Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/186 Esas
KARAR NO : 2023/763
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/03/2023
KARAR TARİHİ : 16/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı … … A.Ş. arasında … plaka sayılı araç özelinde taşıt sözleşmesi imzalandığını, … … A.Ş.nin müvekkiline hakediş ücretlerini ödemediğini, müvekkilinin bu sebeple girdiği ekonomik sıkıntılardan ancak aracını Antalya … Noterliği’nden … yevmiye numarası ile … tarihinde satarak kurtulabildiğini, aracın satış tarihi olan … tarihi olan son güne kadar da şirketin tüm nakil işlemlerini yaptığını, Davalı şirketin, fiili olarak müvekkilin hakedişlerini ödemediği için müvekkilinin sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini ve müvekkilinin hakediş ücretlerinin ödenmediğini, Davalıdan alacağı bulunan müvekkilinin Davalı aleyhine Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını ve karşı yanın … tarihinde mezkur dosyaya itiraz ettiğini, fakat itiraz ederken davalı şirketin borçlu olduğunu zımnen kabul ettiğini, kaldı ki borca itiraz ederken bizzat ve açıkça hukuka aykırı olarak ihkakı hak uyguladıklarını beyan ettiklerini, fakat Davalı şirketin ihkakı hak uygulamasını gerektiren fiili olarak zararı bulunmadığını, soyut beyandan öte olmayan zarar somut delillerle ispatlanmadığını, Davalı şirket, fiili olarak müvekkilin hakedişlerini ödemediği için müvekkil; sözleşmeyi tek taraflı feshetmiş ve müvekkile karşı haksız feshi gerekçe göstererek hukuka aykırı olarak cezai şart bedelini fatura alacağı hak edişine el koyarak tahsil edildiğini, muhatap şirket tarafça talep edilen cezai şart miktarı olan 24.604,50 TL, taraflarca imzalanan taşıt sözleşmesinde yer almamakta ve de 7.18. maddedeki miktarları da kat be kat aşmakta olduğunu, hukuka aykırı olarak Cezai şart alacağıymış gibi gösterilen işbu tutarın, davalı şirketin müvekkiline ödemesi gereken hakediş ücreti bedeli olduğunu, kaldı ki yukarıda defaatle dile getirildiği üzere davalı yan zararını somut delillerle ispatlamadığını, velev ki mahkemeniz aksi kanaatte olup el konulan bedel cezayı şart ve zararın ispatlanmasına gerek yok diye düşünecek olursa ; 7.18. sayılı mezkur madde genel işlem koşulu olup B.K. Madde 19-20 gereği geçersiz olduğunu, Davalı yanın nakil işlemlerini yapması için birçok kişiyle aynı taşıt sözleşmesini yaptığını, Davalı yan ile müvekkilinin imzalamış olduğu bu akit; sözleşme yapılırken düzenleyenin ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşmelerden sadece bir tanesi olduğunu, Dolayısıyla TBK hükümleri uyarınca geçersiz olduğunu, yine mahkemeniz aksi kanaatte olup cezai şartın hukuka uygun olduğu düşünülecek olursa cezai şartta geçen ceza miktarının hak ve nesafet kuralları gereği hakimliğinizce resen tenzili gerektiğini, işbu noktada da davalı şirketin kötü niyetli ve hukuka aykırı adımları göz önüne serilmekte olduğunu, kötü niyetli olarak borca itiraz edildiğinden ve alacakları likit olup borçlu tarafça açıkça bilindiğinden haksız yapılan itiraz sebebiyle; davalarının kabulüne ve takibin devamına karar verilmesine, kötü niyetli olarak borca itiraz edildiğinden ve alacakları LİKİT olup borçlu tarafça açıkça bilindiğinden haksız yapılan itiraz sebebiyle müvekkili lehine İİK gereği %20’den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava ve taleplerin zamanaşımına uğramış olup zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerden sonra açılmış işbu davanın reddi gerektiğini, Davacının davası esasen de haksız olup reddi gerektiğin, Davacının iddiaları gerçeği yansıtmamakta olup müvekkilinin davacı tarafa borcu olmadığını, Davacı yan hakediş ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle ekonomik sıkıntılar yaşadığından bahisle … tarihinde aracını sattığını beyan ettiğini, Davacı ile müvekkili şirket arasında taşıt sözleşmesi … tarihinde imzalanmış olup iki aylık süre içerisinde müvekkili şirketin davacının ekonomik kriz yaşamasına sebep olması asla mümkün olmadığını, Davacının beyan ettiği gibi ekonomik sıkıntıları nedeniyle veya sair bir sebeple aracını satmış ve taraflar arasında imzalanan taşıt sözleşmesini tek taraflı ve haksız olarak fiili surette feshetmiş olup, haksız feshine hukuki dayanaktan yoksun ve asılsız beyanlarla tabiri caizse kılıf uydurmaya çalışmakta olduğunu, kaldı ki taraflar arasındaki sözleşmenin 7.14.maddesi hükmü açık olduğunu, buna göre ; 7.14.Taşıma hizmeti sözleşme bitimi ile son bulacak olup, bu hizmet aylık sürelerle kısım kısım tamamlanacaktır. Hizmet verilen her aya ilişkin ödeme; ilgili ayda düzenlenmiş fatura karşılığı olmak üzere ve ilgili olduğu ayın son gününden itibaren 45 gün sonra havale yolu ile ya da vadeli çek, bono ile yapılır. Ödeme zamanının tatil gününe denk gelmesi halinde ödeme ilk iş gününden itibaren yapılır. Ödemenin yapılabilmesi için faturanın … adına zamanında düzenlenip teslim edilmiş olması ve …’in faturaya yasal sürede itiraz etmemiş olması gerekmektedir. Aksi takdirde faturası eksiksiz ve zamanında düzenlenerek teslim edilmeyen aya ait ödeme kesinlikle yapılmayacaktır. Sözleşme ile ödeme günü faturanın düzenlendiği ayın son gününden 45 gün sonra olarak açıkça belirlendiğini, Davacının düzenlediği 2 adet fatura bulunmakta olup ; ilk fatura … tarih ve 26.140,00.TL. Bedelli olup sözleşme gereği ödeme tarihi …’dir. İkinci fatura ise … tarih ve 23.069,00.TL. Bedelli olup sözleşme gereği ödeme tarihi …’dir. Davacı ise sözleşmeyi her iki faturanın ödeme gününden çok önce … tarihinde işe gelmeyerek feshetmiştir. Dolayısıyla davacının alacağının ödenmediği ve maddi sıkıntı içerisine girdiği, bu sebeple de akdi feshedip arabasını sattığı beyanları sözleşme hükümleri tahtında dinlenemeyeceğini, nitekim müvekkilinin akdin feshi üzerine ödeme günlerini dahi beklemeden davacı alacağını … tarihinde ödemiş olup müvekkilinin akde aykırı hiçbir eylemi ve borcu bulunmadığını, Davacının cezai şart hakkındaki beyan ve iddiaları da kabul edilemez olduğunu, Müvekkili firmanın yolcu taşıma hizmeti sunduğunu, işin yoğun olduğu dönemlerde araç eksikliği yaşamamak için birtakım taşıt kira sözleşmeleri yaptığını, bu bağlamda da davacı ile davacıya ait … plaka sayılı araç için … tarihinde taraflar arasında taşıt sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre davacıya ait araç, müvekkili firma ya da müvekkili firma ile anlaşma yapan acentaların yolcularını belirtilen zamanlarda ve belirlenen programlar dahilinde taşıyacağını, ancak davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, Davacı … tarihinden itibaren işe gelmemiş, işi sözleşmede öngörülen süreden önce terk etmiş ve sözleşme konusu aracı … tarihinde satmak suretiyle taşıt sözleşmesini tek taraflı ve haksız olarak fiili surette feshetmiş olup, bu sebeple taraflarınca Antalya … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek taşıt sözleşmesinin tarafımızca da haklı olarak feshedildiği ve işbu sözleşmenin 7.18 maddesi uyarınca 24.604,50 TL cezai şart tahakkuk ettirildiği ve kayıtlarımıza işlendiği davacıya bildirildiğini, taraflar arasındaki taşıt sözleşmesinin 7.18.maddesi uyarınca ” Taşıt sahibi işbu sözleşme hükümlerine aykırı davranması, başkaca firma ya da şahısla aynı mahiyette sözleşme imzalaması, işi süresinden önce terk etmesi ya da işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak süresinden önce feshetmesi ya da …’in sözleşmeyi haklı olarak feshetmesi halinde, Taşıt Sahibi sözleşme başlangıcından fesih tarihine kadar …’e kestiği fatura tutarının yarısını ya da işbu sözleşmenin 4. Maddesinde belirlenen yıllık sözleşme bedelinin 5 katını cezai şart olarak …’e, sözleşmeye aykırılığın tesbiti ya da fesihten itibaren en geç 3 gün içinde ödemek zorundadır” hükmü yer aldığını, taraflar arasında akdedilen taşıt sözleşmesinin 7.18 maddesi uyarınca müvekkilinin seçimlik hakkını kullanarak davacıya sözleşme başlangıcından fesih tarihine kadar …’e kestiği fatura tutarının yarısı kadar cezai şart tahakkuk ettirerek kayıtlarına işlemiş ve davacıya ödenmesi gereken bakiye hakediş bedelini ödeyerek ekli cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere taraflar arasında alacak borç ilişkisi kalmadığını, keza cezai şart için zararın ispatı mükellefiyeti bulunmadığını, zira Türk Borçlar Kanunu’nun “Ceza ile zarar arasındaki ilişki” başlıklı 180.maddesi hükmü açık olup, Madde 180 – Alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile, kararlaştırılan cezanın ifası gerekir. Alacaklının uğradığı zarar kararlaştırılan ceza tutarını aşıyorsa alacaklı, borçlunun kusuru bulunduğunu ispat etmedikçe aşan miktarı isteyemez denildiğini, dolayısıyla; davacının dava dilekçesi ile cezai şart miktarımızı somutlaştırmadığımıza dair beyanlarına anlam vermek mümkün olmadığını, zira taraflar arasında akdedilen taşıt sözleşmesi hükümleri açık olup, bu nedenle ortada taraflarınca somutlaştırmayı gerektirecek bir hususta bulunmadığını, yine davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.18 sayılı mezkur maddesinin genel işlem koşulu olduğundan bahisle B.K Madde 19-20 gereği geçersiz olduğuna , mahkemece aksi kanaatte olup cezai şartın hukuka uygun olduğunun kabulü hallinde hak ve nefaset kuralları gereği tenziline dair talep ve beyanlarının da hukuken kabulü mümkün olmadığını, Davacının sair tüm beyanları da haksız ve mesnetsiz olup taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, davacıya tahakkuk ettirilen cezai şartın kayıtlarına işlenmesi neticesinde bakiye hakediş bedelinin davacıya ödenmesiyle müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu kalmadığını, izah edilen sebeplerle; davacının davası haksız ve kötüniyetli olduğundan reddi ile, %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunma ve talep etmiştir.
Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının tetkikinden;
Alacaklı … vekili tarafından borçlu … … Şirketi aleyhine toplam 24.604,50 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekilinin … tarihli dilekçesi ile borç kalemlerinin aslına ve tüm fer’ilerine, takibe kadar işlemiş ve işleyecek faize ve oranına itiraz edildiği, icra müdürlüğünün … tarihli kararı ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Davalı vekili tarafından dosya kapsamına bildirilen … adresinde Davalı … … Şirketi’nin 2022 yılı ticari defter kayıtları üzerinde dava konusu hususla sınırlı olmak üzere yerinde yapılan inceleme neticesinde;
*Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü … vergi kimlik numa-rasında kayırlı kurumlar vergisi mükellefi … … Şirketi’nin 2022 yılı ticari defter kayıtlarını 1 Seri No lu Elektronik Defter Tutma Genel Tebliğ uyarınca elektronik ortamda (e-Defter) tuttuğu, bu hususla ilgili Mali Mühür, E-İmza, Berat ve Elektronik Sisteme sahip olduğu,
*Davacı … Şirketi’nin 2022 yılı ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun tutulduğu,
*Takdiri ve değerlendirilmesi Yüce Mahkemenize ait olmak üzere Davacı … … Şirketi’nin 2022 yılı ticari defterlerinin bu haliyle sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu,
*Davacının 2022 yılı ticari defter kayıtlarında Davalıya ait carisinin muavin kaydını … nolu Hesap Kodundan takip ettiği,
*Yukarıda tabloda yer alan muavin kaydından görüleceği üzere Davacının 2022 yılı ticari defter kayıtlarına göre Davacının Davalıya taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.18. Maddesi kapsamında cezai şartın tahakkuk ettirilerek cari hesabından mahsup edilmesi neticesinde Davacının Davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı,
*Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.18 maddesinde ” Taşıt sahibi işbu sözleşme hükümlerine aykırı davranması, başkaca firma ya da şahısla aynı mahiyette sözleşme imzalaması, işi süresinden önce terk etmesi ya da işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak süresinden önce feshetmesi ya da …’in sözleşmeyi haklı olarak feshetmesi halinde, Taşıt Sahibi sözleşme başlangıcından fesih tarihine kadar …’e kestiği fatura tutarının yarısını ya da işbu sözleşmenin 4. Maddesinde belirlenen yıllık sözleşme bedelinin 5 katını cezai şart olarak …’e, sözleşmeye aykırılığın tesbiti ya da fesihten itibaren en geç 3 gün içinde ödemek zorundadır” hükmü yer aldığı,
*Davacının kiralama konusu aracının sözleşme bitiminden önce sattığı, bu nedenle de Davacının sözleşmenin 7.18 maddesinde yer alan seçimlik haklarından “Taşıt Sahibi sözleşme başlangıcından fesih tarihine kadar …’e kestiği fatura tutarının yarısını ödemesi” hususunda kullandığı ve buna göre cezai şart tahakkuk ettirilerek cari hesabından mahsup yoluna gidildiği,
*Sayın Mahkeme söz konusu cezai şart tahakkukunun haksız olduğu kanaatinde ise bu durumda Davacının Davalıdan … takip tarihi itibariyle Asıl Alacağının 24.604,50 TL olduğu, taleple bağlılık ilkesi kapsamında Asıl Alacağa takip tarihinden itibaren TTK 1530 maddesi kapsamında temerrüt faizi talep edilebileceği,
*Taraflarca talep edilen tazminat, tazminat oranı ve tutarı ile diğer hususlardaki takdir ve değerlendirmelerin yüce Mahkemenize ait olduğu,” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava taşımacılık sözleşmesinin haksız feshi ve alacağın ödenmemesi iddiası ile yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı yan zamanaşımı savunmasında bulunmuş olup, fesih tarihi ve takip tarihi nazara alındığında davanın süresi içerisinde açıldığı kabul edilerek zamanaşımı itirazının reddi gerekmiştir. Haksız fesih yönünden yapılan değerlendirmede taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri dikkate alınmış, sözleşmenin 7.14. maddesi uyarınca ödemenin fatura karşılığı olmak üzere ve ilgili olduğu ayın son gününden itibaren 45 gün sonra yapılacağı kararlaştırılmıştır. Buna göre davacının … tarihinde hak ediş ücretlerinin ödenmemesi gerekçesiyle sözleşmeyi feshetmesi haklı görülmemiştir. Zira ilk fatura … tarihli olup, fesih tarihi itibariyle borç muaccel değildir. Davacı yanca sözleşmenin haksız feshedildiği kabulüne göre sözleşmenin 7.18. maddesi uyarınca davalının fesih tarihine kadar davacı tarafından kesilen faturaların yarısını davalıya cezai şart olarak ödemesi gerektiği sabittir.
Mali müşavir bilirkişinin davalının defter kayıtları üzerinde yapmış olduğu incelemeler ve davacının beyanları nazara alındığında davalının davacıya fatura bedellerinin yarısını ödediği, diğer yarısının ise sözleşmenin cezai şart hükmü uyarınca mahsup ettiği anlaşılmaktadır. Davacı yan bu hükmün genel işlem koşulu olması sebebiyle uygulanamayacağını savunmuş ise de davalı şirketin tekel konumunda olmadığı, davacının bu alanda çalışan bir kişi olduğu, sözleşmenin hükümlerinin taraflar arasında açık bir oransızlık yaratmadığı göz önünde bulundurularak savunmaya itibar edilmemiştir. Buna göre davacının cezai şart mahsubu sonrası bakiye alacağı bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, davacının takipte kötü niyetli olmadığı kanaati ile kötü niyet tazminatına da hükmedilmemiştir. Anlatılanlara göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin alınan 297,17 TL harcın mahsubu ile artan 27,32 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.16/11/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza