Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/716 E. 2018/679 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/716
KARAR NO : 2018/679
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2015
KARAR TARİHİ: 23/10/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; takip konusu faturalar nedeniyle müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğu, borcun ödenmemesi üzerine takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum eidlmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada işlemiş faize yönelik de taleplerinin bulunduğunu belirterek eksik harcı yatırmıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili süresinden sonra ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; takip konusu fatura borçlarının takipten önce … bankasına ait … keşide tarihli 2690,00 Tl bedelli, …bank’a ait …keşide tarihli 4500,00 TL bedelli ve 5400,00 Tl bedelli olmak üzere toplam 12590 Tl tutarlı davacı … lehtarlı üç adet çek ile ödendiğini, bunların muhasabeye kayıtlı olduğunu, davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından fatura suretleri dosyaya sunulmuş, icra takip dosyası celp edilmiş, çeklerler ilgili ödeme yapılıp yapılmadığı çekin ait olduğu ilgili bankalardan sorulmuş, davacının tacir olup olmadığı araştırılmış, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, çek asılları ve davacının imza asılları getirtilerek çekler üzerine ve takip konusu faturalar üzerinde imza incelemesi yaptırılarak tarafların tüm delilleri toplanmıştır.
Dava mal teslimine ilişkin faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı davalı tarafça yapılmış itirazın iptali davasıdır.
… İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine … ve … tarihli üç adet faturaya dayalı olarak 12.587,04-TL asıl alacak, 365,18 -TL işlemiş faiz, 234,00 TL masraf olmak üzere toplam 13.186,22.-TL üzerinden örnek No:7 olan ödeme emri ile icra takibine geçildiğini, davalının süresi içerisinde takip konusu borcun üç adet çekle ödendiğini belirterek borca itiraz ettiği, takibin durduğu, eldeki davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların incelenen ticari defterleri üzerine sunulan bilirkişi raporunda; davacının 2010 yılında işletme defteri tuttuğu, faturaların kayıtlı olduğu ancak alacak borç takibinin bu defterlerde yapılamadığı, davalı defterlerine göre takip konusu faturaların davalı defterlerinde yer aldığı, fatura bedellerinin cevap dilekçesinde belirtilen çeklerle ödendiği, davalının davacıya borcunun kalmadığı hususunda kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davalının dayandığı …bankasına ait … keşide tarihli 2690,00 Tl bedelli, …bank’a ait … keşide tarihli 4500,00 TL bedelli ve 5400,00 Tl bedelli çeklerin incelenmesinde; davalının keşideci olup davacının lehtar olduğu, çeklerin sırasıyla ciro edilerek davacı tarafından …’a, …’dan başka şahıslara devredildiği, davacı adına atılı ciroların kaşe üzerine atılmış olduğu, ilgili bankalardan gelen yazı cevaplarına göre çek bedellerinin hamillerine ödendiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf davalının dayandığı çeklerde adına atılı imzaların kendi elinden çıkmadığını belirterek itiraz etmiştir. Kural olarak çek ciro ve teslimle karşı tarafa geçer. Davalı taraf, takip konusu faturaların dava dışı … tarafından kendilerine getirildiğini, faturalarda faturaların davacı … adına düzenlendiğini gördüklerinde çeklerde de lehtarı … olarak düzenleyip çekleri …’a teslim ettiklerini, esasında kendilerinin … ile muhatap olduklarını, …’ın davacı adına iş yaptığını belirtmiştir. Çekin devri, ciro ve teslimle mümkündür. Davalı savunmalarından çekin davacıya teslim edilmediği açıktır. Uyuşmazlık esasen çeklerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığı, …’ın davacı nam ve hesabına hareket edip etmediği noktalarında toplanmaktadır.
İmza incelemesi üzerine sunulan … havale tarihli bilirkişi raporunda; çeklerin arka yüzünde “…METAL … (adres)” kaşesi üzerinde atılı bulunan ciranta imzalarının davacının elinden çıkmadığı, bu imzalar ile … adına atılı bulunan ciranta imzalarının aynı şahsın eli ürünü olduklarının belirtildiği görülmüş, takip konusu faturalarda davacı adına atılı imzaların çekteki imzalarla karşılaştırılması için bilirkişiden ek rapor alınmış, sunulan … havale tarihli raporda; faturaların üst kısmında atılı bulunan imzalar ile çeklerin arka yüzünde …adına atılı bulunan ciranta imzalarının aynı şahsın elinden çıktığının belirtildiği görülmüştür.
Gerek faturaların ve çeklerin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunun 32 ve devamı maddeleri gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK nın 40 ve devamı maddelerinde yetkisiz temsil hükümleri düzenlenmiş olup, buna göre yetkili temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar. Yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde takip konusu faturalarda davacı adına atılı imzalar ile çeklerde davacı adına atılı imzaların çekte 2. Ciranta olarak yer alan …’a ait olduğu anlaşılmıştır. Davacı, bir taraftan çeklerde lehtar ve birinci ciranta olarak adına atılı imzaların kendisine ait olmadığını belirterek ödemeyi inkar ederken, diğer taraftan aynı imzaları taşıyan faturalara dayanarak takip başlatmıştır. Davacı, … tarafından kendi adına atılmış imzalı faturaları alacağına dayanak yaptığına göre, …’ın kendi nam ve hesabına hareket ettiğini kabul etmiş en azından temsile rıza göstermiştir. Bu itibarla fatura borçlarını karşılayan ve ödenmiş olan çeklerde de …’ın davacı adına hareket ettiği, ticari vekil olduğu ve tahsilatın davacı temsil olunanı bağladığı kabul edilmelidir. Buradan hareketle takip konusu borcun ödenmiş olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, davalı tazminat talebini yasal sürede verilmiş bir cevap dilekçesi ile talep etmediğinden kötüniyet tazminatı talebi reddedilmiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebi süresinde yapılmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 149,06 TL, tamamlama harcı 31,40 TL olmak üzere mahsubu ile bakiye 145,06 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.23/10/2018

Katip …
*E-imzalıdır.

Hakim …
*E-imzalıdır.