Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/254 E. 2023/267 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/254 Esas
KARAR NO : 2023/267
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ : 19/04/2023

… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmekle Mahkememizin yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkiline Hal Rüsum alacağından kaynaklı borcu olduğunu, davalının bu borcunu ödemediğini, müvekkilinin icra takibi başlattığını, davalı borçlunun, … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile aleyhine yürüttükleri 2.316,28 TL miktarındaki (asıl alacak) icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili şirketçe tüm uygulamalar 5957 sayılı Hal Kanunu, 28346 sayılı Ticaret Bakanlığı Hal Uygulama Yönetmeliği ve 6183 sayılı kanun hükümleri uyarınca yapıldığını, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak hal kayıt sisteminde firma üzerine hal rüsumu borcu olarak tahakkuk eden ayrıntılı künyelerinde ekli bulunduğu listenin, Bakanlıktan gönderilen yazı ile davacının ürün alımlarına dair listenin çıkartılarak mahkemeye gönderilmesini, bakanlıktan gelen yazılar akabinde dosyanın bilirkişiye gönderilerek bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davalı tarafından icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, davalı borçlu takip konusu borcun tamamından sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından yapılan tüm işlemlerin yasaya uygun olduğunu, bu takipteki icra dosyasına yapılan itirazlar gerçeği yansıtmadığını, itirazların hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, davalının itirazlarının iptali ile takip dosyasının takip talebindeki şartlarla devamına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle, … İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyası ile yürütülen takipte; davalı borçlunun tüm itirazlarının iptali ile takibin takip talebinde yazılı şartlarla asıl alacak ve ferileri yönünden devamına, borçlu aleyhine itiraz olunan alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Dava; alacak iddiası ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının takibe konu faturalardan dolayı davacıya bakiye borcu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 1. Maddesinde; Bu Kanunun amacı, sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılmasını, malların etkin şekilde tedarikini, dağıtımını ve satışını, üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunmasını, meslek mensuplarının faaliyetlerinin düzenlenmesini, toptancı halleri ile pazar yerlerinin çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını ve işletilmesini sağlamaktır.
(2) Bu Kanun, sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların her ne şekilde olursa olsun alımı, satımı ve devri ile toptancı halleri ve pazar yerlerinin kuruluş, işleyiş, yönetim ve denetimine ilişkin usul ve esasları, uygulanacak yaptırımları ve bakanlıklar, belediyeler ile diğer idarelerin görev, yetki ve sorumluluklarını kapsar.” Şeklinde düzenleme olduğu görülmüştür.
Kanunun 2. Maddesinde; 1) Bu Kanunun uygulanmasında;
Meslek mensubu: Malların ticaretiyle iştigal eden ilgili meslek odalarına kayıtlı kişileri,
Tüccar: Malların toptan satışı amacıyla kendi adına ve hesabına çalışan meslek mensuplarını,
Üretici: Malları üretenler olarak tanımlanmıştır.
Kanunun 10. Maddesinde ise ;(1) Üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde bir hal hakem heyeti oluşturulacağı, Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvurunun zorunlu olacağı. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmünde olacağı , Bu kararların 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği, Tarafların bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilecekleri, İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmayacağı,. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabileceği, Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği kararların kesin olacağının düzenlendiği görülmüştür.
Hal Hakem Heyeti ve Toptancı Hal Konseyi Hakkındaki Yönetmeliğinde de benzer düzenlemeler mevcut olup Hal Hakem Heyetinin görev ve yetkilerinin düzenlendiği 5. Maddeye göre; “Hakem heyeti, üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmakla görevli ve yetkilidir.
Kanunun 14 üncü maddesinde öngörülen idari para cezası dışındaki tüm uyuşmazlıklar, hakem heyetinin görev ve yetkisi kapsamındadır. Toptancı hali yönetimi veya personelinin uygulamalarından veyahut toptancı hallerinin ve pazar yerlerinin yönetim ve işleyişinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da bu kapsama dâhildir.”
İlgili Kanun ve yönetmelik dikkate alındığında Hal hakem Heyetinin görevinin Kanun’un 14. Maddesinde öngörülen idari para cezaları dışındaki uyuşmazlıklar olarak belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, her iki tarafında 5957 sayılı yasa kapsamında meslek mensubu olduğu, dava değeri dikkate alındığında davacının 5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 10/1 ve 5. madde hükümleri uyarınca İl Hal Hakem Heyetine başvurması gerektiği sabittir.
Davacı her ne kadar rüsum alacağının bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini savunmuş ve bir kısım hal hakem heyeti kararlarında hakem heyetinin 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsil edilmesi gereken alacak yönünden görevli olmadıklarından ret kararı verdiklerini savunmuş ise de dava konusu uyuşmazlık 5957 sayılı yasa kapsamında görüldüğünden bu iddiaya itibar edilmemiştir. (Aynı yönde Yargıtay 4. HD 2014/13512 esas – 2015/11659 Karar)
Dava şartına ilişkin düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin, yargılamanın her aşamasında resen gözetilecek hususlardan olmaları hususu dikkate alındığında davacı tarafından 5957 sayılı yasadaki zorunluluğa riayet edilmeden açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca iadesine
5-A.A.Ü.T uyarınca 2.316,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda, miktar itibariyle KESİN verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 19/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır