Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/488 E. 2018/140 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/488 Esas
KARAR NO : 2018/140
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/06/2016
KARAR TARİHİ: 14/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin … tesisat, abone ve müşteri numarasıyla davalı şirketten elektrik kullanımı yaptığını, müvekkilin tüm faturaları eksiksiz ve düzenli bir şekilde ödediğini, davalı şirketin elektrik fiyatlarına gizlenmiş surette kayıp-kaçak, trafo kaybı, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti gibi haksız bedeller katarak hukuka aykırı bir şekilde tahsilat yapıldığını, davalı şirketin elektrik dağıtım şirketi, diğer şirketin ise perakende hizmeti sağlayıcı olduğunu, … Dağıtım Şirketinin …’ın dağıtım şirketlerine bölünüp özelleşmesi sonucunda bu bölge illerini kapsayan dağıtım şirketini tüm hak ve borçlarıyla devralması nedeni ile davanın açıldığı tarihten geçmişe dönük abonelik sözleşmesinin yapıldığı tarihe kadarki o dönemde abone sözleşmesinden kaynaklı olarak haksız tahsil edilen bedellerin iadesinden sorumlu olduğunu beyanla, müvekkilin imzaladığı abonelik sözleşmesinin yapıldığı tarihten bu güne kadar haksız olarak tahsil edilen kayıp-kaçak, trafo kaybı, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim bedelleri ile bunlar üzerinden hesaplanan tüm haksız olarak alınan vergi ve diğer bedellerin, kesinti yapıldığı tarihten itibaren ticari avans faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirketin elektrik tedarikçisi konumunda olduğunu, müvekkil şirketin tüketicilerinden tahsil ettiği dava konusu kayıp-kaçak, dağıtım ve sistem iletim bedellerini … Dağıtım A.ş’ye, TRT payını TRT’ye, enerji fonunu …’na, Belediye Tüketim Vergisini ise …Belediyesi’ne mevzuat gereği aktarıldığını, müvekkil şirketin mevzuat hükümleri uyarınca dava konusu bedelleri ilgililere aktaran bir aracı durumunda olduğunu, davacı tarafından öne sürülen iddiaların tümü yasal dayanaktan yoksun oluduğunu, beyanla davanın husumet ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize ibraz ettiği 02/08/2016 havale tarihli ihbar dilekçesinde; … Elektrik Dağıtım A.Ş, … Genel Müdürlüğü, … ve … Belediyesi’ne iş bu davanın ihbar edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, elektrik enerjisi satışına ilişkin sözleşme; fatura ve dökümleri incelenmiştir.
Dava; kayıp kaçak, dağıtım, enerji fonu, iletim bedeli, PSH bedeli ve PSH sayaç bedelleri toplamı ile bu bedellere ve TRT fon payı ile tüketim vergisine haksız yansıtılan KDV adı altında tahsil edilen bedellerin iadesine ilişkin alacak davasıdır. Taraflar arasında enerji tedarik ve satış sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın konusu davaya konu edilen sözleşmenin imzalandığı tarih ile dava tarihi arasında kalan döneme ilişkin olarak kayıp kaçak, dağıtım, enerji fonu, iletim bedeli, PSH bedeli ve PSH sayaç bedelleri toplamı ile bu bedellere ve TRT fon payı ile tüketim vergisine haksız yansıtılan KDV adı altında davacıdan tahsil edilen miktarın davalıdan istirdatının istenip istenemeyeceği, istenebilecek ise ferileriyle birlikte miktarlarına ilişkindir.
Davalılar tarafından husumet itirazında da bulunulmuş ancak, davalının söz konusu elektrik enerjisini dağıtan ve perakende satış hizmetlerini yürüten şirket olması nedeniyle müşterilere karşı müteselsilen sorumlu oldukları değerlendirilerek, davalının husumet itirazı da yerinde görülmemiştir.
Yargılama aşamasında 6446 sayılı kanunun 17. Maddesine 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. Maddesiyle eklenen 10. Fıkrayla “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleriyle mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” ve yine 6446 sayılı kanuna 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 26. Maddesiyle eklenen geçici 20. Maddesiyle “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp – kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir. Söz konusu maddeye göre tüketici hakem heyetlerini ve mahkemeleri bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp – kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Diğer bir ifadeyle yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı kanun ile yapılan değişikliklerin kanunun 17/06/2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş, dava konusu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp – kaçak bedelleriyle ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı kanun gereğince davacı vekili tarafından inceleme ve araştırma yapılmasına yönelik açık talep de bulunmamaktadır. (Tarifeye uygunluk denetimi)
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacının talebi sözleşme ve yasaya aykırı olarak EPDK kararları uyarınca elektrik faturalarına haksız olarak yansıtılan kesintilerin geri iadesi istemine ilişkin olup, 6446 sayılı kanuna 6719 sayılı kanunun 26. Maddesiyle eklenen geçici 20. Maddesiyle mevcut davalara uygulanacağı belirtilen ve hukuki boşluğu dolduracak şekilde düzenleme getiren 6446 sayılı kanunun 17. Maddesinin, 6719 sayılı kanunun 21. Maddesiyle eklenen 10. Fıkra uyarınca mahkemelerin yetkisi elektrik faturalarına yansıtılan bedellerin EPDK’nın düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğundan, dava dilekçesinde de EPDK kararlarının haksızlığı ileri sürüldüğünden, davadan sonra yürürlüğe giren yeni kanun uyarınca davanın konusuz kaldığı sonuç ve kanaatine varılmakla, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, ayrıca davacı tarafın davanın açıldığı tarihi itibariyle haklılık durumu da gözetilerek davacı lehine takdiren maktu vekalet ücretine hükmolunarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1.6719 sayılı kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı elektrik piyasası kanunun 17. Maddesine eklenen 10. Fıkra hükmü ve 6719 sayılı kanunun 26. Maddesi ile 6446 sayılı elektrik piyasası kanuna eklenen geçici 20. Madde hükümlerine istinaden davanın konusuz kalması nedeniyle davavı esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2.Alınması gerekli 35,90.-TL harçtan peşin alınan 29,20.-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70.-TL harcın davalıdan alınmasına
3.Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan dava ilk masrafı 62,70.-TL ve 300,00.-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 362,70.-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.14/03/2018

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)