Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/437 E. 2018/29 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/437 Esas
KARAR NO : 2018/29
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 24/05/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı arasında 02/02/2016 tarihinde yapılan sözleşme gereğince davalının müvekkiline 30 adet hotspot cihazı teslim etmesi gerekitğini müvekkilinin bu amaçla 18/01/2016 tarihinde 10.000 Dolar+ kdv yi hesabına yatırmak suretiyle ödediğini davalının edimini yerine getirmediği gibi bu sözleşme gereğince üzerine aldığı hizmetleri de temin etmediğini bu nedenle müvekkilinin sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini ve ödediği miktarın iadesini talep ettiğini müvekkilinin bu sözleşmeye güvenerek yatırım yaptığını yer kiraladığını eleman işe aldığını bu sebeple ticari karından mahrum kaldığını belirterek 10.000 Dolar + kdv bedelinin ve yoksun kaldığı karının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Davacının henüz sözleşme konusu cihaz satışı yapmadığını müvekkilinin de böyle bir satış olmadan tedarik yükümlülüğünün doğmayacağını müvekkiline sözleşme konusu cihaz siparişinde bulunulmadığını müvekkilinin satış öncesi personel sunum teklif gibi sözleşmenin 3. maddesindeki yükümlülüklernini yerine getirdiğini yükümlülüklerini yerine getirmeyenin davacı olduğunu dolayısıyla sözleşmeyi haklı sebeplerle fesih etmiş sayılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilmiş davacı tarafın defterleri üzerinde gerekli inceleme yapılmış buna göre davacı şirketin ticari defter leri ve dava dosyası kapsamına göre davalı şirketin teslim edeceği mallara karşılık davalı şirketten 35.945,16 TL alacaklı olduğu bu sözleşmenin yürülüğe girmemesinden dolayı 1747,91 TL fazladan zarara uğradığı sözleşme konusu malların %20 net kar ile satıldığının kabul edilmesi halinde davacının 7189,63 TL zararının olacağı belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı alacıya 30 adet … cihazı satmayı ve yan edimlerle hizmet vermeyi taahhüt etmiş davacı alıcıda 10.000 dolar + kdv ödemeyi taahhüt etmiştir. Davacının davalıya gönderdiği ihtarname incelendiğinde davalının sözleşmeyi fesih gerekçelerini belirttikten sonra sözleşmeyi fesih hakkını kullandığını da belirttiği ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren 10.000 ABd doları + kdv karşılığı 35.945,16 Tl nin 3 gün içinde ödenmesini iptal ettiği davalı tarafça ihtarnameye verilen cevapta davacı şirketi kastederek kendilerinin müvekkili şirketten her hangi bir ürün talebinde bulunmadıklarını belirttikleri görülmüştür.
Uyuşmazlık konusu husus davacının sözleşmeyi haklı sebeplerle fesh edip etmediği ve bu sözleşmeyi fesih etmesinden dolayı tazminat talep edip edemeyeyeceği noktasındadır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: TBK 125 maddesine göre temerrüde düşen borçlu verilen süre içerisinde borcunu ifa etmemiş ise veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebi ile tazminat isteme hakkına sahiptir.3. fıkrasında sözleşmeden dönme halinde tarafların daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri borçlunun temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edememesi halinde alacaklının uğradığı zararıda isteyebileceği belirtilmektedir.
Görüldüğü gibi davacının uğradığını iddia ettiği zararı talep edebilmesi için borçluya edimini ifa etmesi için alacaklının süre vermesi gerekir. Veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durumun olduğunun anlaşılması gerekir sözleşme içeriği inccelendiğinde ve mahiyeti değerlendirildiğinde böyle bir durum olmadığı açıktır ayrıca davacının sözleşmeyi davalı tarafa her hangi bir süre verme- den fesih ettiği de açıktır. Bu durumda mahkememizce sözleşmeden dönme hükümleri gereğince tarafların sadece verdiklerini geri isteyebilecekleri kanaatine varılarak fazlaya dair istemin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kısmen kabulü ile 10.000.- ABD Dolar + kdv sinin talep gibi aynen davacıya iadesine, fazlaya dair istemin reddine,
Kabul edilen miktar üzerinden belirlenen 2.390,85.-TL karar ilam harcından peşin alınan 597,72.- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.793,13 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden 4.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden ve alınan bilirkişi raporunda belirlenen zarar miktarı gözetilerek 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 597,72.-TL, nin kabul -red üzerinden 498,10 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan tebligat gideri 113,50-TL, müzekkere gideri 20,40.-TL, bilirkişi ücreti 330,00.-TL, olmak üzere toplam 463,90.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözetilerek 386,58.- TL si ile peşin alınan harç 597,72 tl olmak üzere 984,30 TL. sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.18/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır