Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/305 E. 2019/16 K. 14.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/305 Esas
KARAR NO : 2019/16
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ: 14/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin müvekkili şirketten takibe dayanak 3 adet fatura muhteviyatı malları teslim aldığı halde bedelini ödemediği, girişilen takibe de itiraz ettiği gerekçesi ile itirazın iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin davacı şirketten bir çok defa un aldığını ve unların bedelini ödediğini aralarındaki ilişki gereği önce bedellerin ödendiği sonra unun teslim edildiğini müvekkili şirket tarafından bakiye alacağı kaldığı için ödenmesi amacıyla ihtarname çekildiğini davacının bu ihtardan sonra müvekkili hakkında davaya konu takibe giriştiği kaldı ki davacının ticari kayıtlarının muvazaalı ve usulüne aykırı tutulduğu zira bir kısım satışı yapılan unların faturalarının düzenlenmediği gibi tahsil edilen bedellerinin de ticari defterlerine işlenmediği bunun davacının çalışanı olan …ın Cumhuriyet savcılığına verdiği ifadesinden de anlaşılacağını belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı cevaba cevap dilekçesinde müvekkiline her hangi bir ödeme yapılmadığını yapıldı ise bunu davacının ispatlaması gerektiğini davalı tarafından düzenlenen BA ve BS formları düzenlen- diğinde ise haklılıklarının ortaya çıkacağını belirtmiştir.
Davalı 2. Cevap dilekçesinde özetle: Davacının müvekkiline gönderdiği hesap mutabakatında … tarihi itibariyle müvekkilinin borçlu olduğunu iddia ettiği miktarın daha düşük gösteril- diğini beyan etmiştir.
Delil olarak bildirilen ve davacının çalışanı iken davacı ile aralarında uyuşmazlık çıkan ve hakkındaki şikayet üzerine polisteki ifadesi dosyaya sunulan davacının eski çalışanı …’ın ifadesinde özetle kendisinin fırıncıları gezip sipariş aldığını, aldığı siparişleri iş yerine bildirdiğini tahsilatları kendisinin yaptığını, tahsil ettiği paraları da davacı şirket yetkilisine nakden ödediğini ancak bu ödemelerin resmi olarak muhasebe kayıtlarına girmediğini, bu ödemeleri kayıt dışı yapılan satışlara ilişkin olduğunu, davacı şirket yetkilisini bunu ayrı bir deftere işlediğini hesaplardaki uyum- suzluğunda bundan kaynaklandığını, aynı seri numaralı tahsilat makbuzunun nüshaları arasındaki farklılığın sebebinin davacı şirkete ait fabrikada gayri resmi üretim yapılması ve bunların faturasız sa- tışlara konu edilmesi sebebi ile olduğunu faturalı satılan malların muhasebeleştirildiğini bunun yapı- lırken bir makbuzun iki ayrı müşteri için yapılmış ayrı ayrı tahsilatlar olarak gösterildiğini, fırıncıların faturalı satışlara ilişkin bir borcunun olmadığını ancak faturasız satılan mallar için borçlarının olduğunu, müşteriye satılan unun satış tarihindeki bedeli ile tahsil tarihindeki bedeli arasında mey- dana gelen fiyat farkından dolayı davacının alacaklı gözüktüğünü, gayri resmi satışlar için antetsiz ve işletme logosu bulunmayan gayri resmi tahsilat makbuzları düzenlendiği bu gayri resmi alacakların teminatlandırılması için de müşteriden ipotek veya teminat senedi alındığını beyan ettiği görülmüştür.
Davalı aynı zamanda dosyaya …tarihli … tarihi itibariyle borç miktarının 15.762,99.-TL olduğunu gösteren ve davacı tarafından imzalanmış ancak kendisi tarafından imzalanmamış mutabakat name örneğini ve çoğunluğu davacı şirket tarafından … ve adını içeren makbuzlarını delil olarak dosyaya sunmuştur.
Mahkememizce gelir idaresi başkanlığına müzekkere yazılıp davacının düzenlediği BA ve BS formları istenmiş dosya arasına konulmuştur.
Davacı davalının bildirdiği mutabakat namedeki imzayı kabul ettiklerini ancak bu belgedeki borç miktarının sehven yanlış yazıldığını bu durumun ticari defterlerinin incelenmesi ile ortaya çıkacağını bildirmiştir.
Davacının dayanağı olan faturalardaki imzalar hakkında davalı vekili bu imzaların müvekkiline ait olduğunu ve kim tarafından atıldığını bilmediğini bildirmiştir. Bunun üzerine mahkememizce davacıya bu faturalardaki davalıya atfen atılı imzaların bizatihi kim tarafından imzalandı- ğını açıklama imkanı sağlanmış ancak bunu bilmedikleri yönünde açıklamada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce defter incelemesi sonununda alınan bilirkişi raporuna göre davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu bu defterlere göre davalıdan 20.246,99.-TL alacaklı olduğu BA formuna göre davaya dayanak 3 adet faturanın davalı şirkete teslim edildiğinin anlaşıldığını davalı şirketin ibraz ettiği tahsilat belgelerine göre davacının toplam davalıdan 45.634,00.-TL tahsilat yaptığının anlaşıldığını ancak bu tahsilatların davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı ve fatura borcundan mahsup edilmediği 37.766,20.-TL ye ilişkin ise davacı şirketin ticari defterlerine kayıtlı olduğu ve fatura borçlarından mahsup edildiği davalının sunduğu makbuzların 32.000,-TL lik kısmının davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı tahsilat makbuzlarında davacı şirket ile illiyet bağının olduğu ile ilgili bir bilgide bulunmadığını eğer bu davalının dayandığı makbuzlara itibar edilmez ise davacının davalıdan 20.246,99.-TL alacaklı olacağı, itibar edilmesi halinde ise davalının davacı şirkete fazladan 25.387,01.-TL ödeme yaptığının kabul edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Davalı bu makbuzların bir kısmının kabul edilmemesinin sebebi ile makbuzlarda imzası olan kişinin … olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuş ise de aynı zamanda mahkememize verdiği … tarihli dilekçede tahsilat makbuzlarından … ve … tarihli düz tahsilat makbuzlarının geçersiz olduğunu, … tarihli … tarihli …tarihli, … tarihli, ve … tarihli makbuzların ise geçerli olduğunu ve bu tahsilatların davalı borçlunun hesabından mahsup edildiğini belirttikten sonra … tarihli … tarihli … tarihli … tarihli … tarihli ve … tarihli toplam 28.000,00.-TL lik tahsilatın geçersiz olduğunu bu makbuzların pazarlamacı tarafından tahsilat yapıldığı halde müvekkil şirkete teslim edilmediği için kayıtlara alınmadığını, müvekkiline teslim edilmediği içinde ödemelerin geçersiz olduğunu bildirmiştir.
İcra dosyası incelendiğinde davacı tarafından dayanak irsaliyeli faturalar gereğince toplam 20.246,99.-TL alacak için genel haciz yoluyla takibe girişildiği borca ve ferilerine itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Davacının …’ı tahsilata yapmaya yetki- lendirdiği açıktır. Bu konuda davacı şirket yetkilisi …’un Asliye ceza mahkemesinin … tarihli duruşmadaki ifadesi ile tahsilat yapma yetkisinin olduğu sabittir. Kendi yetkilen- dirdiği çalışanının yaptığı tahsilatları kendi kasasına girmediğinden bahisle davacının istemeye hakkı yoktur. Kendi çalışanına isnat ettiği fiil emniyeti su istimal ise de TBK’nın tesmil ile ilgili hükümleri çerçevesinde 3. Kişilere çalıştırdığı bu kişilerin verdiği zararlardan sorumlu olacağı da açıktır. Bu durumda hem çalışanı …ın tahsilatını yaptığını kabul ettiği makbuzların geçersiz olduğunu iddia etmek hem de …a tahsilat yapma yetkisi verdiğini kabul etmek birbiriyle çelişkilidir. Davacının bu şekilde yetkilendirdiği …ı hesaplarına intikal etmediğini belirttiği makbuz toplamı 28.000,00.-TL dir bu tahsilatlar eğer davacının defterlerine tahsilat olarak geçseydi bu tak- dirde de yaklaşık 7000,00.-TL ye kadar davalının fazla ödeme yaptığı ortaya çıkacaktır. Bu durumda davacının davalı hakkında takip yapmakta hakkının olmadığı açıktır. Davacı kendi personeline tahsilatını yaptığı halde ödemesini şirkete yapmadığı iddiasında olduğunda göre tahsilatı da kabul etmesi ve davalı hakkında her hangi bir takibe girişmemesi gerekirken personelinin kötü niyetine ortak olup iş bu takibe girişmekte haksız ve kötü niyetli olunduğundan aleyhine tazminata da hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davacının davalı borçlu hakkında …. İcra müd. … esas sayılı dosyası üzerinden giriştiği takibe davalı tarafınca yapılan itirazın iptaline ilişkin davanın reddine,
Davacı borçulunun talebi alacağın likit oluşu, dikkate alınarak takip konusu asıl alacağın %20 si oranındaki 4.049,39.-TL tazminatın karar kesinleştiğinde davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Alınması gerekli 44,40.-TL harcın, peşin olarak alınan 251,54.-TL harçtan mahsubu ile kalan 207,14.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca belirlenen maktu 2.725,00.-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.14/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır