Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/557 E. 2021/667 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/557 Esas
KARAR NO : 2021/667
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2016
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … tarihinde davalılardan …’in işleteni ve sürücüsü olduğu, davalılardan … Sigorta A.ş tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile, davalılardan …’ün sürücüsü, …’ün işleteni olduğu diğer davalı … sigorta tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araçların çarpışması sonucu sürücü hakimiyetini kaybeden … plakalı aracın savrularak müvekkilinin içinde bulunduğu … plakalı araca çarpması üzerine müvekkilinin yaralandığını belirterek bu yaralanma dolayısıyla; 100,00.-TL’si tedavi, 5.000,00.-TL’si kazanç, 4.900,00.-TL‘si çalışma gücü kaybından kaynaklanan toplam 10.000,00.-TL maddi zararının tüm davalılardan; 30.000,00.-TL manevi zararının ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı araç sürücüsüne atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, müvekkilinin davacıya … tarihinde 31.424,04.-TL, … tarihinde 8.246,00.-TL olmak üzere toplam 39.670,04.-TL ödeme yaptığını ve davacının müvekkilini ibra ettiğini yapılan ödeme üzerine davanın reddi gerektiğini, ödenmesi gereken miktarla ödenen arasında fahiş fark olduğunu ise davacının ispatlaması gerektiğini, eğer emniyet kemeri takmıyorsa müterafik kusurlu sayılıp belirlenecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirtmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin adresinin Ankara olması sebebi ile yetkili mahkemenin Ankara mahkemesi olduğunu, müvekkillerinden …’ün davacı ile kaza sonrası uzlaştığını ve davacıya 9.000,00.-TL ödeme yaptığını, araç işleteni müvekkili …in kazada kusurunun olmadığını belirterek hakkındaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın 268.000,00.-TL limit ile müvekkili sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kusur oranlarının %75’ e %25 olduğu kabulü ile davacıya … tarihinde 184.142,00.-TL ödeme yapıldığını, emniyet kemeri takmayan davacının müterafik kusurlu sayılması gerektiğini, tedavi masraflarının teminat dışında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Sunduğu sigorta poliçesine göre, ölüm ve yaralanma halinde 268.000,00.-TL teminat verdiği görülmüştür.
Davacı vekili davalı … vekilinin kaza sonrasında müvekkiline 9.000.- TL ödeme yapıldığı iddiasını kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Ceza dosyasının bir örneği temin edilip dosya arasına alınmış … sigorta ve … sigorta tarafından hazırlanan hasar dosyası dosya arasına alınmıştır.
Tarafların ekonomik sosyal durumlarının araştırılması ile ilgili müzekkereye verilen cevap da; davalı …’in 2016 yılı itibarı ile aylık 500,00.-TL geliri olduğu eşi ve 2 çocuğuna baktığı, kendi evinde kaldığı araç ve küçükbaş hayvanlarının olduğu anlaşılmıştır. Davalı …’ün aylık 1.500,00.-TL geliri olduğu, bakmakla yükümlü olduğu herhangi bir kişi olmadığı, anne babası ve kardeşleri ile birlikte kaldığı anlaşılmıştır. …’ ün emekli olup 1.500,00.-TL aylık gelirinin olduğu, eşi ve 1 kızına bakmakla yükümlü olduğu anlaşılmıştır. Davacının ekonomik sosyal durumu ile ilgili vekili tarafından sunulan belgede, bulunduğu ülkede üniversite öğrencisi olduğu doktora eğitimi için 567,50- EURO burs aldığının belirtildiği görülmüştür.
Davacının tedavi evrakları toplanmış dosya arasına alınmıştır. Davacı önce üniversite hastanesine sevk edilmiş alınan raporda davacının meslekte çalışma gücünü %4 oranında kaybettiği, 50 gün de iyileşeceğinin belirtildiği görülmüştür. Tarafların bu rapora itirazı üzerine adli tıp kurumundan alınan raporda ise davacının meslekte çalışma gücünü %5,2 oranında kaybettiği 3 ayda iyileşeceği yönünde rapor düzenlenmiş, raporlar arasındaki çelişki ve taraf itirazları gözetilerek davacı hakkında rapor düzenlenmesi için dosya tekrar ATK genel kurulunda incelenmek üzere adli tıpa gönderilmiş, ancak ne sebep ile dosyada 2. İhtisas kurulunun rapor düzenlediği anlaşılamamış ise de 2. İhtisas kurulu raporunda davacının iyileştiği yaralanmasının maluliyetine neden olacak şekilde araz bırakmadığı, bu yüzden maluliyet tayini gerekmediği, iyileşmesinin 3 ay kadar süreceği yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür. Bunun üzerine dosyanın ATK 2.Üst kuruluna gönderilmesine karar verilmiş alınan raporda ise davacıdaki kaza sonrası yaralanmanın meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği kapsamında yaralanmanın davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı iyileşme süresinin ise 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce kusur raporu alınmış alınan raporda; … plakalı araç sürücüsü …’ ün %80 oranında, … plakalı araç sürücüsü …’ in %20 oranında, davalının içinde bulunduğu …plakalı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda kusurunun olmadığı yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Davalı …sigorta şirketi vekilinin sunduğu dekont örneğinden davalı … nın davacıya bu kaza sebebiyle (…) dava tarihinden önce …tarihinde toplam 184.142.-TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Davalı …sigortanın ödeme iddiası da davadan önceki tarihe ilişkindir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Davacının yaralanmasına konu kaza, davalıların sürücü, işleten ve ZMMS poliçesi ile sigortaladığı araçların çarpışması üzerine çarpışan bu iki araçtan birinin davacının içinde bulunduğu araca çarpması üzerine meydana gelmiştir. Dolayısıyla ne davacının ne de davacının içinde bulunduğu aracın bu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru yoktur. Alınan bilirkişi raporu da mahkememizin bu değerlendirmesine uygundur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde, davalı araç sürücülerinden … % 80 oranında, davalı … ise %20 oranında kusurludur. Davalıların tümünün davacıya karşı müteselsil sorumlulukları olduğu da açıktır.
Yine hükme esas alınan ATK 2. Üst kurulunun raporuna göre davacı dava konusu kazaya bağlı yaralanmasından dolayı sürekli bir çalışma gücü kaybına uğramamıştır. Ancak 3 ay süre ile çalışamayacağı anlaşılmaktadır. Davacının aylık gelirinin kaza tarihi itibarıyla 567,50-EURO karşılığı kaza tarihi … deki aylık ücreti 2,8814 TL den 1.635,19.-TL eder bunun 9 aylık karşılığı ise14.716,75.-TL, 3 aylık karşılığı ise 4.905,57.-TL eder. Davacı ise bu kazadan dolayı …sigortadan … tarihinde toplam 184.142.-TL ödeme almıştır. Dolayısıyla dava tarihi itibarıyla davalılardan alabileceğinden her halükarda daha fazlasını almış gözükmektedir. Bu sebeple davacının kazanç ve çalışma gücü kaybına ilişkin tazminat talebi yerinde bulunmamıştır. Davacı her ne kadar ayrıca tedavi masrafı da talep etmekte ise de dosyaya bu yönde herhangi bir delil sunmamıştır. Sunduğu kabul edilse bile bu miktarın sigortanın yaptığı ödemenin bakiyesini aşmayacağı hayatın olağan akışı gereği açık olduğundan ayrıca bir araştırmaya gidilmeden davacının maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince, davacının kaza sonrasında davalılardan … den 9.000.-TL aldığı açık olup tayin edilecek manevi tazminat miktarından bu miktarın mahsup edilerek bir karar verilmesi gerektiği de işin tabiatına uygun olacaktır. Bilindiği gibi manevi tazminat zarar görenin maruz kaldığı beden bütünlüğünün ihlal edilmesinden dolayı uğradığı zarının ekonomik bir karşılığının verilmesi suretiyle temin edilme yoluna gidilmektedir. Burada ölçü davacının alacağı manevi tazminat ile zenginleşmemesi; davalının ödeyeceği manevi tazminat miktarı ile de fakirleşmemesidir. Bu yüzden miktar tarafların ekonomik sosyal durumları gözetilerek belirlenmelidir. Yine bu miktar belirlenirken olayın özellikleri de dikkate alınmalıdır. Somut olayda davacı kendi yaralanmasında hiçbir kusuru olmayan bir kişidir ve çalışma gücünü sürekli olarak kaybetmese de önce alınan raporlarda iyileşme tamamlanana kadar bir miktar çalıma gücünde kayıp yaşamıştır. Yine davacı 3 ay gibi bir süre ile çalışamamıştır. Tüm bu durumlar gözetildiğinde davacı için 15.000.-TL manevi tazminata hükmedilmesi yerinde bulunmuştur. Davalının yaptığı 9.000.-TL lik ödemenin ise mahsubu gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
A- Davacının … tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle olan tedavi masraflarına çalışma gücü kaybına ve kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 59,30.-TL harçtan, peşin olarak alınan 136,62.-TL harcın mahsubu ile kalan 77,32.-TL harcın manevi tazminat talebinde değerlendirilmesine bu yüzden bakiye harç kalmadığından bu yönde hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 33,50.-TL, tebligat masrafı 502,60.-TL, müzekkere masrafı 343,80.-TL, bilirkişi ücreti 380.-TL, adli tıp masrafı 687.-TL, (henüz ödenmeyen 562.-TL, 1.500.-TL= 2.062.-TL) olmak üzere toplam 1.946,90.-TL (+2.062,00= 4.008,90.-TL) yargılama masrafının yarısının manevi tazminat talebinde değerlendirilmesi suretiyle kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça ödenmeyen 2.062.-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak atk ya gelir kaydına,
Taraflarca yatırılan masraf avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde ilgili tarafa İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 4.080,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı tarafa VERİLMESİNE,
B-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
Davalı … tarafından yapılan 9.000,00.-TL’lik ödemeden bakiye kalan 6.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair taleplerin reddine,
Alınması gerekli 409,86.-TL harçtan, peşin olarak alınan 77,32.-TL harcın mahsubu ile kalan 332,54.-TL harcın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Yukarıda ayrıntıları belirtilen ve manevi tazminat için değerlendirilen 2.004,45.-TL yargılama masrafının davada kabul ve red oranları gözetilerek (6/30) 400,89.-TL yargılama masrafının ve 77,32 TL peşin harcın toplamı olan 478,21.-TL nin sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 4.080,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 4.080,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak sigorta şirketleri dışındaki kendisini vekille temsil ettiren davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair davacı vekili ile davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.21/10/2021

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)