Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/881 E. 2022/467 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/881 Esas
KARARNO : 2022/467
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2016
KARAR TARİHİ : 20/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında davalının müvekkili şirketten telefon cihazı ve cep telefonu hattı alma- sı sebebi ile bir cari hesap ilişkisi oluştuğunu, bu ilişki kapsamında müvekkilinin davalıdan bakiye alacağının ortaya çıktığını ödenmemesi üzerine girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından kendisi adına keşide edilen fatura muhteviyatı malların bedeli peşin ödenerek alındığını, bu yüzden de fauturaların altına “nakten, defaten” ibarelerinin yazıldığını, davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, kaldı ki … İletişim A.Ş. nin bayileri tarafından yapılan satışlar için verdiği pirimlerin davalı tarafından kendi (davalının) yaptığı satışlara karşılık gelen primlerinin kendisine ödenme- yerek davacıya borcu olduğu gerekçesi ile mahsup edildiği belirtilerek bir ödeme yapılmadı- ğını; yine davacının davacının başlangıçta bedelsiz olarak verdiği mallar için borçlandırıldı- ğını belirterekdavanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya … İcra müd.nün … esas sayılı dosyası incelendiğinde: Davacı ala- caklı tarafından 25/06/2016 tarihi itibarıyla oluşan cari hesap alacağı için olduğu belirtilerek 248.080,10.-TL asıl alacak ve 1.101,07.-TL işlemiş faizi için olmak üzere toplam 249.181,17 .-TL alacağın %9 oranındaki yasal faizi ile tahsili için genel haciz yolu ile girişilen icra takibine davalının borç ve ferileri yönünden davalının yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidil- miş, davacı defterlerinin dava konusu dönem itibariyle e-defter yoluyla tutulduğu, usulüne uygun olduğu, davacı defterlerine göre davalının takip tarihi olan 15/07/2016 tarihi itibariyle davacıya 245.130,33.-TL borcunun olduğunun gözüktüğü;
Davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı defter kayıtlarına göre davalının takip tarihi itibariyle herhangi bir borcunun gözükmediği, bilakis davacıdan 166.039,17.-TL alacaklı gözüktüğü; davacının davalıdan alacaklı gözükmesinin nedeninin davalı defterlerine kayıtlı olmayan toplam bedeli 913.173,95.-TL bedelli faturadan kaynaklandığı belirtilmiştir.
Bunun üzerine davacı vekili raporda geçen fatura örneklerini sunarak bu faturalarda davalı iş yeri kaşe ve imzasının mevcut olduğunu, mail kayıtları ile de teslim olgusunun ispatlanacağı belirtilerek fatura örnekleri sunulmuş, yine teslim konusunda yemin deliline de dayanıldığı belirtilmiştir. Faturalar incelendiğinde, faturaların bir kısmının irsaliyeli fatura, bir kısmının e-arşiv fatura olduğu, irsaliye faturalarda davalı adına teslim alan sıfatı ile kaşe ve imza kayıtlarının bulunduğu, davalının iddia ettiği gibi irsaliye faturalarda “nakden ve defaten” ibarelerinin yazılı olduğu görülmüştür.
Davalı vekili davacının sunduğu faturalardaki kaşe ve imzalar ile ilgili mahkememize verdiği yazılı beyanında, imzaların müvekkiline ait olmadığını, imza incelemesi yapılması gerektiğini belirtmiştir.
Bunun üzerine beyanı alınan davalı duruşmada özetle, davacının sunupta mahkeme- mizce kendisine gösterilen faturaların kendisinin ile bir alakasının olmadığını, faturalardaki “… İletişim …” ibaresi yazılı kaşe ve altındaki imzasının kime ait oldu- ğunu da bilmediğini, iş yerini gerçekte …’ın idare ettiğini bu konuda kendisinin dinlenmesi gerektiğini belirtmiş, dinlenen … ise davacının sunduğu 7 adet irsali- yeli faturadaki imzanın kendisine ait olduğunu, 37 adet faturadaki imzanın ise kendisine ait olmadığını, iş yerinde kendisinden başka çalışan bulunmadığını, faturalarda iki farklı kaşe kullanıldığını, kendilerinin yalnızca Yeşilyurt mahallesinin adres olarak belirtildiği kaşeyi kullandıklarını, fatura bedellerinin de “nakden ve defaten” ibareleri ile tahsil edildiğini, kaşe- nin davacı tarafından ne şekilde temin edildiğini bilemediklerini, davacı “… kart uygulaması” ile davalıya verdiği ücretsiz sim kartların bir kısmını ücretlendirdiğini ve yine kendisi tarafından verilen haklardan dolayı davacının cezaya maruz kaldığı gerekçe gösteri- lerek bu ceza bedellerinin davalıya yansıtıldığını ifade ettiklerini belirtmiştir.
Mahkememizce davalı çalışanı …’ın ve davalının yazı ve imza örnekleri alınarak dosya arasına konulmuştur. İncelenen bu 44 adet irsaliye faturalarda … ’ın imzasının olmadığını, 15 adet irsaliye faturada teslim alan bölümünde …’ın imzasının bulunduğu belirtilmiştir.
Kalan 29 adet faturadaki imza ile ilgili davacı taraf davalının iş yeri çalışanlarının tespiti ile bu imzaların bu kişilere ait olup olmadığının araştırılmasını istemiştir. Mahkeme- mizce davalı çalışanlarının tespiti için SGK’ya müzekkere yazılmış, tespit edilen çalışanlar duruşmaya davetiye ile celp edilip, gelenlerin yazı ve imza örnekleri alınmış, ancak Hatice Budak isimli çalışana ulaşılamamış, davalı da bu çalışanın adresini verilen sürede bildir- mediğinden dinletmekten vazgeçmiş sayılmıştır.
Bundan sonra mali müşavir bilirkişiden bu tespitler doğrultusunda yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, davalı tarafından imzalandığı tespit edilen 15 adet faturadan 10 tanesinin davalı defterlerinde kayıtlı olduğunu ve daha önceki raporda dikkate alındığını, kalan 5 adet fatura bedelinin toplam 15.325,46.-TL’ye ilişkin olduğu, davalı defterlerine göre davalının 166.039,17.-TL alacaklı olduğunun tespitinden sonra bu 15.325,46.-TL’nin mahsu- bu halinde davalının kendi defterlerine göre davacıdan bakiye 150.713,71.-TL alacaklı olaca- ğı belirtilmiştir.
Davacı yargılama sırasında mahkememize davalı ile arasında 31/12/2015 tarihi itiba- riyle davalının 194.880,91.-TL borçlu olduğuna ilişkin mutabakat belgesi sunmuş, davalı vekili bu belgedeki imzanın …’a ait olduğunu, davacının sunduğu mutabakat bel- gesinin dava konusu husus ile ilgili olmadığını, bu mutabakatın davacının müvekkiline temlik yapılması şartı ile verdiği cihazlara ilişkin olduğu ve bu alacakların … faturası ile ciha- zı alan müşteriye yansıtıldığını ve de bu alacak için iade faturası düzenlenerek davacıya iade edildiğini, mutabakat formunda yazılı tarihinde sonradan eklendiğini belirtmiştir.
Yine davacı düzenledikleri bir kısım faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmaması sebebiyle vergi dairesine şikayette bulunulduğunu belirterek inceleme sonucunun beklenme- sini istemiştir. Vergi dairesine yazılan müzekkereye ise bu hususta bir rapor düzenlenmediği şeklinde cevap verilmiştir.
Bu mutabakat metninden sonra mahkememizce yeniden mali müşavir bilirkişiye verilmiş, düzenlenen raporda, mutabakat belgesinin düzenlendiği 31/12/2015 tarihi itibariyle davacı defterleri dikkate alındığında davacının davalıdan bu tarihte bakiye 197.727,58.-TL alacağının olduğu, aynı tarihte davalı defterlerine göre ise davalının davacıya 148.750,12.-TL fazla ödemesinin kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın kabul ettiği mutabakat belgesi karşısında davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının davacı adına olan kayıtlar yönün- den gerçeği yansıtmadığının anlaşıldığını, 31/12/2015 mutabakat tarihinden sonra tarafların ticari defterleri karşılaştırıldığında davacı şirketin defterlerinde kayıtlı olup davalı şirket def- terlerinde kayıtlı olmayan fatura bedellerinin toplamının 334.153,22.-TL olduğu, davalının defterlerinin mutabakat tarihinden sonraki kısmı için yapılan incelemede 31/12/2015 tarihin- den sonra davacı tarafından alınan bir faturanın olmadığı, sadece davacı adına 22.185,05.-TL ödeme yapıldığı ve bunun için iade fatura kaydının olduğu, bunun da davacı şirket defter- lerinde bulunduğu, mutabakat tarihinden sonra davacının teslim ettiği 4 adet fatura bedelinin 6.388,00.-TL olduğu, mutabakat metninde belirtilen bedel ile bu tarihten sonra yapılan tes- limden sonra davalının yaptığı gözüken 22.185,15.-TL’lik ödemeden sonra davacının bakiye 179.027,74.-TL alacaklı olduğunun değerlendirildiği belirtilmiştir. Davalı tarafın kabul ettiği ve mutabakattan sonra davalıya yapılan satışa ilişkin 4 adet faturanın “nakten/defaten” kaydı taşıması karşısında bu miktarın davalı olarak borç kaydedilmesi mahkememizce uygun bu- lunmamıştır. Bu durumda mutabakattan sonra davalının yaptığı ödeme mahsup edildiğinde davalının davacıya (194.880,91-22.185,05=)172.695,86.-TL borçlu olduğunun kabulü gerekir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Davacı her ne kadar davanın başında dayanmadığı mutabakat belgesine davanın sonunda dayanmış ve davalı buna itiraz etmiş ise de dayanılan kayıt ticari defter kayıtları olduğundan davacının bu kayıtlara her zaman için dayanması mümkündür. Bu sebeple davalının bu yöndeki tirazı yerinde bulunmamıştır.
Davacı her ne kadar davalının teslim aldığı malların fatura bedellerini ödemediğini iddia etmekte ve bu iddiasına belirtilen faturalara dayandırmakta ise de b dayandığı irsaliyeli faturalarda açıkça “nakten/defaten tahsil” kaydının bulunması karşısında davacının bu irsa- leyili faturalara dayalı alacak iddiası mahkememizce yerinde bulunmamıştır. Bu yüzden de bilirkişi raporunda belirtilen ve davalı için borç kaydedilen 6.331,88.-TL davalı borcu olarak kabul edilmemiştir.
Yine davalı her ne keder davacının, … İletişim A.Ş. nin bayilerine verdiği pi- rimlerden kendi yaptığı satışlar için davacının kendisine prim ödemediğini iddia etmekte ise de davacının davalının yaptığı satışlar dolayısıyla kendisinin tahsil ettiği primleri davalıya ödeyeceğine ilişkin bir sözleşme sunmamış olması karşısında bu ddiasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davacı davalının yargılamanın sonunda sunduğu mutabakat belgesinin davacının müvekkiline temlik yapılması şartı ile verdiği cihazlara ilişkin olduğu iddiasını da yazılı bir delil ile ispatlayamadığı anlaşıldığından hükme esas alınmamıştır. Davalının bu mutabakat belgesinde belirtilen alacakların … faturası ile cihazı alan müşteriye yansıtıldığı ve de bu alacak için iade faturası düzenlenerek davacıya iade edildiğini iddiası ise kendi fatura kayıtları ile ispatlanmadığı veya 31/12/2015 tarihli fatura kayıtlarının davacı defterlerindede bulunması karşısında bilirkişi tarafından dikkate alınmamasının sonuca etkisinin olmayacağı kataatine varılmıştır. Yine davacı kendi defterlerine davalı için düzenlediği 445,436, 428, 295,240,316,395, nolu “nakten/defaten” ödeme kayıtlı faturaları da davalı alıdan borç kay- detmiştir. Bu 7 faturanın toplam bedeli ise 33.628,91.-TL dir. Ancak mutabakat metni karşı- sında bu miktarın mahsubunun gerekmediği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere mahkememizce kısmen hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının takip tarihi itibarıyla davalıya 172.695,86.-TL borçlu olduğu ancak takipten önce davalıyı temerrüde düşürmediği kanaatine varılarak davanın aşağıdaki şekilde kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacının davalı hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden giriştiği takibe davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 172.695,86.- TL asıl ve toplam alacak üzerinden takipte belirtilen diğer şartlarla aynen DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Davacının talebi alacağın likit oluşu, itirazın haksız bulunması karşısında asıl alacağın %20 si oranındaki 34.539,17.- TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının talebin alacağın likit oluşu, takibin kısmen haksız bulunması karşısında haksız bulunan kısmın %20 si oranındaki 15.076,98.- TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gerekli 11.796,85.-TL harçtan, peşin olarak alınan 4.236,59.-TL harcın mahsubu ile kalan 7.560,26.-TL harcın davalıdan ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 33,50.-TL, ve taraflarca yapılan tebligat mas- rafı 491,20.-TL, müzekkere masrafı 51,50.-TL, bilirkişi ücreti 1.580.-TL, tanık masrafı 120,00.-TL, olmak üzere toplam 2.276,20.-TL yargılama masrafının davacı tarafından yapı- lan 1.682,70.-TL sinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.171,37.-TL ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 4.236,59.-TL olmak üzere toplam 5.407,96.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı tarafça yapılan 440.-TL yargılama masrafının davada red ve kabul oranları gözetilerek 133,70.-TL sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan masraf avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde ilgili tarafa İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 20.356,10.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 10.599,95.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 20/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır