Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/191 E. 2023/258 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/191 Esas
KARAR NO : 2023/258
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 17/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücünün kusuruyla meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, uzun süre tedavi görmek durumunda kaldığını ve bu sürecin oldukça sancılı geçtiğini, tedavisinin taburculuktan sonra da devam etmek zorunda kaldığını hasarın etkisini hala hissettiğini belirtip yaşadığı bu sıkıntılara karşılık manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevabında kazada davacının tamamen kusursuz olmadığını kusur tespiti yapılması gerektiğini belirtmiş öncelikle davanın reddini aksi takdirde uygun bir tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevabında dava açılmadan önce kendilerine başvuru yapılmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusur oranıyla sınırlı olduğunu belirtmiş davanın reddini talep etmiştir.
Ara buluculuk dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan ilk kusur raporunda her iki tarafa da kusur atfedilmiş, bunun üzerine Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmış buna göre meydana gelen kazada davacının %30 davalının %70 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Adli Tıp’tan alınan rapora göre davacının kaza nedeniyle %12 malul kaldığı tespit edilmiştir.
Tanık … fizyoterapist olduğunu davacının yoğun bakımda 2,5 ay tedavi gördüğünü, vücudunda çoklu kemik kırıkları ve bacaklarında hissizlik olduğunu, taburcu olduktan ancak 1 ay sonra oturmaya başlayabildiğini ağrıları nedeniyle çok ağır ilaçlar kullandığını, kendi işlerini görebilecek düzeye gelmesinin 6,5 ayı bulduğunu, hala sıkıntılarının devam ettiğini, ağrı ve sancıları nedeniyle zaman zaman uyuyamadığını beyan etmiştir.
Tanık … davacının ilaçlarını sürekli kendisinden aldığını yaralarının iyileşmesi için kantaron yağı sürdüklerini bu esnada davacının acıdan bağırdığını, eve ilk geldiğinde sağ kolunu hiç kullanamadığını uzun süre yürüyemediğini, sinir harabiyeti olduğu için ağır ilaçlar kullandığını beyan etmiştir.
Davalı tanıkları beyanlarında olayı görmediklerini kazadan sonra tarafları uzlaştırmaya çalıştıklarını ancak davacının kabul etmediğini belirtmişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Eldeki dava trafik kazası nedeniyle manevi tazminat talebidir. Davacı vekili kazada davalı sürücünün kusurlu olduğunu müvekkilinin çok ağır sancılı bir tedavi süreci görmek zorunda kaldığını öne sürmüştür.
Trafik kazası temelinde bir haksız fiil olup haksız fiilin şart ve hükümlerine tabidir. Buna göre haksız fiil nedeniyle tazminat talep edilebilmesi için kusurlu bir eylem ile zararın oluşması ve zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunması gerekmektedir. Bunun yanında trafik kazası özelinde araç maliki kusursuz olarak sigorta şirketi de düzenlediği poliçe kapsamında sözleşmeye dayalı olarak sorumlu tutulmaktadır. Bu eylem nedeniyle maddi tazminat istenebileceği gibi manevi tazminat da istenebilir. Fakat zmm sigorta şirketinin manevi zarardan sorumlu tutulabilmesi için bunun poliçede ayrıca teminat altına alınması gerekir. Manevi tazminat kişinin manevi varlığında duyduğu elem ve ıstırabın bir karşılığıdır ve zenginleşme aracı olmayıp kusur ve zarar ile orantılı olmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde öncelikle davalı sigorta şirketinin hukuki durumunun irdelenmesi gerekir. Sigorta poliçesi incelendiğinde sigorta şirketinin manevi tazminat için 10.000 TL’lik teminat öngördüğü anlaşılmaktadır. Ancak sigorta şirketine yöneltilecek talepler için öncelikle sigorta şirketine başvuru yapılması bir dava şartıdır. Ara buluculuk aşamasında görüşülmüş olması bu şartın gerçekleştiği anlamına gelmeyip ikisi farklı süreçlerdir. Diğer yandan dava başında eksik olan bir dava şartı hüküm aşamasında giderilmişse davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmez. Fakat bu durum istinas olup eksik olan bu dava şartının giderilmesi için ayrıca süre verilmesi mümkün değildir. Bu sebeple davacı vekilinin süre talebi yerinde görülmemiş ve sigorta şirketine başvuru olmadığından davanın sigorta şirketi yönünden reddine karar verilmiştir.
Diğer davalılar ise sürücü ve araç işletendir. Bu kişiler için sorumluluk sürücünün kusuru ile sınırlıdır. Olayda sürücü %70 davacı ise %30 kusurludur. Davacı bu kaza nedeniyle %12 gibi bir oranda malul kalmış ve gerek tedavi evrakları gerekse tanık anlatımları ile görüldüğü üzere uzun zor ve acılı bir tedavi süreci geçirmiştir. Zararın bu denli yüksek oluşu, kazanın davacı üzerinde kalıcı hasar bırakışı, kazada davacının da kusurunun oluşu ve kazanın oluş tarihinin 2019 yılı olması göz önüne alınarak 40.000 TL’lik bir manevi tazminatın olaya uygun ve görülen manevi zarara münasip olduğu anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 40.000,00 TL üzerinden (Sigorta şirketi yönünden teminat limiti olan 10.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydı ile) Kısmen Kabulüne, bu tutarın … ve … yönünden …, Sigorta şirketi yönünden … tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.707,75 Tl harcın 1.366,20 TL’sinin davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsiline, kaldırma kararı öncesi 1.228,20 TL tahsil edildiğinden kalan 138,00 TL’si için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, 341,55 TL’si davalı … Sig.’dan alınarak Hazineye gelir kaydına, kaldırma öncesi tahsil edildiğinden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.707,75 TL peşin, 80,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam ‭1.788,45‬ TL’nin, 1.430,76 TL’si davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen, ‭357,69‬ TL’si davalı … Sig.’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve … alınarak davacıya verilmesine,
5-A.A.Ü.T 10. Maddesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
6-A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketin’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ATK faturası-bilirkişi ücreti-tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 3.322,42 TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.328,97 TL’sinin sigortanın sorumluluğu 332,24 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar … ve … tarafından yapılan tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 473,00 TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 236,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 236,50 TL’si davalılar … ve … üzerinde bırakılmasına,
9-Arabulucuk aşamasında sarf edilen 1.320,00 TL’nin 6183 sayılı Kanuna göre kabul ve red oranına göre hesaplanan 660,00 TL’nin 528,00 TL’si davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu miktar kaldırma öncesi bu davalılar tarafından yatırıldığından yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına, 132,00 TL’si davalı … Sig.’dan tahsil edildiğinden yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına, , 660,00 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu miktar için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 17/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır