Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/274 E. 2018/570 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2010/274
KARAR NO : 2018/570
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/05/2010
KARAR TARİHİ: 18/09/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …bank şubesinde açtırmış olduğu … nolu hesabından ve davalı bankanın sorumluluğunda bulunan 89.500 TL’sinin çeşitli yöntemlerle boşaltıldığını, banka tarafından müvekkiline verilen mevduat hesap cüzdanında 89.000 TL mevduat bulunduğu görülmesine rağmen müvekkilinin … tarihinde hesabından para çekmek için bankaya müracaat ettiğinde hesabında para olmadığını öğrendiğini, müvekkilinin banka işlemlerini sürekli yerine getiren … isimli banka çalışanının, bankanın kusur ve ihmali ile birleşen eylemleri sonucunda müvekkilinin mevduatını çeşitli yöntemlerle boşalttığını, bu şahsın gerek müvekkilinin gerekse başka mudilerin hesaplarındaki mevduatları zimmetine geçirdiği iddiasıyla … Ağır ceza mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile yargılandığını, bir güven kurumu olan bankanın müvekkilinin mevduatını özenle korumadığından objektif özen yükümlülüğü gereğince müvekkiline karşı sorumlu olduğunu, bankanın zor bir dönemden geçen müvekkilinin yanında olmadığını, bu nedenle müvekkilinin üzüntü duyduğunu, durumun müvekkilinin ve ailesinin yaşamını sarstığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 89.500 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın … tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait müvekkil banka kayıtlarının incelenmesi halinde davacının hesaplarından imzasız talimatsız ödeme yapılmadığının görüleceğini, davacı tarafın elinde olduğunu belirttiği mevduat cüzdanında yer alan bilgilerle müvekkil bankaya ait kayıtlar arasında farklılıklar olup, bireysel bankacılık işlemleri sözleşmesi gereğince banka kayıtlarının esasa alınacağını, banka çalışanı …’in yargılamasının dava konusu olayla ilgisinin olmadığını, manevi tazminat talebinin de yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın talebi üzerine mahkememizin … tarihli ek kararı ile geçici ödeme talebinin kabulüne karar verilerek, BK’nun 76. Mad. Uyarınca 50.000 TL geçici ödemenin davalı tarafça davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından davacının elinde bulunan mevduat hesabı cüzdan sureti, iddianame, davalı vekili tarafından da teftiş kurulunun hazırladığı soruşturma raporu delil olarak sunulmuş, mahkememizce davacının sosyal ekonomik durumu araştırılmış, davacı tanıkları dinlenmiş, ceza dosyası ve ceza dosyasından alınan raporlar celp edilmiş, imza incelemesi yaptırılmış, bankacı bilirkişilerden raporlar aldırılmış, tüm deliller toplanmıştır.
… Ağır ceza mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosyasının incelenmesinde; … ve … hakkında bankacılık kanununda zimmet ve bu suça iştirak suçlamasıyla kamu davası açıldığı, aralarında …bank Genel Müdürlüğü ve davacının da bulunduğu bir çok ismin katılan olarak davada yer aldığı, yapılan yargılama sonucu sanıkların suçu işledikleri kanaati ile 5411sayılı bankacılık kanunun 160/1, TCK’nun 43,62 ve 52/2 maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis, 16.660,00 TL para cezası ile cezalandırıldıkları, kararın istinaf incelemesinden geçerek istinaf başvurusunun reddi ile birlikte … tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Sahtecilik ve Grafoloji uzmanı tarafından sunulan … tarihli bilirkişi raporunda; mevduat hesabında görünen 6 dekont ile ilgili olarak üç adet dekont aslına ulaşıldığı, diğer dekontların aslına ulaşılamayıp fotokopiler üzerinden inceleme yapıldığı, … adına düzenlenmiş … tarihli 40.000 TL değerinde bir adet, … tarihli 3.000 TL değerinde bir adet ve … tarihli 4.500 TL değerinde bir adet olmak üzere üç adet dekont aslı üzerinde ceza yargılamasında adli tıp kurumu ve kendisi tarafından incelemeler yapıldığı, …tarihli 3.000 TL bedelli dekont ile 05/10/2007 tarihli 4.500 TL değerindeki dekontlar üzerinde davacı adına atılı imzaların davacı …’in elinden çıktığı, … tarihli 40.000 TL değerindeki dekontun ise …’ın elinden çıkmadığı, fotokopiden ibaret olan ve her üçü de … tarihli olan 23.657 TL, 6.000 TL ve 29.650 TL olmak üzere üç adet dekontun incelenmesinde ise ; 6.000 TL değerindeki dekontta davacı adına atılı imza ile davacının mukayese imzaları arasında farklılık olmakla birlikte bu dekontun … hesabından … hesabına virman olduğu, diğer 23.657 TL ve 29.650 TL değerindeki dekontlardaki imzalar ile …’ın mukayeseli imzaları arasında ise benzerlik olduğu hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Bankacı bilirkişiden alınan … havale tarihli raporda; davacıya verilen hesap cüzdanında gerçek dışı kayıtlar olduğu, bankanın objektif özen borcu sebebiyle davacının mevduat hesabından iadesi dışında eli ürünü olmayan imzayı taşıyan … tarihli tediye fişi ile çıkarılan 40.000 TL tutarında oluşan zararından sorumlu olduğunun belirtildiği görülmüş, davacının itirazı üzerine başka bir bankacı bilirkişiden alınan … havale tarihli raporda ; 40.000 TL’lik ödeme makbuzunda davacının imzası bulunmadığından davalı bankanın bu tutardan sorumlu olduğu, diğer ödeme makbuzlarındaki imzanın davacıya ait olduğu, davacının onayı ile değil, hileli işlemler suretiyle açık makbuza imzasının alınmış olabileceği ihtimalinin değerlendirilebilmesi bakımından hesap defterindeki kayıtlara göre özellikle … tarihinden itibaren hesaba kaydedilen büyük alacak kalemlerinin mesnetlerinin davacı tarafından açıklanması ve belgelendirilmesinin gerektiği hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin alınan bu rapora da itirazı üzerine iki emekli bankacıdan oluşan bilirkişi heyetinden alınan … havale tarihli raporda özetle; davacı tarafça sunulan hesap cüzdanı ile banka soruşturma raporu ekinde yer alan davacının vadesiz mevduat hesabı ekstresinin karşılaştırıldığı, hesabın … tarihinde davacının davalı bankanın Akdeniz Şubesi hesabından aktardığı 23.657,00 TL’nin ilk kayıt olduğu, aynı tarihte … hesabından 6.000,0 TL. virman edilmesiyle hesapta oluşan 29.657,00 TL. bakiyeden 29.650,00 TL’nin davacı …’a ödenmesiyle hesabın 7,00 TL. bakiyesinin bulunduğu, … tarihinde davacı tarafından EFT havalesi olarak gönderilen 10.000,00 TL. ve 9.995,00 TL. tutarlara karşılık hesap 19.999,00 TL’nin vadeli mevduat hesabına aktarıldığı, 09.09.2007 tarihinde 10.000,00 TL.ve 10.000,00 TL. olarak iki ayrı EFT havalesinin hesap sahibi davacı tarafınca gönderildiği, aynı tarihte vadeli mevduatın 19.999,00 TL. olarak hesaba geri döndüğü ve … tarihinde davacı adına 40.000,0 TL. para çıkışı yapıldığı, akabinde … tarihinde yine davacı tarafından gönderilen EFT havalesi 3.000,00 TL’nin giriş ve ödeme kaydıyla birlikte hesabın 54,26 TL. bakiyesinin bulunduğu, … tarihine kadar hesap cüzdanı kayıtlarıyla, banka kayıtlarının mutabık olmasına karşın … tarihinde hesap cüzdanına davacı adı açıklama olarak yazılmak suretiyle 73.682,00 TL. hesaba para girişi yapıldığı, 73.682,00 TL. kaydı ve takiben yapılan kayıtların açıklama tutar ve bakiye sonuçlarının birbiriyle ve banka sistem kaydına uyumlu olmadığının ilk bakışta anlaşılabildiği, … tarihli elle yazılan ilaveler bulunduğu ve … tarihinde 85.500,00 TL. bakiye kaydı verilen hesabın bir sonraki … tarihli kaydında 89.500,00 TL. bakiye gösterildiği, bu durumda, davacının hesabında … tarihinden başlamak üzere, … tarihinde 54,26 TL. bakiye gösteren 3.000,00 TL. ödeme işlemi dahil banka kayıtları ile hesap cüzdanı kayıtlarının mutabık olduğu, …tarihli 73.682,00 TL. dahil … tarihine kadar yapılan işlemlerin banka kaydına dayanmadığı, fiktif olarak yapılan bu işlemlerin gerçek işleme dayanmadığı ve bir karşılığının olmadığı, buna karşılık davacının söz konusu hesabından işlemlerin hesap cüzdanı kayıtlarından farklı olarak devam ettiği, hesaba yatırılan paralara karşılık … tarihinde 4.500,00 TL. davacıya ödeme yapıldığı, … tarihinde 1.070,00.-TL, … tarihinde 725,00.-TL, … tarihinde 1.000,00.-TL, … tarihinde 785,00.-TL ve son işlem kaydı olarak … tarihinde …’nın “…” kredi kart ödemelerinin hesaptan yapıldığı, söz konusu işlemlerin tarih ve tutar yönüyle …tarihleri arasındaki cüzdan kayıtlarıyla ilgisi ve ilişkisi bulunmadığı, işlemler bütün halinde değerlendirildiğinde davacının vadesiz mevduat hesap cüzdanına 77.180,00.-TL, 86.000,00.-TL, 84.750,00.-TL ve nihayet sonuncusu 89.500,00.-TL olarak yazılan kalemlerin banka kayıtlarına ve gerçeğe uygun olmayıp … tarafından adiyen yazıldığı, gerçek dışı kayıtların öncesindeki işlemlerde … tarihli 29.650,00.-TL’nin imza benzerliği ve gişe yetkilisinin ifadesine göre davacının bilgisi dahilinde, … tarihli 40.000,00.-TL’nin ise … tarafından sahte imzalı tevdiye fişi ile davacının muhtemelen bilgisi dahilinde banka sistemi dışında değerlendirilmek veya kullanılmak amacıyla alındığı, delil diye sunulan hesap cüzdanındaki kayıtların banka kayıtlarından belirgin şekilde farklı olduğu, hesap cüzdanının bu hali ile iğfal ve ikna etme kabiliyetinin bulunmadığı hesap cüzdanı ile banka kayıtları arasında fark yaratan bazı işlemlere ait dekontlarda davacının eli mahsulü imzaların bulunmasının da hesap cüzdanındaki bakiyeye davacı tarafından itibar edilmeyeceğini gösterdiği, davalının davacının mevduat hesabından eli ürünü olmayan tediye fişi ile çıkarılan … tarihli 40.000,00.-TL tutardan sorumlu olduğu hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Dava, davacı banka çalışanının davacının mevduat hesabında bulunan parayı zimmetine geçirdiği iddiasıyla istihdam edenin sorumluluğu hükümlerine dayanılarak banka aleyhine açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı taraf, vadesiz mevduat hesap cüzdanına göre kendilerinin bankada 89.500,00 TL tutarında paralarının olduğunu, bunun hile aldatma yoluyla bir şekilde banka personelince zimmete geçirildiğini iddia etmektedir. Mahkememizce olayla ilgili devam eden ceza davasının sonuçlanması beklenmiş olup, banka personeli … ve banka çalışanı olmayıp iştirak halinde hareket ettiği anlaşılan …, bankacılık kanununda düzenlenen zimmet (basit zimmet olarak) suçunu işledikleri kanaatiyle hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmışlardır. Kesinleşen ilgili mahkeme kararında sanıkların birden fazla müşterinin hesabından para çekmek suretiyle 258.000,00 TL tutarı adiyen zimmetlerine geçirdiklerinin tespiti yapılmış olup, banka zararı olarak belirlenen 258.000,00 TL içerisinde davacı …’ın hesabından … tarihinde davacının eli ürünü olmayan sahte imzaya dayanan 40.000,00 TL ödeme işleminin yer aldığı belirtilmiştir. Bu haliyle ceza yargılamasında sübuta eren suçta davacının hesabıyla ilgili olarak tespiti yapılan maddi olayın sadece, sahte imzaya dayanan … tarihli 40.000,00 TL lik ödeme işlemi olduğu, bunun dışında hile veya başka bir şekilde davacının hesabından zimmete geçirilen başka bir maddi olay tespiti yapılmadığı anlaşılmıştır. Ceza Mahkemesinde aldırılan bilirkişi raporlarında diğer para çekme işlemlerine ilişkin dekontlardaki imzaların davacı eli ürünü olmadığı belirlenemediğinden bu işlemlerin mudinin bilgisi dahilinde yapılmış olabileceğinin belirtildiği görülmüştür. Esasen Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarında da sahte imzaya dayanması sebebiyle zimmete geçirildiği belirlenen ve davalı bankanın sorumluluğunu doğuran tek işlemin … tarihli 40.000,00 TL tutarlı ödeme dekontu olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili diğer dekontlardaki imzaların müvekkiline ait olmasının önemli olmadığını, imza müvekkiline ait olsa bile banka çalışanı tarafından müvekkilinin bir şekilde kandırılarak parasının çekildiğini belirtmektedir. Dava, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunun 55. Maddesindeki istihdam edenin sorumluluğu hükmüne dayalı olarak davalı bankaya yöneltilmiş olup sorumluluğun türü objektif özen yükümlülüğüne dayanmaktadır. İstihdam edenin sorumluluğu bir haksız fiil sorumluluğudur. Ancak burada sadece kusur koşulu aranmamaktadır. Kusur dışında haksız fiil sorumluluğunun diğer koşullarının yani; hukuka aykırılık, zarar ve illiyet bağının gerçekleşmesi şarttır. Kusursuz sorumluluğa dayalı tazminat taleplerinde de zarar gören zararı ispat etmelidir. Zarar ispat edildiğinde karşı taraf ancak gereken tüm dikkat ve özeni gösterdiğini veya zararın mücbir sebepten veya karşı tarafın veya üçüncü bir kişinin ağır kusurundan dolayı meydana geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Somut olayda özellikle … havale tarihli heyet raporunda da belirtildiği üzere, mevduat hesabında … tarihli davacının davalı bankanın Akdeniz Şubesi hesabından aktardığı 23.657,00 TL’ lik kaydın ilk kayıt olduğu, ayrıntıları bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde bu tarihten … tarihine kadar hesap cüzdanı kayıtlarıyla, banka kayıtlarının mutabık olmasına karşın … tarihinde hesap cüzdanına davacı adı açıklama olarak yazılmak suretiyle 73.682,00 TL. hesaba para girişi yapıldığı, 73.682,00 TL. kaydı ve takiben yapılan kayıtların açıklama tutar ve bakiye sonuçlarının birbiriyle ve banka sistem kaydına uyumlu olmadığının ilk bakışta anlaşılabildiği, … tarihli elle yazılan ilaveler bulunduğu ve … tarihinde 85.500,00 TL. bakiye kaydı verilen hesabın bir sonraki … tarihli kaydında 89.500,00 TL. bakiye gösterildiği, bu durumda, davacının hesabında … tarihinden başlamak üzere, … tarihinde 54,26 TL. bakiye gösteren 3.000,00 TL. ödeme işlemi dahil banka kayıtları ile hesap cüzdanı kayıtlarının mutabık olduğu, … tarihli 73.682,00 TL. dahil … tarihine kadar yapılan işlemlerin ise banka kaydına dayanmadığı, fiktif olarak yapılan bu işlemlerin gerçek işleme dayanmadığı ve bir karşılığının olmadığı, buna karşılık davacının söz konusu hesabından işlemlerin hesap cüzdanı kayıtlarından farklı olarak devam ettiği, söz konusu işlemlerin tarih ve tutar yönüyle … tarihleri arasındaki cüzdan kayıtlarıyla ilgisi ve ilişkisinin bulunmadığı, işlemler bütün halinde değerlendirildiğinde davacının vadesiz mevduat hesap cüzdanına 77.180,00.-TL, 86.000,00.-TL, 84.750,00.-TL ve nihayet sonuncusu 89.500,00.-TL olarak yazılan kalemlerin banka kayıtlarına ve gerçeğe uygun olmayıp … tarafından adiyen yazıldığı, normalde hesap cüzdanı ibraz edilmeksizin hesaplardan para hareketlerinin yoğun şekilde yapılmasının ve hesap sahibine mevduat hesabından ödeme yapılmasının kimlik tespiti ile her zaman mümkün olduğu, bu haliyle hesap cüzdanının tek delil olarak kabul edilemeyeceği, olayda davacının delil olarak dayandığı mevduat hesap cüzdanının, cüzdanda … tarihinden sonraki kayıtların banka kayıtlarından belirgin şekilde farklı olması sebebiyle iğfal ve ikna etme kabiliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Gerçek dışı kayıtların öncesindeki işlemlerde de … tarihli 29.650,00.-TL’ tutarlı ödeme makbuzundaki imzanın davacının imzasıyla benzerlik taşıdığı, gişe yetkilisi …’ın bu ödemeyle ilgili olarak verdiği ifadede, getirdiği imzalı belgeye karşılık ödemeyi …’e yaptığını ödemenin davacıya ulaştırıldığıyla ilgili bilgisinin olmadığını beyan ettiği görülmüş olup salt bu beyandan yola çıkılarak söz konusu paranın davacıya teslim edilmediği sonucuna varılamayacağı, … tarihli 40.000,00.-TL tutarlı ödeme makbuzundaki davacı adına atılı imzanın davacı elinden çıkmadığı anlaşılmakla ispat edilen zararın sadece bu tutardan ibaret olduğu, davacının bunun dışındaki işlemlerle ilgili olarak müvekkilinin bilgi ve onayının bulunmadığını ispat edemediği, mevduat hesabında tutarsız şekilde meydana gelen artışlarla ilgili herhangi bir açıklama yapmayıp bu yönde araştırma yapılabilecek bilgiler de vermediği, ortada ispat edilmiş bir zarar yokken salt hesap cüzdanının banka görevlisi tarafından düzenlenmiş olmasının bankanın sorumluluğunu doğurmayacağı, açıklanan sebeplerle davacının maddi tazminat davasında zimmete geçirildiği sabit olan 40.000,00 TL yönünden bankanın sorumluluğunun bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 40.000 TL maddi tazminatın taleple bağlı kalınarak …tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Faiz başlangıç tarihi dikkate alınarak bulunacak toplam tazminat tutarının yargılama sırasında TBK nın 76. Maddesi uyarınca davalının yaptığı 50.000,00 TL lik geçici ödeme tutarını geçebileceği düşünülerek geçici ödemenin, işlemiş faizle bulunacak toplam tazminat tutarından mahsubuna şeklinde karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebinin incelenmesinde; olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 49. Maddesine göre, şahsiyet hakkı hukuka aykırı şekilde tecavüze uğrayan kişi uğradığı manevi zarar için tazminat isteyebilir. Dava adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerine dayanmakta olup, dava konusu işlemlerde davacının kişilik haklarına tecavüz edildiğinden bahsedilemez. Davacı taraf bankanın kendileriyle ilgilenmediğini manen acı çektiklerini belirtmişse de, davalı bankanın personelinin bir çok müşteriye yönelik birden fazla zimmet olayına karışması, birden çok para akışının bulunması, konunun teknik olup bu hususta banka müfettişince verilen raporda da davacının yapılan işlemlerde muvafakatinin olduğunun belirtilmesi, olayın esasen ceza ve hukuk yargılamasına muhtaç olması sebepleriyle davalı bankadan durum netleşmeden davacıya yardımcı olmasının beklenemeyeceği, manevi tazminatın yasal koşullarının banka açısından oluşmadığı ( benzer husustaki Yargıtay … HD … E- … K sayılı ilamı) anlaşılmakla manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş açıklanan hususlara dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile , 40.000 TL maddi tazminatın … tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine.
2-TBK’nun 76 maddesi uyarınca dava sırasında davalı tarafça yapılan 50.000 TL’lik ödemenin, işlemiş faiz ile bulunacak toplam tazminat miktarından mahsubuna, bu hususun infazda dikkate alınmasına,
3-Yasal koşulları bulunmadığından manevi tazminat davasının reddine,
4-Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 2.732,40 TL harçtan peşin alınan 2.071.60TL harcın mahsubu ile bakiye 660,80 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 35,90 TL harcın davacıdan alınmasına,
6-Maddi tazminat davasında davacı tarafından yapılan 19,90 TL ilk dava gideri, 113,00 TL posta gideri, 1.720 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.852,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 828.11 TL’si ile peşin alınan 2.071,60 TL harçtan ibaret toplam 2.899,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Manevi tazminat yönünden ayrıca yapılmış bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı tarafça yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Maddi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar doğrultusunda hesaplanan 4.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen miktar doğrultusunda hesaplanan 5.795 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Manevi tazminat davası yönünden Av. Asgari ücret tarifesinin 10/3 maddesi uyarınca 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/09/2018

Katip
E-imzalı

Hakim
E-imzalı