Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/301 E. 2019/437 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/301 Esas
KARAR NO : 2019/437
DAVA : Hayat Sigortasından Doğan Ölüm Tazminatı
DAVA TARİHİ : 11/05/2017
KARAR TARİHİ: 29/05/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan hayat sigortasından doğan ölüm tazminatı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; vefat eden …’in davacıların murisi olduğunu, farklı tarihlerde davalı …bank AŞ’den zirai kredi kullandığını ve davalı sigorta şirketine … ve …poliçe numaralı hayat sigortalarını yaptırdığını, sigortalı … tarihinde vefat ettiğini, …bank AŞ … Şubesi yetkilileri mevcut kredi borcunun hayat sigortasından karşılanması amacıyla sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu ancak bu talebin reddedildiğini, davalı şirketle görüşüldüğünü, ret gerekçesi istendiğini ve davalı sigorta şirketi tarafından vefat edenin ölüm belgesinde 6 aydır tedavi gördüğü bir rahatsızlığı olduğu ancak poliçe düzenlenirken bunu bildirmediğinden ödeme yapılmayacağı bildirildiğini, davalı sigorta şirketinin ölüm tazminatını ödememek için ileri sürmüş olduğu bu durum hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, müteveffa tarafından doldurulmayıp acente tarafından matbu olarak hazırlanıp imzalattırıldığını, başlangıç tarihi … olan … poliçe numaralı hayat sigortasının ise süresi dolmadan sonlandırıldığını öğrendiklerini, poliçe 2 yıllık düzenlenerek sona erme tarihi … olduğunu, sigorta şirketinin acentesi ve krediyi veren kuruluş olan …bank A.Ş poliçeyi nedensiz olarak sonlandırdığı gibi sigortalıya hiç bir bildirimde bulunmadıklarını, davalı sigorta şirketinin kredi veren bankaya ödeme yapmaması neticesinde vefat edenin yüklü miktarda kredi borcu ödemek zorunda kaldığını, davacıların hak etmiş oldukları ölüm tazminatını alamamaları sonucunda davanın açıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile 10.000,00.-TL tazminatın işleyecek olan ticari faiziyle birlikte tarafımıza ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı …bank AŞ vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; vefat eden … davalı banka nezdinde farklı zamanlarda zirai kredisi kullandığını, davalı sigorta şirketine …ve … poliçe numaralı hayat sigortalarını yaptırdığını ancak sigortalının …tarihinde vefat ettiğini bu nedenle hayat sigortası kapsamında ödeme talep edildiğini ancak bu taleplerinin reddedildiğini iddia ederek, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı olarak 10.000,00.-TL’nin faiziyle birlikte talep edildiğini, davanın davalı banka yönünden husumetten reddi gerektiğini, vefat eden ve diğer davalı arasında düzenlenen hayat sigortasından davalı bankanın sorumlu olamayacağını, sözleşmeye aracılık ettiğini, bankanın TTK gereğince acentelik görevini yerine getirmekten başka bir eylemde de bulunmadığını, davalı banka ile sigorta şirketi … Emeklilik ve …A.Ş.’nin faaliyet alanlarının farklı olduğunu ve birbirlerinin adına karar veremediklerini, davalı bankanın dava konusu sigorta poliçesinin tarafı olmadığını, müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, vefat tarihinde mevcut hayat sigortası olduğu değerlendirildiğinde davanın açılmasına muvafakat etmediklerini, bankanın muvafakatinin alınması davanın açılmasının ön şartı olduğunu, bankanın Genel Müdürlük adresi …. olması nedeniyle yetkili mahkeme, genel yetki kuralı çerçevesinde, İstanbul Mahkemeleri olduğunu, görev ve yetki itirazı kapsamında, huzurundaki davada görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğunu, davalı bankanın herhangi bir tazmin zorunluluğunun bulunmasının mümkün olmadığını, TTK’nun beyan yükümlülüğü başlıklı 1435. maddesi kapsamında, sağlık beyanında bulunan müteveffanın hastalığı önemli bir husus olduğunu, sigortacıya mutlaka bildirmesi gerektiğini belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Emeklilik A.Ş vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; sigortalı vefat eden … davalı şirket nezdindeki kredi grup hayat sigortası kapsamına girmek için; …. tarihli … numaralı …İşletme Uzun Süreli Kredi Grup Hayat Sigortası Başvuru-Bilgilendirme Formunu imzaladığını, sağlık beyan formunu doldurarak hiçbir hastalığı olmadığı yönünde beyanda bulunduğunu, sigortalının Sigorta Başvuru ve Sağlık Beyan Formundaki bu beyanlarını esas alarak mevcut Risk Kabul Yönetmeliği kapsamında değerlendirme yapıldığını ve sigorta teminatı verme doğrultusunda karar alınarak …başlangıç ve … bitiş tarihli …numaralı Finansör İşletme Uzun Süreli Kredi Grup Hayat Sigortası imzalandığını, yine … tarihli … numaralı …bank A.Ş. Uzun Süreli Kredi Grup Hayat Sigortası Başvuru-Bilgilendirme Formunu imzaladığını ve sağlık beyan formunu doldurarak hiçbir hastalığı olmadığı yönünde beyanda bulunduğunu, …başlangıç ve …bitiş tarihli … numaralı …bank A.Ş. Uzun Süreli Kredi Grup Hayat Sigortası imzalandığını, davacıların murisinin ölüm belgesinin incelendiğinde sigortalının vefat tarihinden önce alkolikliğe bağlı karaciğer yetmezliği hastalığının mevcut olduğunu, bu hastalık nedeniyle tedavi gördüğünü ve sigorta şirketine beyan etmediğini adı geçen hastalık nedeniyle vefat ettiğinin tespit edildiğini, davalı şirketin birinci dereceden alacaklı, dain mürtehin sıfatına haiz …bank A.Ş … şubesine gönderilen … tarihli iadeli mektuplu yazı ile “sigortalının poliçenin imzalanması sırasında doğru beyanda bulunmamış olduğunun tespit edildiği izah edilerek, beyan yükümlülüğüne aykırı davranılmast nedeniyle poliçeden doğan vefat teminatının ödenemeyeceğini” bildirildiğini, sigortalının imzasını taşıyan sağlık beyan formunda teşhis ve tedavi edilen hastalıklarına ilişkin hiçbir beyanda bulunulmadığını, davalı şirket basiretli bir sigortacı; müteveffa-sigortalının sigortalanma başvurusu sırasında var olan hastalıklarını beyan etmesi durumunda riskin büyüklüğü nedeniyle ilgili sigorta tazminatını reddedilebileceğini, vefat tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1435. Maddesi uyarınca bu konuda açık hüküm bulunduğunu, Hayat Sigortaları Genel Şartlarının C.2-2 maddesinde de sözleşmenin yapılması sırasındaki beyan yükümlülüğü düzenlendiğini, TTK 1439/2 maddesinde sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiğinin riziko gerçekleştikten sonra tespit edilmesi halinde; kasıt derecesinde kusur varsa ve beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkacağı hususu hükme bağlandığını, sigortalının oldukça önemli olan hastalığını sigortalanma esnasında bizzat sorulmuş olmasına rağmen beyan etmemesi kasıt derecesinde kusur olduğunu, ölüm ile hastalıklar arasında illiyet bağı olduğunun sabit olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, davacı vekili tarafından muris …’in veraset ilamı ibraz edilmiş, davalı vekili tarafından sigorta poliçeleri ibraz edilmiş, davalı bankadan murisin kullandığı tüm kredi ve ödeme belgeleri, dava konusu hayat sigortası poliçeleri, sigorta sözleşmeleri, murisin tedavi gördüğü Eğitim ve Araştırma Hastanesi tedavi evrakları ve hasta dosyası getirtilmiş, SGK’dan murisin ölmeden önceki son 5 yılda kullandığı tüm ilaçlar ve tedavileri sorulmuş, dosya bir sigortacı ve bir doktordan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor ve ek rapor alınmıştır.
Mahkememizin … tarihli ön inceleme duruşmasında muris tarafından davalı bankaya kullanılan krediler ticari kredi olduğundan davaya bakma görevi mahkememize ait olmakla görev itirazının reddine, HMK’nun 15/2 madde gereğince sigortalının ikametgahında da dava açılabileceğinden yetki itirazının reddine karar verilerek davalılara tebliğ olunmuştur.
Yeminli bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen …tarihli raporda özetle ve sonuç olarak poliçelerin imzalandığı … tarihleri öncesinde ölenin belgeli olarak mart 2015 den beri hasta olduğu, ilk karaciğer sirozu teşhisinin … tarihinde konulduğu, murisin siroz nedeniyle öldüğü, ölüm olayından önce murisin bildirim yükümlülüğü gereği hastalığını sigorta şirketine bildirmesi gerektiği halde bildirimde bulunmadığı, bu nedenle davacı mirasçıların sigorta poliçesi kapsamında tazminat talep haklarının bulunmadığı, murisin bildirim yükümlülüğünü ihlal etmediği kanaatine varılması halinde davacıların talep edebileceği vefat tazminatı tutarının 16.190,79.-TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilinin rapora yönelik itirazları ve iki ayrı sigorta poliçesi bulunması nedeniyle murisin hastalığı ile ilgili teşhisin ilk defa hangi tarihte tespit edilerek konulduğu ve murisin hastalığını ilk defa hangi tarihte öğrendiği ve buna göre her iki poliçe ile ilgili de değerlendirme yapılması için bilirkişi heyetinden yeniden ayrıntlı rapor alınmış, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen …tarihli raporda sonuç olarak muris ile ilgili teşhisin ilk defa … tarihinde konulduğu, murisin hastalığını … tarihinde öğrendiği, ikinci poliçenin başlangıç tarihi olan … tarihi itibariyle murisin hastalığını poliçeyi imzalamadan önce bildiği ve bu hususu sigortacıya bildirmediği, … başlangıç tarihli ilk poliçe kapsamında ise murisin bildirim yükümlülüğüne uygun davrandığı ve 16.190,79.-TL tazminat talep edilebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile tazminat talebini 6.190,79.-TL arttırarak 16.190,79.-TL olarak ıslah etmiş, harcını da ikmal etmiştir.
Dava, davacıların murisi olan …’in davalı …bank AŞ’den kullandığı ticari kredilere ilişkin imzalamış olduğu Hayat sigortası poliçelerinden kaynaklanan vefat tazminatını murisin ölümü nedeniyle mirasçıları olan davacılara ödenmesi davasıdır.
Davalı ….bank AŞ husumet itirazında bulunmuş, davalı sigorta şirketi ise murisin poliçelerden imzalanmadan önce hasta olduğu, tedavi gördüğü, ölümünün bu nedenle olduğu, poliçe genel şartları gereği poliçeleri imzalarken hastalığını bildirmeyerek bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, bu nedenle tazminat sorumlu olmadıkları ileri sürülmüş, davacı vekili tarafından ise bildirim yükümlülüğüne ilişkin poliçe şartlarının genel işlem şartı niteliğinde olup, geçerli olmadığı iddia edilmiştir.
Davalılardan …bank AŞ murise kredi veren ve sigorta poliçelerini diğer davalı sigorta şirketi adına imzalamış olmakla, sigorta poliçesi gereği herhangi bir sorumluluğu ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davalı …bank A.Ş yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı …Finans Emeklilik ve … A.Ş yönünden ise davacıların murisi olan …’in karaciğer sirozu nedeniyle öldüğü, murisin dava konusu hayat sigortası poliçelerini … tarihlerinde imzalamış olduğu, murisle ilgili siroz teşhisinin ilk defa … tarihinde konulduğu, murisin hastalığını ilk defa bu tarihte öğrendiği, bu nedenle ilk poliçede imzalanma anında bildirim yükümlülüğüne aykırı herhangi bir ihmalinin bulunmadığı, ilk poliçeden kaynaklanan bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen 16.190,79.-TL tazminatın davacılara ödenmesi gerektiği, ikinci poliçenin imzalanma tarihinin ise … tarihi olup, muris bu poliçenin imzalandığı tarihte hastalığını bildiği halde bildirim yükümlülüğünü ihmal ederek davalı sigorta şirketine hastalığını bildirmediğinden bu poliçe ile ilgili davacılar herhangi bir tazminat talep edemeyeceği sonucuna varılmakla davanın kabulü ile toplam 16.190,79.-TL’nin 10.000,00.-TL’sinin dava tarihinden, 6.190,79.-TL’sinin de … tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
A-Davalı …bank A.Ş yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
Davacı tarafından davalı …bank AŞ yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.725,00.-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı …bank AŞ’ye VERİLMESİNE,
B-Davalı … Finans Emeklilik ve … A.ş yönünden davanın kabulü ile toplam 16.190,79.-TL’nin 10.000,00.-TL’sinin dava tarihinden, 6.190,79.-TL’sinin de … tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.105,99.-TL harçtan, peşin olarak alınan 170,78.-TL ile ıslah harcı olarak alınan 106,00.-TL harcın mahsubu ile kalan 829,21.-TL harcın davalı … Finans Emeklilik ve … A.Ş’den ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 36,00.-TL, tebligat gideri 132,50.-TL, müzekkere gideri 63,80.-TL, bilirkişi ücreti 700,00.-TL yargılama giderlerinin ve mahkememizde peşin ve ıslah yolu olarak alınan harç gideri 276,78.-TL olmak üzere toplam 1.209,08.-TL’nin davalı …Finans Emeklilik ve … A.Ş.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.725,00.-TL vekâlet ücretinin davalı …Finans Emeklilik ve … A.Ş’den alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
29/05/2019

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)