Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/29 E. 2023/390 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/29 Esas
KARAR NO : 2023/390
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2023
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle: Müvekkili tarafından … Ltd. Şti. ticaret ünvanlı şirketin … tarihinde yapılan … yevmiye numaralı Antalya … Noterliği hisse devri ve ekte sunlan … tarihli hisse devri sözleşmesi ile davalı tarafa devredildiğini, taraflar arasında akdedilen ve anlaşılan bu sözleşme gereği olarak müvekkilinin üzerine düşen edimi layıkıyla yerine getirmiş ve şirket hisselerinin tamamı davalı tarafa devredilmiş olmasına rağmen devralan davalı … tarafından taahhüt edilen edim yüklerini hiç bir surette yerine getirmediğini, davalı ile müvekkili arasında yapılmış olan anlaşma gereğince; borçlu davalı tarafından müvekkile ödenmesi gereken hisse devrine ilişkin ödemelerin hiç yerine getirilmediğini, mahkemece yapılan incelemede de tespit edileceği üzere söz konusu işletmenin davalı tarafından işletilmeye de başlandığını, devir bedeli karşılığı olan bedel müvekkiline ödenmediğini, sundukları hisse devir sözleşmesi ve noter devir senedinden de tespit edilecek devir işleminden dolayı müvekkilinin mağdur durumda olduğunu, hisse devir sözleşmesinde devir bedeli olarak … TL bedel belirlenmiş ve karşılığında bono verileceği düzenlenmiş ise de; davalı ile beraber hareket ettiği kanaati oluşan Antalya Barosu avukatlarından Av. …’a ekte sundukları belge ile teslim edildiğini, söz konusu avukatın her ne kadar müvekkilinin avukatı ise de; davalı ile birlikte hareket etmekte ve bugüne kadar teslim edilen bonoyu defalarca istenmiş ise de; işbu avukat tarafından müvekkiline, davalının talimatı ile verilmediğini, müvekkilinin Yabancı uyruklu olması ve Türkçe diline pek hakim olmaması nedeniyle, bilgi ve tecrübesizliğinden faydalanılarak davalı ve birlikte hareket ettiği düşünülen Av. … tarafından alacağından mahrum bırakıldığını, bu hususta taraflarınca gerek Antalya Barosu Başkanlığı’na şikayette gerekse savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı … sor. numarası ile soruşturmanın devam ettiğini, devam eden bu soruşturma kapsamında Av. …’un, daha önce şifahen kendisinde olmadığınıı ifade ettiği devir bedeline dair … TL’lik senet aslını savcılık kanalı ile kendilerine teslim ettiğini, bunun ötesinde devir protokolünün aslının da verilmesi için savcılık dosyasından talep edildiğini fakat henüz protokol aslının taraflarına verilmediğini, bu açıklamalar ışığında davalı tarafından keşide edilen senedin devir bedeline dair olduğunu, Limited Şirketlerde pay devri karşılığında bir bedel ödendiğini ispat yükümlülüğünün ödeme yaptığını iddia eden kişi üzerinde olduğunu, taraflarınca sunulan devre ilişkin olarak noter senetleri, müvekkilinin banka hesapları ve ticari defterleri ile borcun ödenmediğinin sabit olduğunu, taraflarınca işbu davanın açılmasından evvel arabulucu yoluna başvurulmuş ise de herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, izah edilmeye çalışıldığı üzere davalı tarafın hisse devir bedelini ödememekle borçlu durumda olduğunu ve yapılan araştırma ve edinilen duyumlara göre de borçlunun mallarını kaçırma çabası içerisinde olduğunun tespit edildiğini, dilekçe ekindeki belgelerden de görüleceği üzere müvekkilinin alacağının varlığı ve muaccel olduğu noktasında kanaat edinmeye yarar bilgi ve belgeler mevcut olup ayrıca borçlunun mal kaçırma ihtimali de yüksek olduğundan ihtiyati haciz talep etme zaruriyeti hasıl olduğunu, izah edilenler ışığında ve fazlaya dair suç duyurusu ve sair hakların saklı kalması şartıyla; davalının borcunu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, haklı davamızın kabulüne, devre konu şirket hisse bedelinin fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere … TL bedelinin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili adına açılan davada her ne kadar; şirket hisse bedeli istenmiş olsa da, söz konusu şirketin hisse bedeli ödenerek devri yapıldığını, günümüz ticari şartları ve piyasa koşulları dikkate alındığında, Türk vatandaşı olmayan bir yabancının şirket hisselerini vadeli yahut veresiye olarak devir etmesinin hayatın olağan akışına tamamen aykırı olduğunu, kaldı ki bir an için davacının iddiası kabul edilse bile devre ilişkin verilen senet asli unsurları taşımamakla birlikte geçersiz olduğunu, fotokopisinden anlaşılacağı üzere bononun ödeme tarihi, düzenleme tarihi ve neye istinaden verildiği belli olmadığını, yine dava dilekçesi ekinde sunulan devir teslim sözleşmesi … tarihli olup, sözleşmenin 4. maddesinde devir bedelinin 6 ay içerisinde ödenmemesi halinde hisse devrinin iptal edileceğinin kararlaştırıldığını, şayet iddia edildiği üzere hisse devir bedeli ödenmemiş ise, sürekli Türkiye’ye giren ve burada yerleşik yaşayan ve avukatları da bulunan bir yabancının iş bu davayı ikame etmek için neden 6 aylık süre şartı olmasına rağmen 5 sene beklediğinin de manidar olduğunu haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının … Ltd Şti unvanlı şirkette bulunan hissesini Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu “Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi” uyarınca davalıya devretmesine rağmen davalının hisse bedelini ödeyip ödemediği, borçlusu … , kefili … Ltd Şti , lehtarı … (davacı) olan senedin kambiyo vasfı taşıyıp taşımadığı, bu senedin hisse bedelinin devrine ilişkin taraflar arasında yapılan devir sözleşmesi nedeniyle verilip verilmediği hususlarının taraflar arasında ihtilaflı olduğu belirlenmiştir.
Davaya konu şirketin ticari kayıtları ve Antalya … Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu limited şirket pay devri sözleşmesinin tetkikinden davacının şirkette bulunan 400 adet hissesini … TL bedelle devrettiği ve sözleşmede devir bedeli olan … TL nin nakden alındığının yazılı olduğu belirlenmiştir.
Davacı şirket hissenin aslında … TL bedel karşılığında satıldığını ve karşılığında aynı miktarda bono alındığını iddia etmiş ve dosyaya … tarihli (Antalya …Noterliğinde yapılan şirket pay devri sözleşmesi ile aynı tarihli) adi yazılı Hisse Devre Satış Sözleşmesini sunmuştur. Davalı yanca inkar edilmemiştir. Nitekim Antalya C.Başsavcılığı’nın Avukat Suçları Soruşturma Bürosu … soruşturma nolu evrakının tetkikinden; düzenleme ve vade tarihi içermeyen … TL bedelli bononun keşideci davalı ve … …Ltd.Şti tarafından davacı lehine düzenlendiği, bono aslının davacıya verildiği, davacı tarafından … tarihli tutanakla kendi vekili …’a teslim edildiği, daha sonra davacının avukatını şikayet etmesi üzerine adı geçen avukat tarafından C.Savcılığı’na teslim edildiği, C.Savcılığı’nca da … tarihinde davacıya teslim edildiği anlaşılmıştır. Bu halde şirket pay devri bedelinin gerçekte … TL olduğu, her iki sözleşmenin de aynı tarihte yapılmış olması ve senet aslının aynı tarihte davacıya verilmiş olması karşısında davacının davalıdan noter belgesinde yazılı … TL aldığının subut bulduğu kabul edilmiştir.
Davalı yan, adi yazılı sözleşmenin 4.maddesinin ” Söz konusu bono ile taahhüt edilmesi gereken tutar 6 (altı) ay içerisinde ödenmez ise iş bu sözleşme geçersiz olacaktır. Şirketin tüm hisseleri ve hakları yeniden …’a devredilecektir.” şeklinde düzenlendiğini, bu sebeple davacının açtığı davada haksız olduğunu, zira bu sözleşmeye göre hisse devrinin geçersiz olduğunu ve davacının alacak talebinde bulunamayacağını iddia etmiş ise de; şirket hissesinin hala davalıda olduğu, davalının bu güne kadar devraldığı hissenin davacıya iadesi yönünde bir irade göstermediği anlaşılmıştır. Kaldı ki 6102 sayılı TTK’nın 595/1. maddesiyle, hisse devir vaadi sözleşmelerinin geçerli bir şekilde kurulabilmesi yazılı şekilde yapılmaları ve taraf imzalarının noterce onaylanması şartına bağlı tutulmuştur. Bu hüküm TBK 13.maddesi birlikte değerlendirildiğinde, hisse devri sözleşmesini geçersiz kılacak şartı içeren bu anlaşma maddesinin noter huzurunda yapılan sözleşmede yer almamış olması nedeniyle geçersiz olduğunun kabulü gerekir. Sonuç olarak davacının … bedelle sattığı hisse bedeli için sadece … TL aldığı, davalıda bakiye … TL alacağı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; … TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli, 61.479,00 TL harçtan, peşin alınan 17.077,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 44.401,50 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından yatırılan 17.077,50 TL peşin harç ile 179,90 TL başvurma harcı ve 296,40 TL ihtiyati haciz harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 396,18 TL tebligat ve posta masraflarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan … TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 16.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
8-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen (davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan) ara buluculuk ücretinin (yargılama gideri) 1.404,00 TL’sinin davalıdan, 156,00 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 06/06/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı