Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/897 E. 2023/51 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/897 Esas
KARAR NO : 2023/51
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2022
KARAR TARİHİ : 30/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı sayılı dosyası ile borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, yetkili icra dairesinin ikametgahının bulunduğu … İcra Dairesi olduğunu ileri sürdüğünü, borca ve husumet ehliyetine itiraz ettiklerini, takibin durdurulduğuun, yetki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, reddi gerektiğini, taraflar arasında … tarihli protokol bulunduğunu, davalının, vekili aracılığı ile icra takibine yaptığı itirazında taraflar arasındaki bu protokolü kabul etmekte ancak bu protokol uyarınca kabul ettiği sorumluluğun pay devrinden önceki konulardaki cezai sorumluluk ile sınırlı olduğunu beyan etttiğini, oysa davalının protokol 6. maddeden kaynaklanan sorumluluğunun, iddiası üzere sadece cezai sorumluluk ile sınırlı olmadığnı protokolün 1. maddesinde ki düzenleme üzerine davcı müvekkili şirket ve tüm ortaklar arasında mutabakat sağlandığını, bu mutabakat gereğince davacı şirketin belirtilen bu projeye ilişkin olarak proje yatırımcısı … Tic. San.Ltd.Şti. ile yaptığı … tarihli sözleşme nedeniyle yüklendiği tüm sorumlulukların sona ereceği, protokol tarihinden itibaren herhangi bir yasal sorumluluğu bulunmamak kaydıyla protokol tarihi itibariyle projeden çekileceği, bu sonucu sağlamaya yönelik sözleşme tarafı yatırımcı şirket ile davacı müvekkilim arasındaki ibra ilişkisini noterden sağlama yükümlülüğünün davalıya ait olacağının kararlaştırıldığını, hal böyle olmasına rağmen müvekkili şirketin davalının üstlendiği bu ibra sağlama yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve muhatap … Tic. San Ltd.Şti.’ye ödeme talebiyle keşide olunan ihtarın da sonuçsuz kalması üzerine belirtilen projeden kaynaklı olarak fazladan … TL. damga vergisi ödenmek zorunda kaldığını, protokolün 3.1 ve 3.2 maddelerinin bir arada yorumlandığında davacı şirket tarafından davalıya yapılması öngörülen ….-TL.’lik ödemenin, proje yatırımcına karşı açılan dava sonucunda hacizli taşınmazın satışı sonucunda tüm icra masraf, giderler ve vekalet ücretlerinin mahsubu sonrası davacı şirket kasasına girecek tutarın ….-TL.’den fazla olması koşuluna bağlandığını, şirket kasasına giren tutarın belirtilen tutarın altında olması halinde ise elde edilen tutarın %40’ının davalıya ödeneceği açıkça görüldüğünü, … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasından … tarihinde yapılan satışa davacı müvekkili ile 2.sıradaki haciz alacaklısının müştereken %50’şer payla katıldıkları, satışın davacı müvekkili taraından yapılan ihale masrafları ile toplam ….-TL. bedelle gerçekleştiğini, ihale masrafları ve vekalet ücretleri vb. harcamaların mahsubu sonrası bu icri satış işlemi nedeniyle sonuçta şirket kasasına öngörülenin çok altında bir tutarın girdiği, belirtilen protokol düzenlemesi uyarınca şirektçe davalıya ödenmesi gereken tutarın şirkete giren tutarın %40’ı olması gerekirken kendisine ….-TL. ödenmiş olmakla kendisine ….- TL. fazla ödeme yapıldığının ortaya çıktığını, davalının davacı şirket tarafından protokol gereğince kendisine yapılan bu fazla ödemenin istirdadı talep hakkı bulunduğunu, protokolün 6.maddesindeki düzenlemenin şirket ve ortaklık ilişkisinin bu protokol ile sona erecek olsa da davanın, şirketteki ortaklığının sona erme anına kadar şirketin geçmişten gelen tüm faaliyetleri, taahhütleri, sorumlulukları nedeniyle oluşan parasal sonuçlarından sorumluluğunun devam etmesinin tüm protokol taraflarının ortak iradesi olduğunu, davalının da bu sorumluluğu kabul ettiğini gösterdiğini, davalının, şirketin, ortaklıktan ayrılığı tarih öncesindeki her türlü faaliyet, sorumluluk ve taahhütlerinden kaynaklanan parasal sonuçların tamamına %47,50 ortaklık payı oranında katılmayı kabul ve taahhüt ettiğinin açık olduğunu, protokol 6. maddesi hükmüne dayalı toplam … TL. sorumluluk payı bulunduğunun hesaplandığını, davacı müvekkilinin şirket dava dışı diğer ortağın fiziksel olarak bir kalp rahatsızlığı olsa da akli melekelerinin tam ve yerinde bir kişi olduğunu, özetle dayanak protokol hükümleri uyarınca davalıdan toplam doğrultusunda davalıdan … TL alacaklı olduğunu ve bu alacağının tahsili amacıyla takibe itirazın iptaline karar verilmesi talebiyle eldeki bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, davanın kabulü ile davalının (borçlunun) Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı takibe itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının (borçlunun) haksız ve hukuka aykırı itirazı ile takibin durması nedeniyle davalının takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının, belirttiği açıklaması kabul edilse dahi takip alacaklısı olan davacının ikamet adresi Antalya İli olmadığını, tüm kayıtlar incelendiğinde takip alacaklısı ve davacı adresinin İzmir olduğunun açık olduğunu, icra takibi ve davada genel yetki kuralına göre ise borçlu ya da davalının ikametgahı mahkemesinin genel yetkili olduğunu, takip borçlusu ve davalı vekil edenin ikamet adresinin ise … İli merkez ilçesi olduğunu, gerçek davaya konu icra takibinin yapıldığı Antalya Genel İcra Dairesi’nin ve iş bu davanın açıldığı Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkisiz oduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, dosyanın yetkili … Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkili davacının kısa bir süre davalı şirkete ortak olduğu ve bu ortaklığın … tarihli protokol ile sonlandırıldığında ihtilaf bulunmadığını, davacının, … tarihli protokolün 1. maddesine istinaden talep ettiği damga vergisi ile vekil eden davalının ne gibi bir ilişkisi olduğunun müvekkli tarafından anlaşılamadığını, zira, damga vergisinin sözleşme taraflarının ödemesi gereken bir vergi olup, taraflar arasında imzalanan … tarihli protokolde davacı ile dava dışı … Tic. San. Ltd. Şti. ile imzaladığı sözleşmenin damga vergisinin müvekkili davalı tarafından ödeneceğine dair herhangi bir hüküm olmadığını, davacı ile … Tic. San. Ltd. Şti. arasında imzalanan sözleşme ve yapılan iş ile ilgili alınması gereken ibranamenin ise gerek davacı gerek vekil eden davalı ve dava dışı … Tic. San. Ltd. Şti. arasında … tarihinde imzalandığını, davacının, … tarihli protokolün 3. maddesinde belirilen … … projesindeki 1/2 hissesi … tarihinde ve aynı tarihli harici Satış Sözleşmesi ile … isimli kişiye KDV hariç … TL bedel ile satıldığını, satış bedelinin büyük bir kısmı ile davacının borçlarının ödendiğini, hangi borç için ne kadar ödeme yapılacağı ve yapıldığının aynı sözleşmede açıkça sözleşmeye yazıldığını, davacı şirketin sürekli olarak vergi kaçırmayı alışkanlık haline getirdiğinden, … … projesindeki … TL değerindeki satışın … TL üzerinden faturalandırılacağınının da aynı sözleşmede açık bir şekilde belirtildiğini, müvekkilinin, davacı şirketin … tarihli protokol kapsamında edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle ciddi zarara uğradığını, hatta, şirket ortağı olduğu dönemde, şirket borçlarına kefil olduğunu, davacı şirketin … tarihli protokolün 4 ve 5. maddelerinde belirtilen araç devrinin süresinde yapılmadığını, yine vekil edenin davacı şirketin banka borçları nedeniyle teminat olarak taşınmazları üzerine konulan ipoteklerin, davacı şirket tarafından protokolde belirtilen sürelerde kaldırılmadığını, davacı şirketin bu edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle vekil edinin taşınmazlarının icra takibi ile satışa çıkarıldığını ve vekil eden ticari anlamda ciddi zararlar gördüğünü ve ticari sicilinin lekelendiğini, davalı şirket yetkilisi …’un ciddi sağlık sorumları olan bir kişi olduğunu, … tarihinden önce şirketin birçok faaliyetini gizlediğinin ve ticari defter ve belgelere yansıtmadığını, müvekkili ile davalı ile aralarında ihtilaf çıkmasının asıl nedeninin de bu olduğunu, şirket yetkilisinin, vekil edenin şirket ortaklığından ayrılmasından sonra şirketin içini boşalttığını, şirket adına yapılması gereken iş ve işlemleri bilerek yapmayarak şirketin yüklü miktardaki mal varlığının yok olmasına neden olduğunu, tarafların … tarihli İBRA BEYANIDIR başlıklı belgeyi imzalayarak, … tarihli protokol gereği davacı şirketin … plakalı aracın devrini vekil eden şirkete yapması ve vekil eden davalının taşınmazlarında olan banka ipoteklerinin kaldırılması halinde, … tarihli protokol şartlarının yerine getirildiğini kabul ederek birbirlerini ibra edeceklerini bildirdiklerini ve sair nedenlerle, davacının davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, öncelikle davanın yetki yönünden olmak üzere reddini talep etmiştir.
Antalya Genel icra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının tetkikinden: Alacaklı … Ltd Şti vekili tarafından borçlu … aleyhine, alacaklı şirket ve şirket nam ve hesabına diğer şirket ortağı tarafından ödenmek zorunda kalınan şirket borçlarından şirket ve ortaklar arasında imzalanan … tarihli protokol uyarınca borçlu sorumluluuna düşen kısım tutarı … TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Borçlu vekili … tarihli itiraz dilekçesi ile müvekkilinin adresinin “…” adresi olduğunu, yetkili icra dairesinin de … İcra Dairesi olduğunu, Antalya Genel İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, ödeme emrinden borcun nedeni ve takipte talep edilen miktarın nasıl belirlendiğinin belli olmadığını, bu nedenle likit bir alacaktan bahsetmenin mümkün olmadığını, likit olmayan bir alacağın icra takibine konu edilmesinin de mümkün olmayacağını, vekil eden borçlunun, alacaklı şirketteki hisselerinin tamamanın Bornova … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile birlikte aktif ve pasifleri ile birlikte ve tüm hukuki – mali yükümlülükleri ile birlikte alacaklı şirket müdürü … ‘a devrettiğini, ayrıca Bornova … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi’ni imzalamadan önce müvekkili ile alacaklı ve diğer ortaklar arasında imzalanan protokol ile de vekil eden borçlunun pay devrinden önceki konularda cezai sorumluluğunun devam edeceğinin belirtildiğini, müvekkilinin şirket ortağı olduğu süre içerisinde yapmış olduğu iş ve işlemler veya taahhütler ile ilgili alcaklı şirketin hiçbirhukuki ve mali cezai sorumluluk ile karşı karşıya kalmadığını, bu kapsamda ne olduğu belli olmayan bir şekilde vekil eden hakkında icra takibi yapılarak alacaklı talep edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin hiçbir hukuki ve mali sorumluluğu olmadığı gibi ödemesi gereken bir borcu olmadığını, alacaklı şirketin yetkilisini … olduğunu, ciddi rahatsızlığı olan bir kişi olup, halen temyiz kudretini haiz olup olmadığı konularında vekil edenin ciddi tereddütleri bulunduğunu, şirket yetkilisinin temyiz kudretini haiz olmadığının belirlenmesi halinde şirket tarafından iş bu takibin açılması da dahil olmak üzere yapmış olduğu işlemlerin açık bir şekilde yasal olup olmadığının da ortaya çıkacağını, bu kapsamda, iş bu icra takibinin açılması ile ilgili işlemin de hukuki anlamda geçerli bir işlem olup olmadığının anlaşılabileceğini, bu nedenlerle icra takibine, yetkiye ve borca ve husumet ehliyetine itiraz ettiklerini takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve ayrıca Mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda öncelikle icra dairesine yapılan yetki itirazının yerinde olup olmadığının incelenmesi gerekir. Zira itirazın iptali davasının görülebilmesi geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. … sayılı kararında bu husus re’sen hakim tarafından dikkate alınması gereken dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda dava taraflar arasında imzalanan … tarihli protokol hükümlerinden kaynaklı alacak davası niteliğinde olup, davacının ikametgahının İzmir, davalının ikametgahının … olduğu, protokolün tetkikinden Antalya İlinde akdedildiğine dair bir ibare bulunmadığı gibi taraflar arasında yapılmış bir yetki sözleşmesinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda İİK 50 ve HMK 6.maddesi uyarınca davalının Antalya İcra Müdürlüğünün yetkisine dair yaptığı itirazın usul ve yasaya uygun olduğu, yetki itirazında bildirilen … İcra Dairesi’nin yetkili icra dairesi olduğu belirlenmekle; itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Yargıtay 19.HD nin 2017/310 E-2019/2486, 2018/206 E-2019/3973 K sayılı emsal kararları)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğundan-USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan, peşin alınan 73.278,96 TL harcın mahsubu ile artan 73.099,06‬ TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca iadesine
Dair, TARAFLARIN YOKLUĞUNDA dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 30/01/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır