Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/389 Esas
KARAR NO : 2021/905
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/10/2009
KARAR TARİHİ: 31/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili için takibe dayanak … keşide tarihli … vadeli 50.000,00.-TL bedelli keşidecisi davalı lehtarı davacı olan bonoya dayalı olarak Antalya 3. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla girişilen takibe davalının yaptığı borca itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı bilahare mahkememize verdiği delil listesine ilişkin dilekçede, “davalıya nakit para verilmiş ve takibe dayanak senet buna istinaden davalıdan alınmıştır.” İfadesini kullandığı, dayanak bonodo da bedelinin nakden ahzolunduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Hakkındaki takibe dayanak bononun zaman aşımına uğradığını, belirterek davanın reddini istemiş, esas yönünden de bir alacağının tahsili için avukat olan davacıyı 13/11/1999 tarihinde vekil olarak tayin ettiğini, …’nun talep ettiği tüm masraf ve ücretleri peşin olarak kendisine ödediğini, davacı avukatın bürosuna gittiğinde bir ücret sözleşmesi imzalaması gerektiğini belirtmesi üzerine kendisinin avukata güvenerek imzalamak üzere önüne konulan evrakları imzaladığını, ancak bundan dolayı bir borcunun olmadığını, davacının avukatlık mesleğini kötüye kullanarak kendisinin açığa imza atmış olduğu bonoyu takibe konu ettiğini, bu konuda kendisi hakkıda savcılığa da şikayette bulunduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin birleşen 2009/393 esas 2010/111 karar sayılı ilamında ise davacı … vekilinin dilekçesinde özetle: Daha önce 3. İcra Müd.nün … esas sayılı dosyasında takibe dayanak senet üzerinden takibe girişildiğini, ancak bu takipte takip tarihine kadar işlemiş faizin talep edilmediğini, bu miktarın hesaplanarak bilahare Antalya 8. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, girişilen takibe davalının yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce incelenen Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında; Davacı …’nun davalı … hakkında avukatlık ücretine ilişkin bakiye alacağının tahsili amacıyla Antalya 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden giriştiği takibe davalının yaptığı itirazın iptali için dava açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce soruşturma evrakının bir örneği istenmiş, dosya arasına alınmıştır.
Davalı tarafından dosyaya sunulan duruşma sırasında ifadesi alınan davacı sekreteri …’ın ifadesinde özetle: Kendisinin …’nun davalı müştekiye 50.000,00.-TL para verdiğine tanık olmadığını, daha önce Ticaret Mahkemesideki ifadesi ile bu beyanı arasındaki çelişki üzerine sorulduğunda, Ticaret Mahkemesindeki beyanını davacının bürosunda çalıştığı kendisinin de boş senedinin bulunduğunu, bu senedin halen davacı …’da olduğunu o yüzden bu şekilde ifade verdiğini ancak davacının müştekiye para verdiğini görmediğini, senedin düzenlenmesine de şahit olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Yine davacı tarafından sunulan ve davalının imzası üzerinde yapılan incelemede dava konusu takibe dayanak senetteki imzanın davalı … eli ürünü olduğu, senedin ön yüzünde bulunan yazıların … eli ürünü olduğu, senede ek sözleşme başlıklı belge üzerinde atılı iki adet imzanın davalı eli ürünü olduğu, yazıların ise davacı … eli ürünü olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Duruşmada dinlenen davacı tanıklarından biri, kendisinin dava konusu senet hakkıda bilgisinin olmadığını davalı ile parkta otururken davalının avukatı tarafından arandığını belirttiği telefon görüşmesinde arayanın “doldurup işleme koyarım” ifadesini kullandığını duyduğunu, diğer bir davalı tanığının da aynı ifadeyi duyduğunu, bundan ayrı taraflar arasında senet düzenlenip düzenlenmediği konusunda bilgisinin olmadığını beyan ettiği, yine davacı tanığı …’in ifadesinde özetle, davalının davacıdan nakit para istediğini, davacının sekreteri olarak çalışması sebebiyle kendisine odadaki kasanın anahtarını verdiğini, kasadan 50.000,00.-TL alıp davacıya teslim ettiğini, davacının da bu 50.000,00.- TL yi davalıya verdiğini ve dava ve takip konusu senedin böylece düzenlendiğini beyan ettiği, diğer davacı tanığı davalının davacıdan borç istediğini, sekreterinin getirdiği 50.000,00 .-TL yi davacının davalıya verdiğini ve senet düzenlendiğini, bir diğer davacı tanığı, kendisinin davacıya ait ofise gittiğinde davacının sekreterinin getirdiği bir miktar parayı yanında bulunan kişiye verdiğini, daha sora davacı ile yaptığı görüşmeden ise verdiği paranın 50.000,00.-TL olduğunu öğrendiğini beyan ettiği görülmüştür.
Bu beyanlar üzerine davalının senedi imzalamadığını, tanıkları tanımadığını 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında kasada saklı olan ibraname sözleşme belgelerinin olduğunu beyan ettiği görülmüş, ayrıca davalıya yemin teklif edip etmeyeceği mahkemece sorulmuş verilen kesin sürede yemin teklifinde bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Bundan sonra mahkememizce davacı hakkında Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın bekletici mesele olarak kabulüne karar verilmiş, dava uzun süre yürütüldükten sonra son olarak 2. Ağır Ceza Mahkemesine yazılan müzekkere üzerine davalı … ’nin katılan, davacı …’nun sanık olduğu, verilen 05/10/2017 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı incelendiğinde; davacının 2005 yılında 50.000,00.-TL borç verdiğini belirttiği, senedi boş olarak kendisinden almadığını ifade ettiği, yine …’in bu kararda geçen ve 4. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verdiği ifadede özetle: Davacı …’nun kendisi ile avukat olarak anlaşma yapan müşterilerine içinde dava ve takip konusu belgelerin de bulunduğu bir dizi evrakı müşterinin imzalaması için kendisine sunup arada müşterinin bu vesile ile imzaladığı boş senetleri aralarındaki vekalet ilişkisi son verildiğinde doldurup takibe konu ettiğini beyan ettiği görülmüştür.
Yine Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde ifadesine yer verdiği, 2004-2011 yılları arasında davacının yanında çalıştığını beyan eden …’ın, “… …, kendisini avukat olarak tutan müvekkilleri ofise ilk geldiklerinde, müvekkillerine davalarını takip ederken, lazım olan belgeler diye sunduğu ve imzalattığı bir takım belgeler vardı, bu belgeler sıralı bir şekilde idi, bu belgelerin en üstünde, müvekkil başvuru ve beyan formu, altında avukatlık ücret sözleşmesi, onun altında ilişik kesme ve ibra belgesi, bunun altında mutabakat belgesi ve en altında da bilgisayardan boş olarak çıktı aldığı boş senetlerin bulunduğu sayfa bulunduğunu, … dikkat çekmemesi için müvekkil başvuru ve beyan formunu bu belgelerin en üstüne koyup, müvekkilin önünde onlara gösteriyor ve bir kısmını da onların önünde dolduruyor ve en altına isimlerini yazdırarak imza atıyordu, bu ilk sayfa çok masum bir sayfa idi, müvekkillerin kimlik bilgileri ve dava bilgilerini içeriyordu. … ancak … … aradan zaman geçip de müvekkilleri kendisini terk edip azlettikten sonra onların dosyasını açıyor, boş olan senetleri, sözleşmeleri ne varsa bizzat kendisi ya da el yazısı ile ya da … Elektronik daktilo ile boş yerlerini istediği gibi doldurup…” icraya konulmasını sağladığını beyan ettiği görülmüştür.
Antalya 2. Ağır ceza mahkemesi mahkumiyet gerekçesinde ise, “… müştekinin vekilliğini üstlendikten sonra yanında çalışan sekreteri tarafından getirilen avukatlık ücret sözleşmesi ile bonoyu şikayetçinin boş olarak imzalaması hususunda ikna edip imzalattırdığı ve aradan yaklaşık 10 yıl geçtikten sonra bononun boş kısımlarına … tanzim ve … vade tarihli 50.000.TL meblağlı alacaklısının kendisi olacak şekilde doldurulmasını sağladıktan sonra alacaklı sıfatıyla müşteki hakkında faiziyle birlikte 65.115,07 TL’sini alacağını tahsili amacıyla Antalya 3.İcra Müd.nün …sayılı dosyası üzerinden haksız icra takibi başlattığı…” gerekçesi ile sanığın TCK nun 204/1 maddesi gereğince 2 yıl 1 ay olarak verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay 21. Ceza dairesi tarafından, “… Sanığın atılı suçu kabul etmemesi karşısında… eylemin açığa imzanın kötüye kullanılması ya da 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamında görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurul” duğu gerekçesi ile bozulması üzerine, “..Katılan …’nin, sanık Avukat …’ya belirtilen vekaleti verdiği sırada, sanığın daha önce hazırlattığı Müvekkil Başvuru ve Beyan Formu, Avukatlık Ücret Sözleşmesi gibi diğer belgelerin arasında suça konu senet ile ekindeki ücret sözleşmesini katılana fark ettirmeden imzalattırdığı ve sanığın bilahare suça konu senedi … keşide, …vade, 50.000 TL bedelli olarak unsurlarına ve iğfal kabiliyetine haiz olacak şekilde bono vasfını taşıyacak şekilde doldurarak, … tarihinde Antalya 3.İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında takibe koyduğu… en baştan beri söz konusu senedin altında imzanın katılana ait olmasında, katılanın vekili olan sanık avukat tarafından, bu sıfatının ve güven ilişkisinin kötüye kullanılmasının sebep olduğu, yine her ne kadar sanık suça konu senedin düzenlenme tarihi itibari ile katılana 50.000 TL borç para verdiğini, bu nedenle katılan …’nin suça konu bonoyu imzaladığını savunup, bu savunması bazı savunma tanıkları tarafından da doğrulanmış ise de, katılan … ‘nin bütün aşamalarda sanıktan hiçbir şekilde borç para almadığını ifade edip, katılana sanıktan belirtilen tarih itibari ile 50.000 TL borç para alması için taraflarca hiçbir somut nedenin belirtilmemesi, suça konu senedin iki farklı kalemle ve iki farklı el tarafından farklı tarihlerde düzenlendiğinin açıkça anlaşılması, sanığın sekreter olarak görev yapmış tanık …’ın Antalya 4.Ağır Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında yargılama konusu olan ve sanık avukatın dosyamızdaki benzer isnatlarla yargılandığı kamu davasının açılmasına esas dosyada soruşturma aşamasında alınan 14/06/2012 tarihli ifadesi ile mahkememiz de alınan 24/06/2014 tarihli celsedeki sanığın hiçbir müvekkiline borç vermediği yolundaki ifadeleri nazara alınarak …” davacının TCK.nun 257/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına dair verdiği 05/10/2017 tarihli kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza dairesinin 04/05/2021 tarih ve … Karar sayılı ilamı ile ve “… katılan vekilinin 18/10/2017 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; … nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/01/2017 tarih ve …Esas … sayılı kararı ile birleştirme kararı verildiği halde birleşen dosyadaki eylemlerin hüküm konusuna dahil edilmemesi, birleşen dosyadaki eylemlerin mükerrer yargılamaya konu edilip edilmediği ve eylemler nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı gözetilmeksizin hüküm” kurulduğu gerekçesi ile bozulmuş, bozma kararından sonra mahkeme 21/10/2021 tarihli kararı ile sanık hakkındaki TCK 257. Maddedeki görevi kötüye kullanma, ve sahtecilik suçlarından zamanaşımına dayalı düşme kararı vermiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Mahkememizce hükme esas alınan ağır ceza mahkemesinin belirtilen mahkumiyet hükmü, mahkumiyet hükmünün dayanağı olan daha önce davacının sekreteri olarak çalışan tanığın yukarıda ayrıntıları yazılı beyanı, katılan davalı …’nin temyizi üzerine yapılan Yargıtay incelemesinde kararın sanığın aleyhine (beraati gerektiği belirtilmeksizin) bozulması ancak süreçte dava hakkında mahkemece düşme kararı verilmiş olması, zamanaşımı süresi içinde mahkeme ve yargıtayca suçun sabit görülmesine rağmen mahkumiyet hükmünün kurulamamasından sanık davacının hukuk davası yönünden lehine sonuç çıkarılmasının hakkaniyeti uygun olmaması karşısında davacının davalıya hakkında giriştiği takibe dayanak edilen senedin kendisi ile vekalet ilişkisi kurulduğu sırada vekalet ilişkisinin gereği olarak hazırlandığı izlenimi oluşturulan belgelerin arasına koyup imzalattığı, gerçekte bu senede dayalı davalının herhangi bir borcunun olmadığı kanaatine varıldığından hem bu senede dayalı asıl alacak yönünden girişilen takibe yapılan itirazın iptali davasının hem de bu senedin vade tarihi ile takip tarihi arasında geçen zamana ilişkin işlemiş faize dair birleşen dosya yönünden açılan itirazın iptali davasının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ayrıca davalı alacaklının takibe girişmekte kötü niyetli olduğu kanaatine varıldığından tazminata hükmetmek suretiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
A-Mahkememizin Asıl 2014/389 Esas Sayılı Dosyası yönünden;
1-Davacı Alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında Antalya 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden girişilen takibe davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkin davanın REDDİNE,
Davacının takibe girişmekte kötü niyetli bulunması sebebiyle asıl alacağın % 40 oranındaki 20.000 TL tazminatın davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
Alınması gerekli 59,30.-TL harçtan, peşin olarak alınan 553,60-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 494,30.-TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Davacı tarafça yapılan tüm yargılama masrafının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı tarafından yapılan tanık masrafı 30,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, fazlasının davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 8.364,96.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
B-Mahkememizin birleşen 2009/393 Esas 2010/111 Karar sayılı dosyası yönünden
1-Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden girişilen takibe davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkin davanın REDDİNE,
Davacının takibe girişmekte kötü niyetli bulunması sebebiyle asıl alacağın % 40 oranındaki 37.909,60 TL tazminatın davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
Alınması gerekli 59,30.-TL harçtan, peşin olarak alınan 805,70.-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 746,40.-TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Davacı tarafça yapılan tüm yargılama masrafının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 12.053,53.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.
30/12/2021
Katip …
(E-İmzalıdır)
Hakim …
(E-İmzalıdır)