Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/244 E. 2023/837 K. 04.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/244 Esas
KARAR NO : 2023/837
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 04/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 5216 sayılı Büyükşehir belediye yasanın 7/r maddesinde belirtilen su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek görev ve yetkisinin 2560 sayılı İSKİ kanununa göre büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki su ve kanalizasyon hizmetleri Müvekkillerinin tarafından yapıldığını, müvekkili bulunan kurumun 2560 sayılı yasa gereğince büyükşehir belediye sınırları içerisinde su ve kanalizasyon hizmetlerini yapan bir kamu kurumu olduğunu, 6360 sayılı yasa gereğince … tarihinden itibaren … sınırları il sınırları olduğundan il sınırları içerisinde su ve kanalizasyon hizmetleri müvekkili kurum tarafından yapıldığını, müvekkili kurum tarafından verilen hizmetlerin bedeli olarak faturalar düzenlenmiş ve düzenlenmekte olduğunu, dava konusu edilen … Sulh Hukuk Mahkemesinin … dosyasında mahkemece verilen kararda; müvekkilin … tarihli yazı ile … tarihinden itibaren tesislerin kendisine devredilmiş olduğunu, … … Bakanlığının su hizmetlerinin müvekkil kuruma geçtiğini, sözleşme yapılması gerektiğini, su bedellerinin bu tarihten itibaren müvekkil kuruma ödenmesi gerektiği belirtilerek davalıya konuyla ilgili bilgi verildiğini, ancak davacı tarafından su hizmetlerinin müvekkile geçtiği bilinmesine rağmen tacir olan davacı bu bildirimi dikkate almayarak kendisince ihtilaf oluşturarak … Sulh Hukuk Mahkemesinin … dosyası ile tevdi mahalli tayin ettirildiğini, Oysa ortada bir ihtilaf bulunmadığını, Çünkü 6360 sayılı yasa yürürlüğe girmiş ve devir işlemleri de yasa gereğince yapılmış olduğunu, davacının devir işleminin yapıldığına ilişkin müvekkil kurumdan resmi bir yazının gelmesinden itibaren su ve kanalizasyona ilişkin faturaları müvekkil kuruma ödemesi gerekirken ödemekten imtina ederek tevdi mahalli tayin ettirip tedbir kararı alarak söz konusu faturaların takip ve kontrolünün yapılması engellediğini, yasa değişikliklerini bilen ve kendisne yapılan bildirim ile su hizmetlerinin müvekkil kuruma devredildiğini öğrenen davacının tacir olduğu ancak bir tacir gibi davranmadığı anlaşıldığını, davacının anlamında iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, bu nedenlerle dava konusu faturaların müvekkil kuruma ödenmesine ve dava konusu faturaların ve devam eden faturaların halen daha tevdi mahalline ödenmesine ilişkin kararın kaldırılarak bu doğrultuda tedbir kararının da kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekilinin dilekçesinde özetle; davanın pasif husumet yokluğu ile reddini, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … sayısı ile aynı konuda dava açmış ve dava ret edildiğini, öte yandan … … tevdii mahalli tayini dosyası üzerinden açılan hesaptaki parayı çekmemiş / çekememiş olması ve kendi kurumlarına ait hesap hareketlerini incelememiş olması sebebiyle tahsilat yapmamış / yapmadığını düşünüyor olması müvekkil şirketin kusuru olduğunu göstermeyeceğini, … Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan tevdii mahalli tayini talepli davanın kabul edilmesi akabinde tüm fatura tutarları ödendiğini, ve ödenmeye devam edildiğini, … ve devamı aylara ait fatura bedelleri, mahkeme kararı ile hüküm altına alınan … … Şubesinde açılan hesaba, … tarihinden sonraki ödemeleri ise iş bu davayı açan … … hesabına ödediğini, taraflarınca Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinde … sayısı ile görevli ve yetkili olmayan kurum tarafından tahsil edilen su bedelinin iadesi talebiyle dava açıldığını, davanın derdest olduğunu, kusur sorumluluğu, ve hatta borcu bulunmayan müvekkil aleyhine açılan davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini vekaleten talep ederek cevap ve savunmada bulunmuştur.
Davalı … A.Ş. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … tarihi itibariyle faturaların kendilerine ödenmesini bildirmiş ise de mayıs 2015 döneminde verilen su ve atık su hizmetleri tamamen müvekkil şirket tarafından gerçekleştirildiği, dava konusu fatura dönemi olan Mayıs 2015 için geçerli olamayacağı, hizmet vermeye başladığı tarihten itibaren faturaların kendisine ödenmesini talep edebileceğinin açık olduğunu, kaldı ki davacı taraf da dava dilekçesinde açıkça ‘her ne kadar devir gerçekleşmemiş olsa da’ ifadesine yer verdiğini, kendisine henüz devri gerçekleşmediği dönem dolayısıyla fiili hizmet vermediği dönem için fatura alacağı talep etmekte olduğunu, bu durum ise TMK 2’ye aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davacı ile müvekkil şirket arasında … tarihinde protokol imzalandığını, ancak davacı taraf dava dilekçesinde bu hususa hiç değinmediğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini, vekaleten talep ederek cevap ve savunmada bulunmuştur.
… tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı …’a emsal nitelikli BAM kararları doğrultusunda … ile … tarihleri arasında tahakkuk ettirilen su bedellerinin tahsil yetkisi verildiği, ve tevdi mahalline yatırılan su bedellerinin …’a aktarılmasına karar verildiği, Davalı (1) … … A.Ş.’nin …. Ay dönemi ve sonrasında hesap kartlarına göre … TL tevdi mahalline ihtirazı kayıtla ödemede bulunduğu, ancak … dönemi yaptığı iddia edilen … TL’nin banka ödeme dekontunun dosyada görülemediğinden dolayı ilgili ödeme dekontunun mahkeme dosyasına sunulması, sunulamaması halinde ise … TL ödeme yapmış olabileceği kabul edilmesi, Davalı (2) … A.Ş. tarafından tevdi mahalline yatırılan su bedellerinin tahsili BAM Kararları neticesinde …’a verildiği anlaşıldığından, … A.Ş.’nin tevdi mahalline yatan bedelleri çekme yetkisinin bulunmadığı, ve … A.Ş.’nin lehine yargı yargı kararı bulunmadığı, anlaşıldığı, görüş kanaatinde olunduğunu beyan etmişlerdir.
Mahkememizin … sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … karar sayılı kararı ile kaldırılmış olmakla … esasa kaydı yapılmış; kaldırma kararında belirtildiği şekilde dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
… tarihli Makine Mühendisi bilirkişi raporunda; davalı aboneye ait, su kullanma miktarları, endeks, okuma ve ödeme bilgilerini gösteren fatura örneklerinde yapılan hesaplamanın … tarifeler yönetmeliğine uygun olduğu, taraflar arasında yapılan … tarihli protokol hükümlerini dikkate aldığında, davacı … … … tarihinden itibaren su hizmetlerini, … tarihinden itibaren de atık su hizmetlerini verdiği, dolayısıyla dava konusu fatura dönemleri de bu tarihlerden sonra düzenlenen faturalar olduğu, düzenlenen faturaların doğru ve uygun fatura bedelleri olduğunu, taraflar arasındaki protokolden önce davalı otele tahakkuk ettirilen su ve atık su bedelleri ile … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasına konu faturaların karşılaştırılması neticesinde tevdi mahalline yatırılan fatura bedellerinden; … dönemlerinde tevdi mahalline sadece su bedeli ve kdv bedellerinin yatırıldığı, … fatura dönemlerinde ise tevdi mahalline su bedeli ve kdv ücreti ile birlikte atık su bedelinin yatırıldığı kanaatine varıldığını, beyan etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Eldeki dava abonenin tevdi mahalline yatırdığı bedelleri tahsil yetkisinin kime ait olduğuna ilişkin tespit davasıdır. Davacı vekili diğer bir çok dosyada olduğu gibi tahsil yetkisine sahip müvekkilinin tevdi mahallindeki bedelleri tahsil ettiğini davaya konu dosya için de bu yönde karar verilmesini talep etmiş; davalı … uyuşmazlıkta taraf olmadıklarını öne sürmüş diğer davalı … ise davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … şirketi ile önce …’ın sonra davacının su ve atık su hizmeti hususunda abonelik sözleşmesinin olduğu tartışmasızdır. Sorun … tarafından sunulan hizmetin davacı uhdesine alınmasından sonra çıkan muaraza sonrası tevdi mahalline yatan bedellerin kime ait olduğu noktasında toplanmaktadır. Bunun çözümü için tevdi mahalline yatan bedellerin niteliği önemlidir. Zira tevdi mahalline yatırılan para niteliği itibariyle su bedellerine ilişkindir. Davacıya bu bedellerin tahsil yetkisinin verilmesinden sonra tahakkuk edecek su bedellerinin davacıya ait olacağı açıktır. Bu kapsamda bilirkişiden kaldırma kararı öncesi ve sonrasında alınan raporlarda davalı … şirketi tarafından tevdi mahalline su bedeli yatırıldığı, yatırılan miktarın faturalarla uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde davacının tahsil talebine yönelik davası yerindedir. Bu sebeple davacının …’a karşı açtığı davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ancak diğer davalı … şirketinin bu uyuşmazlığın ortaya çıkmasında bir dahlinin olmadığı, uyuşmazlıkta taraf da olmadığı görülmekle onun yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Davalı … … ve Ticaret A.Ş. yönünden kabulü ile; … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş Sayılı dosyası ile tevdi mahali olarak tayin edilen … … Şubesine … ten sonra … … Anonim Şirketi tarafından yatırılmış bedellerin tahsil yetkisinin davacı …’ta olduğunun tespitine,
2-Davanın davalı … … Anonim Şirketi Yönünden Reddine,
3-Alınması gerekli 68,31 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,91 Tl harç … … Ve … Şirketi Tarafından yatırıldığından yeniden harç tahsiline yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin, 20,40 TL başvuru harcı ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 693,70TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.693,70 TL yargılama giderinden … Ltd. Şti için harcanan 115,00 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; 3.578,70 TL’sinin davalı … … ve Ticaret A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … … Anonim Şirketi.nin harcadığı 119,00 TL. Yargılama giderinin davacıdan alınarak Davalı … … Anonim Şirketine verilmesine,
6-… … Ve … Şirketi’nin harcadığı 150,00 TL.nin üzerinde bırakılmasına,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … … ve Ticaret A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak … Ltd. Şti’ne verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 04/12/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır