Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/482 E. 2018/209 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/482 Esas
KARAR NO : 2018/209
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/06/2015
KARAR TARİHİ: 30/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ::Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin emlak komisyonculuğu yaptığını, müvekkili ile davalı arasında … tarihinde tellallık sözleşmesi imzalandığını, yazılı sözleşme uyarınca müvekkilinin … ada, … parsel ve … ada, … parselde kain taşınmazlar üzerindeki otellerle birlikte satışına aracılık etmeyi, davalının da sözleşmenin 2. Maddesi uyarınca satış bedelinin %1 oranında müvekkiline ücret ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında satışın gerçekleşmesi için reklam yapmak için afiş hazırladığını, gerek alıcıları davalıya yönlendirerek gerekse bizzat kendisi gösterme borcunu yerine getirerek üzerine düşen edimlerini ifa ettiğini, haricen edinilen bilgilere göre tüm otelin … ada, …parselde bulunan blokların satıldığını, bunun da tüm otel bloklarının en önemli kısmı olduğunu, otelin tamamının ihtiyaç ve kullanımına yönelik makine ve tesisatın, ısıtma ve soğutma tesisatının, çamaşırhane ve kurutma bölümlerinin bulunduğu kısım olduğunu, anılı bölümün satışının gerçekleşmesine rağmen davalı müvekkilin hak etmiş olduğu ücretin ödenmediğini, yine sözleşmenin 4. Maddesine göre müvekkilinin bilgisi dışında taşınmazların 3. Kişilere devir ve tescili halinde de tüm ücrete hak kazanacağı, davalının … ada … parselde kain olan taşınmazı müvekkilinin bilgisi dışında sattığını, …ada … parselde bulunan taşınmazda da aynı kişi ile kira sözleşmesi yapılarak lehine ipotek tesis edildiğini, satışı yapılmayan bu taşınmaz üzerindeki ipotek tesisi ile davalının müvekkilinin hak ettiği ücretten kaçma çabasında olup müvekkilini zarara uğrattığını, davalının kötü niyetli olarak müvekkilinin hak etmiş olduğu tellaliye ücretini ödemediğini, müvekkilin bilgisi haricinde satış yaptığını, diğer satışa engel olduğunu, taşınmaz üzerinde ipotek tesis etip her açıdan müvekkilini zarara uğrattığını, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla gerçekleşen satıştan hak ettikleri ücretin ödenmemesi suretiyle doğan zararı olan 40.000 Euro nun satış tarihinden itibaren yabancı paraya uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte, gerçekleşmesi muhtemel satıştan doğan munzam zararları yönünden yönünden 5.000 $ Amerikan dolarının dava tarihinden itibaren yabancı paraya uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, Davalı …yatırım Yatırımları ve İşletmeciliği A.Ş vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, kötü niyetli açılan davanın haksız çıkar elde etmeye yönelik olduğunu, sözleşmenin varlığını kabul ettiklerini ancak davacının sözleşmeden kaynaklı üzerine düşen görevleri yerine getiremediğini, davacının dilekçesinde ısrarla telalik sözleşmesinin niteliğinin “edim sonucu değil, belirli bir sonuca yönelik edim fiilinde bulunmayı taahhüt ettiği” olduğunun altını çizmesinin bu sebepten olduğunu, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas, …sayılı kararı ile tellalın ücrete hak kazanabilmesi için, yaptığı hazırlık sonucu davalı ile taşınmaz maliki arasındaki satış sözleşmesinin gerçekleşmiş olması veya taşınmaz maliki ile davalıyı bir araya getirerek sözleşmenin kurulmasına aracılık etmesi ve salt bu aracılık için sözleşmede ücret öngörülmesi gerektiği gerekçesiyle açılan davada mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, “sözleşmenin kurulmuş olmasının ücrete hak kazanılması için davalı ile taşınmaz maliki arasındaki satış sözleşmesinin gerçekleşmiş olması veya taşınmaz maliki ile davalıyı bir araya getirerek sözleşmenin kurulmasına aracılık etmesi ve salt bu aracılık için sözleşmede ücret öngörülmesi gerektiğini, davacının yaptığı hazırlık veya taşınmaz maliki ile davalıyı bir araya getirip anlaştırdığını ve bunun sonucu olarak sözleşmenin yapıldığını kanıtlayamadığını ” bu husus gözetilerek hükmün davalı yararına bozulmasına karar verildiğini, yargıtay kararında da belirtildiği üzere, komisyoncunun ücrete hak kazanması için “yaptığı hazırlık sonucu satıcı ile alıcı arasında satış sözleşmesinin kurulmasına aracılık etmiş olmuş olması ” gerektiğini davalı tarafın bu aracılığı gerçekleştirdiğini ispat etmekle yükümlü olduğunu, davalının müvekkili ile aralarındaki sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getirmeyince satış işinin müvekkiline kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından taraflar arasındaki sözleşme delil olarak sunulmuş, Mahkememizce tapu sicil müdürlüğünden dava konusu taşınmazların tedavüllü tapu kayıtları ve resmi satış senetleri getirtilmiş, davacı tanığı dinlenmiş, bilirkişi incelemeleri yaptırılarak tarafların tüm delilleri toplanmıştır.
Dava, TBK nın 520 ve devamı maddeleri uyarınca simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü … tarihli müzekkere cevabı ile davalı …İşletmeciliği A.Ş’nin eski ünvanının … İşletmeciliği A.Ş. olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekilince sunulan ve davalı tarafça doğrulanan … tarihli sözleşmeye göre davalı şirkete ait sözleşmede belirtilen parsellerin davacı tarafından yapılacak pazarlama hizmetleri sonucu satılması karşılığında satış bedelinin %1 i oranında davalının davacıya komisyon ücreti ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 4. Maddesinde taşınmaz malikinin kendisine ulaşan tüm potansiyel alıcıları davacı emlak komisyoncusuna yönlendireceği, emlak komisyoncusunun bilgisi dışında taşınmazların 3. Kişilere devir ve tescil edilmesi halinde emlak komisyoncusunun aynı şekilde tüm komisyona hak kazanacağı, sözleşmenin bir yıl süreli olduğu, süreden önce sözleşmenin fesih edilemeyeceği hususlarında anlaşmaya varıldığı, sözleşmede dava konusu taşınmazlara 26.000,000,00 $ değer biçildiği, sözleşmede ayrıca taşınmazlardan otel işletmesinin … A.Ş’ye kiralanmış olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Tapu kayıtlarının ve resmi satış senedinin incelenmesinde, sözleşmeye konu taşınmazlardan dava konusu edilen … ada, …nolu parselin sözleşme süresi devam ederken … tarihinde davalı şirket tarafından … Tic ve San. A.Ş.’ye 22.443.200,00.-TL’ye satıldığı, aynı mevkii … ada, … parsel sayılı taşınmazın da … tarihinde davalı şirket tarafından satış senedine göre davalı şirket temsilcisi …’ye satılarak devredildiği, taşınmaz üzerinde kiracı … Turizm işletmeleri A.Ş lehine … tarihinde ipotek tesis edildiği görülmüştür.
… havale tarihli bilirkişi raporunda; sadece … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden değerlendirme yapılarak bu taşınmazın resmi satış senedindeki değeri üzerinden sözleşmede belirtilen oran uygulanmak suretiyle davacının muhtemel komisyon alacağının hesaplandığı görülmüş, taşınmazın bulunduğu yer dikkate alınarak … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla taşınmazlar üzerinde yerinde inceleme yetkisiyle farklı bilirkişi heyetinden … havale tarihli rapor aldırılmıştır. Sunulan bu raporda dava konusu her iki parsel üzerinde bulunan bina ve eklentilerinin ayrı ayrı otel olarak kullanıldıkları birbirinden bağımsız olarak kullanılmaya yeterli ve elverişli oldukları, bu nedenle dava konusu … ada … parselin diğer taşınmazın satılması sonucunda satışının imkansız hale gelmeyeceği ve davacının munzam zararın oluşmadığı hususlarının belirtildiği … ada … parselin resmi satış senedindeki değeri ile satış tarihindeki piyasa rayiç değeri üzerinden ayrı ayrı sözleşmede belirtilen oran doğrultusunda davacının muhtemel komisyon ücretinin hesaplandığı görülmüştür.
Türk Borçlar Kanunun 520. Maddesine göre “Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz”
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; sözleşmenin 4. Maddesinde taşınmaz malikinin potansiyel tüm alıcıları emlak komisyoncusuna yönlendireceği ve taşınmazın komisyoncunun bilgisi dışında 3. Kişilere satılması halinde komisyoncunun ücrete hak kazanacağının açıkça kararlaştırılmış olması karşısında davalının, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğine yönelik savunmasının yersiz olduğu celp edilen tapu kayıtlarında dava konusu … ada, … parsel sayılı taşınmazın sözleşme süresi içerisinde 3. Kişiye satılmış olması sebebiyle davacının sözleşmede belirtilen satış bedelinin %1’i oranında tellallık ücretine hak kazandığı, somut verilere dayanması ve denetime elverişli olması sebebiyle hükme esas alınan … havale tarihli bilirkişi heyet raporunda hesaplanan taşınmazın resmi satış senedinde belirtilen 22.443.200,00 TL ‘lik satış bedeli ile taşınmazın satış tarihindeki rayiç değeri olan 23.000,000,00 TL arasında muvazaayı gösterir fahiş bir farkın bulunmaması sebebiyle resmi satış senedindeki değer üzerinden hesaplanan 80.493,50.-Euro tutar kadar davacının komisyon alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden komisyon alacağına ilişkin açtığı davada dava dilekçesi ile 40.000.-Euro talep etmiş olup, … tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 82.490,50.-Euroya çıkartarak gerekli harcı yatırmıştır. Ancak her ne kadar mahkememizce ıslah dilekçesini sunmak üzere süre isteyen davacı vekiline bir aylık süre verilmiş ise de; HMK’nun 181. Maddesindeki; “kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” hükmü gereğince ıslah edilen usul işleminin bir haftalık kesin süre içerisinde yapılması gerektiği, HMK da öngörülen kesin sürelerin mahkeme tarafından uzatılamayacağı anlaşılmakla davacının bir haftalık süreden sonra ıslah dilekçesi sunması sebebiyle ıslah hiç yapılmamış gibi yargılamaya devam edilip dava dilekçesinde talep edilen değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf … ada, …parsel yönünden bu parselde bulunan bina ve eklentilerinin diğer parsel olan … ada, … parselde bulunan eklentiler ile birlikte kullanılabileceği esas otel işletmesi unsurlarının … ada … parselde bulunması sebebiyle … ada … parsel üzerinde bulunan otelin tek başına kullanılamayacağını, bu parseldeki otel üzerinde diğer parselin alıcısı olan şirket lehine ipotek tesis edilmek suretiyle davalının müvekkilinin hak ettiği ücreti ödemekten kaçmaya çalıştığını iddia ederek munzam zararını talep etmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda parseller üzerinde bulunan otel eklentilerinin birbirlerinden bağımsız şekilde kullanılmaya elverişli olmaları … ada … parselde diğer alıcı lehine herhangi bir ipotek tesis edilmemiş olması, yapılan satışın … ada … parselde bulunan taşınmazın satışını engelleyemeyecek olması sebepleriyle davacının munzam zararının oluşmadığı, bu taşınmaz yönünden herhangi bir komisyon ücreti alacağının da dava edilmediği bu nedenlerle davacının bu taşınmaz yönünden munzam zararına yönelik açtığı davanın haksız olup reddi gerektiği kanaati ile bu talep yönünden dava reddedilmiş olup, hüküm fıkrasında bu kısım fazlaya ilişkin talebin reddi şeklinde açıklanarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın KISMEN KABULÜ ile
Dava ve sözleşme konusu … ada … parsel sayılı taşınmaz yönünden 40.000 Euro simsarlık ücretinin dava tarihinden itibaren kamu bankalarınca euro cinsindan açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE;
Kabul edilen 40.000,00.-Euro (122.404,00.-TL) üzerinden alınması gerekli 8.361,41.-TL harçtan, peşin olarak alınan 2.320,73.-TL harcın mahsubu ile kalan 6.040,68.-TL harcın davalılardan ALINMASINA,
Islah yapılmamış sayıldığından davacı tarafça yatırılan 3.395,96.-TL ıslah harcının talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 31,80.-TL, tebligat gideri 170,50.-TL, müzekkere gideri 31,50.-TL, bilirkişi ücreti 3.300,00.-TL, talimat gideri 145,80.-TL olmak üzere toplam 3.679,60.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 3.314,30.-TL ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 2.320,73.-TL olmak üzere toplam 5.635,03.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen (40.000,00.-Euro = 122.404,00.-TL) miktar dikkate alınarak hesap edilen 12.542,32.-TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen (5.000,00.-USD = 13.489,50.-TL) miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.180,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.30/03/2018

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)