Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/36 E. 2018/233 K. 06.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/36 Esas
KARAR NO : 2018/233
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/01/2017
KARAR TARİHİ: 06/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … tarihli satış sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme uyarınca davacı şirketin davalı şirkete 362.500,00.-$ karşılığında mal satışı hususunda anlaştıklarını, davalı şirketin mal bedelinin 260.000,00.-$’lık kısmını ödemediğini ve bu bedele … tarihinden itibaren faiz işlemeye başladığını, sözleşme uyarınca davalının toplam 180.000,00.-$ tutarında borcunun olduğunu kabul ettiğini, bu borcun 172.800,00.-$’lik kısmı için mal teslim edeceğini, bakiye kalan 7.200,00.-$’nin de nakit ödeneceği hususunda anlaşmaya varıldığını, davalı tarafça sözleşme uyarınca gerekli edimlerine yerine getirilmemesi üzerine davalı hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı şirket vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlatıldığını, takipte ödeme emri ile masraf ve diğer alacaklar hariç olmak üzere müvekkili şirketten 674.332,46.-TL ödeme talep edildiğini, işbu dava haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi Türkiye’de görülme koşullarını da taşımadığını, Türkiye Devletinin de 1 Ağustos 2011 tarihinde taraf olduğu Viyana Satım Sözleşmesine göre “Tarafların aralarında akdettikleri sözleşmede açıkça aksini kararlaştırmış olmadıkları hallerde, Türklerin taraf olduğu milletlerarası satım sözleşmelerine doğrudan uygulanmaya başlanmıştır.” hükmünün bulunduğunu, bu antlaşma ile iş yerleri farklı devletlerde bulunan taraflar arasındaki mal satım sözleşmelerine, (a) bu devletlerin akit devletler olması veya (b) milletlerarası özel hukuk kurallarının akit bir devletin hukukuna atıf yapması halinde uygulanağı, ikinci fıkrasına göre ise, tarafların iş yerlerinin ayrı devletlerde bulunması olgusu sözleşmeden veya sözleşmenin akdi sırasında veya öncesinde gerçekleşmiş olan görüşmelerden veya verilmiş olan bilgilerden anlaşılmadıkça dikkate alınmayacağını, yabancılık unsuru taşıyan yani (sözleşmenin 1’inci maddesine göre, bu Antlaşma, işyerleri farklı devletlerde bulunan taraflar arasındaki mal satım sözleşmelerine uygulanacağından) herhangi bir satım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa uygulanacak olan hukuk tespit edilirken, öncelikle söz konusu uyuşmazlığa Viyana Satım Sözleşmesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiğini, buna göre de Türk Mahkemeleri Türk hukukunu uygulama görevli olduklarından sayın mahkemenin bu davaya bakması işbu nedenle mümkün olmadığından görev yönünden itirazda bulunduğunu, davada teminat göstermeyen veya yatırmayan davacı taraf için verilecek olan kesin süre içerisinde teminat yatırmasını aksi takdirde davasının reddedileceğine karar verilmesini talep ettiği, esasa ilişkin olarak da takipte talep edilen faiz oranının yüksek olduğunu, ticari faizin % 11,75 olması gerektiğini, davacı tarafından davalı şirkete bozuk ve kullanılmaz olarak teslim edilen eşya hakkında birçok kez davacı taraf ile görüşüldüğünü ve görüşmelerden müspet bir sonuç alınamadığını, davalının kendi imkan ve gayretleri ile de söz konusu makineyi beklenenden daha az fayda sağlar şekilde tamir ettirmeyi başardığını davalı şirket tarafından buna rağmen davacıya ödemelerini yaptığını ve borcunun bulunmadığını, taraflar arasında kararlaştırılan bedel çeşitli zamanlarda ödendiğini belirterek davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığından davanın reddine ve davacı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacı vekili tarafından sözleşmelerin ve borç tasfiye protokolünün tercümeleri ibraz edilmiş, davalı vekili tarafından da tüm ödeme belgeleri ibraz edilmiş, dosya resen seçilen bir bilirkişiye tevdi edilerek davalı tarafça ibraz edilen ödeme belgeleri ve … tarihli borç tasfiye protokolü gözetilerek takip tarihi itibariyle bakiye alacak ve işlemiş faiz tutarı konusunda rapor alınmıştır.
Mahkememizin … tarihli ara kararı ile Anayasa’nın 90 maddesi gereğince Milletler Arası Antlaşmalar iç hukuk kuralı haline geldiğinden mahkememiz davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğundan davalı vekilinin görev itirazının reddine ve MÖHUK’nun 48 ve Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki hukuki, ticari ve cezai konularda adli yardımlaşma anlaşmasının 14 maddesi gereğince davacının teminat göstermesine gerek olmadığına karar verilmiştir.
Yeminli bilirkişi … havale tarihli raporunda özetle ve sonuç olarak taraflar arasında … tarihli satış sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereğince davacının davalıya 362.500 USD tutarında mal teslim edildiğini, davalı tarafça da borcun ödendiği iddia edilerek ödeme belgeleri ibraz edildiğini, ibraz edilen banka dekontlarına göre toplam ödemenin 336.925.-USD olduğunu, bunun 189.675.-USD’lik kısmının başka sözleşmelere ait olduğu gerekçesi ile davacı vekili tarafından kabul edilmediğini ve bu sözleşmelerin davacı tarafça ibraz edildiğini, davacının kabul ettiği ödemelere göre davalının bakiye sözleşme borcunun 172.825.-USD olduğunu ibraz edilen ödemelerden 25.000.-USD’lik kısmının borç tasfiye sözleşmesi tarihi olan … tarihinden sonra yapıldığını, … tarihli borcun tasfiyesi sözleşmesinin her iki tarafça imzalanmış olup, davalının 180.000 USD borcunun kaldığını kabul ettiğini, buna göre de kabul edilmeyen önceki ödemelerin dava konusu sözleşmeye istinaden yapılmadığının anlaşıldığını, bu nedenle taraflar arasındaki borç tasfiye sözleşmesi tarihi olan … tarihi itibariyle davalının 180.000 USD borcu olup, bu tarihten sonra yaptığı 25.000 USD’lik ödemenin mahsubu ile bakiye 155.000 USD alacak bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen … tarihli ek sözleşmede gecikme halinde günlük % 0,05 oranında faiz ödeneceğinin kararlaştırıldığını, buna göre de takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 11.806,03.-USD olduğu belirtilmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanmış ve itiraza uğramayan satış sözleşmeleri ve … tarihli borç tasfiye protokolü gereği bakiye alacağın faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında protokolden önceki dönemde birden fazla sözleşme imzalandığı, davacı tarafça davalıya mal teslim edildiği, davalı tarafça da banka aracılığıyla ödemeler yapıldığı tartışmasızdır. Davalı ödemelerin takip ve dava konusu borca ilişkin olduğunu, alınan makinenin ayıplı çıktığını, kendisinin tamir ettirdiğini, bakiye borcunun kalmadığını ileri sürmüş ise de; taraflar tacir olup, davalı tarafça yapılmış herhangi bir ayıp ihbarı bulunmadığı gibi taraflar … tarihinde karşılıklı borç tasfiye protokolü imzalamışlar ve bu protokolde davalı 180.000 USD bakiye borcunun kaldığını kabul etmiş, bu tarihten sonra ise sadece 25.000 USD’lik bir ödeme yapmıştır. Buna göre protokolden sonraki ödemenin mahsubu ile davacının bakiye asıl alacak tutarı 155.000 USD olup, bunun da taraflar arasında imzalanan … tarihli ek sözleşmede belirlenen akdi faiz oranı üzerinden takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarı 11.806,03.-USD olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazının kısmen iptaline, takibin 155.000,00.-USD asıl alacak, 11.806,03.-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 166.806,03.-USD alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren günlük % 0,05 oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına fazlaya ilişkin talebin reddine; haksız itiraz edilen asıl alacak üzerinden takdiren % 20 oranında hesaplanan 108.673,60.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının takipte kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazının kısmen iptaline
Takibin 155.000,00.-USD asıl alacak, 11.806,03.-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 166.806,03.-USD alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren günlük % 0,05 oranında faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE;
Haksız itiraz edilen asıl alacak üzerinden takdiren % 20 oranında hesaplanan 108.673,60.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının takipte kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından davalının tazminat talebinin REDDİNE
Alınması gerekli 39.944,62.-TL harçtan, peşin olarak alınan 8.143,93.-TL harcın mahsubu ile kalan 31.800,69.-TL harcın davalıdan ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 36,00.-TL, tebligat gideri 147,50.-TL, bilirkişi ücreti 330,00.-TL olmak üzere toplam 513,50.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 445,30.-TL ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 8.143,93.-TL olmak üzere toplam 8.589,23.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 37.340,21.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 9.916,18.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.06/04/2018

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)