Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/162 E. 2023/308 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/162 Esas
KARAR NO : 2023/308
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 08/03/2023
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına başlatılmış bulunan Antalya Abonelik Sözleşmeleri İcra dairesinin … Esas sayılı dosyasında ileride telafisi imkansız zararların ortaya çıkması ihtimaline binaen dava konusu icra takibi ilgili olarak müvekkili hakkında başlatılan takibin teminatsız aksi halde teminatlı, dava sonuna kadar durdurulmasını talep uygun görülmez, ise İİK’nın 72/3. maddesi gereğince icra dosyasına yapılacak ödemelerin alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini; davalı aleyhine açılan davanın kabulünü, müvekkilinin dava dışı takip borçlusu … LTD.ŞTİ ’ne borcu olmadığının tespit edilmesini , davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile söz konusu miktar olan 46.508,91. TL’nin % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; iş bu davanın 6325 sayılı HUAK’nın 18/A maddesinin 2. fıkrasına göre arabulucuya başvurulmadan doğrudan açıldığı anlaşılmakla dava şartı yokluğundan usulden reddini, davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerini tebliğ almasına rağmen süresinde itiraz etmeyerek açılmasına sebebiyet verdiği iş bu davada davacının davasını soyut beyanlardan öte ispat edemediği ve ispat külfetinin kendisine ait olduğundan davacının davasının esastan da reddini, vergi dairesi, bankalar, ticaret sicil kayıtlarından istenecek belgeler sonrası davacı şirketin son 3 yıllık ticari defter ve mizanları ile tüm belgeleri bir mali bilirkişi tarafından incelenerek davacı şirket ile dava dışı takip borçlusu olan … şirketi ile aralarında ticari ilişki olup olmadığının tespiti için bilirkişi raporu alınarak yargılamanın bu kapsamda yürütülerek yapılacak değerlendirme sonucunda davanın reddini, davacı şirkete gönderilen birinci-ikinci haciz ihbarnamelerine davacı şirketin yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacıya 3. Haciz ihbarnamesinin yasaya ve usule uygun şekilde gönderildiği, müvekkilinin bu işlemlerde kötüniyetli sayılması mümkün olmayacağından ve yasal koşulları oluşmayan davacının kötüniyet tazminat talebinin reddini, haciz ihbarnamelerine davacı şirketin cevap vermesi ve cevap vermemesi halinde ise borçlu sayılacağı İİK.89. maddesince düzenlenen yasal zorunluluk gereği olmakla davacı üçüncü şahıs … AŞ’nin 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine kendi ağır kusuru ile cevap vermediği açık olduğu ve dolayısıyla da davanın açılmasına müvekkili alacaklı davalı şirket sebebiyet vermediğinden davanın yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu ve toplanan deliller sonucunda öncelikle davasının reddi ile birlikte müvekkili şirket lehine yargılama gideri nispi vekalet ücretine hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
… tarihli davacı vekilinin beyan dilekçesinde Antalya Abonelik Sözleşmeleri İcra Dairesinin … Sayılı icra dosyasına borçlu şirket olan … ..Ltd.Şti. tarafından … tarihinde ödeme yapılarak dosya borcu kapandığını, davalı yan davanın açılmasına sebebiyet vermiş olduğundan lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesinini talep ve beyan etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Eldeki dava İcra İflas Kanunu 89.maddesi kapsamında açılmış menfi tespit davasıdır. Davacı vekili davalının dava dışı şirketin borcu nedeniyle kendilerine İİK 89/1.maddesi gereğince muhtıra gönderdiğini bunlara itiraz edilmesinin unutulduğunu ancak dava dışı şirkete borçlu olmadıklarını öne sürmüş davalı ise şirketler arasında organik bağ olduğunu iddia etmiştir.
Eldeki davada her ne kadar davayı açan davacı olsa da ispat yükü davacı ile dava dışı borçlu şirket arasında bir alacak borç ilişkisi – davamıza özgü olarak organik bağ ilişkisini- iddia eden davalı üzerindedir. Dava sırasında icra borcu ödenmekle uyuşmazlık ortadan kalkmış fakat davalı taraf bu süreçte iddialarını ispat eder nitelikte delil sunamamıştır. Bu sebeple konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davalı vekilinin vekalet ücreti talebinin yukarıda açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığına ve fakat davanın açılmasına da ihmali nedeniyle davacı neden olduğundan davacı lehine de vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın ödeme yapılarak uyuşmazlık ortadan kalktığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin olarak alınan 794,26 TL harcın mahsubu ile artan 614,36‬ TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 10/05/2023

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı