Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/374 E. 2023/401 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/374 Esas
KARAR NO : 2023/401
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 06/06/2023
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağına istinaden borçlu … Ltd. Şti. (VKN:…) ve kefiller hakkında Antalya Genel İcra Dairesi … sayılı dosyası üzerinden borçluya ait olan … bağımsız bölüm numaralı taşınmaza haciz konulduğunu, bu taşınmaz Antalya Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü … Sayılı dosyadan satıldığını ve ihalesinin kesinleştiğini, bunun üzerine Antalya Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü … Sayılı dosyadan tapu harcı, emlak vergisi düşülerek kalan … TL Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Sayılı dosyaya gönderildiğini, Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Sayılı dosyadan … tarihli sıra cetveli düzenlendiğini, sıra cetvelinde 1. ve 2. Sırada işçi alacaklarına ödenmesine karar verildiğini, 3. sırada ise Antalya Genel İcra Dairesi … E. sayılı dosyası alacaklısı olan davalı … Limited Şirketi ‘ne … Tl ödenmesine karar verildiğini, fakat gerçekte davalının böyle bir alacağı bulunmadığını, davalı tarafın ticari defterlerinin incelendiğinde böyle bir alacağının olmadığının anlaşılacağını, ya da bu kadar yüksek miktarlı bir alacağının olmadığının anlaşılacağını, Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Sayılı dosya içerisine Antalya Genel İcra Müdürlüğü …. sayılı dosyadan birden fazla 100. Madde cevabı girmiş olup bu yazı cevapları da çelişkili olduğunu, bu hususun da gerçekten haczin devam edip etmediği ve satış avansının yatırılıp yatırılmadığının araştırmasını talep ettiklerini, ayrıca dosyada aynı tarihli 2 adet sıra cetveli olmakla söz konusu sıra cetvellerinden bir tanesinde tarafımıza alacak ayrıldığını, dosyada neden 2 adet sıra cetveli olduğu da taraflarınca anlaşılamadığını bu nedenlerle davanın kabulü ile sıra cetvelinin davalıya ödenen miktar yönünden iptaline ve davalıya düşen paydan öncelikle müvekkil Bankanın alacağının ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın İİK 142/1.maddesi uyarınca sıra cetvelinde yer alan alacağın esasına ilişkin olarak açılan sıra cetveline itiraz davası olduğu anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanununun 142. maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları, kural olarak genel mahkemede görülür; itiraz, sadece sıraya ve icra müdürünün icra hukuku kurallarına uygun davranmadığına ilişkin ise görev icra mahkemesindedir. (İİK.m.142/son)
Davacı, davalının alacağının gerçek alacak olmadığı halde sıra cetvelinde yer aldığını, gerçekte mevcut olmayan alacağın bu suretle davalıya ödenmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek alacağın esasına itiraz etmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
İcra İflas Kanununun 142/1 maddesi gereğince cetvel suretinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava açmak suretiyle cetvel içeriğine itiraz edebilir. Bu hükümde yer alan alakadarlar, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve dava sonucunda etkilenecek olan alacaklıları ifade etmektedir. Somut olayda olduğu gibi taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki yada TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin hükümlerini uygulanmasını gerektiren kambiyo hukuku ilişkisi bulunmadığı hallerde genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin mahal mahkeme olduğunun kabulü gerekir. Zira TTK’nun 4. Maddesinde belirtildiği gibi taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmamaktadır ve dava bu yasa maddesinde sayılan mutlak veya nisbi nitelikteki ticari dava türlerinden de değildir.
Davacı ve davalının alacağının dayanağı olan takip dosyalarının kambiyo senetlerine dayalı olmasının, taraflar arasında doğrudan hukuki ilişki bulunmadığından davanın niteliğini değiştirmeyeceği, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin davada görevli mahkemenin İcra İflas Kanunun 142/1 maddesi uyarınca Asliye Hukuk mahkemesine ait olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Emsal; Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2020/6214 E – 2020/2386 K sayılı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/ 2 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Antalya Nöbet Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbet Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 08/06/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı