Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/835 E. 2023/861 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/835 Esas
KARAR NO : 2023/861
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2023
KARAR TARİHİ : 19/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … A.Ş.’nin … yılında … bölgesinde kurulduğunu, sektörde lider çokuluslu şirketlerden biri haline geldiğini, müvekkili şirketin davalı şirket ile gerçekleşleştirdiği ticari faaliyet nedeniyle ….-USD alacağı bulunduğunu, bu durumun davalı tarafa bir çok kez bildirilmiş olsa da davalı tarafın faturalardan kaynaklı borcunu ödemekten imtina ettiğini, davalı şirketin müvekkilinin düzenlediği faturalara itirazı da olmadığını, müvekkilinin zarara uğradığını, ara buluculuk görüşmelerinin … tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile ….-USD fatura alacağının ara buluculuk başvuru tarihinden itibaren devlet bankalarının Amerikan Doları ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi ” İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Arabuluculuk Kanunun 8/1.maddesi ve Arabuluculuk Yönetmeliğinin 10/1.maddesi; “Arabulucu, tarafların her biri ile ayrı ayrı veya birlikte görüşebilir ve iletişim kurabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda, uyuşmazlık konusu taraf arasındaki alım satımda kaynaklan fatura karşılığı olan alacak talebine ilişkindir.
Ticari ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla açılan bu davada 06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Dava dilekçesine ekli arabuluculuk evraklarının (ayrıca sisteme ekli arabuluculuk dosyasının) tetkikinden; davacı vekilinin … tarihinde arabulucuya başvurduğu, başvuru formuna diğer taraf bilgileri olarak davalının Kazakistan ülkesinde bulunan adresinin yanı sıra iletişim numarası olarak iki ayrı telefon numarası bildirdiği halde,
13.10.2023 tarihinde düzenlenen ” Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk İlk Toplantı ve Anlaşamama Son Tutunağı” ile “…Başvurucu Vekili Av. … (yetki belgesi) telefon ile yapılan görüşmeler ve tarafımızda yapılan araştırmalar neticesin Karşı Tarafın yurtdışı adresinden başka herhangi bir iletişim yolu olmadığı tespit edilmiştir.Yurtdışına tebligatın hem masraflı olması hem de kanuni süre içerisinde yetişmeyeceği için arabuluculuk süreci sonlandırılmıştır.” gerekçesi ile sürecin hiç başlatılmadan sonlandırıldığı anlaşılmıştır.
Arabulucu kanun ve yönetmelik hükümlerinin kendisine verdiği yetkiye istinaden, karşı tarafın bildirilen adresine posta yolu ile ulaşabilecekken ve yine bildirilen telefon numarası ile iletişim kurabilecek ve hatta davacı yanın fatura, sözleşme vs.kayıtlarında yer alması muhtemel e-mail adresinin olup olmadığını da araştırarak her türlü iletişim vasıtasıyla karşı tarafa ulaşma imkanı var iken, kendisine verilen iletişim bilgilerini dahi kullanmamış, Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu 15.maddesinde düzenlenen “Arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesi” sürecini başlatmamıştır.
Antalya BAM 11.HD’nin 2021/1672 E-2021/1443 K sayılı kararında “… Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı olarak yürürlüğe sokulan arabuluculuk göstermelik bir işlem niteliğinde olmayıp uyuşmazlık taraflarına her türlü iletişim yolu ile ulaşıldıktan sonra tarafların anlaşamaması üzerine açılan davada bu anlaşamamaya ilişkin son oturum tutanağı tarafların iradelerinin yansıtıldığı belge niteliğindedir. Davalı tarafa icra dosyasında ve İlk Derece Mahkemesi dosyası kapsamında mernis adresine tebligat yapılmasına rağmen arabuluculuk aşamasında bu adrese usulüne uygun olarak tebligat yapılmaması arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği anlamı taşımaz, aksi düşüncenin kabulü arabuluculuğu taraflara ulaşmadan olumsuz neticelendirilen göstermelik bir işleme dönüştürür. Arabuluculuğa başvuran tarafın arabuluculuk sürecini de kontrol etmesi somut olayda olduğu gibi davalı tarafa ulaşılamama durumunda mernis adresine usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmasını yada diğer iletişim yolları ile ulaşılmasını sağlamak için gerekli özen ve çabayı göstermesi gereklidir.
Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesince davalı tarafın mernis adresine usulüne uygun tebligat çıkartılmadan neticelendirilen arabuluculuk sürecinin tamamlanmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığı anlaşılmıştır…” denilmiş, arabulucunun ve başvurucunun karşı tarafa ulaşmak için yeterli özen ve çabayı göstermemesi halinde arabuluculuk sürecinin tamamlanmamış sayılacağı kabul edilmiştir.
Sonuç olarak iş bu davada; davalı tarafın mevcut adres ve telefon numaralarına hiç bir tebligat/bildirim yapılmadan neticelendirilen arabuluculuk sürecinin tamamlanmadığının kabulü mümkün değildir. Anlatılan nedenlerle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın peşin alınan 50.903,28‬ TL harçtan mahsubu ile artan 50.633,43 TL’nin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca iadesine
3-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.19/12/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı