Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/320 E. 2018/86 K. 14.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/320 Esas
KARAR NO : 2018/86
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/05/2012
KARAR TARİHİ: 14/02/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (İş Mahkemesi sıfatıyla) verdiği dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın müvekkili şirketin … fabrikasında 18/06/2009 tarihinde satış temsilcisi olarak belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığını, 27.01.2012 tarihli istifa dilekçesi ile herhangi bir ihbar öneli tanımadan davalının sözleşmeyi feshettiğini, fesihten sonra hemen müvekkili şirketin rakibi olan aynı iştigal konusuna sahip diğer davalı … A.Ş bünyesinde çalışmak üzere bu şirket ile sözleşme akdettiğini, davalı şirketin müvekkili şirketi ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, davalı …’ın müvekkilinin müşterilerine ait tüm bilgilere ve şirketin ticari sırlarına vakıf olduğunu, müvekkili şirketin … tarihli ihtarname ile davalılara davalı …’ın çalışmasına bir an önce son vermeleri gerektiğini bildirildiğini, davalı …’ın cevabi ihtarnamesinde; rekabet yasağının yok hükmünde olduğunu belirttiğini, davalı … A.Ş.’nin iş kanununu 23. Maddesi c bendi gereğince …’ın davranışını öğrenmesine rağmen onu çalıştırmaya devam ettiği için sorumlu olduğunu, …’ın müvekkili ile akdettiği 2009 tarihli iş sözleşmesinin 6. Maddesi uyarınca rekabet yasağına aykırı davranması sebebiyle cezai şartı ödemek zorunda olduğunu, yine ihbar tazminatı ödemesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları da saklı kalmak kaydı ile 6.010,62.-TL ihbar tazminatını fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 25.872,00.-TL cezai şartın davalı Ankutsan A.Ş’de işe başladığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) tarafından yapılan yargılama sonucunda 15.10.2012 tarih … Esas- …Karar sayılı ilam ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın Antalya İş Mahkemeleri’ne gönderilmesine karar verildiği, kararın davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin …tarih … Esas … karar sayılı ilamı ile bozularak dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, bozma ilamı doğrultusunda davacının rekabet yasağına aykırılıktan dolayı açtığı cezai şarta yönelik davasının tefrikine karar verilerek bu yönden Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılıp … tarih … esas – … karar sayılı ilam ile cezai şarta yönelik dava hakkında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği, yapılan temyiz üzerine kararın onandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce SGK İl Müdürlüğü’ne, İzmir Ticaret Odası’na, Antalya Ticaret Odası’na yazılan müzekkere cevapları dosya içerisine alınmış, davacı vekilince okunaklı iş sözleşmesi ve davalı …’ın maaş bordrosu sunulmuş ve mahkememizce gerekli bilirkişi incelemesi yaptırılarak tarafların tüm delilleri toplanmıştır.
21.11.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda cezai şart sözleşmesinin geçerli olup olmadığının hukuki ve nihai takdiri mahkemeye ait olmak üzere alacak talep edilebilir ise cezai şart tutarının 17.788,75.-TL olduğu hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Dava, rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünün ihlali sebebiyle cezai şart alacağının tahsili istemine yöneliktir. Davacı ile davalı … arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi düzenlenmiş olup, uyuşmazlık sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Rekabet yasağına ilişkin sözleşme veya sözleşme şartları konusunda sözleşmenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nın 348 ve devamı maddelerinde yapılan düzenlemelere göre “Rekabet memnuiyetine dair olan şart, ancak işçinin müşterileri tanımasından ve esrara nüfuzundan istifade ederek iş sahibine hissolunacak derecede bir zarar husulüne sebebiyet verebilecek ise, caizdir.( m.348/2) Rekabet memnuiyeti ancak işçinin iktisadi istikbalinin hakkaniyete muhalif olarak tehlikeye girmesini menedecek surette zaman, mahal ve işin nevi noktasından hal icabına göre münasip bir hudut dahilinde şart edilmiş ise muteberdir. (m.349)
İş hukukunda rekabet yasağına ve cezai şarta ilişkin düzenlemelerin işçinin iktisadı açısından mahvına neden olmaması ve rekabet yasağının işçinin iktisadı geleceğini tehlikeye düşürmemesi için süre, yer ve işin yükü bakımından duruma göre sınırlandırılması gerekmektedir. Bu sınırlandırma yapılmadıkça rekabet yasağının da geçerli olmayacağı hem 818 sayılı BK da hem de 6098 sayılı TBK da hüküm altına alınmıştır.
Yine 818 sayılı BK da herhangi bir düzenleme olmamakla birlikte 6098 sayılı TBK nın 420. Maddesinde açıkça hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olduğu düzenlenmiş olup, 818 sayılı BK da bu yönde hüküm bulunmasa bile Yargıtay içtihatlarıyla iş hukukunda işçi yararına yorum ilkesinin bir sonucu olarak sadece işçi aleyhine yükümlülük öngören cezai şart hükümleri geçersiz sayılmıştır.
Davacı şirket ile davalı … arasındaki sözleşmenin rekabet etmeme hükmüne yönelik 6. Maddesinin incelenmesinde; sadece işçi açısından düzenleme yapıldığı, işveren aleyhine cezai şart koşulunun düzenlenmediği, rekabet yasağının coğrafi sınırı olarak ”Türkiye Cumhuriyeti içerisinde…” denilerek genel bir belirleme yapıldığı görülmüş, davacı vekilince davalı işçinin rekabet yasağına aykırı davranışının davacı işverenin hangi ticari sırları bakımından tehlike oluşturduğu işin niteliği gereği açık ve net şekilde ortaya konulmamıştır. Davalı işçinin iş akdinin devamı süresince şirket ile ilgili hangi bilgilere vakıf olacağı önceden kestirilemeyeceğinden davacı haksız rekabetin oluştuğunu gösteren delilleri sunmak ve işçinin hangi ticari sırlara vakıf olmak suretiyle rakip firmanın menfaatine yarar sağladığını açıklamak zorundadır. Haksız rekabete ilişkin cezai şart muhtemel tehlike varsayımına dayalı olarak peşinen tahakkuk ettirilmemelidir. Davalı işçinin somut olarak hangi bilgiye ulaştığı ve davacı şirketin hangi ticari yararının engellendiği açıkça belirlenmelidir. Her çalışanın işten ayrıldıktan sonra aynı sektörde başka bir firmada işe girmesinin haksız rekabeti doğuracağının kabulü, Anayasada hüküm altına alınan çalışma hakkı hürriyetine aykırılıktır. Somut olayda rekabet yasağı sınırının belli bir bölge olarak belirlenmemesi ve sadece işçi aleyhine düzenleme getirmesi sebepleriyle de rekabet yasağına ilişkin cezai şart geçersiz olup davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davacının rekabet yasağından kaynaklı cezai şart istemine yönelik açtığı davasının REDDİNE,
Alınması gerekli 35,90.-TL harcın davacıdan ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.104,64.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/02/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı