Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/138 E. 2018/16 K. 12.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/138 Esas
KARAR NO: 2018/16
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 22/02/2016
KARAR TARİHİ: 12/01/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin dava dışı … Ltd. Şti.’ne ait … plakalı aracın … nolu sigorta poliçesi ile … Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalısı bulunduğu, 17.03.2015 tarihinde sigortalı aracın karşı yönden gelen … plakalı araç ile çarpıştıklarını, maddi hasar meydana geldiğini, karşı aracın sürücüsünün % 100 kusurlu olduğunu, müvekkili tarafından dava dışı şirkete hasar bedeli olarak 6.619,00.-TL’nin ödendiğini, müvekkili şirketin rücu hakkının doğduğunu, rücuya tabi alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile … tarihinde takip başlatıldığını, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği olayda … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olması sebebiyle, davacı şirketin rücu hakkını kullandığını, kaza tespit tutanağında araç sürücüsünün … olduğu ve kazanın meydana gelişinde % 100 asli kusurlu olduğunun tutanakta yer aldığını, söz konusu aracın kira sözleşmesi ile …’ın babasının ortağı olduğu şirket olan … Ltd. Şti.’ne kiralandığını, kira sözleşmesinin bitmesine rağmen araçların teslim edilmesi için kiralayan şirkete gerekli ihtarnamelerin gönderilerek müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yaptığını bu şartlardaki sorumluluklarının incelenmeksizin asli sorumlu olan şahsa yönelik herhangi bir dava ve husumet yöneltilmediğini, 2918 sayılı KTK’nun hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğinde olduğunu, trafik kaydına rağmen işletenliğin üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmünün bulunmadığını, aynı Yasa’nın 3. maddesinde, İşletenin, “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olduğunu, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlandığını, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde, artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerektiğini, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekeceğini belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, kasko sigorta poliçesi sureti, araçların tescil belgesi suretleri, ödeme belgesi, hasar fotoğrafları, davalı vekili tarafından … plaka sayılı aracın kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesi savcılık soruşturma dosya sureti … tarih … yevmiye numaralı ihtarname delil olarak sunulmuş, Mahkememizce davalının dava dışı kiralayan şirkete karşı şikayet yoluyla başlattığı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiş, kusura ilişkin bilirkişi ve adli tıp raporlarıyla hesaba ilişkin bilirkişi raporunun alınarak tarafların tüm delilleri toplanmıştır.
Dava, kasko sigorta poliçesinden ötürü ödenen tazminatın TTK nın 1472. Maddesi uyarınca rücu istemine dayalı olarak yapılan icra takibine karşı davalı tarafça yapılmış itirazın iptali davasıdır.
Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 6.619.00.-TL asıl alacak 323,15.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.942.15.-TL üzerinden örnek No:7 olan ödeme emri ile icra takibine geçildiği, davalının süresi içerisinde borca ve faize itiraz ettiği, takibin durduğu eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketinin TTK nın 1472. Maddesinde düzenlenen halefiyete dayalı rücu imkanını kullanabilmesi için kaza tarihinde vadesi dolmamış sigorta poliçesinin varlığı, bu poliçedeki teminat kapsamında hasarın ödenmesi ve sigortalının da davalıya karşı dava hakkının bulunması gerekmektedir.
Davacı tarafça sunulan ve … plakalı araç için tanzim edilmiş kasko sigorta poliçesinin incelenmesinde, kazanın poliçe vade tarihleri arasında meydana geldiği, dava dışı sigortalının araç hasar bedelinin 6.619,00.-TL olarak belirlenip davacı tarafından sigortalıya ödendiği anlaşılmıştır.
Kusur ve hasara ilişkin aldırılan bilirkişi raporunda; meydana gelen kazada araç sürücülerinin %50″şer oranda kusurlu oldukları, … plakalı araçta meydana gelen hasar onarım bedelinin … plakalı otomobil sürücüsü …’ın kusuruna isabet eden miktarının 3.309,50-TL olduğu, … plakalı aracın kaza tarihinde işleteninin dava dışı …Ltd. Şti. olduğundan davacının davalıya rücu hakkının bulunmadığı hususlarının mütalaa edildiği görülmüştür.
Kusura dair alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın raporunda her iki sürücünün olayı farlı şekilde anlatmaları kaza tespit tutanağında çarpışma noktası tespitinin yapılmaması sebepleriyle kazanın ne şekilde meydana geldiğinin belirlenemediği her iki araç sürücüsünün beyanına göre, diğer tarafın %100 oranında kusurlu olacağı hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Davalının sunduğu kira sözleşmesine göre, içlerinde … plaka sayılı aracın da bulunduğu birden fazla aracın 2009-2010 yılları arasında 1 yıl süreyle davalı tarafından dava dışı … Ltd. Şti’ne kiralandığı 8/10/2013 tarihli ihtarname ile sözleşmenin bitmesine rağmen araçların teslim edilmediği bildirilerek bir an evvel teslim edilmesinin istenildiği eldeki dava açıldıktan sonra davalının dava dışı … Ltd. Şti.’ne karşı şikayet yoluyla başlattığı dolandırıcılığa ilişkin ceza soruşturma dosyasında … Şirketinin yetkilisi olduğunu beyan eden …’ın araçları kiraladıktan sonra bu araçları satın almak için karşı tarafla anlaştığı, karşı tarafa bu doğrultuda ödeme yaptığı ancak araçların devrini üzerine alamadığı zira araç üzerinde hacizler olduğu, kira sözleşmesi bitmesine rağmen kiralama süresini tekrar uzattıkları buna dair ayrıca bir sözleşme düzenlenip düzenlemediğini hatırlamadığı araçlardan ikisinin kaza yaptığı sonradan karşı tarafın borçları sebebiyle yakalanıp bağlandıkları şeklinde beyanlarda bulunduğu, … Limited Şirketinin UYAP üzerinden alınan yetkili bilgisine göre …’ın 2006 tarihinden bu yana şirketin yetkilisi olduğu … plaka sayılı aracın kaza tarihinde sürücüsü olan …’ın bu şahsın kızı olduğu buna ilişkin nüfus kaydının dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nın işleteni tanımlayan 3. Maddesine göre; Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olduğunu, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde, kazaya karışan aracın dava dışı … Ltd. Şti.’ne kiralanmasıyla ilgili olarak kira ilişkisi kaza tarihine göre çok önce bitmiş ise de, araçların teslimi konusunda davalının keşide ettiği 2013 tarihli ihtarname, kiracı şirket yetkilisinin soruşturma dosyasındaki ifadeleri kaza yapan sürücünün kiracı şirket yetkilisinin kızı olması hususları dikkate alındığında aracın halen dava dışı … Limited Şirketi’nin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu davalıyla bu şirket arasındaki kira ilişkisi bitmesine rağmen kira ilişkisinin uzatılması ve araçların satın alınmasıyla ilgili aralarındaki süreç nedeniyle araçların fiili hakimiyetinin kaza tarihinde … ltd. Şti.’ne ait olduğu 2918 sayılı KTK’nın 3. Maddesindeki sayımın sınırlı olmadığı ki maddenin devamında kira, ariyet ve benzeri gibi bir ilişkinin varlığı ispatlansa bile ilgilinin (kiracı, ariyet alan vb.) veya ilişkinin bulunmadığı hallerde malikin aracın başkası tarafından kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işletildiğinin ispatlanması halinde bu kişinin işleten sayılacağının düzenlendiği somut olayda aracı kaza tarihinde fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan … Ltd. Şti nin işleten sıfatına sahip olduğu, davalı araç malikinin işleten sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava reddedilmekle birlikte, aracın sicilde halen davalı adına kayıtlı bulunması davalının araçların teslimiyle ilgili olarak ihtarname göndermesine rağmen devamında herhangi bir icrai veya hukuki yollara başvurmaması, gerekli tedbirleri almaması sebepleriyle davalı, davanın açılmasına kendi eylemleriyle sebebiyet vermiş araç tescil bilgisine güvenen davacıyı yanıltarak kendisine karşı dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle HMK’nın 327/2. Maddesi gereğince davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE;
Alınması gerekli 35,90.-TL harcın, peşin olarak alınan 78,32.-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 42,42.-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
HMK’nın 327/2 maddesi gereğince davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLAMDIĞINA,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.12/01/2018

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)

*Bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.