Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/65 E. 2023/745 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/65 Esas
KARAR NO : 2023/745
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2023
KARAR TARİHİ : 10/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı model … marka taksi ile kontrolsüz ve trafik kurallarına aykırı şekilde sola dönüşü yapması sonucu, … istikametinde trafik ışığının yeşil yanması üzerine seyreden müvekkili şirkete ait …’nun sevk ve idaresinde bulunan … plakalı … model … marka araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası üzerine olay yerinin fotoğrafları çekilerek taraflarca kaza tutanağı tutulduğunu, davalı sürücü …’in KTK m. 53 ile m. 84. maddelerini ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana geldiğini ve müvekkili …’nun herhangi bir kusuru ile kural ihlalinin bulunmadığını, yaşanan bu maddi hasarlı trafik kazası neticesinde müvekkili şirkete ait araçta dilekçemize ek onarım faturasında da görüleceği üzere 23.893,00 TL’lik onarım gerçekleştiğini, aracın sıfır olduğunu, yaşanan bu kaza neticesinde araç üzerinde çok ciddi bir değer kaybı meydana geldiğini, davalı … Şirketi tarafından vekil hesabına … tarihinde “Tazminat … …” açıklaması ile 13.208,00 TL’lik ödeme yapıldığını, ancak aracın sıfır olması, yaşı, daha önce herhangi bir kazasının olmaması ve üzerinde herhangi bir boya onarım ve sair bir değişiklik yapılmadığı gibi parça değişimi de olmadığı gözetildiğinde sigorta şirketi tarafından ödenmiş olan bu miktarın oldukça az olduğunu, davalı … şirketi tarafından sigortalısının aracının sürücüsünün kusurunun tam olarak değerlendirilmesi gerektiğini, gerçek zarar ilkesi gereğince tam ve eksiksiz ödeme yapılması gerektiğini, dava şartı olması sebebiyle … tarihinde arabulucuya başvurulduğunu, davalı sürücü, araç/ruhsat sahibi ve davalı … şirketi ile yapılan görüşmeler neticesinde herhangi bir anlaşma sağlanamadığını ve “Anlaşamama” tutanağının tutulduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, araç üzerinde meydana gelen değer kaybı ve her türlü maddi zararları için şimdilik 1.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren davalı … A.Ş. hakkında işletilebilecek ticari faiz ile diğer davalılar … ve … … hakkında işletilebicek yasal faiz ile birlikte müştereken müteselsillen tahsiline, davadan doğacak tazminat istemlerine binaen mahkeme tarafından davalı …’ya ait … plakalı aracın 3. Kişilere satışının önlenmesi amacıyla araca teminatsız olarak yargılama sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar huzurdaki dava belirsiz alacak adı altında ikame edilmişse de, 6100 sayılı Kanunun 107. Maddesine göre belirsiz alacak davası açılabilmesi için; zararın baştan belirlenememesi veya davacının alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenmesinin imkansız olduğu bir hal olması gerektiğini, nitekim somut olayda alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenmesinin imkansız olduğu bir hal bulunmadığını, miktarın belirlenebilir olduğunun en büyük örneğinin davacının dava dilekçesinden de görüldüğü üzere davacı tarafından aracın onarım bedelinin tam olarak belirli olduğunu ve kaza sebebi sonucunda hangi parçaların değiştiğinin ve parasal değerlerinin net olduğunu, söz konusu değer kaybına ilişkin dava değerini tam ve kesin olarak tespit edebilir nitelikte olduğunu davacının dava dilekçesine bakıldığında açığa çıktığını, araç mahrumiyet tazminatının belirli olmasına rağmen davanın belirsiz alacak davası adı altında ikame edilmesinde hukuki bir yarar bulunmadığını, belirli olan bu kalem belirsiz alacak davası ile talep edilemeyeceğini, şartları bulunmadığı halde dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumda davacıya herhangi bir süre vermeksizin hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmesi gerektiğini, Yargıtay içtihatları bu yönde olduğunu, davacı yanın söz konusu maddi hasarlı kazaya müvekkilinin kusurlu davranışının sebebiyet verdiğini belirtse de işbu durum temel gerçekliğe uymadığını, söz konusu kazada müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, kazaya davacının kusurlu hareketi sebebiyet verdiğini, davacı yanın dava dilekçesinde söz konusu trafik kazası nedeniyle araçta hangi parçaların değiştiğini tek tek servis kayıtları sonrasında belirttiğini, bu sebeple daha sonra oluşan değer kaybı için sigorta şirketi tarafından ödeme aldığını, yapılan bu ödemenin yetersiz kaldığından bahsetmiş olsa da bu talebini fahiş bir şekilde sebepsiz zenginleşme aracı olarak görerek talepte bulunulduğunu, araçta sadece ve sadece 3 parçanın hasar gördüğünü, bu parçaların ise ön tampon (plastik), sol ön çamurluk ve sol ön far olduğunu, 2. el araç piyasasında bir araç isterse 10 kere plastik olan ön tamponunu boyatsın&değiştirsin, isterse 10 kere farlarını kaza neticesinde değiştirsin herhangi bir değer kaybına sebebiyet vermeyeceğini, bilindiği üzere 2. El araç satılırken aracın değerini belirleyen en önemli hamle araç değişen&boya bilgisinin alındığı ekspertiz raporları olduğunu, far ve plastik olan ön tamponun boyanıp boyanmadığını veya değişip değişmediğini bu ekspertiz firmaları raporlarında dahi belirtmez çünkü bu parçaların aracın değerinde herhangi bir olumsuzluk oluşturmayacağının bilindiğini, 3 parçası hasar gören aracın 2 parçasının değişmesi hiç bir araçta değer kaybına sebebiyet vermeyeceği açıklandığı için davaya konu değer kaybı talebi sadece tek bir parça sol ön çamurluk olduğunu, bu nedenle kaza sebebiyle tek bir değişen olan Sol Ön Çamurluk parçası için hali hazırda trafik sigortasından alınmış olan 13.208 TL ödeme davacının aracında meydana gelen değer kaybını fiili anlamda fazlaca karşıladığını, bu hususlar gözetildiğinde davacının fazladan değer kaybı talep etmesi abesle iştigal olduğunu, beyanları ve itirazları ışığında davacının sebepsiz zenginleşme aracı olarak gördüğü işbu davanın tümden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava bu halde, işbu başvuruda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi dava niteliğinde 50.00.-TL tazminat talebinde bulunulmuş ise de; davacının kısmi dava açmasında hukuki yarar bulunmadığını, başvuru sahibi vekilinin kısmi dava açmasında hukuki yarar bulunmadığından başvurunun reddine karar verilmesi gerektiğini, dava zmms sigortasından kaynaklanmakta olduğunu, müvekkili şirket ancak azami teminat ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olabileceğini, dava konusu aaracın onarımı aracın Kasko Sigortacısı tarafından yapılmış ve müvekkil tarafından kasko Sigortacısının rücu talebi ile … tarihinde 27.457.-TL hasar ödemesi yapıldığını, değer kaybı ödemesi … tarihinde 13.208.-TL davacı vekiline yapıldığını, sigorta hukuku kapsamında ilgililerin hak sahipliği, sigortayı kuran ilgili mevzuat ve bu mevzuata göre poliçe içeriğini kurala bağlayan ilgili genel şartlara göre belirlenmekte, söz konusu genel şartlarda dayanağını 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 6102 sayılı TTK’dan almakta olup AYM kararının genel şartların ekleriyle birlikte uygulanması yönünde bir etkisi bulunmadığını, hesaplamanın Genel Şartlara göre yapılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin sigorta şirketinin sorumluluğu ancak gerçek zarar ilkesi ile sınırlı olduğunu, başvuru sahibine ait araçta kaza tarihi itibariyle oluşan gerçek zararın tespiti ile; hasarlanan parçalar daha önce yan sanayi ve eşdeğer parçalarla tamir edilmemiş ise orijinal parçalarla şekilde tespitine, aracın orijinal parçalarının halen üretimi yapılmamakta ise zararın sertifikalı eşdeğer ya da çıkma orijinal parçalarla tespitine, tespitin kaza tarihindeki fiyatlar üzerinden yapılmalı ve servis iskontosunun ve tedariğiğn iskontolu olarak hesaplanması gerektiğini, avans faiz istemi kabul edilemeyeceğini, faiz sorumluluğumuz söz konusu olur ise hükmedilecek faiz temerrüt tarihinden ve yasal faiz olabileceğini, buna göre Sigorta kuruluşu, oluşan riziko sebebiyle İşleten, zarar görenlere karşı hangi oranda temerrüt faizi ödemesi gerekiyor ise, onun hukuksal sorumluluğunu üzerine alan Sigorta Kuruluşunun da, aynı oranda temerrüt faizi ödemekle yükümlü olacağını, dolayısıyla işletenin sorumlu tutulamayacağı bir faiz türünden, onun sorumluluğunu üzerine alan Trafik Sigortacısının sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğunu, bu sebeplerle davacının kısmi dava açmasında hukuki menfaati bulunmadığından davanın usulden reddine, haksız davanın reddine, müvekkil şirketin vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını, fazlaya ilişkin taleplerin reddini talep etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı …’in davaya cevap vermediği bu sebeple H.M.K. 128. maddesi uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
Davacı vekiline dava dilekçesi sonuç kısmında yazan “her türlü maddi zararlar” ifadesini açıklaması ve 1.000,00 TL üzerinden açtığı maddi tazminat davasını her bir tazminat talebi için ayrı ayrı belirlemesi için yazılı beyanda bulunmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekili dosyaya sunduğu açıklama dilekçesinde “Mahkemeniz huzurunda görülmekte olan davaya ilişkin değer kaybı talebimiz bulunmakta olup, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve tespiti tarafımızca mümkün olmadığından bu talebimiz şimdilik 1.000 TL’dir.” şeklinde yazılı beyan sunmuştur.
Mahkememiz … tarihli ara kararı ile; dosyanın 1 trafik bilirkişisi ve 1 sigorta eksperinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile; tarafların kazanın oluşumundaki kusur durumu ve davacının (bakiye değer kaybı) değer kaybı alacağı olup olmadığı (sigorta şirketi tarafından … tarihinde yapılan 13.208,00 TL’lik ödeme dikkate alınarak) hususunda rapor tanzim edilmesinin istenmesine karar verilmiş,
Sigorta Eksperi bilirkişi … ile Adli Trafik bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle;
“1- KUSUR DURUMU YÖNÜNDEN:
A) Davalı … Adına Kayıtlı, Davalı … Şirketi Nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile sigortalı, … Plakalı (Ticari Taksi) Otomobil Sürücüsü Davalı …; Sürücüler araç kullanırken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun ve Yönetmeliğinde belirtilen kural ve kaidelere uymak zorundadır. Araç sürücüleri araçları ile seyir halinde iken, bulundukları sokak/cadde üzerinde sola, sağa ve geriye dönüşlerinde diğer araçları göz önünde bulundurup, geçişlerini kolaylaştırmak için 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunu ve yönetmeliğinde yer alan kurallara uyması gerekmektedir. Meydana gelen iki araçlı maddi hasarlı trafik kazasında; davalı sürücü … idaresindeki davalı … Şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile sigortalı, … plakalı, davalı … adına kayıtlı (ticari taksi) otomobili ile … ili, … ilçesi, … Mahallesi, yerleşim yeri içi, 70 km/s azami hız limitli, iki düz çift çizgi ile bölünmüş, iki şeritli, asfalt kaplamalı, yatay güzergahı düz yol, düşey güzergahı eğimsiz, cadde aydınlatmaları olan … (…) caddesi üzeri düz seyir halinde iken, … … isimli iş yeri karşısına geldiğinde, geriye … (…) caddesi istikametine U dönüşü yapmak için sola dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde manevra yaptığı sırada, idaresindeki (ticari taksi) otomobilinin sağ ön kısımlarını; karşı yönden kendi şeridinde düz seyir halinde olan davacı sürücü … idaresindeki … … Şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile sigortalı, … plakalı, davacı … Şirketi adına kayıtlı kamyonetin sol ön tampon ve çamurluk kısımlarına çarpması olayında, davalı sürücü … idaresindeki davalı … Şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile sigortalı, … plakalı, davalı … adına kayıtlı (ticari taksi) otomobili ile sola hatalı manevra yaptığı kanaatini ortaya çıkarmaktadır. Bütün sürücüler herhangi bir şekilde sağa- sola veya geriye dönüş yapma istek ve zorunluluğunda bulunduğu sırada, bulunduğu yolun konumuna göre; arkasından gelen ve aynı şeridi kullanan veya karşı şeritten gelen araçlara dikkat etmeli ve bu araçlar ile arasında güvenli mesafe ortamı oluşturduktan sonra döneceği yöne sinyalini vererek ve katılımında bulunduğu taşıt yolunun geçişine müsait olduğunu gördükten sonra seyrine devam etmesi gerekmektedir. Davalı … Şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile sigortalı, … plakalı, davalı … adına kayıtlı (ticari taksi) otomobil sürücüsü davalı …, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun ve Yönetmeliğinde belirtilen:
– 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun Madde 84/b ve Yönetmeliğin 157/a-2 kusurlar bölümünde yer alan Araç sürücüleri trafik kazalarında; “Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme” hallerinde asli kusurlu sayılırlar.
– 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun Madde 67/1-b ve Yönetmeliğin 137/b kusurlar bölümünde yer alan; Sürücülerin; sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları, yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmeleri veya geriye gitmeleri izin verilen hallerde bu manevraları yapacak sürücülerin, karayolunu kullananlar için tehlike ve engel yaratmaları hallerinde, kusurludurlar.
– 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun Madde 84/f ve Yönetmeliğin 157/a-10 kusurlar bölümünde yer alan; Araç sürücüleri trafik kazalarında; “Doğrultu değiştirme, manevralarını yanlış yapma” hallerinde asli kusurlu sayılırlar.
Maddelerini ihlal ettiği.
B) Davacı … Şirketi Adına Kayıtlı … Plakalı Kamyonet Sürücüsü Davacı …; Davalı sürücü … idaresindeki davalı … Sigorta … Şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile sigortalı, … plakalı, davalı … adına kayıtlı (ticari taksi) otomobili ile … ili, … ilçesi, … Mahallesi, yerleşim yeri içi, 70 km/s azami hız limitli, iki düz çift çizgi ile bölünmüş, iki şeritli, asfalt kaplamalı, yatay güzergahı düz yol, düşey güzergahı eğimsiz, cadde aydınlatmaları olan … (…) caddesi üzeri düz seyir halinde iken, … … isimli iş yeri karşısına geldiğinde, geriye … (…) caddesi istikametine U dönüşü yapmak için sola dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde manevra yaptığı sırada, idaresindeki (ticari taksi) otomobilinin sağ ön kısımlarını; karşı yönden kendi şeridinde düz seyir halinde olan davacı sürücü … idaresindeki … … Şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile sigortalı, … plakalı, davacı … Şirketi adına kayıtlı kamyonetin sol ön tampon ve çamurluk kısımlarına çarpması sonucu, meydana gelen iki araçlı maddi hasarlı trafik kazası olayında; davacı sürücü … idaresindeki … … Şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile sigortalı, … plakalı, davacı … Şirketi adına kayıtlı kamyoneti ile düz çift çizgi ile bölünmüş yol olduğu belirlenen … (…) caddesi üzerinde düz seyir halindeyken, iki araçlı maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun da ve yönetmeliğinde belirtilen kural ve kaidelerden herhangi bir maddesini ihlal etmediği.
Yukarıda arz edilen hususlar dikkate alındığında; Bilirkişilik Daire Başkanlığının “Bilirkişilerin Uyacağı Rehber İlkeler ve Bilirkişi Raporlarında Bulunması Gereken Standartlar” başlıklı yazısının 27. maddesinde kusurun tespiti normatif bir değerlendirmeyle mümkündür ve sadece hakimin yetkisindedir. Bilirkişi münhasıran hakimin yetkisinde olan kusurluluk konusunda (asli/tali kusurlu, kusursuz, yüzdelik kusur oranı) herhangi bir değerlendirme yapamaz” şeklindeki kararına istinaden tarafımdan kusur oranı konusunda değerlendirme yapılamamış olup, hukuki nitelendirme ve değerlendirmenin Sayın Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliğinin takdir ve yetkisinde olduğunu belirtir, tensiplerine arz ederim.
2- DEĞER KAYBI BEDELİ YÖNÜNDEN:
Açıklanan tüm gerekçeler ve değerlendirmeler ışığında; huzurdaki ihtilafa konu aracın hasarı kilometre düzeyi, boyanan parça miktarı, parça değişim adedi, aracın kullanılış şekli, aracın bu hasarından önce mevcut hasarı bulunup bulunmadığı, sigortalı ile sigorta şirketi arasında akdedilen poliçenin tanzim tarihi, gibi parametreler dikkate alınıp yapılan değerlendirmeler itibariyle araç tarafımdan fiziki olarak görülmeyip temin edilen belge (tutanak/ resimler/ fatura ve sair evraklar) doğrultusunda;
İnceleme konusu aracın … tarihinden önce piyasa değerinin … TL olduğu … tarihindeki kaza olayından sonra piyasa koşulları ve şahsi kanaatimde eklendiğinde piyasa değerinin … TL olacağı, sonuç olarak inceleme konusu araç üzerinde 30.000,00 TL değer kaybı oluşacağı görüş ve kanaatine varılmıştır. Yapılan dosya incelemesinde sigorta kuruluşunun hak sahibi vekiline değer kaybı ile ilgili başvuru tarihinden önce 13.208,00 TL tazminat ödemesi yaptığı görülmüş olup ALACAK BAKİYE TUTARININ 16.792,00 TL olacağı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava değeri … tarihli dilekçe ile 16.792,00 TL olarak belirlenmiş ve eksik harç ikmal edilmiştir.
Davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı … ‘ya ait … plakalı araç ile davacı şirkete ait ve davacı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonrası meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında tarafların kazanın meydana gelmesindeki kusur durumu ve … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı ve maddi zararın miktarı taraflar arasında ihtilaflı olup, yapılan yargılama sonucu toplanan delillerden; … plakalı aracın davacı … … A.Ş.adına kayıtlı olduğu, davacı …’nun araç maliki olmadığı, dolayısı ile bu davacı nezdinde oluşan maddi zarar bulunmadığı, alınan bilirkişi raporuna göre meydana gelen trafik kazasında davalı …’in tam kusurlu olduğu, kaza nedeniyle araç üzerinde 30.000,00 TL değer kaybı oluştuğu, davalı sigorta şirketinin hak sahibi vekiline değer kaybı ile ilgili başvuru tarihinden önce 13.208,00 TL tazminat ödemesi yaptığı, bakiye tazmini gereken tutarının 16.792,00 TL olduğu anlaşılmakla, dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … tarafından açılan davanın AKTİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Davacı … … A.Ş. tarafından açılan davanın KABULÜ İLE; 16.792,00 TL tazminatın davalı … ve …’ten kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyen, davalı sigorta şirketinden … tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.147,06 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL, ıslah ile alınan 270,00 TL olmak üzere toplam 449,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 697,16 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin, 270,00 TL ıslah ve 179,90 TL başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … … A.Ş.’ye verilmesine,
5-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 16.792,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı … … A.Ş.’ye verilmesine,
6-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 16.792,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ndan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … ve davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 556,50 TL tebligat-posta-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.956,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … … A.Ş.’ye verilmesine,
8-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.200,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına
9-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı MİKTAR İTİBARİYLE HMK 341/2 MADDESİ UYARINCA KESİN OLARAK verilen karar açıkça okundu, anlatıldı. 10/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır