Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/918 E. 2018/103 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/918 Esas
KARAR NO : 2018/103
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/12/2016
KARAR TARİHİ: 21/02/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; davalı bankadan 2008 yılından 2016 yılına kadar değişik dönemlerde taksitlendirme yapılarak toplamda 350.000,00.-TL kredi kullandığını, bu miktarın toplu olarak olmayıp parça parça kullandırıldığını, ödemesi gereken faizleri başka bir bankaya hesaplattığını ve faiz miktarının 9.000,00.-TL olması gerektiğini, ancak davalı bankanın faiz miktarı olarak 18.787,00.-TL aldığını, 9.787,00.-TL’lik miktarın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla, davalı banka tarafından alınan 9.787,00.-TL’nin tarafına iadesine, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davayı kabul etmediklerini, davacının tacir olduğunu ve davacı tarafa verilen kredinin ticari kredi olduğunu, bankaların kredilere ve mevduata uygulanacak azami faiz oranları ile faiz dışındaki menfaatleri belirleme hak ve yetkilerinin bulunduğunu, müvekkil banka tarafından belirlenen komisyon ve masraf listesi mevzuata uygun olarak Merkez Bankasına bildirilmiş ve tüm şubelerinin girişlerine asılarak müşterilerin bilgilerine sunulduğunu, müşterilere tahsil edilen kalemler de bu listeye uygun olarak tahsil edildiğini, açılan davanın hiçbir yasal mesnedi bulunmadığını, müvekkil banka tarafından uygulanan faiz oranlarının tamamen yasal mevzuat doğrultusunda olduğunu beyanla, davacının da tacir olduğunu göz önünde bulundurarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, banka tarafından davacıya 2008’den itibaren imzalatılan kredi sözleşmeleri, kredi ödemeleri, hesap ekstreleri ve uygulanan faiz oranları getirtilmiş, dosya yeminli bankacı bilirkişiye tevdi edilerek banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle rapor ve ek rapor alınmış, itiraz üzerine başka bir bankacı bilirkişiden yeni bir rapor da alınmıştır.
Bilirkişi Işıl Esen’in mahkememize ibraz ettiği … havale tarihli raporunda özetle; bankalar, Bankalar Kanunu uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile TC Merkez Bankasına bildirilmek kaydıyla kredilere uygulayacakları azami faiz oranları ve faiz dışında sağlayacakları menfaatleri serbestçe belirleyebildiklerini, ancak TC Merkez Bankasının … sayılı …sayılı genel duyurusuyla 27.05.2013 tarihinden geçerli olmak üzere kredili mevduat hesaplarında ve 12.07.2013 tarihli 6495 sayılı yasada yapılan düzenlemeyle kurumsal nitelikli ticari kredi kartları kredilerinde istisnaya gidilerek bankaların serbestliklerinin sınırlandığı, TC Merkez Bankasının faiz oranlarını serbest bırakan 2006/1 sayılı tebliğinin buna göre değiştirilerek, kredili mevduat hesapları ile kurumsal kredi kartları faizleri için 5464 yasanın 26. maddesi uyarınca TC Merkez Bankasınca kredi kartları için belirlenen azami akdi ve temerrüt faizi oranlarının uygulanmasının getirildiğini, TC Merkez Bankası tebliği gereğince kredili mevduat hesapları ve kredi kartlarının faiz oranlarının yüksek seyretmesi nedeniyle sınırlama getirelerek %24,24 akdi ve %30,24 temerrüt faizi seviyesinde sabitlendiğini, kredili mevduat hesabı borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan bir kredi türü olarak aynı zamanda %24,24 akdi faiz oranıyla en yüksek kredi faiz oranı olduğunu,dosyada mevcut belgeler ve faiz dönemleri itibariyle uyfilanan faizler ve geri ödeme planlarında yapılan hesaplamalarda hata olmadığı, tahsil edilen faizlerin ilan edilen faizlerle ödeme planlarında yapılan hesaplamalarda hata olmadığını, tahsil edilen faizlerin ilan edilen faizlerle ödeme planlarında yapılan hesaplamalarda hata olmadığını, tahsil edilen faizlerin ilan edilen faizlerle aynı olduğunu, bankanın kullandırdığı kredilere ait verdiği bilgilerden yola çıkarak davacının fazla bulduğu faiz oranının takip kabiliyetinin bulunduğunu, diğer bankaların kredileri daha düşük faiz oranlarıyla kulladırabiliceklerinin sonradan öngörülemeyeceği, ancak davalı bankaca uygulanan %29 faizin fazla olduğunu, zira borçlu cari hesap şeklinde işleyen kredilere uygulanabilecek en yüksek faiz oranının %24,24 ile kredili mevduat hesaplarına uygulanan faizler olduğu kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
Davacı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilerek kullanmış olduğu başka kredilerde olduğu belirtilip, buna ilişkin belgelerin ibraz edilmesi üzerine dosya yeniden rapor veren bilirkişiye tevdi edilerek itirazlar ve ibraz edilen belgeler değerlendirilerek ek rapor sunulması istenmiştir.
Bilirkişinin mahkememize ibraz ettiği … tarihli ek raporunda özetle, ilk raporda belirtildiği gibi bankanın kullandırdığı kredilere ait verdiği bilgilerden yola çıkarak davacnıın fazla bulduğu faiz oranını takip kabilliyetinin bulunduğu, diğer bankaların kredileri daha düşük faiz oranlarıyla kullandırabileceklerinin önceden öngörülemeyeceğini, ancak davalı bankaca uygulanan %29 faizin fazla olduğu, zira borçlu cari hesap şeklinde işleyen kredilere uygulanabilecek en yüksek faiz oranının %24,24 ile kredili mevduat hesaplarına uygulanan faizler olduğu kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
Taraf vekillerinin rapora yönelik itirazları ve bilirkişi raporunun herhangi bir hesaplama ve somut bir sonuç içermemesi nedeniyle hüküm vermeye yeterli ve elverişli bulunmadığından dosya başka bir yeminli bankacı bilirkişiye tevdi edilerek yeniden rapor alınmıştır.
Bilirkişi …’ın mahkememize ibraz ettiği … havale tarihli raporunda özetle, daha önce üzerinde bilirkişi incelemesi yapılan ve hesap ayrıntıları o raporlarda sunulan dava konusu olayda, davacının talep edebileceği bir alacak tutarının bulunmadığını, davalı bankanın faiz artırımlarının ilgili sektörün çalışma anlayışı içinde, dayanak sözleşmelerde yer alan düzenlemelere, konuyu düzenleyen mevzuata, bankanın genellik arz eden faiz oranı sınırlarına ve uygulamalarına uygun düştüğü sonucuna ulaşıldığını, davacının sahip olduğu tacir sıfatına TTK tarafından yüklenen hak ve yükümlülükler ile basiret karinesinin dava dilekçesi ve sonrası beyanlara imkan verip vermeyeceği de mahkemenin takdirinde olduğunu, önceki bilirkişi raporunda ve ek raporunda kredili mevduat hesaplarına uygulanan ve TCMB tarafından belirlenen azami akdi ve temerrüt faizi oranlarının tüm rotatif kredilere uygulanacak azami oranlar olacağı görüşünün hatalı olduğunu, bu oranlar bireysel veya ticari nitelikte olsun, kredi kartlarından ve kredili mevduat hesaplarından doğan banka alacakları için belirlenmekte ve duyurulmakta olduğunu, sektörde veya diğer mali piyasalarda bu oranların faiz üst sınırına işaret edeceğine dair bir inanış da bulunmadığını, gerek bu oranların gerekse TBK m. 88 ve m. 120 ile getirilen sınırlamaların, taraflarından birinin banka olduğu ticari ilişkilerde bağlayıcı olmadığına dair çok sayıda Yargıtay kararı bulunmakta olup, davaya taraf olmayan bankaların çoğunun da TCMB’na bildirdiği azami kredi faiz oranları %29 oranından yüksek olduğunu belirtmiştir.
Dava, davacı tarafça sözleşme ile süreç içerisinde davalı bankadan kullanılan kredilerin geri ödenmesi sırasında davalı tarafından fazla alındığı iddia edilen faiz tutarının iadesi davasıdır.
Davacı tarafından kullanılan krediler ticari nitelikte olmakla, mahkememiz davaya bakmaya görevli olduğu gibi davada da 6102 Sayılı TTK’nun hükümleri uygulanacak olup, kredilerin ticari nitelikte olması itibariyle 6098 Sayılı TBK’nun 88 ve 120 maddelerindeki kısıtlamalar davada uygulanamayacaktır. Mahkememizce de hüküm vermeye yeterli ve elverişli görülen son bilirkişi raporu değerlendirildiğinde; davacının tacir olduğu, kullandığı kredilerin de ticari kredi olduğu, banka tarafından uygulanan faiz oranlarının taraflar arasındaki sözleşmeye, yasal mevzuata ve banka tarafından Merkez Bankasına bildirilen faiz oranlarına uygun olduğu, davacı tarafça imzaladığı sözleşmeye aykırı olarak fazla faiz alındığını ileri sürülemeyeceği, davalı banka tarafından haksız veya dayanaksız olarak alınmış bir faiz tutarı bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1.Davanın reddine,
2. Alınması gerekli 35,90.-TL harcın, peşin alınan 167,14.-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 131,24.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3. Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.21/02/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı