Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/284 Esas
KARAR NO : 2023/860
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 19/12/2023
Mahkememizin … K sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … K sayılı kararı ile kaldırılmış olmakla, 2023/284 esas sırasına kaydedilerek yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı bankanın müvekkilinin hesabından Limit Tahsis-Kredi İşlem masrafı, Kredi Kullandırma Dosa Masrafı ve Exspcrtiz Ücreti adı altında kesintiler yaptığını, bu kesintinin iadesi için Antalya Genel İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalı bankanın itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, müvekkilinin hesabından Limit Tahsis- Kredi İşlem Masrafı, Kredi Kullandırma Dosya Masrafı ve Ekspertiz Ücreti kesintileri yapıdığını, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile alınan bu ücretlerin kısmi 300,00 TL’si için dava açtıklarını ve bilirkişi raporu doğrultusunda kısmi fazlaya dair haklarını saklı tutarak dava açtıkları ve davayı sehven ıslah etmediklerinden 300,00 TL’nin iadesine karar verildiğini, bilirkişi raporu dorultusunda diğer haksız alınan ücretlerin iadesi için icra takibi başlattıklarını ancak davalının itiraz ettiğini, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil bankaca davalının hesabından yapılan kesintilerin usulsüz olmadığını, davalı ile banka arasında mutabakata varılarak imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 7.1. maddesindeki düzenleme gereği dolayısıyla müvekkil bankanın kullandırdığı kredilerden komisyon tahsil etmesinin hukuka uygun olduğunu, zira, ticari iş niteliğinde olan kredi kullandırımı ile ilgili olarak her iki tarafın da ticaretine dair yaptığı bütün işlemlerinde işletmesi için en karlı seçeneği tespit edecek kadar basiretli davrandığı/davranmış olmasının gerektiğinin tartışmasız olduğunu, bu nedenle davacının, sözleşmenin imzalanması sırasında var olan ve kendisi tarafından kabul edildiği yazılı olarak beyan altına alınan sözleşme maddelerinin kendisine uygulanmasını, sözleşmenin akdinden sonra kabul etmediğinden bahisle dava açması sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği gibi hukuka güven ilkesine de tamamen aykırılık oluşturduğunu, bankaların, Türk Ticaret Kanunu ile Bankacılık Kanunu hükümleri çerçevesinde hizmet veren kuruluşlar olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun ücret isteme hakkına ilişkin 20.maddesinin; “Tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesi ile ilgili iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir…” hükmü uyarınca, bankaların tacir niteliğini haiz olmaları itibarıyla, tüm bankacılık hizmet ve işlemleri için ücret ve masraf tahakkuk ettirmek suretiyle hizmet vermelerinin yasalara uygun olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu;
“Antalya Genel İcra Dairesi’nin … E sayılı takip dosyası, Antalya …ATM’nin … K sayılı dosyası ve bu dosyadan emsal uygulamaların araştırılması amacıyla değişik bankalara yazılan müzekkere cevapları, taraflar arasında akdedilen … tarihli genel kredi sözleşmesi alınan bilirkişi kök ve ek raporları doğrultusunda; 6098 sayılı Borçlar Kanunun 20.maddesinde düzenlenmiş olan genel işlem koşullarına aykırı olduğu ve haksız şart oluşturduğu bilirkişi raporu ile belirlenen miktar dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile; davalının Antalya Genel İcra Dairesi’ nin … esas sayılı takip dosyasında 8.605,96 TL asıl alacağa yapmış olduğu itirazın iptaline, Hüküm altına alınan alacak (8.605,96 TL) üzerinden hesap edilecek % 20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Takip tarihinden itibaren asıl alacağa % 13,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, dair karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Mahkememizin … K sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … gün ve …K sayılı kararı ile; “…Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamalarına göre ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. (Y. 19 HD. 19/02/2018 gün, 2016/15462 E. 2018/713 K. ve Y.11.HD.2019 /1303 E. 2019/2961 K. Sayılı İlamı)
Somut uyuşmazlıkta; Taraflar arasında GKS düzenlenmiştir. Raporda davacıya kredi kullandırıldığı tespit edilmiş olmakla bu kredi nedeniyle tacir olan bankanın masraf talep edebileceğinin kabulü gerekmektedir. Ancak bu masrafın ne oranda alınacağı hususu öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, sözleşmede masraf alınabileceği belirtilmekle birlikte hangi oranda alınacağı belirtilmemiş ise emsal banka uygulamalarına göre değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken ticari işlemi tüketici işlemi olarak değerlendiren yetersiz bilirkişi raporuyla hüküm kurulmasında usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında varlığı ihtilafsız sözleşme celp edilmek suretiyle sözleşmede alınacak masraflara ilişkin hükümler değerlendirilerek sözleşmede alınacak masraflara ilişkin oran belirtilmiş olması halinde bu orana göre, oran konusunda hüküm bulunmaması halinde, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların, aynı miktarda ve aynı vade ve faiz oranlarıyla kullanılan diğer emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Ayrıca 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144. maddesi kapsamında, Bakanlar Kurulu’nun 16.10.2006 tarih ve 2006/11188 sayılı kararına istinaden Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı Tebliği’de göz önüne alınmalıdır. Yine alınan ekspertiz ücretlerinin de dayandığı krediler incelenerek ekspertiz yapılıp yapılmadığı, ekspertiz faturasının bulunup bulunmadığı hususları da incelenmelidir. Bu durumda gerekirse yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle yeni bir bilirkişiden ayrıntılı gerekçeli denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre, yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekir. Açıklanan bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
Mahkememizce taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
Taraflar arasında imzalanmış Genel Kredi Sözleşmesinin “Faiz, Temerrrüt, Vergi ve Masraflar, Komisyon” başlıklı 4.maddesinde;
Müşteri ile ayrıca mutabakata varılmamış olması halinde, uygulanacak komisyon, ücret, masraf ve sair gider oranları, bankanın işlem tarihinde benzer krediler ve hesaplar için uyguladığı oranlar olacaktır. Bankanın benzer krediler ve hesaplar için cari olan oranları geçmemek üzere, her nevi komisyon, ücret, masraf oranı/tutarlarını artırmaya hakkı vardır. Komsisyon ve ücretler peşin olarak tahsil edilir.
Müşteri, bankanın işbu sözleşme uyarınca açtığı ve açacağı her türlü krediler ile hesaplar ve aldığı teminatlar ile ilgili olarak sektör normlarına göre belirlediği/belirleyeceği veya yetkili merciler tarafından saptanan veya ileride saptanacak olan oranları geçmemek üzere, her nevi komisyonu, hesap işletim ücretlerini, yasal ve Banka düzenlemelerine veya müşteri ile banka arasında ayrıca mutabakata varılmamış olması halinde dahi bankacılık uygulamaları ve teamüllere göre talep edilebilecek komisyon ve ücretleri, vergi ve sair giderleri, Bankaya derhal ödemekle yükümlüdür.
Müşteri, kredi değerliliğinin tespitire yönelik bankaca rapor düzenlenmesi / düzenlettirilmesi, limit tahsisi ve artırılması, ekspertiz yapılması, teminat tesisi ve serbest bırakılması, kredinin temdit edilmesi ve yeniden yapılandırılması işlemleri ile ilgili olarak bankaca belirlenecek oran ve tutarlarda nakden veya hesaben komisyon/ücret ödemeyi müşteri kabul ve taahhüt eder.” hükümlerinin yazılı olduğu,
Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin … gün ve … sayılı kararı uyarınca da;
Her ne kadar sözleşmelerde faiz ve komisyon oranları ile ücret ve masrafların hangi oranda yazılı olacağı belirtilmemiş olsa da bankaların tüketici kredilerinin dışında kalan diğer bütün kredi işlemlerinde serbestçe faiz, komisyon ve masraf alınmasının mümkün olduğu, bankaların faiz dışındaki gelirlerinin açılan kredinin üzerinden maktu ve nispi oranda komisyon niteliğinde olabileceği veya kredi işleminde fiilen yapılan herhangi bir masrafın karşılanması amacıyla masraf alınabileceği ve bu husustaki tarifelerin banka şubelerinde ve web sitelerinde ilan edildiği, alınan faiz dışı gelirlerin komisyon niteliği gösterdiği bilinmekle beraber Yargıtay emsal kararlarında da yer aldığı üzere,
Genel bankacılık uygulamalarında tahsil edilen tutarların makul sınırlarda kabul edilebilecek oranlarda olması gerektiği, diğer banka emsal uygulamalarında görüldüğü üzere genel bankacılık uygulamaları gereği davalı bankaca “kredi işlem masrafi-limit tahsisi” ve “peşin komisyon tutarı” adı altında tahsil edilen ücretlerin makul sınırlarda kabul edilebileceği, davacının ticari müşteri olduğu ve kullandırılan kredilerinde ticari nitelikte olduğu bu nedenle ekspertiz ücreti dışında tahsil edilen ücret ve komisyonlar için haksız şarttan söz edilemeyeceği,
Her ne kadar bankaların dışarıdan hizmet alımı suretiyle yaptıkları masrafları müşterilerine yansıtabilecekleri tabi ise de davalı bankanın davacı şirketin vadesiz hesabından tahsil ettiği 1.609,56- TL. ekspertiz işlem ücretinin dışarıdan hizmet alımı suretiyle yaptırılan bir masraf karşılığı olduğuna dair bir makbuz ya da fatura olmadığı bu nedenle Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile 100,00-TL.’nin iade edildiği göz önüne alındığında takdir Mahkemenin olmak üzere 1.509,56-TL. tutarındaki ekspertiz ücretinin davacıya ödenmesinin uygun olacağı” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişinin … tarihli ek raporunda özetle:
“-Ekspertiz Ücreti
Davalı bankanın, davacı şirketin vadesiz hesabından … tarihinde “ekspertiz ücreti”adı altında toplam 1.609.56-TL. tahsil ettiği dosyada yer alan işlem dekontlarının incelenmesi neticesinde anlaşılmaktadır.
Bankaların dışarıdan hizmet alımı suretiyle yaptıkları masrafları müşterilerine yansıtacağı olağandır. Davalı bankanın ekspertiz işlemini dışarıdan hizmet alımı suretiyle yaptırdığına ve üçüncü kişilere hizmet bedeli ödediğine dair … tarihli fatura ve değerleme firması tarafından düzenlenmiş ücret bilgi belgesinin dosyaya sunulduğu görülmektedir. Fatura ve ücret bilgi belgelerine göre; davalı bankanın, ekspertiz firmasına, yapılan iki ekspertiz işlemine ilişkin 440,80-TL. ve 558,04-TL. olmak üzere toplam 998,84-TL. ödeme yaptığı açıktır.
Bu nedenle, takdir Mahkemede olmak üzere, toplam tahsil edilen 1.609,56-TL.ekspertiz ücretinden, belgelendirilen 998,84-TL. ekspertiz ücretinin tenziliyle belgelendirilemeyen 610,72-TL.’nin davacıya ödenmesinin uygun olacağı, ancak Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile 100,00-TL.’nin iade edildiği göz önüne alındığında kalan 510,72- TL.’nin davacıya iadesinin uygun olacağı” sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin … gün ve … sayılı kararı uyarınca toplanan delillere göre düzenlenmiş kök ve ek bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının Antalya Genel İcra Dairesi’nin … E sayılı takip dosyasında 510,72 TL asıl alacağa yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
Hüküm altına alınan alacak (510,72 TL) üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan, peşin alınan 148,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 121,41 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından yatırılan 148,44 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.600,00 bilirkişi ücreti, 104,50 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 1.704,5 TL yargılama giderlerinden, davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 100,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 510,72 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 8.181,40 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
8-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 77.55 TL’sinin davalıdan, 1.242,00 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı MİKTAR İTİBARİYLE HMK 341/2 MADDESİ UYARINCA KESİN OLARAK verilen karar açıkça okundu, anlatıldı.19/12/2023
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı