Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/136 E. 2018/399 K. 25.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/136
KARAR NO : 2018/399
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/02/2017
KARAR TARİHİ : 25/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; dava dışı … ile müvekkili banka arasında imzalanan … tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi uyarınca kredi hesabı açılıp kullandırıldığını, davalının bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, ödemelerde temerrüde düşülmesi üzerine borcun kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine takibe geçildiğini, davalının borca haksız yere itiraz ettiğini, ihtarname ve hesap özetinin itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, sözleşmenin 11. maddesinde temerrüt faizinin bankaca belirlenen en yüksek kredi faiz oranının %50 fazlası olarak hesaplanıp uygulanacağının hüküm altına alındığını, müvekkilinin uyguladığı akdi faiz oranının yıllık %18 olup, takipte istenen %27 oranındaki temerrüt faizinin uygulamasının usulüne uygun olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu … tarihli krediye ilişkin kefilliğinin olmadığını, herhangi bir imzasının bulunmadığını, kredi borçlusunun müvekkilinin ağabeyi … olduğunu, müvekkilinin ağabeyinin kullandığı … tarihli krediye kefil olduğunu, bu kredi borcunun da ödendiğini, müvekkilinin imzaladığı genel kredi ve teminat sözleşmesinde sadece … tarihli krediye kefil olduğunun belirtildiğini, sözleşmenin tutar kısmının kendilerince doldurulacağının belirtildiğini, müvekkilinin 100.000,00.-TL bir genel kredi ve teminat sözleşmesi imzaladığından haberi olmadığını, sözleşme imzalanırken kefalet limiti türü ve tarihi gibi kısımların boş olduğunu, mevcut yazıların müvekkilinin el yazısı olmadığını, kefaletin geçersiz olduğunu, ihtarnamenin sözleşmede gösterilen ve müvekkilinin devamlı bulunduğu adrese tebliğ edilmediğinden müvekkilinin eline geçmediğini, temerrütün söz konusu olmadığını, faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddine, davacının en az %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından genel kredi sözleşmesi, ödeme planı, ihtarname, ihtarnamenin tebliğ şerhi delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, yazı inkarı olduğundan sözleşme aslı ve davalının yazı örneklerinin bulunduğu belge asılları bildirilen yerlerden istenerek sözleşmedeki yazıların davacının el ürünü olup olmadığı yönünde uzman bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalı tarafça yapılmış itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça dava dışı … ve davalı … aleyhine 14.103,67.-TL asıl alacak, 571,21.-TL işlemiş temerrüt faiz, 28,56.-TL gider vergisi, 198,00.-TL masraf olmak üzere toplam 14.901,44.-TL nakit alacağın tahsiline yönelik örnek no: 7 olan ödeme emri ile takibe girişildiği, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde borca itiraz ettiği, takibin durdurulduğu eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişinin sunduğu … havale tarihli raporda; davacı bankanın alacağının kaynağı olarak gösterilen ödeme planında; ” … tarihli taksitli ticari kredi sözleşmesinin geri ödeme planı olup, anılan sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçasıdır” şerhi sebebiyle söz konusu kredinin dosyaya sunulan genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden değil, özel bir sözleşmeye istinaden kullandırılmış olabileceği, … tarihli sözleşmedeki kefaletin geçerliliği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, davalının temerrüdünün oluşmadığı hususlarının mütala edildiği görülmüştür.
Davalı taraf imzaladığı … tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesindeki kefalet türü, kefalet miktarı ve kefalet tarihi gibi kısımların imza tarihinde boş olduğunu, buradaki yazıların kendisi tarafından yazılmadığını savunmuştur.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun kefalet sözleşmesinin şeklini düzenleyen 583. maddesinde kefalet sözleşmesinin geçerliliği sıkı şekil koşullarına bağlanmış olup, buna göre yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe kefalet sözleşmesinin geçerli olmayacağı, kefilin; sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olunması durumunda bu sıfatla veya bu anama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin gerektiği, öngörülen şekle uyulmadıkça kefalet sözleşmesinin hüküm doğurmayacağının düzenlendiği, somut olayda davalının savunması doğrultusunda yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde sözleşmede yer alan kefalet limiti hanesindeki “100.000,00.-TL”, kefalet türü hanesindeki “MÜTESELSİL”, kefalet tarihi hanesindeki “…” içerikli yazıların davalının elinden çıkmadığının anlaşıldığı, bu doğrultuda sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan yasal mevzuat çerçevesinde kefalet sözleşmesinin öngörülen şekilde oluşturulmaması sebebiyle geçersiz olduğu ve hüküm doğurmayacağı, geçersiz kefalet hükmüne dayalı olarak davalıdan talepte bulunulamayacağı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş, zorunlu unsurları davalının elinden çıkmayan ve bu nedenle geçersiz olan sözleşmeye dayanarak takip başlatmasında davacının haksız ve kötü niyetli olduğu kanaatiyle talep doğrultusunda davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu kanaatine varılarak ve davalının talebi dikkate alınarak davacının asıl alacağın takdiren %20 si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,
Alınması gerekli 35,90 TL harcın, Peşin olarak alınan 179,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 144,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
25/05/2018

Katip
*E-imzalıdır.

Hakim
*E-imzalıdır