydını taşıyan senetlerin ihdas nedeni talil etmiştir. Bu durumda somut olayda ispat külfeti davalıda olduğu halde mahkemece talil iddiası üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru” görülmediği gerekçesi ile karar bozulmuştur. Mahkememizce bozma kararına uyulmuştur.
Borç verdiğini ispat yükü kendisine düşen davalı taraf yemin deliline dayanmış, davacı taraf ise yemin deliline dayanılmasına başlangıçta bu delile başvurulmamış olmasını gerekçe göstererek kabul etmediğini bildirmiştir. Dava konusu miktar 100.000 TL’ nin altında olup basit yargılama usulüne tabidir. Davalının davacıya borç verdiğini ispatlamak amacıyla davanın başında dayandığı bir başka yazılı delil de yoktur. Zaten süresinde verilmiş bir cevap dilekçesi de yoktur. Bu durumda davalının iddiasını ispatlayamamış olması sebebi ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş. Ancak davalı elindeki bonolara dayalı olarak takibe geçtiğinden ve borç verdiğini ispat edemediğinden takibe girişmekte kötü niyetli kabul edilmeyerek aleyhine tazminata hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile; davalı borçlu hakkında … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden girişilen takipte borçlu olmadığının tespitine,
Şartları bulunmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2- Kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 4.289,86.-TL karar ilam harcından peşin olarak alınan 1.072,50.-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.217,36.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafça başlangıçta yapılan 64,50,00.-TL masraf, 210,00,00.- TL posta masrafı, 330,00.-TL bilirkişi ücreti, ve 59,00.-TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 609,00.-TL yargolama gideri ve yatırılan 1.072,50.-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.745,80.-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Kabul edilen miktar (62.800,00.-TL) üzerinden AAÜT gereğince 7.258,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 22/03/2018

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)