Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/83 E. 2018/82 K. 09.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/83 Esas
KARAR NO : 2018/82
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/02/2015
KARAR TARİHİ: 09/02/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in 500.000,00.-TL sermayeli … İnş. Taah. Tic. Teks. Gıda San. Tic. A.Ş.’de 245.000,00.-TL tutarında sermaye ve 9.800 hisseye sahip olduğunu, diğer müvekkili …’in ise davalı şirkette 200 adet hisse ile ortak olduğunu, … yılında yapılan genel kurulda yönetim kurulu başkanlığına …, yönetim kurulu üyeliklerine de … ve …in seçildiğini, … tarihinde yönetim kurulunun görev süresi sona erdiğini, ancak ortaklar arasındaki ihtilaf nedeni ile Genel Kurul Toplantısının yapılamadığı, davalıların genel kurul gündemini davacıları devre dışı bırakarak oluşturmaya çalıştığını, şirketin esas sözleşmesinde (7 Madde) dört yönetim kurulu üyesi seçilmesi gerekirken gündemde esas sözleşmeye aykırı olarak yönetim kurulunu üç üye olarak seçmeye çalıştıklarını, davalıların şirketin ortaklar pay defterini zorla alıkoyduklarını, yönetim kurulu başkanı davacı yönetim kurulu toplantıklarından haberdar edilmeksizin davalıların diledikleri kararları alıp yönetim kurulu karar defterine yapıştırdıklarını, bu konuda … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, yönetim kurulunun toplantıya çağırma yetkisinin TTK 392 çerçevesinde yönetim kurulu başkanına ait olduğunu, bu kurala riayet edilmediği ve bu kuralın ihlal edildiğini, … tarih ve …sayılı kararın yönetim kurulu üyeleri … ve … tarafından davacı …’e haber verilmeden ve davacının rızası olmadan alındığını …’in yönetim kurulu başkanlığından azline karar verildiğini davalı şirket ortaklarından vefat eden …’in tüm hisselerinin … ve … ve … tarafından Ekim 2012 tarihinde usulsüz bir şekilde sahte imza ve sahte devir senedi ile devir alınmış gibi göstermek sureti ile davalı şirketteki paylarını artırmaya çalıştıklarını, … ve …’in genel kurulun toplanmasına ilişkin yasada öngörülen yolları tüketmediğini, genel kurul toplantı çağrısına ilişkin kararın davacının çağrılmadığı yönetim kurulu toplantısında alındığını, kararın yönetim kurulu kararı olmadığını, çağrının davacıya ve diğer pay sahibine tebliğ edilmediğini, 28.03.2014 tarihli genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunu, işbu toplantıda alınan kararlarla davacının şirketten uzaklaştırıldığını, genel kurul toplantısında denetçinin hazır bulunmadığı ve raporunun okunmadığını, … ve … tarafından bankadan 250.000,00.-USD para çekildiğini ve yetkili mercilere haber verilmeden İstanbul’dan Aşkabat’a götürülmek istenirken uçaktan indirildiklerini, şirket kaynakları üzerinde keyfi davranışların ve şirket içi ihtilafların davalı şirketin ticari itibarının zedelenmesine neden olduğunu, şirketin müşteri kaybettiğini, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası ile … ve … hakkında şirketi zarara uğratmaktan sorumluluk davası açıldığını, davacılar ile diğer pay sahipleri arasında güvensizlik olduğunu, bu halin ortaklığı çekilmez hale getirdiğini, şirketin amacına ulaşmasının mümkün olmadığını, şirketin mal varlığını konu alan işbu davada şirketin menkul ve gayrimenkulleri üzerine temlik yasağı şeklinde ihtiyati tedbir konulmasına, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, sonrasında davacıların tasfiye payının azalmasını engellemek açısından davalı şirkete yönetim kurulu tasarruflarının denetimi için kayyım tayinine, 6102 sayılı TTK’nın 531 maddesi gereğince davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine, aynı yasanın 536/3 maddesi gereğince tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 28.03.2014 tarihli olağan genel kurulda davacı … aleyhine sorumluluk davası açılması kararının alındığı, bu kapsamda davanın açıldığı, davacının sermayenin korunması ilkesine aykırı olarak şirketin feshini talep ettiği, şirket yanında yönetim kurulu üyelerinin de davalı gösterilmesi gerektiği, haklı sebeplerin oluşmadığı, davacının şirkete ve pay sahiplerine verdiği zararı kapatmak ve sorumluluktan kurtulmak için davayı ikame ettiği, davcı ile diğer pay sahipleri arasında birçok dava bulunduğu, … aleyhine olan … numaralı savcılık soruşturmasının takipsizlikle sonuçlandığı, davacının şirket tüzel kişiliğine sonlandırmayı hedeflediği, huzurdaki davanın m.391 ve m.447 de yer alan sermayenin korunması ilkesine aykırı olduğu, davacının açtığı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi …esas sayılı davada belirtilen gündem ile genel kurulun toplanmasına izin verildiği, ancak davacının farklı bir gündemi ilan ettirdiği, … tarihli genel kurul toplantısının divan heyetinin oluşturulamaması nedeniyle sona erdirildiği, anılan dosyada verilen yetkinin aynı mahkemenin …esas sayılı ilamı ile iptal edildiği, dilekçede belirtilen çağrıya ve sair hususlara ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığı, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı davanın müvekkillerin genel kurulda ibrasından sonra açılmış sorumluluk davası olduğu, yetkili mercilere bildirilmeden yurtdışına para götürüldüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığı, o paranın yurtdışında maaşı ödenmemiş şirket işçilerinin maaşı olduğu, muhasebe ve gümrük mevzuatında bunun görünmeyen işlemler kategorisinde olduğu, davacının sebep olduğu olumsuz durumdan menfaat elde etmeye çalıştığını, tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, aksi kanaat olması halinde davacının teminat sunmasına karar verilmesini, denetim kayyımının atanmasının usul ve esasa uygun olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, davalı şirketin sicil dosyası getirtilmiş, davalı şirkete mahkememizin 23.10.2015 tarihli ara kararı ile … ve … denetim kayyumu olarak atanmış, şirket yönetim kurulunun karar ve işlemleri kayyum heyetinin onayına tabi tutulmuş, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma sayılı hazırlık evrakı, 5. Asliye Ticaret Mahkemesi …, 6. Asliye Ticaret Mahkemesi …, 2. Asliye Ticaret Mahkemesi …, 2. Asliye Ticaret Mahkemesi …, 2 Asliye Ticaret Mahkemesi …, 2 Asliye Ticaret Mahkemesi …, 2 Asliye Ticaret Mahkemesi …, 2 Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas sayılı, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas ve … Esas, 3. Asliye Ticaret Mahkemesi …, 20. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı ve 7. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir.
Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; müşteki … ve …, sanık …, suç görevi kötüye kullanma olduğu, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Antalya 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; müştekiler; …, şüpheli …, suç; görevi kötüye kullanmaya azmettirme olduğu, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı …, davalılar; … ve … İnş. Taah. Turz. Tekst. Gıda San. ve Tic. A.Ş., davanın tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacının …, davalıların … İnş. Taah. Turz. Tekst. Gıda San. ve Tic. A.Ş., … ve …, davanın … tarihli genel kurul kararlarının iptali davası olduğu, 27.01.2015 tarih … karar sayılı kararla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı İdari Yaptırım Bürosunun … kabahat, … karar sayılı idari yaptırım karar sureti getirtilmiş, incelenmesinden; 12.09.2014 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Hazine Müsteşarlığının şikayetine istinaden … hakkında 1567 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki Kanunun 3/2 maddesine aykırılık nedeni ile idari para cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre iddia, savunma, şirketin işleyişi, idaresi, mali durumu, fesih ve çıkma ile ilgili haklı sebepler ve ayrılma payı konusunda rapor aldırılmak üzere mahkememiz dosyası tüm ekleri ile birlikte bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin mahkememize ibraz ettiği 31.07.2017 havale tarihli raporunda sonuç olarak; davacının davalı şirkette 9800 adet payı bulunduğu, TTK m. 411/1 uyaınca “sermayenin en az onda birini oluşturan pay sahibi” olmakla azlık sıfatını haiz olduğu, haklı nedenle fesih davasında haklı nedenlerin m. 531 gerekçesinde kategorik olarak üç başlıkta: çoğunluğun hukuka aykırı işlem ve davranışları, şirketin amacını elde etmesinin olanaksız hale gelmesi, bireysel pay sahipliği hakları ile azlık haklarının sürekli ihlali olarak sayıldığı, bu bağlamda yönetim kurulu toplantı ve karar nisaplarının esas sözleşmede belirlenen yönetim kurulu üye sayısı gözetilerek hesaplanacağı ve bu nisaplara uygun olarak alınmamış yönetim kurulu kararlarının davacının biryesel pay sahipliği haklarının ihlali sonucunu doğurabileceğinin göz önünde tutulması gerektiği, davacı ile davalı şirket ve aralarında akrabalık ilişkisi bulunan çoğunluğu oluşturan diğer pay sahipleri arasında güven ilişkisinin bozulduğu ve birden fazla devam eden dava bulunduğu ve davacı ile diğer pay sahipleri arasındaki ilişkilerin dosyaya sunulan dava dosyaları uyarınca huzursuzluğun davalı şirkete yansıdığı, davacı ile diğer pay sahipleri arasındaki ilişkinin bozulduğu, TTK m. 531 uyarınca taleple bağlılık kuralının istinasi olarak mahkemece fesih kararı verilebileceği gibi fesih yerine, davacı pay sahibine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahibinin şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verilebileceği mümkün olmakla birlikte, şirketlerni gerek pay sahipleri, gerek kurucular, gerek tedarikçiler gerek çalışanlar ve gerekse kamu (mali gelir) yönünden devamlılığı ve yaşatılmasının asıl olduğu, devamlılığın sağlanabileceği, ancak her koşulda haklı nedene fesih için gerekli koşulların bulunması gerektiği, şayet davacının şirketten çıkışına karar verilirse hesaplamanın şirket öz kaynakları üzerinden ortakların payları dikkate alınarak yapılmasının yerinde olacağı bildirilmiştir.
Dava, TTK 531. madde gereğince açılmış haklı nedenle fesih davasıdır. Sicil kayıtlarına göre davacılar şirkette toplam 10000 hisseye sahip olup, dava açma hakları bulunmaktadır. TTk 531 maddede şirketin feshi için haklı sebepler örnek olarak sayılmış olup, yasada öngörülen haklı sebepler tahdidi yani sınırlı değildir. Somut olayın şartlarına göre mahkeme tarafından takdir edilecektir. Somut olayda ise; dosya kapsamı, mahkememizce getirtilip incelenen mahkeme ve savcılık dosyaları ve karar vermeye yeterli ve elverişli görülen bilirkişi heyet raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacıların davalı şirketten diğer ortaklar ile birlikte yaklaşık %50 paylarının bulunduğu, ortakların akrabalık ilişkilerinin bulunduğu, fakat 2013 yılından itibaren aralarında anlaşmazlıkların başladığı, usulüne uygun bir şekilde yönetim ve genel kurul toplantılarının yapılamadığı, yasaya ve ana sözleşmeye aykırı yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının alındığı, toplantıların yapıldığı, yönetim kurulunun dört yerine ana sözleşmeye aykırı olarak 3 kişiden oluşturulduğu, ortakların iki gruba bölünerek karşılıklı birçok şikayet ve dava açtıkları, davacı …’in yönetim kurulu başkanlığından azledildiği, yapılan genel kurul toplantıları aleyhine iptal davaları açıldığı, yöneticilerden Orhan Gürel’in yurt dışına izinsiz para çıkarmaktan idari para cezasına mahkum olduğu, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.02.2017 tarih… esas … karar sayılı kararı ile 28.03.2014 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği, kararın kesinleştiği, dayanak yönetim kurulu ve genel kurulu toplantıya çağrı ve toplantı yeter sayıları konusunda yasaya ve ana sözleşmeye aykırı hareket edildiği, ortaklar arasındaki karşılıklı güven ilişkisinin bozulduğu, anlaşmazlıkların şirket işlerine ve idaresine yansıtıldığı, şirketin bu işleyiş şekli ile devamının mümkün olmadığı, fesih için haklı sebeplerin gerçekleştiği, her ne kadar davalı tarafça fesih yerine çıkma talep edilmiş ise de; davacıların şirkette %50 oranında pay sahibi olması ve ayrılma halinde şirketin ödeyeceği ayrılma payı miktarı göz önüne alındığında zor duruma düşeceği, ayrılmanın uygun bir çözüm olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla TTK 531 madde gereğince haklı nedenlerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memuru tayinine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı Antalya Ticaret Sicil Memurluğu’nun …sırasında kayıtlı … İnş. Taah. Tur. Teks. Gıda San. Ve Tic. A.Ş.’nin haklı nedenlere binaen fesih ve tasfiyesine,
Davalı şirkete tasfiye memuru olarak mali müşavir …’in atanmasına,
Tasfiye memuruna harcayacağı emek ve mesaiye karşılık 5.000,00.-TL ücret takdirine,
2. Alınması gerekli 35,90.-TL harçtan peşin alınan 27,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20.-TL harcın davalıdan tahsiline,
3. Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan 64,20.-TL ilk dava gideri, 612,50.-TL tebligat ve yazışma gideri, 1.000,00.-TL bilirkişi ücreti, 25.000,00.-TL kayyım ücreti olmak üzere toplam 26.676,70.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4. Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5. Davacılar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/02/2018

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı