Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/304 E. 2018/274 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/304 Esas
KARAR NO : 2018/274
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ: 18/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan menfi tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; davalının 2009 Şubat ayından itibaren 4 yıl kadar kiracısı olarak kendisi ile aynı binada oturduğunu, aralarında bir güven ilişkisi bulunduğunu, davalının buna dayanarak oturdukları binanın eski ve depreme dayanıklı olmadığını iddia ederek bakım ve tamir edilmesi gerektiğini söylediğini, tanıdığı birisine bu işi uygun fiyatla yaptıracağını iddia etmesi nedeni ile toplamda 30.000,00.-TL’yi bulan ödemeler yaptığını, binanın iskan ruhsatı olmadığını, bu durumun problem yaratabileceğini, keşif yaptırıp doğalgaz getireceğini ve kat sorununu çözeceğini beyan etmesi üzerine, yine 40.000,00.-TL civarında parayı elden verdiğini, acil ihtiyaç olduğunu söyleyerek farklı günlerde 47.500,00.-TL bankadan para çektirdiğini ve aldığını, ayrıca resmi makamlarla diğer mülk sahiplerine gösterip borçlarını tahsil edeceğini beyan ederek senet yapılması gerektiğini bildirdiğini, bu nedenle davalının hazırladığı bazı senetleri imzalayıp verdiğini, zamanla fiyatların değiştiğini bildirip eski senetleri yırtıp iptal ettiğini söyleyerek yeni senetler aldığını, noter olan eşinin vefatı nedeni ile Noterler Birliği’nde birikmiş paraları ve ölüm yardımı olarak 200.000,00.-TL aldığını, davalının bunu bildiğini vergisinin kesilmediğini ve maliyede tanıdıkları olduğunu söyleyerek işi uygun şekilde halledeceğini belirttiğini bu nedenle de 10.000,00.-TL verdiğini, Lal Sitesi’nden ev alabilmek için davalının icradan uygun fiyatla kendisine daire aldığını söylediğini ancak icra masraflarını ödeyemediğini belirttiğini, kendisinin ödemesi halinde 400.000,00.-TL’ye devredeceğini bildirdiğini, bu sebeple de 55.000,00.-TL verdiğini, Yeşilbayır’da bulunan iki adet arsasının satma vaadiyle gerekli masraflar için 15.000,00.-TL aldığını, arsa satım işi uzayınca paranın değerlenmesi için piyasada satılan İtalyan tahvilinin üç ayda kesin olarak parayı ikiye katlayacağına ikna ederek 15.000,00.-TL aldığını zaman zaman davalıdan para istediğini, davalının banka yolu ile borç olarak verilmiş olduğunu notunu düşerek ödemeler yaptığını, zamanla çocuklarının davalıdan kuşkulandığını, onların da ısrarı ile davalının evden çıktığını ve verdiği senetleri icraya koyduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasında 7.350,00.-TL ve 14.000,00.-TL’lik bonolar nedeni ile arsasına haciz konulduğunu, icra baskısı nedeni ile ödediklerini, icraya vermediği 20.000,00.-TL’lik senedi 30.600,00-TL verilmesi halinde icraya vermeyeceğini belirttiğini bu nedenle arsa satarak ödeme yaptığını, başka senet olmadığını söylediği halde …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında 9.850,00.-TL’lik senet için takip yaptığını, icra baskısı nedeni ile yakınlarının bunu ödediğini, en son olarak … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında 10.000,00.-TL’lik başka bir senedi icraya koyduğunu, senetlerin davalıya serbest irade sonucu verilmediğini beyanla … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki 10.000,00.-TL’lik senet nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıya ödemiş olduğu paraların şimdilik 1.000,00.-TL’sinin ödendiği tarihlerden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında toplamda 5 adet bono tanzim edildiğini, ödünç akdi çerçevesinde tanzim edilen bu bonoların vade günlerinde ödenmeyince icra takibine geçildiğini, … tanzim … vade tarihli 7.350,00.-TL bedelli nakden ibareli … tanzim … vade tarihli 14.000,00.-TL bedelli nakden ibareli iki adet bononun … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, davacı tarafından … tarihinde bu icra dosyasına ve … tanzim … vade tarihli 20.000,00.-TL bedelli senede istinaden 30.600,00.-TL ödemenin yapıldığını, sonrasında … tanzim … vade tarihli 9.850,00.-TL bedelli nakden ibareli bononu vadesinin geldiği ve yine borçlu tarafından ödeme yapılmadığı için … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini ve borçlu tarafından 10.100,00.-TL ödeme yapıldığını, son olarak da … tanzim … vade tarihli 10.000,00.-TL bedelli nakden ibareli bononun da vadesinde ödenmediğin ve … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davacının ödünç akdi kapsamında müvekkilinden para aldığını, karşılığından bono düzenlendiğini ve vadesinde ödenmeyince icra takibine girişildiğini, davacının iradesinde bir sakatlık olmadığını, haksız kazanç elde etmek için iş bu davayı ikame ettiğini, gerçekten iradesinde bir sakatlık olduğunu düşünseydi diğer iki icra takibine ödeme yapmayacağını, iradesinde sakatlık olsa bile bu hususu zamanaşımından dolayı ileri süremeyeceğini, davacı tarafın davasında kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline istirdat talep ettiği miktarı, talep sonucunu, toplam talep miktarını açıklayıp nispi harcı buna göre ikmal etmek üzere 2 haftalık süre verilmiş, davacı vekili … havale tarihli dilekçesinde istirdat miktarını 40.700,00.-TL olduğunu belirterek, harcı tamamlamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda … tarih … esas … karar sayılı kararla davanın 6098 Sayılı BK’nun 39 maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiş, mahkememizce davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 03/02/2016 tarihli 2015/8658 Esas, 2016/1433 Karar sayılı ilamı ile “Davacı TBK’nın 36.maddesinde düzenlenen hile (aldatma) iddiası ile menfi tespit isteminde bulunmuştur. Aynı Yasanın 39.maddesi uyarınca yanılma veya aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde davanın açılması gerekir. Somut olayda ilk icra takibi …tarihinde başlatılmış … tarihte tebligat yapılmıştır. Dava ise … tarihinde açılmıştır. Öğrenme tarihi ile dava tarihi arasında 1 yıllık süre geçmediği için hak düşürücü süre dolmamıştır. Mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru” olmadığı gerekçesi ile bozularak iade edilmiştir.
Mahkememizin 2016/304 yeni esasına kaydedilerek yapılan yargılama sırasında usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı hazırlık evrakı, taraflar arasındaki icra dosyaları, davacı ve davalı banka hesap özetleri getirtilmiş, … Asliye Ceza Mahkemesinin … ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyaları getirtilmiş, davacı tanığı duruşmada usulünce dinlenmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyanın incelenmesinden; davacı tarafça davalı aleyhine açılmış alacak davası olduğu, davacı tarafça davalıya ödünç olarak verilen paralar nedeniyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak 10.000,00.-TL alacak talep edildiği, dosyanın henüz derdest olduğu anlaşılmıştır.
… C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı hazırlık evrakının incelenmesinden; davacının şikayeti üzerine davalı hakkında dolandırıcılık suçundan yapılan soruşturma sonunda … tarih … soruşturma ve … karar sayılı takipsizlik kararı ile şüphelinin eylemlerinde hile unsuru bulunmadığından dolayı takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından davalı aleyhine açılmış itirazın iptali davası olduğu, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptalinin talep edildiği, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davacı tarafça davalı aleyhine … tarih 2.700,00.-TL tutarlı ödünç verilen paranın tahsiline yönelik icra takibi olduğu, davalının itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden; müşteki davacı, şüpheli davalı, suç dolandırıcılık, suç tarihi … olduğu, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davalı tarafça davacı aleyhine … tanzim tarihli … vade tarihli 10.000,00.-TL bedelli bonoya dayanılarak girişilmiş kambiyo takibi olduğu, … tarihinde ödeme nedeniyle infaz edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından ibraz edilen ödeme belgelerinin incelenmesinden; banka aracılığıyla yapılan ödemelerde herhangi bir açıklama bulunmadığı, … tarihli adi yazılı belgelerin icra dosyasında yapılan ödemelere ilişkin olduğu, başkaca davalının imzasını taşıyan bir ödeme belgesi bulunmadığı anlaşılmıştır.
Duruşmada yeminli olarak dinlenen davacı tanığı … beyanında; davacı ve davalının komşu olduklarını, davacı yalnız olduğu için bir takım işlerini davalının takip ettiğini, davacının oğlunun yanında kaldığı 2012 yılı içerisinde kendisine banka havalesi ile üç defa para gönderdiğini, kendisinin de bu paraları davalıya verdiğini, davalının para karşılığı yaptığı iş olarak apartman önündeki kapı üzerindeki tenteyi ve güçlendirme yapılmış bir kolonu gösterdiğini, kendisinin de zamanı olmadığını, kendi aralarında banka yolu ile ödeme yapmalarını söylediğini, davalının banyo tadilat işinde yardımcı olmak için para aldığını, fakat hiçbir iş yapmadığını duyduğunu, yine senet karşılığı borcu olduğunu duyduğunu, davacının oğlunun kendisine para gönderdiğini kendisinin de davalıya gidip 10.000,00.-TL ödeyerek senedi aldığını ve davacıya verdiğini, başka bir borç olmadığını söylediklerini beyan etmiştir.
Tanığın … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasındaki yargılama sırasında verdiği ifadesinin incelenmesinde; benzer şekilde apartman gideri için davacının kendisine birkaç defa para gönderdiğini, kendisinin de paraları davalıya verdiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dava, … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 10.000,00.-TL bedelli bononun hile ile alındığı iddiasına dayalı menfi tespit ve davalı tarafça davacıdan hile ile ve ödünç olarak banka havalesi ve elden nakit olarak alınan ödemelerin istirdadına yönelik alacak davasıdır.
Davada ispat yükü üzerine düşen davacı taraf delil olarak icra ve mahkeme dosyalarını, banka ödeme belgelerine ve tanık beyanına dayanmıştır. İbraz edilen ve mahkememizce celp edilen banka ödeme belgelerinin incelenmesinde herhangi bir açıklama bulunmadığı, düşük miktarlarda olduğu ve takip dosyaları ve senetlerle bir bağlantı kurulamadığı anlaşılmıştır. Yine ibraz edilen adi yazılı belgeler de ise icra dosyalarına yapılan takip sonucu yapılan ödemelere ilişkin makbuz niteliğinde oldukları anlaşılmıştır. Davacı tarafça her ne kadar davalının MİT görevlisi olduğu, çevresinin geniş olduğu, çeşitli işlerde kendisine yardımcı olacağını söyleyerek kandırdığı, resmi dairelerde kullanacağı gerekçesi ile bir kısım paralar aldığı, diğer kat görevlilerine göstererek inanmalarını sağlamak için senet imzalattığı, senetleri iade etmeyerek takibe koyduğu iddia edilmiş ise de; buna ilişkin herhangi bir delil ve tanık bulunmadığı gibi bizzat davacı tanığının beyanından davacının yalnız yaşadığı, davalının komşusu olarak sürekli evine girip çıktığı, bir kısım işlerini takip ettiği, ev sahibi olarak evle ilgili işlerde yardımcı olduğu, davacı Malatya’da oğlunun yanında bulunduğu süre içerisinde işlerini takip ettiği, tamirat ve tadilat işlerini takip ettiği, tanık aracılığıyla da buna ilişkin paralar gönderildiği, davacı ve davalı arasında dava ve şikayet tarihlerinden öncesine ait farklı senetlere ilişkin birden çok icra takibi bulunduğu, davacının en son takipten sonra bir yıl geçmeden dava açtığı, esasında hile varsa daha önceki tarihte öğrendiği ve bu tarihten itibaren de 6098 Sayılı Borçlar Kanununun 39 maddesinde ön görülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davacının gerek hile iddiasını gerekse de paraların ödünç sözleşmesi ile verildiği iddiasını usulüne uygun yasal delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla ispatlanmayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın reddine,
Mahkememizce verilen tedbir infaz edildiğinden takip konusu alacak tutarı olan 10.000,00.-TL nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2.Alınması gerekli 35,90.-TL harcın, peşin alınan 187,90.-TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 695,10.-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 847,10.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3.Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.520,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
18/04/2018

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)