Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/174 E. 2023/407 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/174 Esas
KARAR NO : 2023/407
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/03/2023
KARAR TARİHİ : 09/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyasında, müvekkiline 89/1 89/2 ve 89/3 Haciz ihbarnamesi gönderildiğini, alacaklının talebi üzerine müvekkili şirkete gönderilen İİK 89/1 haciz ihbarnamesinin iade gelmesi üzerine, müvekkili şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı “…” adresine TK. 35. Maddesine göre tebliğ edildiğini, sonrasında çıkarılan İİK 89/2-3 haciz ihbarnamelerinin de bu doğrultudan ticaret sicil adresine TK 35. Maddesine göre müvekkil şirkete tebliğ edildiğini, ancak icra dosyasından müvekkil şirkete gönderilen 89/1-2-3 haciz ihbarnameleri Tebligat Kanununa ve Tebligat Tüzüğüne uygun biçimde tebliğ edilmediğinden müvekkilin bu haciz ihbarnamelerinden zamanında haberi olmadığını, yapılan bu tebliğ işlemine karşı Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi … Sayılı dosyasından şikayet yoluna başvurulduğunu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiğini, bu karara karşı tarafımızca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup karar henüz kesinleşmediğini, müvekkilinin herhangi bir hak kaybına uğramaması ve mağdur olmaması için İİK 89/3. maddesindeki 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde takip alacaklısına karşı iş bu menfi tespit davasını açtıklarını, müvekkil şirketin takip borçlusu …’a ve takip alacaklısı davalıya herhangi bir borcu olmadığını, müvekkil şirket yetkilisi/yetkilileri bu isimde bir kişiyi tanımadıklarını, müvekkili şirketin ticari ve davalının ticari defter ve kayıtlarına münhasıran delil olarak dayandıklarını, müvekkili şirketin ve takip borçlusu davalının ticari defterlerinin bilirkişi incelemesi ile incelenmesi halinde müvekkil şirketin takip borçlusuna ve takip alacaklısı davalıya herhangi bir borcunun olmadığı sabit olacağını, bu nedenlerle Antalya Genel İcra Dairesi … esas sayılı dosyasında 3.kişi konumundaki müvekkil şirketin; takip alacaklısı … Tarihli İİK 89/3 haciz ihbarnamesindeki … TL kadar borçlu olmadığının tespitini, İİK 89 vd. Maddeleri gereği 23.02.2023 tarihli İİK 89/3 haciz ihbarnamesindeki … TL ‘nin %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak müvekkile verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınarak müvekkile verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği bu sebeple H.M.K. 128. maddesi uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
Dava, İİK 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/3568 esas, 2016/6425 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir.”
İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.
İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır.
Bu durumda İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Antalya BAM 11.HD nin 2020/71 E-2020/680 K, 2023/684 E- 2023/882 K, 2023/181 E- 2023/276 K, 2022/2840 E- 2023/205 K, 022/1669 E-2022/1395 K,2022/938 E-2022/748 K, 2022/734 E- 2022/657 K, 2021/840 E- 2021/968 K sayılı emsal kararları)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/ 2 maddesi uyarınca usulden REDDİNE,
2- Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 09/06/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır