Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/9 E. 2022/423 K. 05.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/9 Esas
KARAR NO : 2022/423
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 05/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … sayılı dosyasında açtığı dava nedeni ile şirketin tasfiyesini talep etmiş, tasfiye işlemleri eksik yapıldığından ve usulüne uygun terkin yapılmadığından davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı kurum cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacı şirketin daha önce ihya edilmiş olduğunu savunarak, öncelikle usulden, olmadığı takdirde esastan davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Eldeki dava TTK’nun geçici 7.maddesi kapsamında resen terkin edilen şirketin ihyasına ilişkindir. Geçici 7.madde uyarınca bir kısım yükümlülükleri yerine getirmeyen şirketler sicilden resen tescil edilir. Aynı maddenin 15.fıkrasına göre hukuki yararı bulunan ilgililer haklı bir sebebe dayanarak 5 yıl içinde şirketin ihyasını talep edebilirler.
İhya davası TTK’nun 547.maddesinde düzenlenmiş ek tasfiye kurumundan farklıdır. Ek tasfiye için şirketin tasfiye haline girmesi ve tasfiye gerçek anlamda tamamlanmadan tasfiyenin kapatılmış olması gerekir. Ek tasfiye kararı da eksik kalan işlem kapsamında ve bir kereye mahsus olmak üzere verilir. İhya kararı ise şirketin yeniden hukuk dünyasına dönmesini ifade eder. Yani şirket sicilden hiç terkin edilmemiş gibi faaliyetine devam eder.
Somut olayda davacı yan ihya istemini Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyasından açmış olduğu menfi tespit istemine dayandırmış, ayrıca yapılan terkinin usulsüz olduğunu, tasfiye işlemleri tamamlanmadığı gibi davacı şirketin tarafı olduğu davaların da bulunduğunu beyan etmiştir. Davacının beyanında bildirdiği mahkemelerden ilgili dosyalar celp edilmiş ve terkin tarihi itibari ile taraf olduğu bir dava bulunmadığı anlaşılmıştır. Ancak Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısında gönderilen belgelerden, müdürlüğün TTK Geçici 7.maddedeki usule uygun şekilde şirket yetkilisine tebliğ yapmadığı, doğrudan ilan suretiyle terkin yoluna gittiği anlaşılmıştır. Öyle ise davanın usulüne uygun bir terkin işlemi bulunmadığından, 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığına dair savunmanın yerinde olmadığı kabul edilmelidir. ( Aynı yönde Yargıtay … karar) Kaldı ki; davacı yan bir kısım tasfiye işlemlerinin de eksik kaldığını, bu nedenle de ihya yapılması gerektiğini savunmuş olup, bu talep yönünden 10 yıllık hak düşürücü süre bulunmaktadır.
Hukuki yarar yönünden yapılan değerlendirmede davalı müdürlükçe şirketin hali hazırda Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … Esasında görülen davada temsili ile sınırlı olarak ihya edildiği, yeniden ihya edilmesinde hukuki yarar bulunmadığı savunması yönünden yapılan değerlendirmede her ne kadar Yargıtay … karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere şirketin yalnızca bir kez ihya edilmesinin yeterli olduğu, her hukuki uyuşmazlık için ihya kararı almanın usül ekonomisine aykırı olduğu ve bu nedenle açılan davada da hukuki yarar bulunmadığı yönünde karar verilmiş ise de; somut olayda daha önce bu yönde bir karar verilmiş olup, bu karar taraflarca kanun yoluna götürülmediğinden, şirket Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile sınırlı olacak şekilde ihya edilmiş olup, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nce bu ihya yeterli görülmemiştir. Kaldı ki; mahkemece sınırlı olarak verilen yetki ve ihya ile tasfiye işlemleri yapılması ve yeni bir dava açılabilmesi hukuken mümkün değildir. Bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu kabul edilmiştir. Davalı müdürlük açılan davada şirketin ihya edilmekle birlikte tasfiye memuru da atanmış olduğundan davada tasfiye memurunun davalı gösterilmesi gerektiğine ilişkin savunması da değerlendirilmiş, tasfiye memurunun … Asliye Hukuk Mahk. Dosyası ile sınırlı yetkisi bulunduğu kabul edildiğinden, eldeki davaya kabul edilmesi gerektiği kabul edilmemiştir.
Bu açıklamalar ışığında davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu, davanın usulüne uygun açıldığı, terkin işlemi usulüne uygun yapılmadığından hak düşürücü sürenin işlemeyeceği anlaşılmakla, şirketin ihyasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün … numaralı sicilinde kayıtlı … Ltd.Şti. Nin ihyasına,
2-Tasfiye memuru olarak önceki tasfiye memuru … (TCKN:…)’ nin görevlendirilmesine, ücret takdirine yer olmadığına,
3- İhya kararının TTK 547 maddesi gereğince Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilanına
4-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5- Davalı yasal hasım olduğundan aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6- Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır