Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/213 E. 2018/691 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/213 Esas
KARAR NO : 2018/691
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/03/2017
KARAR TARİHİ: 25/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile yaptığı iş sözleşmesi gereğince davalının müvekkiline bağlı iş yerinden ayrıldıktan sonra müvekkili ile aynı sektörde faaliyette bulunabileceği bir işte çalışmaması gerekirken TBK 444 maddesine aykırı olarak dava dışı … iletişim ltd. Şirketinde çalışmaya başladığını … tarihinde işe başlayan davalının … tarihinde işten ayrıldığını ve çalıştığı sırada işi gereği müvekkilinin müşteri çevresini ve mesleki sır ve bilgilerini öğrendiğini ve yeni girdiği iş yerinde de müvekkilinin çalıştığı müşterileriyle ilgili iletişime geçerek müvekkilinin portföyündeki müşterilere aynı hizmeti temin edebileceği teklifinde bulunduğunu aynı zamanda müvekkili şirketi kötülediğini, sözleşme gereği bu davranışının 50.000 TL cezai şartı gerek- tirdiğini belirterek kendisine bu yöndeki ihtarnamenin tebliğ tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle 50.000,00.-TL ceza şartının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Yapılan rekabet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için işçiye işverenin müşteri çevresini ve üretim sırlarını işverenin yaptığı iş ile ilgili bilgi edinme imkanı vermesi ve bu bilgilerinin başkalarına veya kendi çıkarına kullanılması halinde işverenin zarara uğraması ihtimalinin olması gerektiğini, müşteri çevresinin bizzat işçinin yeteneği ve bilgisiyle sağlanmış olduğu durumlarda ise rekabet yasağına aykırılıktan söz edilemeyeceği üretim sırları ve işle ilgili bilgilerin rekabet yasağı kapsamında değerlen- dirilebilmesi için başkaları tarafından kolaylıkla öğrenilebilmesinin mümkün olmaması gerektiğini, kaldı ki iş akdinin davacı işveren tarafından haklı nedenlere dayanılmaksızın fesih edildiğini buna ilişkin tazminat ödendiğini müvekkilinin davacının müşterilerini arayarak davacıyı kötüleme veya çeşitli tekliflerde bulunarak davacının müşteri portföyünün dayatma girişiminin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde müvekkilinin, davalının kendi özel ve ailevi sebeplerinden dolayı dinlenmeye ihtiyacı olduğunu belirtmesi sebebi ile maddi sıkıntı yaşamaması için bu sürede işsizlik maaşı alabilmesini temin etmek amacıyla kendisinin talebi üzerine bizatihi imzaladığı istifa dilekçine rağmen ve gerçekte bu istifa dilekçesine bağlı olarak işten ayrılmasına rağmen işten çıkarılmış olarak gösterildiğini bu yönde … tarihli davalı tarafından imzalanan işten ayrılma dilekçesi ve ibranamenin de imzalandığını belirterek aksi yöndeki iddiasını kabul etmediğini bildirmiştir.
Mahkememizce davalının çalıştığı iş yerleri ile ilgili ve pirime esas kazançlarını gösterir hizmet dökümü sgk dan istenmiş, dosya arasına alınmıştır.
Dava dilekçesi ekindeki … tarihli davalıya atfedilen ” işimden kendi özel nedenlerimden dolayı ayrılıyorum, iş yerinden… alacağım, kıdem ya da ihbar tazminatım yoktur” şeklindeki ibare altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığı sorulmuş, imzanın davalıya ait olduğu vekili tarafından beyan edilmiştir.
Bunun üzerine sgk ya gerekli ihbar mahkememizce yapılmıştır.
Mahkememizce sgk dan davacının çalıştığı iş yerlerine ilişkin kayıtlar istenmiş dosya arasına alınmıştır.
Dinlenen davacı tanığı beyanında özetle: Kendisinin davalı ile davacıya ait iş yerinde çalıştığını, davalının bu iş yerinde satış departmanının müdürü olduğunu, davacının müşteri portföyünü daha önceden kendisinin edindiği çevre ile ne kadar oluşturduğunu veya şirketin kendi müşteri portföyünün ne kadar olduğunu bilemediğini kendisinin davalının davacı şirketin müşterisi olan bir bayanı arayıp yeni işine girdiğini bundan sonra da kendisinin bilet işlerini yapabileceklerini söylediğini duyduğunu başkaca bir müşteri çekme faaliyetine ilişkin bilgisinin olmadığını, müşterilere davacı şirketi kötülediğine ilişkin bilgi ve duyuma sahip olmadığını belirtmiştir.
Davalı duruşmada kendisinin 2014 yılında pampilya turizm isimli iş yerinde aynı iş kolunda bu şirket 2014 yılında fesih edilinceye kadar çalıştığını ve bu şirketin müşteri portföyünü öğrendiğini bundan sonra davacıya ait iş yerine girdiğini ve kendisinden müşteri portföyünü davacıya ait iş yerine kaydırmasının istendiğini bunun karşılığında prim ve müdür statüsünde çalıştırılacağının söylendiğini, kendisinin ayarttığı iddia edilen şahsın hesapçıoğlu isimli firmanın elamanı bir bayan olabileceğini ancak bu bayanı aramadığını, bu bayanın daha önceden kendi müşteri portföyünde bulunan birisi olduğunu, kendisinin davacı şirkete taşıdığı müşterilerin özel bir kodla sisteme tanıtıldığını bu kodlar değiştirilmemiş ise bunun muhasebe kayıtlarında gözlenebileceğini belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: TBK 444/2 gereği “Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa …. Geçerlidir.” somut olayda mevcut delilerden anlaşılan davalının daha önce aynı sektörde çalışan ve kapatıldıktan sonra bu firmada çalışırken bu firmanın müşteri çevresinden edindiği müşteri portföyünün davacı şirkete aktarılması ve aynı portföye yönelik bu iş yerinden ayrıldıktan sonra yeni iş yerine nakledilmesi durumu söz konusudur. Davalı işçinin kendi özel vasıfları sebebi ile girdiği iş yerine müşteri portföyü kazandırması söz konusu ise bu davacı iş verenin davalı işçi tarafından öğrenilmesi duru- munu oluşturmaz dolayısıyla davacı iş verenin bir katkısı söz konusu olmadığından katkısı olmayan hususta tazminat istemesi de kabul edilemez bu sebeple davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın reddine,
Alınması gerekli 35,90-TL harcın, peşin olarak alınan 853,88.-TL harcın mahsubu ile kalan 817,98.-TL harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca belirlenen maktu 5.850,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.25/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır