Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/810 E. 2021/625 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/810 Esas
KARAR NO : 2021/625

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/10/2016
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkillerinin miras bırakanı …’ün … plakalı motosikleti ile karayolunda seyir halinde iken önüne ilçe tarım müdürlüğü kayıtlarında maliki davalı … olan ineğin çıktığını, …’ün ineğe çarparak vefat ettiğini, ölenin henüz 21 yaşında olduğunu, geride anne ve babası ile 16 yaşındaki kızkardeşi …’ü mirasçı olarak bıraktığını, kaza tutanağına göre murisin hiçbir kusurunun bulunmadığını, davalı …’in, …’in babası olup, oğlu ile birlikte ineğin bakım ve gözetimini üstlenmiş olduğunu, bu hususun olay yeri tutanağında belirtildiğini, bu davalıların hayvan bulunduranın sorumluluğu ilkelerine göre kusursuz sorumluluklarının bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin müteveffaya ait … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, müvekkillerinin 3. Şahıs konumunda olduğunu, herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, sigorta şirketine davadan evvel başvuru yaptıklarını ancak cevap alamadıklarını, yaşanan kazanın davalı Antalya Büyükşehir Belediyesinin sorumlu olduğu yolda gerçekleştiğini, anılan yolda birçok eksikliğin olduğunu, kaza tespit tutanağında da bunun belirlendiğini, oto korkuluk, trafik işaret levhası ve aydınlatmanın bulunmadığını, bu nedenle davalı Belediyenin de maddi ve manevi zarardan sorumlu olduğunu belirterek, müvekkillerinden anne … ve baba … yönünden şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı anne ve baba için 20.000 şer’ TL … için 10.000 TL olmak üzere toplam 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile sadece davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili … tarihli duruşmada maddi tazminat talebi yönünden her bir davacı için 50’şer TL’den 100,00.-TL talep ettiklerini açıklamıştır.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin Akseki mahkemeleri olduğunu, görevli mahkemelerin de Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kusurun vefat eden …’e ait olduğunu, kendisinin alkollü olduğunu ve motosikletin ışıklarının yanmadığını, alkollu şekilde gelip ineğe çarptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile sigorta şirketine yöneltilen dava tefrik edilerek yukarıda mahkememizin …/… esasına kaydedilmiş, sigorta şirketine açılan dava yönünden, müteveffa …’ün kaza tarihinde sigortalı motosikletin maliki olması, poliçenin … tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonra tanzim edilmesi, genel şartların kapsama giren teminat türlerini düzenleyen A.5 maddesinin ç bendinde yapılan tanıma göre; destekten yoksun kalma teminatı üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminat olup, açıkça vurgulandığı üzere kapsama alınan teminatın 3. Kişinin ölümü nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların zararı olması, somut olayda ölenin 3. Kişi olmayıp bizzat sigortalı olması bu nedenle davacıların zararının teminat kapsamında bulunmaması sebebiyle sigorta şirketine açılan dava esastan reddedilmiş, Belediye başkanlığı aleyhine açılan dava ise uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olması, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddedilmiştir. Davalılar … ve … yönünden yargılamaya yukarıda yazılı esas üzerinden devam edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, davalı sigorta şirketine başvuruya ilişkin ihtarname ve posta evrakı, soruşturma dosya sureti, veraset ilamı, müteveffanın gelirine ilişkin ücret bordrosu delil olarak sunulmuş, mahkememizce davalı sigorta şirketinden poliçe ve hasar dosyası getirtilmiş, soruşturma dosyası sureti celp edilmiş, tarafların ve müteveffanın sosyal ekonomik durumları araştırılmış, araç tescil bilgileri ve SGK kaydı dosya arasına alınmış, SGK il müdürlüğünden rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, kazanın meydana geldiği yerin kimin sorumluluğunda olduğu ve kaza tarihindeki vaziyeti ilgili kurumlardan sorularak yazı cevapları dosya arasına konulmuş, mahallinde keşif yaptırılarak bilirkişi rapor ve ek raporu aldırılmış tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve 01/06/2015 tarihli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı destekten yoksunluk zararının ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1. maddesinde işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle sigortacının sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Davacıların ve bir kısım davalıların ikametgahlarının Antalya olması, zarar görenlerin yerleşim yerinde de dava açılabileceği gerekçeleriyle davalıların yetki itirazı reddedilmiş, dava açılırken davalı sigorta şirketi taraf olduğundan ve bu nedenle mahkememiz görevli olduğundan göreve ilişkin itirazda reddedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacıların murisi … kendisine ait … plaka sayılı motosikletiyle seyir halinde iken önüne çıkan ineğe çarpması neticesinde hayatını kaybetmiştir. Olaya ilişkin Manavgat … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… esas, …/… karar sayılı dosyasının incelenmesinde; hayvanı idare eden … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucu sanığın savunmasına göre, sanığın hayvanlarını otlaktan getirdiği sırada bir tane hayvanın başkasına ait hayvanların arasına karışarak kaybolduğu, 2 gündür bu hayvanı aradığı, kazanın akşam saatlerinde meydana geldiği, sanığın kazanın meydana geldiği taşıt yolu üzerinde veya yakınında başı boş hayvan bırakıp bırakmadığı hususunun dosya kapsamında sabit olmadığı, bu şartlar altında kazaya neden olan hayvan üzerinde sanığın denetim ve gözetim yükümlülüğünün bulunduğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle sanığın taksirinin bulunmaması sebebine dayalı olarak beraatine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce istinabe yoluyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, alınan … tarihli raporda özetle; müteveffanın kaskının olmadığı, başından yara alarak künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması sonucu öldüğü, olay yeri tutanağına göre arkadaşı ile alkol aldıktan sonra yola çıktıkları, yolda hayvana çarptıkları, davalı …’in ifadesinde kazaya karışan hayvanın 2 gündür kayıp olduğunu, hayvanlarını normalde kapalı tuttuğunu, başı boş salmadığını, hayvanların sahibi olan oğlu …’nin Antalya da oturduğunu belirttiği, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 139/a-3. maddesine göre hayvan çekilen araçları ve hayvanları, bunları sürme yeteneğinden yoksun kimselerin yönetimine vermek veya başı boş bırakmanın yasak olduğu, dava konusu olayda davalı … ve …’nin kendilerine ait ineği otlattıktan sonra ahıra kadar kilit altına alması, başı boş kalmasına izin vermemeleri gerekirken bu kurala uymamaları sebebiyle hayvanın gece vakti görüşün kısıtlı olduğu bir saatte yola kontrolsüz çıkmasına ve araçlar için tehlike oluşturmasına neden olduklarından olayda %75 oranında 1. derecede kusurlu oldukları, davacıların murisi …’ün alkollü araç kullanması, kask takmaması bunun ölüme etkisi olması sebebiyle %25 oranında tali kusurlu olduğu, kazaya etken yol sorunu olmadığından büyükşehir belediyesinin kusurunun olmadığı belirtilmiştir.
Rapor sonrası itirazlar doğrultusunda ilgili Belediye Başkanlığından kazanın meydana geldiği yolda aydınlatma ve trafik işaret levhasının bulunup bulunmadığı konusunda bilgi alınmış, akabinde istinabe yoluyla kazanın meydana geldiği yerde keşif yaptırılarak … tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan raporda özetle; davalı … ve …’nin Karayolları Trafik Kanunun 69, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 139.maddesine aykırı davranmaktan %60 oranında asli kusurlu oldukları, murisin alkol alması ve kask takmaması sebebiyle %30 oranında tali kusurlu olduğu, belediyenin ise gerekli çizgi, levha ve oto korkuluk bulundurmadığından %10 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce müteveffanın alkol almasının kazadaki etkisi konusunda ek rapor alınması için dosya aynı yerel bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan … tarihli ek raporda özetle; alkolün etkisi konusunda nöroloji uzmanından rapor alınmasının uygun olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davalıların bu konudaki talebi dikkate alınarak dosya Ankara ATK Trafik İhtisas Kuruluna gönderilmiş, bu kuruldan gelen … tarihli üst yazı doğrultusunda dosya bu kez İstanbul ATK … İhtisas kuruluna gönderilmiştir. Buradan alınan … tarihli raporda özetle; kaza anında vefat edenin 1.68 promil alkollü olduğu, bu şekilde güvenli araç sevk edemeyeceği, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin tek başına alkol düzeyinin değerlendirilmesiyle tespit edilemeyeceği, kazanın oluşumuna sebep olacak yol, araç gibi diğer koşullarla ilgili trafik ihtisas dairesinden görüş alınmasının uygun olduğu belirtilmiştir.
Olaya ilişkin ceza mahkemesi tarafından Ankara ATK Trafik İhtisas Kurulundan alınan … tarihli raporda özetle; ineğin yol üzerinde bulunmasının kazanın meydana gelmesinde asli derecede etken olduğu, müteveffa sürücünün gerekli dikkat ve özeni göstermemesi, hızını mahal şartlarına göre ayarlayamaması sebebiyle tali kusurlu olduğu, Belediyenin kusurunun olmadığı, sanık …’in kusurlu olup olmadığının değerlendirilmesinin mahkemeye bırakıldığı hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce kusur konusunda alınan raporlar yeterli görüldüğünden bu konuda yeniden inceleme yapılmamış ve dosya aktüer uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; PMF 1931 yaşam tablosu, prograsif rant metoduna göre yapılan hesaplama sonucu hiçbir kusur indirimi yapılmadığında davacı …’ün zararının 148.298,91.-TL, davacı …’ün zararının 92.623,76.-TL olarak hesaplandığı, kusur indirimi ve müterafik kusur indirimi hususlarının takdirinin mahkemeye ait olduğu, desteğin askerlik görevini ifa edip etmediği konusunda dosyada bilginin bulunmadığı, desteğin yaşı ve SGK hizmet dökümü dikkate alındığında askerlik görevini ifa ettiği varsayılarak hesaplama yapıldığı belirtilmiştir.
Rapor sonrası davacı vekili … tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle; … tarihli kusur raporu doğrultusunda maddi tazminat taleplerini arttırarak neticeten kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle … için 69.467,82.-TL, … için 111.224,19.-TL talep ettiklerini belirtmiş, harcını yatırmıştır.
Yargıtayın hesaplama konusunda çıkan son kararları doğrultusunda ve tarafların itirazların değerlendirilmesi amacıyla TRH 2010 yaşam tablosuna göre ve 1.8 teknik faiz oranı uygulanmadan hesap yapılması için dosya aynı bilirkişiye verilmiş, alınan … tarihli ek raporda özetle; hiçbir kusur indirimi yapılmadığında davacı …’ün zararının 213.102,42.-TL, davacı …’ün zararının 108.010,06.-TL olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; olay günü davacıların oğlu …’ün kendisine ait motosikleti ile seyir halinde iken gece vakti yol üzerinde davalı …’ye ait ineğe çarpması neticesinde devrilerek sürüklendiği ve yaşamını yitirdiği, mütevvefanın kaza anında alkollü olduğu anlaşılmakla birlikte ceza mahkemesine sunulu Ankara ATK Trafik İhtisas Kurulu raporundan anlaşılacağı üzere kazanın meydana gelmesinde etken unsurun büyük baş hayvanın yol üzerinde bulunması olduğu, sürücünün meskun mahal dışında gece vakti aydınlatmanın olmadığı virajlı yolda yola gereken dikkati vermemesi, hızını mahal şartlarına göre ayarlayamaması nedeniyle tali kusurlu olduğu, mahkememizce alınan… tarihli raporda da Kara Yolları Trafik Yönetmeliğinin 139.maddesine aykırı davranması sebebiyle hayvan sahibine ve idare edene %75 kusur atfedildiği, birbirini destekleyen bu raporlar doğrultusunda mahkememizce büyük baş hayvanın yolda bulunmasının kazada %75 oranında etkili olduğu, mütevveffanın ise yola gereken dikkati vermemesi uygun hızda araç kullanması sebebiyle %25 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Ceza yargılamasında davalı sanık …’in beraat etmiş olması bu kişinin hukuken de tazminattan sorumlu olmayacağı anlamına gelmemektedir. TBK’nın 67. maddesine göre; bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi, hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Hayvan bulunduran bu zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz. Maddede geçen sorumluluk kusursuz sorumluluk hali olup, hayvan idare eden gerekli özeni gösterdiğini ispat edemedikçe meydana gelen zarardan sorumlu tutulacaktır. Somut olayda hayvanı idare eden …, hayvanın kaybolmaması için gerekli tüm özeni gösterdiğini ileri sürmüş ve kanıtlamış değildir. Dolayısıyla başı boş halde duran hayvanın sebep olduğu hasarlardan TBK’nın 67 maddesi uyarınca kusursuz da olsa sorumludur. (Aynı yönde bkz: Yargıtay 17. HD. 2015/5736 Esas – 13018 Karar)
Davalı … kazaya sebep olan hayvanın maliki olup, hayvanı idare etmesi için babası olan davalı …’e bırakmıştır. TBK’nın 66. maddesine göre; adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekte yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz. Somut olayda davalı … kusursuz sorumluluk hali olan “adam çalıştıranın sorumluluğu” hükümlerine göre zararın doğmasını engellemek için gerekli tüm özeni gösterdiğini ileri sürüp kanıtlamadığına göre meydana gelen zarardan kusursuz da olsa sorumludur. (Aynı yönde bkz: Yargıtay 3. HD. 2014/5132 Esas – 2014/11997 Karar)
Somut, denetime açık ve son çıkan Yargıtay kararlarına uygun olması sebebiyle hükme esas alınan… tarihli aktüer uzmanı bilirkişi raporuna göre; hiçbir kusur indirimi yapılmaksızın davacı annenin zararı 213.102,42.-TL, davacı babanın zararı 108.010,06.-TL’dir. Mahkememizce dikkate alınan kusur oranlarına göre mütevveffanın kazaya etkili olan %25’lik kusurunun toplam zarardan indirilmesi sonucu annenin zararı 159.826,82.-TL, babanın zararı ise 81.007,55.-TL olarak hesaplanmıştır. Mütevveffanın kaskının takılı olmadığı ve künt kafa tramvası sebebiyle beyin kanaması sonucu vefat ettiği sabittir. Mütevveffanın kaskının takılı olmaması zararın doğmasına/artmasına etkili olduğundan bu husus mahkememizce müterafik kusur olarak değerlendirilmiş ve zarardan %20 indirim yapılması gerektiği kanaatiyle yapılan sonuç hesaplamada davacı annenin talep edebileceği tazminatın 127.861,45.-TL, babanın talep edebileceği tazminatın 64.805,95.-TL olmak üzere toplam tazminatın 192.667,40.-TL olduğu, davacının bedel arttırım dilekçesinde anne için 111.174,19.-TL, baba için 69.417,82.-TL olmak üzere toplam 180.592,01.-TL talep ettiği, davacının anne için daha az talepte bulunduğu görülmekle, taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak davacı anne için 111.174,19.-TL, baba için 64.805,95.-TL olmak üzere toplam 175.980,14.-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, davacı baba yönünden fazla istenen kısmın reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden, meydana gelen ölüm neticesinde müteveffanın anne, baba ve kardeşi olan davacıların, bu nedenle duydukları acı elem ve ızdırabı telafi etmek ve manevi çöküntüyü gidermek amacıyla meydana gelen olayın somut özellikleri tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, mütevveffanın kazadaki kusur oranı, hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak mahkememizce takdiren mütevveffanın anne ve babası olan davacılar için ayrı ayrı 15.000,00.-TL, mütevveffanın kardeşi olan Hatice için 10.000,00.-TL, olmak üzere toplam 40.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
A-Maddi tazminat davası yönünden;
1-Davanın kısmen kabulü ile; taleple bağlı kalınarak davacı anne … için 111.174,19-TL, davacı baba … için 64.805,95-TL olmak üzere toplam 175.980,14-TL destekten yoksunluk tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılar … ve …’den alınarak bu davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 12.021,20.-TL harçtan peşin olarak alınan 171,12.-TL, tamamlama harcı alınan 446,04.-TL ile ıslah harcı olarak alınan 170,77.-TL harç toplamı, 787,93.-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.233,27.-TL harcın davalılar … ve …’den tahsiline
3-Davacı tarafından yapılan 29,20.-TL ilk dava gideri, 2.440,00.-TL bilirkişi ücreti, 402,70.-TL tebligat gideri, 293,01.-TL müzekkere gideri, 150,00.-TL taksi ücreti olmak üzere toplam 3.314,91.-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 3.230,30.-TL’si ile peşin, tamamlama ve ıslah harcı olarak alınan toplam 787,93.-TL toplamı 4.018,23.-TL’nin davalılar … ve …’den alınarak davacılar … ve …’e verilmesine, fazlasının davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan 253,80.-TL keşif harç giderinin davanın red oranı üzerinden hesaplanan 6.40.-TL’nin davacılar … ve …’ten alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 20.668,11.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak bu davacılara verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacılar … ve …’ten alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
B-Manevi tazminat davası yönünden;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davacı anne … için 15.000,00-TL, davacı baba … için 15.000,00-TL, davalı kardeş … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 2.732,40.-TL harcın davalılardan tahsiline,
3-Davacı tarafından manevi tazminat yönünden yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)