Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/368 E. 2019/146 K. 22.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/368
KARAR NO : 2019/146
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2015
KARAR TARİHİ: 22/02/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında … tarihli Isparta iline bağlı …, ilçeleri arıza bakım onarım işine ait arıza bakım onarım hizmet alım sözleşmesi imzalandığını müvekkilinin … tarihinde işe başladığını, ifaya devam ederken …tarihinde özelleştirme yüksek kurumunun … sayılı kararı ile davalı şirket hisselerini özelleştirildiğini ve işletme hakkının devredildiğini Tedaş ve bağlı kuruluşların özelleştirilmesi 4046 sayılı kanunun 18/C maddesi kapsamında işletma hakkı devri niteliğinde yapılmış olup, yapılan işlemi şirketlerin tüzel kişiliğini ve varlığını tüm hisseleriyle satışı şeklinde değil belli bir süre işletme hakkının devredilmesi suretiyle yapılan bir özelleştirme işlemi olduğunu, işletme hakkı devri yapılan elektrik dağıtım bölgelerinde tüm yatırımları işletme hakkını devir alan şirket tarafından yapılacağı bununla ilgili kuralların elektrik piyasası dağıtım sistemi düzenlemeye esas yatırım harcamalarının belirlenmesi ve gerçekleşmesini izlenmesine ilişkin usul ve esaslara ilişkin yönetmelikle belirlendiğini, davalı ile müvekkili arasındaki sözleşmenin 10. maddesine göre sözleşme süresinin 2 yıl olmasına rağmen davalı şirketin … tarih …. kayıt sayılı yazıları ile hiçbir gerekçe gösterilmeksizin sözleşmenin 30/3 maddesine istinaden … tarihinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini müvekkiline bildirildiğini, sözleşmenin tip sözleşmesi olup genel işlem şartı taşıdığını, fesihten sonra davalının aynı işi daha yüksek bir bedelle kendi alt firmalarından birine verdiğini feshin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin kar kaybına uğrayıp sözleşmeye güvenerek yaptığı yatırımların araç gereç ve haberleşme giderlerini buna yönelik zararlarının tazmini istediklerini yine yapılan işte özel şartnamenin 17. Maddesi doğrultusunda tüm eğitimleri müvekkili tarafından verilmiş olan personellerin, müvekkilinin izin ve onayı olmadan davalı idare tarafından kendi alt firmalarına transfer edildiğini, personele …, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri vererek ücretlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, tüm bu eğitim bedellerinin de müvekkiline ödenmesi gerektiğini, yine müvekkilinin ticari sırlarının bir başkası tarafından kullanılması sebebiyle davalının tazminat ödemesi gerektiğini belirterek haksız fesih sebebiyle müvekkilinin mahrum kaldığı gelirler için şimdilik 1.000,00.-TL, işin yapımı ve ifası için temin edilen araç gereç giderlerin atıl kalmasından dolayı şimdilik 1.000,00.-TL , personel eğitim ücreti için 1.000,00.-TL olmak üzere toplam 3.000,00.-TL maddi tazminatın ferileriyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, özelleştirmeden sonra müvekkilinin sözleşmenin 30. Maddesi kapsamında sözleşmeyi feshettiğini ilgili maddeye göre bağlı şirketleri özelleştirilmesi neticesinde dağıtım şirketlerinin yeni sahiplerinin sözleşmeyi devam ettirmemeleri halinde işin yapılan kısmı henüz %70 seviyesine ulaşmamış olsa bile yükleniciye bundan dolayı kar mahrumiyeti dahil herhangi bir ödemede bulunulamayacağı, yüklenicinin kamudan görevlilerden herhangi bir hak ve zarar tazmin talebinde bulunamayacağının düzenlendiği, sözleşme doğrultusunda yapılan feshin geçerli olduğunu sözleşmedeki bu maddenin genel işlem şartı niteliğinde olmadığını, tarafların tacir olduğunu zira davacının, …’ın özelleştirme sürecinde olduğunu ve özelleştirme ihalesini …tarihinde yapıldığını bildiğini, personelin alt firmaya transfer edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını sözleşme kapsamında istihdam edilecek personele verilecek eğitim giderlerinin özel şartnamenin 17. Maddesi gereğince davacının sorumluluğunda olduğunu, sözleşmeye uygun haklı fesih sebebiyle davacının herhangi bir tazminat talebinde bulunmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından sözleşme sureti, ticari defter kayıtları, delil olarak sunulmuş, mahkememizce taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi ve ekleri, şartnameler birim fiyat cetvelleri, ihale dökümanları, hak ediş tutanakları, yapılan işe ait personel ve araç gereç listesi sözleşmenin feshi ile ilgili tüm ihbarname ve dökümanlar, davalı şirketten celp edilerek dosya arasına alınmış, yine …’tan … iş güvenliği ile ilgili eğitim ücreti listesi getirtilmiş, bilirkişi raporları aldırılarak tüm deliller toplanmıştır.
Sözleşmeden kaynaklı alacak ve tazminat talepleri 10 yıllık genel zaman aşımı süresine tabi olup davanın açıldığı tarihe göre bu süre henüz geçmediğinden davalının zaman aşımı itirazı reddedilmiştir.

Tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup alınan … havale tarihli bilirkişi raporunda; … tarihinde Özelleştirme Yüksek Kurulunun …sayılı kararı ile davalı şirket hisselerinin özelleştirildiği, davalının sözleşmenin 30.3 maddesine istinaden sözleşmeyi feshettiği, bu maddenin davalı şirkete özelleştirme yapılması durumunda sözleşmeye devam etmeyerek fesih etme yetkisi verdiği, aynı maddede davacının herhangi bir tazminat talebinde bulunmayacağını taahhüt ettiği, bu nedenle davacının davalı idareden herhangi bir talepte bulunamayacağı, aksi kanaat halinde davacının 48 kişi için eğitim,yemek ve yatak ücretleri ve eğitim süresince ödenene maaş ve ssk maliyetlerinin 240.536,73 TL olduğu hususları mütalaa edilmiştir. Davacının itirazı üzerie alınan ek raporda, aynı kanaatin dile getirildiği görülmüştür.
Davacının itirazları ve talebi doğrultusunda istinabe yoluyla başka bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış olup, sunulan …teslim tarihli raporda; sözleşmenin 30.3 maddesinde hizmet alımı sözleşmesi sürecinde iş eksilişi ve artışı söz konusu olduğundan uygulanacak yöntemin belirlendiği, esasen bu durumda da sözleşmenin sona ermesinin düzenlendiği, buna göre sözleşme konusu işin sözleşme bedelinin %70’inden daha düşük bedelle tamamlanacağı anlaşılan işlerde, yüklenicinin işi bitirmek zorunda olduğu, bunun karşılığında yüklenici yapmış olduğu gerçek giderleri ve yüklenici karına karşılık olarak sözleşme bedelinin %70’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’inin geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödenerek sözleşmenin tasfiye edileceği, hükmün özelleştirme sonrasını düzenleyen kısmına göre; özelleştirme sonrasında bağlı dağıtım şirketinin sözleşmeyi işin yapılan kısmı henüz %70 seviyesine dahi ulaşmamış olması noktasında sona erdirilmesi halinde yüklenicinin buna dayanarak kamudan görevlilerden herhangi bir hak ve zarar talebinde bulunamayacağının düzenlendiği, sözleşmede genel işlem koşulunun bulunduğu, bu nedenle eğitim masraflarına ilişkin hesaplanan 240.536,73.-TL zararın davacıya ödenmesi gerektiği, kar kaybı ve atıl hale gelen araç gereçlerden ötürü oluşan zararın hesaplanması için yeterli belge ve delilin bulunmadığı hususlarının mütalaa edildiği görülmüştür. Davalının itirazları üzerine aynı heyetten alınan ek raporda, aynı kanaat tekrarlanarak hesaplanmayan zarar kalemlerinin mali müşavir bilirkişi tarafından hesaplanabileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Dava, sözleşmenin haksız feshi nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında …tarihli arıza bakım onarım hizmet alım sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme ilişkisi devam ederken davalının sözleşmenin 30.3 maddesine dayalı olarak … tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sözleşmeyi tek tarafları feshettiği hususları ihtilafsız olup, uyuşmazlık ilgili maddenin fesih hakkı tanıyıp tanımadığı, genel işlem şartı niteliğinde olup olmadığı, bu itibarla feshin haksız sayılıp sayılamayacağı noktalarında toplanmaktadır.

Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesi başlıklı 30.3 maddesine göre; ‘İdare, yine benzer şekilde sözleşme konusu işi, sözleşme bedeli %30’u oranında azaltabilir. Sözleşme bedelinin %70’inden daha düşük bedelle tamamlanacağı anlaşılan işlerde yüklenici işi bitirmek zorundadır. Bu durumda yüklenici, yapmış olduğu gerçek giderleri ve yüklenici karına karşılık olarak, sözleşme bedelinin %70’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’inin geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödenir. Bağlı dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi neticesinde bağlı dağıtım şirketlerinin yeni sahiplerini sözleşmeyi devam ettirmemeleri halinde işin yapılan kısmı henüz %70 seviyesine ulaşmamış olsa bile yükleniciye bundan dolayı, söz konusu kar mahrumiyeti dahil olmak üzere herhangi bir ödemede bulunulmaz. Yüklenici bu sebeple kamudan görevlilerden ve yetkililerden herhangi bir hak ve zarar tazmin talebinde bulunamaz.’ İlgili hükmün birinci kısmında idarenin iş miktarını en fazla %30 oranında azaltabileceği, sözleşme bedelinin %70’inden daha düşük bedelle tamamlanacağı anlaşılan işlerde yüklenicinin işi bitirmek zorunda olduğu ve fakat iş eksilişi sebebiyle yükleniciye maddede belirtilen şekilde ödeme yapılacağı hususu düzenlenmiştir. Maddenin kalan kısmı, bağlı dağıtım şirketinin özelleştirilmesi halinde uygulamanın ne yönde olacağını düzenlemekte olup, buna göre; bağlı dağıtım şirketinin özelleştirilmesi halinde sözleşmenin sonlandırılabileceği ve bu aşamada yapılan iş %70 seviyesine ulaşmamış olsa dahi bundan ötürü yükleniciye herhangi bir şekilde zarar ödemesi yapılamayacağını düzenlemektedir. Bu haliyle ilgili maddenin özelleştirme halinde davalıya sözleşmeyi sonlandırma yetkisi tanıdığının kabul edilmesi gerektiği, bu anlamda Mahkememizce alınan ilk heyet raporuna itibar edildiği, davalı taraf sözleşmenin tip sözleşme niteliğinde olduğu ve genel işlem koşulu taşıdığını belirtmişse de; genel işlem koşullarının 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile düzenlendiği, dava konusu sözleşmenin ise bu kanun yürürlüğe girmeden … tarihinde imzalandığı, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK da genel işlem koşulları ile ilgili herhangi bir düzenlemenin bulunmaması sebebiyle somut olayda bu yönde değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, sonuç itibariyle yapılan feshin geçerli olup ilgili sözleşme maddesi gereğince davacının herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacağı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan 51,23.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,83.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.22/02/2019
Katip …
*E-imzalıdır.

Hakim …
*E-imzalıdır.