Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/393 E. 2018/56 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/393 Esas
KARAR NO : 2018/56
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 10/05/2016
KARAR TARİHİ: 30/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten 17/05/2013 tarihinden dava tarihine kadarlık dönem için maliki olduğu iş yeri için yapılan abonelik sözleşmesi ile elektrik temin ettiğini, ancak temin edilen elektrik bedelinden yasal olarak tahsil edilmemesi gerekmediği halde, kayıp kaçak bedeli, parekende satış hizmet bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim sistemleri kullanma bedeli, Trt payı, enerji fonu vs adlar altında bedeller tahsil edildiğini belirterek tahsil edilen bu bedellerin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …aş cevap dilekçesinde özetle, Davanın zaman- aşımına uğradığını, müvekkilinin temerrüte düşürülmemiş olması sebebi ile kendisinden dava öncesi dönem itibareyle faiz talep edilmeyeceğini, tahsil ettiği trt payının ilgili kuruma ödendiğini, müvekkilinin dava konusu hususlarda yaptığı tahsilatlarda herhangi bir inisiyatifinin olmadığını, EPDK kararlarına uymak durumuda olduğunu, tacir olan davacının basiretli davranması gerektiğinden böyle bir talepte bulunamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı şirketin sahibi olduğu abonelikler sebebiyle yaptığı ödemelere ilişkin fatura kayıtları dosya arasına alınmıştır. Kabaca yapılan incelemede davacıdan davalıların tedarikini yaptıkları dönemler itibarıyla tahsil ettikleri dava konusu alacakların toplam bedelinin maktu vekalet ücretini aştığı anlaşılmıştır.
“Uyuşmazlıkla ilgili yargılama sırasında 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzen- lemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan dava-larda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlem-lerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemele- rin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu ko- nulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na ekle- nen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konu- luncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,
Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içer- mektedir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması ve tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gibi hallerde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız oldu- ğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kuru- lunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve … içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur.3. hd .2017/1012 “
Mahkememizce davacı tarafın yukarıda belirtilen yasal düzenlemeden önce ve özellikle davanın açıldığı sırada iş bu davayı açmakta haklı bulunması sebebiyle, konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ayrıca lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, ve yasal değişiklikten önce ve davanın açıldığı sırada davacı haklı bulunduğundan yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına
Alınması gerekli 35,90.-TL harcın, peşin olarak alınan 170,78.-TL harçtan mahsubu ile kalan 134,88.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 29,20.-TL, tebligat ve müzekkere gideri 104,20-TL, olmak üzere toplam 133,40.-TL yargılama giderinin ve mahkememizde red harcı olarak alınan 35,90 -TL olmak üzere toplam 169,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca belirlenen maktu 2.180,00.-TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.30/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır