Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/296 E. 2018/337 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/296
KARAR NO : 2018/337
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/05/2017
KARAR TARİHİ: 16/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine … tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerini mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını, dosyanın takipsizlik sebebi ile … tarihinde kapatıldığını, … tarihinde yenilenmesi sonucunda yenileme ve ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, bunun üzerine bu davayı açtıklarını, icra dosyasının zaman aşımına uğradığını, zira 4 yıl işlem yapılmadığını, takip konusu bononun müvekkili tarafından sadece imzalandığını diğer yerlerin müvekkili tarafından yazılmadığını, bono bedelinin … tarihinde müvekkili tarafından ödendiğini ancak karşı tarafın bonoyu bulamadığından bahisle teslim etmediğini, ödemenin 10.000,00.-TL’lik makbuz ile sabit olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, müvekkilin davalıya güvenerek bononun peşine düşmediğini belirterek ilgili takip dosyası sebebi ile borcu bulunmadığının tespitine, davalının %20/’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı tarafça süresi içinde herhangi bir cevap dilekçesinin sunulmadığı, davalı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki beyanında; ödeme makbuzunu kabul etmediklerini, vadeden önceye dair bir ödeme olduğunu belirterek, davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından … tarihli 10.000,00.-TL bedelli davalı tarafça imzalı para makbuzu sunulmuş, icra takip dosyası getirtilmiş, davalı şirket yetkilisinin yeminli beyanı alınmış, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, takibin zaman aşımına uğradığı ve takip konusu bononun ödendiği iddiasıyla açılmış menfi tespit davasıdır.
… İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, … tarihinde davalı tarafça davacı … ve dava dışı … aleyhine ferileri ile birlikte 10.392,04.-TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe girişildiği, takip konusu bononun … düzenleme tarihli, … vade tarihli 10.000,00.-TL bedelli keşidecisinin davacı, kefilinin …, lehtarının ise davalı şirket olduğu takip dosyasında en son … tarihinde işlem yapılmasından sonra dosyanın … tarihlerinde olmak üzere iki kez yenilendiği, yenilemeden sonra örnek no:10 olan ödeme emrinin davacı borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
TTK nın 778/1-h maddesinin atfıyla bonolarda da uygulanması gereken TTK nın 749 maddesi uyarınca; bonolarda zaman aşımı süresi vadeden itibaren 3 yıl olup, aynı yasanın 750 ve 751/2 maddelerine göre dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesiyle zamanaşımının kesileceği, kesilme halinde süresi aynı olan yeni bir zamanaşımı süresinin başlayacağı, somut olayda … vade tarihli bono için … tarihinde takip talebinde bulunulmasıyla zaman aşımı süresinin bu tarihte kesilerek yeni bir 3 yıllık sürenin başladığı, takibin iki kez işlemsiz bırakılarak yenilendiği, ancak iki yenileme tarihi arasında üç yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davacının zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Takip konusu bononun ödendiğini iddia eden davacı bunu ispatla yükümlüdür. Kural olarak yapılan bir ödeme, mevcut bir borç için yapılmış sayılır. Davacının delil olarak sunduğu davalıdan sadır olan 10.000,00 TL bedelli makbuz … tarihli olup, bononun … olan düzenleme tarihi dikkate alındığında makbuzdaki ödemenin henüz bu bono düzenlenmeden yapılmış olması sebebiyle ödemenin o tarihte mevcut olan bir borç için yapıldığının karine olarak kabul edilmesi gerektiği, bunun aksini yani bononun ileri tarihli düzenlenip yapılan ödemenin de bu bonoya ilişkin olduğunu ispat yükünün yine davacıda olduğu, son olarak yeminine başvurulan davalı şirket temsilcisinin de ödemenin başka bir borca istinaden yapıldığını ve dava konusu bono bedelinin ödenmediğini belirttiği, bu itibarla davacının iddiasını ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 134,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 36,00.-TL, tebligat gideri 70,50.-TL olmak üzere toplam 106,50 -TL yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
5-Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.16/05/2018

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)