Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/865 E. 2021/861 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2014/865
KARAR NO : 2021/861
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen ALACAK davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında, müvekkilinin hissedarı ve temsilcisi olduğu …Gıda Ltd. Şti.ne ekipman ve işletme sermayesi koyarak davalının ortak olması hususunda sözleşme imzaladıklarını anacak sermaye koyma borcu yerine getirilmediğinden sözleşmenin fesh edildiğini, bu arada şirketin muhasebe müdürü olarak çalışanı ve davalının gayri resmi eşi olan …’ın, müvekkilinin yurt içi ve dışı seyehatleri nedeniyle şirkette bulunmadığı zamanlarda işlerin gecikmesini önlemek, banka, sigorta vb.işlerinde kullanılmak üzere şirkete bıraktığı, altında ismi ve imzası bulunan boş kağıtlardan birinin üzeri davalı tarafından doldurularak … tanzim, … vade tarihli, 690.000,00.-TL bedelli bono oluşturulduğunu, bu bonoya istinaden Antalya 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığını, bu karar ile Antalya 4. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı aleyhine Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E.sayılı dosyasında söz konusu sahte bono nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti amacıyla Menfi Tespit davası açtıklarını, davanın kabul edildiğini, bu icra takibi nedeniyle müvekkil adına kayıtlı iki adet gayrimenkulün ihaleye çıkartılarak değerinin çok altında satıldığını ve müvekkiline ait aracın bağlandığını, bu ihtiyati haciz uygulaması nedeniyle ağır zarar verildiğini belirterek haksız ihtiyati haciz uygulaması nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 36.000,00.-TL tazminatın işlem tarihinden itibaren geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya verdiği cevabında; iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; haksız haciz nedeniyle uğranılan zararların giderilmesini istemine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davalının Antalya 4. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile … tarihinde (dayanak … tanzim, … vade tarihli, 690.000,00.-TL bedelli bono nedeniyle) 690.000,00.-TL asıl alacak, 47.916,00.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 737.916,00.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya … tarihinde tebliğ edildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır.
İcra takibine konu ve sahteliği iddia edilen bononun kambiyo senetlerinden olması nedeniyle dava mahkememizde açılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunludur.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir.
Dava dilekçesinde anlatılan sebeplerle yukarıda işaret edilen icra dosyasında takibe konulan senedin sahte olduğu ve bu nedenle zarara uğradığı iddia edilmektedir. Davacının iddiası tamamen bir haksız fiil niteliğindedir. Her ne kadar tacirlerin birbirlerine karşı haksız fillerinden kaynaklanan tazminat davaları ticari dava olarak kabul edilmekte ise de, huzurdaki dava, tacirler arası haksız fiil olarak yorumlanamaz. Somut olayda, taraflar tacir değildir. Davacı …Ltd.Şti.nin yetkili temsilcisi, davalı ise şirkette müdür olarak, ücretli çalışan biridir. Yani taraflar tacir değillerdir. Davanın ticaret mahkemesinde açılmasının tek sebebi, temel ilişkinin kambiyo senedinden kaynaklandığı düşüncesidir.
Ancak bu davada sahte kambiyo senedi temel ilişki olarak kabul edilemez. Zira burada tartışılan kambiyo senedi değil, tazminat davasıdır. Kambiyo senedinin sahteliği iddiası bir başka davada (Mahkememizin … E. … K.sayılı Menfi Tespit Dava dosyası) tartışılmıştır. Bu dava da Menfi Tespit davasıdır ve temel ilişki Kambiyo senedine dayanmaktadır. Huzurdaki dava ise haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır. Öyle ise temel ilişki haksız fiil olduğundan, tarafların tacir olup olmadığına bakmak gerekmektedir. Bu hususa da yukarıda etraflıca değinildiği gibi taraflar tacir olmadığından mahkememiz davaya bakmakta görevli değildir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 23/11/2015 tarih ve 2015/13385 E. 2015/13448 K.sayılı içtihadında da işaret edildiği üzere bu temel ilişki yeterli görülmemiş, Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli kabul edilmiştir. Söz konusu içtihada dayanak mahkeme kararında da sahte kambiyo senedi (bono) oluşturularak Ticaret Mahkemesinden D.İş.kararı ile ihtiyati haciz kararı alınarak icra takibine konulduğu iddia edilerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuş, Asliye Hukuk Mahkemesinin, temel ilişkinin kambiyo senedine dayandığı gerekçesiyle Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki görevsizlik kararını bozarak, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna işaret etmiştir.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden görevsizlik kararı vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
6100 sayılı HMK.nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
6100 sayılı HMK.nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.15/12/2021

KATİP …
(E-imzalıdır)

HAKİM …
(E-imzalıdır)