Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/96 E. 2023/177 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/96 Esas
KARAR NO : 2023/177
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/02/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin kazandığı ihaleler sonucu devlet kurumlarının işini yaptığını, müvekkili şirketin Askerlik şubesi Görevli Personellerin Taşınması İhalesini kazandığını, davalı şirketin müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu personel taşımacılığı sözleşmesi gereği müvekkilinin taşeronu olarak aracının çalıştırdığını, davalı şirketin aracı arıza yaptıktan sonra davalı şirket yetkilisi müvekkilini arayarak durumu ilettiğini ve daha sonra da bir arkadaşını bu işi yapması için yönlendireceğini bildirdiğini, …’a ait aracın çalışması nedeniyle faturayı da …’ın kestiğini, bu faturayı da bizzat davalı şirket yetkilisi … … müvekkiline ait şirkete ait whatsapp hesabına gönderildiğini, davalı şirket aracını çalıştırabileceği ve daha çok para kazanabileceği bir yer bulduğu için işe geri dönmek istemediğini, davalı şirketinde sanki müvekkilinin davalı şirket aracının keyfen çalıştırmıyormuş, … Yalınla yeni anlaşma yapıp davalı şirketi saf dışı bırakmış gibi müvekkili şirketle yapılmış olan sözleşmesinin feshedildiğini bildirir Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnameyi gönderdiğini, … tarihinde müvekkili şirkete tebliğ olması üzerine Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarname ile cevap verdiklerini, bunun üzerine davalı şirketin gerçeğe aykırı olarak bir fatura keserek … tarihinde müvekkiline faturayı tebliğ ettiğini, bu faturaya da Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile itiraz ettiğimiz, faturaya istinaden Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve taraflarınca itiraz edildiğini, bunun üzerine davalı şirket tarafından Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında davalı şirketin faturadaki alacağı kötü niyetle talep ettiğine karar verildiğini, sözleşmeyi feshettiği aya ilişkin faturasını kesmediği 17 günlük çalışmanın karşılığının ödenmesine fazla talep yönünden de kötü niyet tazminatının müvekkili şirkete ödenmesine karar verildiğini, belirlenen kötü niyet tazminatı 17 günlük hizmete ilişkin bedelden bile fazla olduğunu, verilen kararın kesin karar olduğunu, davalı tarafça yapılan fesihin açıkça kötü niyetli olduğunu, davalı taraf bir araç yönlendirmeseydi dahi müvekkilinin geçici olarak bir araç çalıştırmak zorunda olduğunu aksi halde kurum tarafından hak edişi ödenmez, cezai şart ödemesi gerekir ve ihale sözleşmesinin feshi ile karşı karşıya kalırdı, yine ticari itibari zedelenip daha sonra ihale alımlarında yasaklı hale geleceğini, müvekkilinin boşalan servis yerine araç çalıştırması eylemli bir fesih değil hakkının zayi olmasını engellediğini, müvekkilinin bu süreçte kusurunun bulunmadığını, davalı şirketin yaşattığı bu süreçten dolayı müvekkilinin mağdur olduğunu, davalı şirket ve sonrasında yetkilendirdiği … tarafından düzenlenen faturalardan anlaşılacağı üzere aylık 991,20 TL’ye anlaşmış iken daha sonra kesilen bazı faturalar işin yoğunluğuna göre bu bedelin 3-4 katına kadar ulaştığını, müvekkilinin bu kiralama için fazladan çok ciddi bir ek külfete katlanmak zorunda kaldığını, bu faturalar arasındaki farklar içinde davalı şirket aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 41.697,07 TL asıl alacak için icra takibine geçildiğini ve borçlu vekili tarafından itiraz edildiğini, yapılan arabuluculuk görüşmesinin de olumsuz sonuçlandığını belirterek, davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafca davalı şirketin sözleşmeyi feshinin kötü niyetli olduğunu, çünkü işin aksamasının davalı şirketin aracının kaza yapmasından kaynaklandığını, ihalesi kazanılan kurumun işine ara vermek gibi bir durum olmayacağını için davacı şirketin mecburen başka bir aracı görevlendirmek zorunda olduğunu, bu süreçte bir kusurunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de bu iddia ve gerekçeleri kabul etmediklerini, davacının herhangi bir zararının söz konusu olmadığını, davacı ile davalı arasında imzalanan taşıma sözleşmesinde gösterilen tutarın gerçeği yansıtmadığını, Bakanlığın talimatı üzerine zorunlu olarak gösterilen tutar olduğu, davacı tarafından bu davaya konu iddiaları ile teyit edildiğini, … Ticaret Mahkemesinde verilen hüküm kesin olarak verilmiş ise de kesin hüküm olmadığını, kaza sonrası süreçle ilgili iddia ve gerekçeleri ile … isimli şahsa ilişkin iddiaları da yersiz olup, …’a ödendiği iddia edilen tutarı ve fark iddiasını da kabul etmediklerini, davalı şirkete yaptığı yanlış ve haksızlıklar sonra ki sözleşmenin haklı feshi üzerine kendisine göre zarar iddiasında bulunabilmek için asılsız fatura düzenlettirdiği anlaşılan davacının davalı şirketin gerçek alacağının ödemesi talebine karşı çıkması hatta görünüşteki düşük bedelli sözleşmeye konu tutara dahi itiraz etmesi de iddia ve taleplerin samimi olmadığının ortaya koyduğunu, davacının Askerlik Şubesinden aldığı ihalelerde bir araç için aylık istihkakı yaklaşık 8.000,00 TL olmasına rağmen araç için …’a ödediğini beyan ettiği aylık 921,00 TL ve bu tutarın 3-4 katını ödediğini ileri sürdüğü tutarın olmadığını ihale bedeline göre zarar iddiasının da samimi olmadığını belirterek, davanın reddi ile haksız başlatılan takip nedeniyle takip tutarının %20’si oranından az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Antalya Genel İcra Dairesinin … E sayılı takip dosyasına konu sözleşmenin haksız fesihten kaynaklı zararın bulunup bulunmadığı, davalının sözleşmeye haksız feshedip etmediği, varsa zararın miktarı taraflar arasında ihtilaflı olup,
Antalya Genel İcra Dairesinin … E sayılı takip dosyasının tetkikinden; Alacaklısı … ANONİM ŞİRKETİ vekili tarafından borçlu … LİMİTED ŞİRKET aleyhine toplam 41.697,07 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Antalya Askerlik Şubesi’ne müzekkere yazılarak 2018 yılında personel taşıma işi ile ilgili olarak davacı şirket ile yapılan ihale evraklarının bir örneğinin gönderilmesinin istenmiştir.
Dava dışı …’ ın … plakalı aracı için 2019-2020 yıllarında davacı firmaya düzenlemiş olduğu fatura örneklerinin gönderilmesi için Düden Vergi Dairesi’ ne müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosya içine alınmıştır.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben davalı firmada şoför olarak çalışıyorum, bu firma öğrenci ve personel taşıma işi yapar, şu an yaklaşık 10 aracı var, hatırladığım kadarıyla o dönem askerlik şubesi görevli personelinin taşınması işinde bir aracı vardı, genç bir çocuk da şoförü vardı, ancak ismini hatırlayamıyorum, araç kaza geçirdi ve uzun süre sanayide kaldı, o yüzden iş akdini yerine getiremedik, o sırada bizim firmada çalışmayan ancak patronun tanıdığı olan … isimli bir kişi vardı, onun kendi aracı vardı, ikame olarak o aracın servis yaptığını biliyorum, biz kaza yaptıktan sonra ikame araç için yardımcı olduk, dolayısıyla davacı zor durumda bırakılmadı, … ile davacı arasında daha sonra ne yaşandı bilmiyorum ancak … bizim adımıza değil kendi adına çalıştı, biz davacı mağdur olmasın diye …’dan ricada bulunduk, o da işi kabul etti, durum bu şekilde gelişti dedi.
Davalı vekilinin talebi ile soruldu: Resmi işlerde yani personel ve okul öğrencilerini taşıma işinde firma bakanlığın belirlediği miktara göre sözleşme yapmak zorunda kalıyor, oysa gerçek sözleşme bedeli hiçbir zaman bu olmuyor, bu sebeple asıl anlaşılan bedel ile aradaki fark firma yetkilisinin belirlediği bir kişinin hesabına yatırılır, bizde de davacı firma adına benim hesabıma paralar yatar, … Bankası … şubesindeki hesabıma davacı firma adına para yatıran kişi … isimli bir bayan, davacı firmanın çalışanı olarak biliyorum, dekontlarda da … …’e verilmek üzere diye yazar, … … davalı firmanın yetkilisidir” demiştir.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben şahıs şirketi sahibiyim, 3 tane aracım var, ben de servis taşıması yaparım ve bu sebeple davalı firma sahibi … … ile tanışırım, … …’in davacıya askerlik şubesi personelinin taşınmasında verdiği araç kaza geçirmiş bunun üzerine … beni aradı, araç sanayiden çıkana kadar benim araçlardan birinin çalışmasını istedi, bizim de saatlerimiz müsaitti, teklifi kabul ettim, davacı yan ile bir sözleşme imzaladım ancak ayrıntılarını hatırlamıyorum, bir örneğinin bana verilip verilmediğini de hatırlamıyorum, ancak bende şu an öyle bir belge yok, aramızdaki sözlemeye göre …’nin aracı sanayiden çıkana kadar benim aracım çalışacaktı, 2-3 ay kadar çalıştım, benden 900,00 TL civarı bir fatura kesmemi istediler, üzerini elden vereceklerini söylediler, ancak elden vermeleri gereken miktarı vermedikleri için ben kendilerine ihtarname çektim, 15 gün önceden bildirdim ve arabamı servisten aldım, hatta cuma akşamüzeri çekecektim, ancak sekreterleri beni aradı cuma sabahı servisten çekilebileceğimi söylediler, yeni araç bulmuşlar, bazen firmalar ihaleyi ucuza alırlar ancak o fiyata araç bulamadıkları vakit aradaki farkı haricen celplerinden öderler, ancak fatura sözleşmedeki miktar üzerinden kesilir dedi.
Davalı vekilinin talebi ile soruldu: Hatırladığım kadarıyla aylık 1.500 ya da 1.600 TL gibi bir miktara anlaşmıştık, aylık 900 TL ‘ye yakın fatura kesmemi istediler, aradaki 600-700 TL civarındaki farkı haricen kendileri ödeyeceklerdi, ancak ödemedikleri için ayrıldım” demiştir.
Mahkememiz … tarihli ara kararı ile; … Bankası … Şubesi’ne müzekkere yazılarak tanık …’in … tarihinden … tarihine kadar hesap hareketlerini gösterir ekstrenin gönderilmesinin istenmesine ve ayrıca bu kişi adına havale edilen paralara ait dekont örneklerinin gönderilmesinin istenmesine, müzekkere cevapları geldikten sonra dosyanın bir mali müşavir bilirkişi ve bir borçlar hukukunda hesap uzmanı bilirkişiden oluşacak heyete tevdi ile ve tarafların 2019 yılı ticari defterlerini yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle; dinlenen tanık beyanları, 3.kişilere ait dosyaya celp edilen hesap ekstresi ve vergi kayıtları da dikkate alınarak tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle davacının davalıdan tazminini talep edebileceği zararının olup olmadığının, varsa miktarının belirlenmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …, hesap uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle:
Taraflar arasında Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu personel taşımacılığı sözleşmesi imzalandığı, davalı/ takip borçlusu tarafından Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarname ile haklı sebebin varlığı iddiası ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği, davacı/ takip alacaklısı yanca; fesih hususunda kusurunun bulunmadığı ve hatta aynı iş için daha sonra kesilen bazı faturalarda işin yoğunluğuna göre bedelin 3-4 katına kadar ulaştığı ve davacının bu kiralama için ek külfete katlanmak zorunda kaldığını,
Taraflar arasında Antalya … Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu “personel taşımacılığı sözleşmesi” imzalanmış olduğu, taşıma bedeli TOPLAM 12.000,00TL. ve işin süresi … tarihinden itibaren 24 ay olarak kararlaştırıldığı,
Davalı … tarafından da kabul edildiği üzere; Antalya … Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile “… Kendilerine ait aracın arızlanması sebebi ile geçici çalışamaması üzerine karşı yanca bu hatta başka bir işletmecinin görevlendirildiğinden… bilgi verilmeden fiilen sözleşmenin ihlali sebebi ile… Takibe yapılan görüşmelerde, tehdit, hakaret içeren söz ve davranışlar sebebi ile şirket yönünden akdin devamının çekilmez hale geldiğinden bahisle… Sözleşme tek taraflı olarak feshedildiği, fesih şekil şartlarının TTK md. 18/3 uygun olduğu,
Fesih beyanının davacı yana … tarihinde tebliğ edildiği, davacı yanca bu ihtarnameye Antalya … Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu cevap verildiği,
Taraflar arasındaki sözleşmede fesih ve şartları düzenlenmediği, davalının fesih iddiasının haklılığının takdiri ve fesih hakkını kullanacak taraf bakımından çekilmez hale gelip gelmediği hâkimin takdir yetkisi (MK m. 4) kapsamında kaldığı,
Davacının talebinin “davalının sözleşmeyi haksız feshinden doğan zararının tazmini” olmakla; sözleşmenin fesih ile sonlanması halinde menfi/ olumsuz zarar talep edilebileceği; ancak karşılıklı borç doğuran sözleşmelerin bir tarafça haksız olarak feshedildiği hallerde diğer tarafın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”)’nun ilgili hükümlerinde düzenlenen temerrüt hükümleri gereğince doğan haklara başvurarak uğranılan zararın tazminini talep edebileceği,
Faturalar arasındaki farklar için davalı şirket aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 41.697,07 TL asıl alacak için icra takibine geçildiğini, davalı/ borçlu vekili tarafından yapılan itirazının iptaline ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edildiği, aylık 991,20 TL üzerinden taşıma hizmeti verilmesi gerekse idi aylık dosyaya sunulan faturalara göre sözleşme sonuna kadar davacının zararının 41.563,17 TL olarak hesaplandığı,
Davacı … Tur. Taş. Tem. Tic. A.Ş. çalışanı … tarafından;
…’de …’in … … verilmek üzere 2.601,00 TL,
…’da …’in … … verilmek üzere 715,57 TL,
… ‘da …’in … … verilmek üzere 2.638,06 TL,
Dava dışı …’in (tanık ve davalı firma şöförü) YKB hesabına 2019 yılı içinde (sözleşmenin fesih tarihine kadar) yukarıdaki ödemelerin gönderildiği, bu ödemelerin feshedilen sözleşme ile ilgili gayri resmi ödeme olup olmadığı hususunda nihai takdirinin Sayın Mahkemede olduğu,
İcra inkar tazminatı ile davalı yanın başkaca taleplerinin alacağın likit olup olmadığı hususu içermekle bu hukuki nitelendirmenin Mahkemenin yetkisinde olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinin … tarihli ek raporunda özetle:
“Davacının ‘davalınınsözleşmeyi haksız feshinden doğan zararının tazmini’ nin hesaplanabilmesi için davacı muhasebecisi tarafından davalı şoförüne yapılan EFT bedellerinin ‘Yolcu Taşıma Hizmet Bedeli’ne ilişkin olduğunun değerlendirilmesi halinde ödemelerin kanaatimizce rut planı (servis güzergahı)’na bağlı olarak aylık bazda değişkenlik göstereceği, bir başka değişle her ay için 991,20 TL resmi kalan hizmet bedeli gayri resmi olarak alınacağı ve her ay için toplamda farklı tutarlar üzerinden hizmet alınıp / verileceği, aynı şekilde davacının …’dan aldığı, her ay için farklı hizmet bedellerine ilişkin zarar hesaplaması yapma olanağı kalmayacağı, aradaki aylık hak ediş farklarının dahi rut planı (servis güzergahı) ya da akaryakıt fiyat fark yansımaları olabileceği, ve davacının zararına ilişkin bu farkların dahi dosya kapsamından hesap edilemeyeceği” sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Davacı ticari defterlerinin zayi olduğu gerekçesi ile defterlerini bilirkişi heyetine ibraz etmemiş ise de; Antalya … ATM.nin … E sayılı dosyasının tetkikinden zayi belgesi verilmesi talebiyle TTK 82.maddesi uyarınca açılan davanın … tarihli karar ile reddedildiği, kararın istinaf ve temyiz incelemelerinden geçerek … tarihinde kesinleştiği, dolayısı ile Mahkememizin … tarihli tarafların ticari defterlerinin incelenmesi yönündeki ara kararı uyarınca ticari defterlerin bilirkişi heyetine ibraz edilmemesinin yasal dayanağı bulunmadığı, bu halde HMK 222/3.maddesi uyarınca davalının usulüne uygun tutulan ticari defterlerine itibar edilebileceği görülmüştür.
Davacı her ne kadar davalı ile aralarında yapılan personel taşımacılığı sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, bu sebeple almış olduğu Askerlik Şubesi Personeli Taşınması ihalesindeki edimlerini yerine getirebilmek adına dava dışı … ile anlaşmak zorunda kaldığını, davalı ile aylık 991,20 TL üzerinden anlaşılmış iken … ile iş başı ücret vermek üzere anlaştığını, bu sebeple toplam 41.697,07 TL fazla ödeme yapmak zorunda kaldığı iddiası ile bu zararının tazminini istemiş ise de; davacının ticari defterlerini sunmaması nedeniyle dava dışı …’a gerçekte ne kadar ödeme yaptığının belirlenemediği (…’ın personel servis hizmeti adı altında davacı şirkete düzenlediği faturaların davacı tarafından benimsenip kayıtlarına geçirilerek ödenip ödenmediğinin teyit edilemediği), dinlenen tanık beyanları ve davalı çalışanı şoför …’in banka hesaplarından gerçekte davalı ile anlaşılan aylık ücretin de sözleşmede yazılı ücretin üzerinde olduğu, kayıtlara sözleşmede yazılı ücret işlense de gerçek ücretin daha fazla olduğu, fazla kısmın davacı şirket çalışanı … hesabı üzerinden davalıya ödendiği, nitekim davalının aracının arızalanması üzerine yerine çalışmak üzere davalının teklifi ile ikame araç için tanık … ile anlaşıldığı, fatura miktarı üzerinde kalan ücretin elden verileceği taahhüt edildiği halde verilmediği için bu kişinin davacı ile çalışmasını ihtarname çekmek suretiyle sonlandırdığı belirlenmiştir.
Sonuç olarak toplanan deliller ve tüm dosya mündericatına göre davacının davalının sözleşmeyi haksız feshi nedeniyle zarar gördüğü iddiasını ve zararın miktarını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, peşin alınan 503,60 TL harçtan mahsubu ile artan 323,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
7-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı